Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/138 Esas
KARAR NO : 2021/340
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2020
KARAR TARİHİ : 26/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili …Ticaret A.Ş. tarafından davalı şirkete satılarak teslim olunan 22/01/2019 tarihli 8.444,95 USD bedelli, 22/01/2019 tarihli 1.353,88 USD bedelli, 25/01/2019 tarihli 1.263,10 USD bedelli, 06/02/2019 tarihli 1.602,31 USD bedelli, 06/02/2019 tarihli 1.263,10 USD bedelli, 07/02/2019 tarihli 1.263,10 USD bedelli, 18/02/2019 tarihli 1.371,14 USD bedelli faturalar muhteviyatı emtia bedellerinden kaynaklanan 18.735,24 USD alacağın tahsili amacıyla … 34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takip başlatılarak 7 örnek ödeme emri gönderildiğini, davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, ileri sürülen itiraz sebeplerinin yerinde olmadığını, müvekkili … Sigorta A.Ş.’ nin kredi sigortaları branşında faaliyet gösterdiğini, sigortalısı … A.Ş.’ nin davalıdan olan alacaklarını tahsil edememesi üzerine takipten sonra sigortalısı şirkete 15.961,72 USD tazminat ödemesi yaparak TTK madde 1472 uyarınca ödediği kısım alacağa kanunen halef olduğunu, anapara alacağın 2.773,52 USD’ lik kısmının ise halen … A.Ş.’ nin alacağı olduğunu, bu nedenlerle davalı şirketin itirazlarının iptali ile duran takibin devamına, haksız ve kötü niyetli daval,ı yanın %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin kurumsal kimliği ve ticari faaliyeti bakımından özel önem arz eden ticari faaliyeti noktasında şirketlerle süregelen iş bağlantıları olan, kendi sektöründe iyi bir imaj yaratma ve koruma çabasında olan bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin karşı tarafa borcu olmadığını, davacı tarafından davaya dayanak somut hiçbir delil ibraz edilmediğini, faturaların davayı ispat için yeterli olmadığını, borcu kabul anlamına gelmemekle, davacı tarafından tebliğ edilen herhangi bir fatura yokken ödeme yapılmasının istenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi basiretli bir tacirden beklenen özen yükümlülüklerine de ters düştüğünü, bu nedenle borca konu olduğu öne sürülen faturalardaki miktarlara ve fatura içeriklerine itiraz ettiklerini, davacı tarafından kötü niyetle başlatılan icra takibinin itirazları neticesinde durdurulduğunu, bu nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini ve kötü niyetli davacılar aleyhine %20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, 22/01/2019 tarihli 8.444,95 USD bedelli, 22/01/2019 tarihli 1.353,88 USD bedelli, 25/01/2019 tarihli 1.263,10 USD bedelli, 06/02/2019 tarihli 1.602,31 USD bedelli, 06/02/2019 tarihli 1.263,10 USD bedelli, 07/02/2019 tarihli 1.263,10 USD bedelli, 18/02/2019 tarihli 1.371,14 USD bedelli faturalar, irsaliyeler, davalı şirketin BA formları, arabuluculuk tutanağı, hasar dosyası, tazmin belgesi, sigorta poliçesi, davacıların ticari defter ve kayıtları celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya, SMMM Bilirkişi … ve Sigortacılık Uzmanı Bilirkişi …’ dan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 09/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…Davacılardan … A.Ş.’ nin davalı şirketten 2.773,62 USD alacağının bulunduğu, bu alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar kamu bankalarının bir yıl vadeli USD mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek döviz faizinin hesaplanabileceği, yapılan teknik- mali inceleme kapsamında; davacılardan … Sigorta A.Ş.’nin davalı şirketten ödenen sigorta tazminat miktarı olan 15.961,81 USD alacağının bulunduğu, bu alacağa ödeme tarihi olan 10/10/2019 tarihinden itibaren faiz işletilebileceği…” mütalaa edilmiştir.
