Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/14 E. 2023/715 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/14 Esas
KARAR NO : 2023/715

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/01/2020
KARAR TARİHİ : 27/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın … ilçesinden … ilçesine doğru seyir halinde bulunan … plakalı aracın içerisindeyken, aynı istikamet yönünde hareket eden … plakalı araç sahibi ve sürücüsü …’ın hatalı olarak arkadan çarpması neticesinde kaza meydana geldiğini, kazaya karışan davalı …’a ait aracın ZMSS sigortacısı diğer davalı … Sigorta A.Ş. olduğunu, kaza sebebiyle müvekkilinin omuriliğinde hasar ve bel kısmında derinin altında oluşan kesikler nedeniyle ayakta duramadığını, işten ayrılmak zorunda kaldığını belirterek davalı araç sahibi ve sürücüsü …’dan 200.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline, ayrıca fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere müvekkilinin uğradığı kazanç kaybı için 2.000 TL, hayatta kazanma gücünün yitirilmesi veya azalması sebebiyle ve uğrayacağı zararlar için 2.000 TL, ekonomik geleceğin sarsılmasından dolayı uğradığı veya uğrayacağı zararlar için 400,00 TL, tedavi giderleri için yaptığı veya yapacağı harcamalar için 400 TL, bakıcı ve bakım giderleri için yaptığı ve yapacağı harcamalar sebebi ile 200,00 TL olmak üzere HMK 107. Maddesi gereğince belirsiz alacak davası kapsamında toplam 5.000,00 TL maddi tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalılara usulüne uygun olark tebliğ edilmiştir.
Davalı … sigorta şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının 10/08/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanması nedeni sürekli iş göremezlik, tedavi gideri, bakıcı ve geçici iş göremezlik tazminat talebi ile huzurdaki davayı ikame ettiğini, davaya konu trafik kazasına karışan … plakalı araç müvekkili şirket nezdinde 24.12.2018-2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tarihinde poliçe teminat limitinin 390.000,00 TL olduğunu, davacının huzurdaki davadan önce müvekkili sigorta şirketine başvurduğunu ve … sayılı hasar dosyasının açıldığı, davacı tarafından eksik evrakla başvuruda bulunmuş olması sebebiyle tazminatın tespit ve hesabının imkansız halde bulunduğundan tazminat taleplerinin değerlendirmeye alınamadığını, bunun üzerine davacı vekiline 31.10.2019 tarihinde gönderilen yazı ile eksik evrakların tamamlanmasının talep edildiğini, ancak davacı tarafından eksiklikler tamamlanmadığı, bunun yerine usule aykırı olarak davanın açıldığını bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini; Kusur açısından inceleme yapılması gerektiği, davacının kaza nedeniyle malul kalıp kalmadığı ve maluliyet oranının tespiti için rapor alınmasını talep ettiklerini, davacının tazminat alacağı bulunup bulunmadığına ilişkin aktüer hesaplamanın TRH-2010 yaşam tablosuna göre %1,8 teknik faiz oranı dikkate alınarak yapılması gerektiğini, davacının tedavi giderlerine ilişkin talepleri SGK sorumluluğunda olduğu, bu nedenle SGK ihbar edilerek kurumun yasal hasım olarak davaya dahil edilmesini talep ettiklerini; davacının kaza nedeni ile bakıma ihtiyacı bulunup bulunmadığı hususunun maluliyet raporu haricinde hekim bilirkişiden alınacak ayrı raporla belirlenmesi gerektiğini davacının gecici iş göremezlik taleplerinin sigorta teminatı dışında olduğunu belirterek davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; yaralanmalı ve maddi hasarlı kaza sonucunda savcılık tarafından başlatılan ceza soruşturma dosyasının celp edilmesini ve mahkeme tarafından tespit edilen hususlarda değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin kusurlu olup olmadığının tespitinin gerektiği, kusur oranlarının tespit edilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesini talep ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Kaza tespit tutanağı, sigorta şirketine yazılı başvuru ve tebliğ evrakı, kazaya ilişkin resimler, çekici ve yol ücretine ilişkin masraf faturaları, SGK yazı cevabı, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmaları, ZMMS poliçesi, hasar dosyası, davacının trafik kazası ndeniyle görmüş olduğu tıbbi tedaviye yönelik tüm kayıtlar, … CBS’nin … soruşturma dosyası celp edilmiş, incelenmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından mahkememize sunulan 28/03/2022 tarihli adli tıp raporu ile özetle ve sonuç olarak; “… Davacı …’ın 10.08.2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 20/02/2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmeliğine göre, 1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu, 2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1,5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği, 3. Tedavi süresince sürekli veya geçici olarak bakıcı ihtiyacı olmadığı mütalaa olunur.” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Dosya, Trafik Kazalarında Uzman Makina Mühendisi ve İ.T.Ü. Makine Fakültesi Öğretim Üyesi … ve Tazminat Hesap Uzmanı Aktüer Bilirkişi …’tan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 04/0/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…… plakalı aracın sürücüsü Davalı … kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü … olayda herhangi bir kusuru olmadığı kanaatine varılmış, davacı …, … plakalı aracın içinde arka koltukta yolcu olduğu, davacı yolcunun yaralanmasında müterafik kusuru olmadığı…” şeklinde rapor sunulmuştur. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi heyeti raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
