Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/13 E. 2022/144 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/13
KARAR NO : 2022/144

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2020
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; senedin ön yüzünde lehtarı ile ilk cirantanın ticaret ünvanlarının farklı olduğunu, müvekkilinin böyle bir senetten haberinin olmadığını, şirket temsilcisi …’ın senedin düzenlendiği tarihten çok kısa bir süre sonra 02/10/2015 tarihinde şirketteki görevinden alındığını, bu nedenle imzanın ona ait olmadığını ve ona aitse bile senedin şirketteki temsil yetkisi sona erdikten sonra eski bir tarih atılarak düzenlenmiş olduğunu, müvekkilinin büyük hacimli ticari alanlarda hizmet veren dünya çapında bir firma olduğunu, senede dayalı olarak borçlu olmadığını iddia ettiğini ve bu iddiası incelenirken öncelikle senedin verildiği dava dışı şirket ile müvekkili arasında gerçekten bir borcun olup olmadığına bakılması gerektiğini, bu güne kadar dava dışı “…” şirketinden faturalarda belirtilen ürünlerin teslim edilmediği yahut ürünlerin ayıplı olduğu hakkında müvekkiline yöneltilmiş hiç bir beyan bulunmadığını, faturada belirtilen değeri 242.466,40-Euro ile teminat olarak verilen senetteki bedelin uyumlu olduğunu, senedin düzenleme tarihi olan 05/08/2015 ile ödeme tarihi olan 05808/2017 arasında iki yıllık bir süre olmasının da senedin sözleşmedeki ürünlere istinaden iki yıllık garanti süresi için verildiğini ispatladığını, senet üzerinde senedin teminat olarak verildiğinin yazdığı, davalının bu senedi kötü niyetli olarak müvekkilinin zararına hareket etmek kastı ile aldığını, senedin vadesi ve protesto süresi geçtikten sonra davalıya ciro edildiğini, mevcut delillerin takdiri neticesinde senedin vadesi ve protesto süresinin geçtikten sonra davalının eline geçtiği sonucuna varılması gerektiğini, senedin protesto süresi geçtikten sonra ciro edilmesinin alacağın temliki hükmüne geldiğini beyan ederek, davanın kabulü ile müvekkilinin takibe konu senetten kaynaklı olarak icra dosyasında borçlu olmadığının tespitine ve davalının %20 tutarında kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilinin cevap dilekçesi ile; davacının senede ilişkin öne sürdüğü tüm defilerin muhatabının “…” Şirketi olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli 3.kişi olduğunu, defilerin muhatabı olmadığından davanın reddinin gerektiğini, yapılan maddi hata nedeniyle ciro silsilesinde bozukluk olduğu iddiasının kötü niyetli olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan …’a ait imza sirküleri ve davaya konu senet üzerindeki imza karşılaştırıldığında, davacının iddialarının gerçeklikten uzak olduğunun anlaşılacağını, keşidecinin def’iyi müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini beyan ederek davanın reddi ile, … 24. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyaya konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını, davacı hakkında alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık takibe konu bonodaki imzanın bononun düzenlendiği tarih itibari ile şirket temsilcisine ait olup olmadığı, bononun teminat amaçlı olarak düzenlenip düzenlenmediği, buna göre lehtara karşı bedelsiz kalmış olup olmadığı, bu noktada takip alacaklısının kötü niyetli olarak bu bonodan doğan hakkı ileri sürüp sürmediği, bu çerçevede davalı hamilin kötü niyetli olarak ve davacının dava dışı şirkete borçlu olmadığını bilip bilmediği, bononun protesto süresi geçtikten sonra ciro edilip edilmediği, buna göre alacağın temlikine dair hükümlerin uygulanmasının söz konusu olup olmadığı, yine bononun vade ve protesto süresi geçtikten sonra davalıya ciro edilmesi iddiasını ispatı durumunda davalı aleyhine bir durumun oluşup oluşmadığı, buna göre takip konusu borçtan dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı, tarafların tazminat talep edebilme şartlarının doğup doğmadığı noktasında toplanmaktadır.
Tarafların, davaya dayanak icra dosyasının dahi tarafları konumunda olduğu; takip konusu iki adet bono olduğu, ancak davacının 176.000,00-Avro bedelli bonoyu takip konusu yaptığı, dayanak bono üzerinde şeklen tarafların isim ve imzalarının yer aldığı tartışmasızdır.
Dava İİK m.72 hükmüne dayalı menfi tespit davasıdır.