Dava, cari hesap ve faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacılardan …A.Ş. ile davalı şirket arasında ticari satıma dayalı cari hesap ilişkisinin bulunduğu, davacı şirketin satılan mallara karşılık davalı şirkete takibe ve davaya konu faturaları düzenlediği, faturaların davalı şirkete tebliğ edilmesine rağmen yasal süre içinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı ve faturaların iade de edilmediği, dosyaya sunulan sevk irsaliyelerinde ticari satıma konu malların davalı şirket çalışanlarına teslim edildiği, öte yandan davalı şirketin celp edilen BA formlarında düzenlenen faturaların davalı şirketin kayıtlarında yer aldığı ve buna ilişkin bağlı bulunduğu Vergi Dairesine de bildirimde bulunulduğu, bu halde davacı şirket tarafından kesilen faturayı tebliğ alan, süresi içinde itiraz etmeyen ve kendi kayıtlarına işlenmek üzere vergi dairesine bildiren davalı şirketin faturaya konu malları teslim aldığının kabulü gerektiği, ticari satıma konu mallar davalı şirket tarafından teslim alınmasına rağmen fatura bedellerinin ödenmediği, davacı tarafından alacağın tahsiline yönelik başlatılan takibe davalı tarafından itirazda bulunulduğu, davacının itirazın iptali ve takibe devam edilmesi amacıyla işbu davanın açtığı, alacağın varlığı ve miktarı konusunda tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, davacı tarafın tayin edilen inceleme gün ve saatinde ticari defter ve belgeleri hazır edilerek incelendiği halde , davalının ticari defter ve belgelerini hazır bulundurmadığı gibi bu konuda herhangi bir yasal mazeret de göstermediği, bilirkişi incelemesi soncunda davalının takip tarihi itibariyle takip tutarının tamamı kadar toplamda 18.735,24 USD davacılara borçlu olduğunun tespit edildiği belirlenmiş, gerekçeli ayrıntılı ve denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Hemen belirtmek gerekir ki, davalı taraf kendilerine haber verilmeden yokluklarında inceleme yaptırıldığını beyan ederek bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunmuş ise de; ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yaptırılmasına yönelik 07/10/2020 tarihli celsede bu hususta ara karar oluşturulduğu, ara karar içeriğinde HMK 222.maddesi ihtarlarının yer aldığı ve tayin edilen inceleme gün ve saatinde defterlerin ibrazından kaçınılması halinde davacı taraf defterlerine göre karar verileceği uyarısının açıkça ve ayrıca yazıldığı, hem iş bu duruşma tutanağının hem de seçilen bilirkişi heyetine yönelik 20/10/2020 tarihli ara kararın davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi nedneiyle bu yöndeki itirazlar yerinde görülmemiştir.
Davacı …A.Ş. tarafından davalı hakkında ilamsız icra takibine başlanıldıktan sonra, davacının diğer davacı …Ş. ile aralarında akdettikleri kredi sigortası sözleşmesi uyarınca davalıdan tahsil edilemeyen alacakların tazminine yönelik hasar başvurusunda bulunduğu, davacı … şirketinin 10/10/2019 tarihinde hasar başvurusu sonucunda davacı… A.Ş.’ye 15.961,72 USD sigorta tazminatı ödediği ve ödeme yapılan bu tutarın takip dosyasına bildirildiği, davacılardan … A.Ş.’ nin bakiye kalan 2.773,62 USD için; diğer davacı …Ş’ nin ise ödemek zorunda kaldığı 15.961,72 USD sigorta tazminatının davalıdan rücusu amacıyla takibe devam etmek istediği tartışma konusu değildir. TTK ‘ nın 1472/1. maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. Anılan yasa hükmü karşısında davacı … şirketinin ödemiş olduğu sigorta tazminatı tutarı kadar halefiyet ilkesi uyarınca bu alacağını davalıdan isteyebileceği ve takibe devam edebileceği konusunda duraksama yoktur. Kaldı ki, davacı … ilgili hasar dosyasını ve sigorta tazminatının ödendiğine yönelik banka dekontlarını delil olarak dosyaya sunmuştur. Aynı hususlar denetime elverişli bilirkişi raporunda sigortacı bilirkişi tarafından dile getirilmiş, hatta taraflar arasındaki sigorta sözleşmesinin özellikleri, hasar dosyası, rizikonun poliçe kapsamında / teminat altında olması, rücu koşullarının oluştuğuna yönelik kapsamlı ve bilimsel yönden doğru tespitler içeren detaylı açıklamalarda bulunulmuştur.