… ili … ilçesinde 10/08/2019 tarihinde saat 14:10 sularında, davalılardan … Sigorta A.Ş.’ nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu, davalı …’ a ait ve davalının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın … istikametinden … istikametine doğru seyir halinde iken … tünellerinin içerisinde aynı istikamette ve önünde seyir halinde olan dava dışı …’a ait ve onun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın arka tampon ve bagaj kısmına, kendi aracının ön tampon kısmıyla çarpması sonucunda trafik kazasının meydana geldiği, dava dışı …’a ait … plaka sayılı araç içinde yolcu olarak bulunan davacı …’ın bahse konu trafik kazası nedeniyle yaralandığı anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde, … plaka sayılı sigortalı araç sürücüsü davalı …’ın aracının hızını yol ve görüşe ilişkin trafik şartlarına uydurmadığı, yeterli ve güvenli takip mesafesi bırakmadığı, önünde nizami şekilde seyreden araca arkadan çarpmak suretiyle asli ve tam kusurlu olduğu; dava dışı …’ın ise trafik kuralların uygun şekilde seyrini sürdürdüğü, dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde arkadan çarpan davalı sürücüye karşı alması muhtemel bir tedbirin bulunmadığından kusurunun olmadığı, ayrıca dava dışı …’a ait araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacı …’ın kazanın meydana gelmesinde herhangi bir eylemi ve etkisi bulunmadığından davacının da kusurunun olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tarafların trafik kazasında kusur durumlarının tespitine yönelik olarak dosya, trafik kazaları kusur konusunda uzman İ.T.Ü. Makine Fakültesi Fakültesinde Öğretim Üyesi ve Yüksek Makina Mühendisi …’e tevdi edilmiştir. Bahse konu 04/10/2021 tarihli bilirkişi raporda belirtildiği üzere, davalı sürücü …’ın aracının hızını teknik özelliğine ve görüş durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak, yeterli ve güvenli takip mesafesi bırakmamak ve önünde seyreden araca arkadan çarpması sebebiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/b,c, 84/d maddelerinin ihlal ettiğinden %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, dava dışı Mehmet Özcan’ın arkadan çarpan davalı sürücüye karşı alması muhtemel bir tedbir bulunmadığından ve arkadan çarpan aracın sadmesine maruz kaldığından kusurunun olmadığı, davacı …’ın araç içerisinde yolcu olarak bulunduğu, kazanın meydana gelmesinde herhangi bir eyleminin ve etkisinin olmadığından kusurunun olmadığı doğru bir şekilde ve somut olaya uygun olarak takdir ve tayin edilmiştir.
Uzman bilirkişinin 04/10/2021 tarihli raporundaki tespitler, kazanın oluş şekli, davalı sürücünün ihlal ettiği trafik kuralları, yasal geciktirici nedenler ve bilimsel yönden yapılan detaylı açıklamalar içeren kusur raporuna / oranlara gerekçeli ve denetime açık olduğundan raporun içeriği de denetlenerek mahkememizce itibar edilmiş, hükme esas alınmıştır.
Esasen, tarafların kusur raporuna karşı herhangi bir itirazları da bulunmamaktadır.
A-MADDİ TAZMİNAT
Davacı vekili 04/04/2022 tarihli dilekçesinde, davalı sigorta şirketi ile uzlaşma neticesinde maddi tazminat istemlerinden feragat ettiğini, maddi tazminattan feragat nedeniyle bu talep yönünden davanın reddine karar verilmesini, ancak manevi tazminat yönünden davaya devam ettiklerini bildirmiştir. Davacı vekili 13/04/2022 tarihli 5. celsede davadan feragate ilişkin olarak aynen “maddi tazminat taleplerimizden tüm maddi tazminat kalemleri için ve tüm davalılar yönünden feragat ediyoruz ancak manevi tazminat talebimiz devam etmektedir, manevi tazminat talebimizin kabulüne karar verilmesini talep ediyoruz” demiş, bu beyanı vekil tarafından imzalanmış ve tutanakla kayıt altına alınmıştır.
O halde, davacının maddi tazminat taleplerinden tüm maddi tazminat kalemleri için (geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, tedavi giderleri, kazanç kaybı, bakıcı gideri) ve tüm davalılar yönünden feragat etmesi, feragatin davayı sona erdiren taraf işlemi olması, feragat beyanın geçerliğinin Mahkemenin ya da davalıların kabulüne bağlı bulunmaması, ayrıca davacı vekilinin davadan feragate yönelik vekaletnamesinde özel yetkisinin bulunması, bu noktada usuli bir eksiklik bulunmaması karşısında HMK 307. maddesi uyarınca davacının maddi tazminat taleplerinin tüm davalılar yönünden vaki feragat nedeniyle tümden reddine karar verilmiştir.
Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir (HMK 312/1).