Mahkememizce bilirkişi raporuna itibar edilmiş, netice olarak davalının takip tarihi itibariyle toplam 18.735,24 USD borcunun; 2.773,62 USD’ nin davacı …A.Ş’ ye, bakiye 15.961,81 USD’ nin davacı …Ş.’ye ait olduğu kabul edilmiştir (Y. 15. H.D. 2015/5502 E., 2016/1303 K.). Takibin başladığı tarih itibariyle henüz sigorta tazminatı ödenmediğinden davacı …A.Ş. tarafından tümüyle başlatılan takip dosyasında, TTK 1472/1 ve HMK 125/2 maddeleri uyarınca yukarıda kabul edilen tutarlar dikkate alınarak itirazın iptalinde ayrı ayrı ve detaylı olarak hüküm kurulmuş, infazda tereddüt yaşanmaması için her bir davacının hakkı ve alacak tutarı açıkça gösterilmiştir. Bununla birlikte, bilirkişi raporunda da vurgulandığı üzere takibin yabancı para cinsinden olması nedeniyle taleple bağlı kalınarak 3095 sayılı Kanunun 4/A maddesi uyarınca kamu bankalarının 1 yıl vadeli USD mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek döviz faizinin (değişen oranlarda) uygulanmasına karar verilmiştir. Davalının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde TBK 88. ve 120. maddelerindeki faiz oranlarının alacağın yabancı para cinsi olması, takipte yabancı paranın talep edilmesi ve faizin buna göre seçilmesi karşısında somut olaya uygulanma imkanı bulunmayan faiz türü itirazlarına itibar edilmemiştir. Ancak, davacı …A.Ş yönünden temerrüt takiple söz konusu olduğundan takip tarihinden itibaren; davacı ……Sig A.Ş. yönünden hasar tazminatının ödenmesiyle davalının temerrütü söz konusu olacağından ödeme tarihi olan 10/10/2019 tarihinden itibaren faize hükmedilmiş, temerrüt tarihinin başlangıcına dikkat edilmiştir.
İcra inkar tazminatı talebi bakımından, alacağın likit ve muayyen olduğu, İİK 67.maddesindeki icra inkar tazminatına yönelik yasal koşulların oluştuğu görülmekle davacılar lehine alacak tutarları gözetilerek icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Ancak, eldeki itirazın iptali davasına temel teşkil eden takip dosyasında alacağın yabancı para cinsinden talep edilmesi karşısında, yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince icra inkar tazminatına takip tarihindeki TL kur karşılığı hesap edilerek bu tutar üzerinden (%20 oranında) icra inkar tazminatı takdir edilmiştir. Söz gelimi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/1997 Esas, 2020/852 Karar sayılı ilamında “…, kabul edilen miktara göre Euro’nun takip tarihindeki TL karşılığı (1 Euro=2.804 TL) üzerinden hesaplanan miktarın % 20’si olan 12.477,80 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve temyiz edenin sıfatına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,..” şeklinde benzer olarak bu husus vurgulanmıştır.
Böylelikle, davalının satın ve teslim aldığı mallara karşılık bu malları bedelini ödemesi gerektiği, takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının … 34. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 18.735,24 USD asıl alacak üzerinden, takip talebindeki toplam 18.735,24 USD alacağın 2.773,62 USD’ sinin davacı …Ticaret A.Ş.’ye ait olmak kaydıyla asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/A maddesi uyarınca kamu bankalarının 1 yıl vadeli USD mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek döviz faizinin (değişen oranlarda) uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Bakiye 15.961,81 USD’ nin davacı …Ş.’ye ait olmak kaydıyla bu tutar için ödeme tarihi olan 10/10/2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/A maddesi uyarınca kamu bankalarının 1 yıl vadeli USD mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek döviz faizinin (değişen oranlarda) uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla asıl alacak 18.735,24 USD’ nin 28/08/2019 takip tarihindeki (1 USD = 5,8449 TL) karşılığı olan 109.505,61 TL’ nin %20′ si oranındaki 21.901,12 TL icra inkar tazminatından; 3.242,30 TL’ sinin davalıdan tahsil edilerek davacı …Ticaret A.Ş.’ye, bakiye 18.659,03 TL’ sinin davalıdan tahsil edilerek davacı …Ş.’ ye VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (115.382,84 TL) üzerinden alınması gereken 7.912,54 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 1.322,56 TL ve 101,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik kalan bakiye 6.488,98 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacılar tarafından yapılan 1.322,56 TL peşin harç, 101,00 TL tamamlama harcı, posta ve tebligat masrafı 264,50 TL, bilirkişi ücreti 1.400,00 TL olmak üzere toplam 3.088,06 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Davacılar yargılama sırasında kendilerini bir vekille temsil ettirdiklerinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 14.911,37 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
7-Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde kullanılmayan ve artan bakiye gider avansının resen ilgili taraflara veya vekiline İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/05/2021
Katip …
(e-imzalıdır)
Hakim …
(e-imzalıdır)