Davalı … vekilli 12/04/2022 tarihli beyan dilekçesinde maddi tazminat talepleri açısından davadan feragat edilmesi sebebiyle lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir. Bu davalı yönünden anılan Yasa hükmü uyarınca feragat edilen maddi tazminat için davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Ancak, davalı … Sigorta A.Ş. vekili 21/04/2022 tarihli beyan dilekçesinde maddi tazminat talepleri açısından davadan feragat edilmesi sebebiyle davacı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiğinden, bu davalı lehine taleple bağlılık ilkesi uyarınca (davacından yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından) lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
B- MANEVİ TAZMİNAT
Manevi tazminat talepleri bakımından, 6098 sayılı TBK’nun 56. (818 sayılı BK’nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Manevi tazminat yönünden, davacıların murisinin geçirmiş olduğu trafik kazası sonucunda vefatından dolayı manevi olarak elem ve ızdırap duyacakları, zarar uğrayacağı muhakkaktır. Ancak, manevi tazminatın amacı, istemde bulunanın manevi zararlarını uygun bir miktarda karşılamak olduğu kadar, sebepsiz zenginleşmesine de yer vermemektir.
Mahkememizce manevi tazminatın miktarının belirlenmesi noktasında, maddi tazminat talebinden feragat edilmesine rağmen eksiksiz araştırma yapılmaya devam edilmiş, bu bağlamda özellikle bilirkişi incelemesi yaptırılarak tarafların kusur durumu tespit edilmiş ve davacının kaza sebebiyle maluliyetinin varlığı ve oranı için Adli Tıp Kurumundan maluliyet raporu alınmıştır.
Davacı … 200.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir.
Davacının trafik kazasında yaralanması ve malul kalması sebebiyle kazadan ötürü elem / ızdırap duyacağı ve manevi varlığında kaza sebebiyle eksilme yaşayacağı muhakkaktır.
Manevi tazminat takdir edilirken bu duyguyu karşılayacak oranda bir tazminata hükmedilmesi, yaşanan acının bir nebze olsun azaltılması önemli olduğu kadar, tazminat isteminin mamelek hukukuna yönelik bir cezalandırma olarak görülmemesi ve sebepsiz zenginleşmeye neden olunmaması gerekir. Bu itibarla, açıklanan ilkeler karşısında talep edilen manevi tazminat tutarı fahiştir.
Mahkememizce kazanın oluş şekli, kaza tarihinde davacının yaşı, tarafların kusur durumları, bu bağlamda davacının kusurunun olmaması, davalının %100 oranında asli ve tam kusurlu olması, davacının kaza sebebiyle yaralanma düzeyi ve maluliyet oranı (10/08/2019 kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik uyarınca maluliyet oranı %8 (yüzdesekiz) ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 1,5 (birbuçuk) ay kadar olduğu,) tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihinde paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi hep birlikte değerlendirildiğinde 30.000,00 TL manevi tazminatın hem manevi eksilmeyi karşılayacak tutarda, hem de hükmedilen miktarın tarafların zenginleşmesine – fakirleşmesine sebebiyet vermeyeceği takdir ve kanaatine varılmış, manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davacının maddi tazminat taleplerinin tüm davalılar yönünden feragat nedeniyle tümden REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
3-Davanın başında maddi ve manevi tazminat isteminin toplamı olan 205.000,00 TL üzerinden toplam 700,18 TL peşin harç yatırıldığı, maddi tazminat istemi olan 5.000,00 TL’ye isabet eden peşin harç tutarının 17,08 TL ; manevi tazminat istemi olan 200.000,00 TL’ ye isabet eden peşin harç tutarının 683,10 TL olduğu anlaşılmakla; ( 17,08 TL + 683,10 TL = 700,18 TL ) ayrı ayrı hesaplama yapılması gerekmiştir.
3.1. Maddi tazminat yönünden (5.000,00 TL) alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 17,08 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 252,77 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3.2. Manevi tazminat yönünden kabul edilen dava değeri (30.000,00 TL) üzerinden alınması gereken 2.049,30 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 683,10 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 1.366,20 TL harcın davalı …’dan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 700,18 TL peşin harç, 562,00 TL posta masrafı, 364,50 adli tıp ücreti ve tebligat ile 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam ‭3.226,68 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan‬ ‭472,19 TL’sinin davalı …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı … tarafından yapılan 1.866,00 TL adli tıp raporu ve tebligat ücreti yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan ‭‭1.592,92 TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’a VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri (30.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1.4. ve 13/1. maddeleri uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı … Sigorta A.Ş. yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirmekle birlikte reddedilen maddi tazminat talebi bakımından davacıdan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-Davalı … yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi bakımından reddedilen dava değeri (5.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin reddedilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a VERİLMESİNE,
9-Davalı … yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından reddedilen dava değeri (170.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2. maddesi uyarınca davanın kısmen reddi sebebiyle davalı lehine belirlenecek ücretin davacı yararına belirlenen ücreti geçmemek koşulu ile belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a VERİLMESİNE,
10-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/09/2023

Katip
(e-imzalıdır)

Hakim
(e-imzalıdır)