Yargılama aşamasında davalı vekili vekaletnamedeki yetkisine istinaden müvekkili aleyhine açılan davayı kabul etmiş, kimlik tespiti yapılmış dilekçe dava dosyasına sunulmuş, ayrıca taraflar vekillerinin mevcut beyanlarına göre ise davacı vekilinin davalıdan vekalet ücreti, harç, masraf, tazminat taleplerini mevcut olmadığı açıkça beyan beyan edilmiş, yine yargılama aşamasında davalı tarafın arabuluculuk ücretinin ödeyeceği noktasında davalı vekili beyanda bulunmuş, teminatın iadesine ilişkin talep ve kabul 24/02/2022 tarihi itibariyle açıklanmış, davacı vekili ise herhangi bir yargılama gideri talep etmediğini beyan ile davalıdan herhangi bir harç dahi talep etmediğini açıklamış, buna mukabil arabuluculuk ücreti ile taraflarca peşin ödenmeyen masrafların davalının kabulü nedeniyle davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 308.maddesinde davayı kabulün, davacının talep sonucuna davalının tamamen veya kısmen muvafakat etmesi olduğu, kabulün ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğuracağı, madde 309’da kabulün karşı tarafın muvafakatine tabi olmadığı, kabulün kayıtsız şartsız olması gerektiği, 311.maddede kabulün kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, 312.maddede ise kabul beyanında bulunan tarafın davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edileceği, ancak davalı davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmeyeceği hükümlerine yer verilmiştir.
Davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalardan olduğu, davalının mahkememize sunmuş olduğu 10/02/2022 tarihli dilekçesi ve duruşmadaki beyanı karşısında davalının davayı kayıtsız şartsız kabul edilmiş olduğu, davacı vekilinin de vekalet ücreti, yargılama gideri ile ayrıca peşin ödedikleri yargılama giderini dahi talep etmediği, ancak peşin ödenmeyen masrafların davalının kabulü gereği davalıya yükletilmesini açıkça talep ettiği, tarafların beyanları bağlı kalınmasının esas olduğu, yargılama giderleriyle ilgili tarafların açık beyan sunmadıkları haller için HMK m.326 hükmü uyarınca ve mahkememizce genel hükümlerin dikkate alınması gerektiği, davanın kabulüne ilişkin genel hükümlerin uygulanmasına engel olmadığı anlaşılmıştır.
Belirtilen yasal hükümler çerçevesinde davalının davayı kabul beyanı nedeniyle başkaca bir tahkikat işleminin yapılmasının gerekmemesi ve davanın kabulünün kesin hükmün sonuçlarını doğurması karşısında ise bu beyan ile bağlı kalınarak hüküm oluşturulmuştur.
Yapılan açıklamalar karşısında davacının, … 24. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına konu 176.000,00 Avro bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine; davacı lehine 176.000,00-Avro miktar yönünden hüküm verildiğinden, bu miktar yönünden davacı hakkındaki takibin İİK m. 72/f.2 gereği durmasına; ilamın kesinleşmesi üzerine hükme hacet kalmaksızın bu kişi yönünden icranın eski hale iadesine; davacı vekilinin beyanı karşısında davacının İİK m.72 hükmüne dayalı icra tazminatı talebinin reddine; davalı vekilinin kabul beyanı karşısında davalının İİK m.72 hükmüne dayalı tazminat talebinin reddine; davacı vekilinin beyanı karşısında davacı lehine herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına; davacı vekilinin talebi ve davalı vekilinin açık muvafakati karşısında mahkememiz dosyasına davacı tarafından depo edilen teminatın 24/02/2022 tarihi itibariyle ve derhal iade olunmasına dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının, … 24. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına konu 176.000,00 Avro bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı lehine 176.000,00-Avro miktar yönünden hüküm verildiğinden, bu miktar yönünden davacı hakkındaki takibin İİK m. 72/f.2 gereği durmasına; ilamın kesinleşmesi üzerine hükme hacet kalmaksızın bu kişi yönünden icranın eski hale iadesine,
3-Davacı vekilinin beyanı karşısında davacının İİK m.72 hükmüne dayalı icra tazminatı talebinin reddine,
4-Davalı vekilinin kabul beyanı karşısında davalının İİK m.72 hükmüne dayalı tazminat talebinin reddine,
5-Davacı vekilinin beyanı karşısında davacı lehine herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
6-Davacı vekilinin talebi ve davalı vekilinin açık muvafakati karşısında mahkememiz dosyasına davacı tarafından depo edilen teminatın 24/02/2022 tarihi itibariyle ve derhal iade olunmasına,
7-Davalının kabulü karşısında dava konusu 176.000,00 Avronun dava tarihindeki efektif satış kur karşılığına isabet eden 1.130.500,00 TL olmakla birlikte, Harçlar Kanununun m.22 hükmü uyarınca ön inceleme duruşmasından sonra dava kabul olunduğundan, bu miktarın 2/3’üne isabet eden 753.666,70 TL üzerinden 51.482,96TL harç alınması gerekmekle ve bu miktardan peşin alınan 25.868,83TL ve 1.337,99TL tamamlama harcının mahsubu ile sonuç olarak bakiye ve peşin ödenmeyen 24.276,145TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan 25.858,83 TL peşin harç ve 1.337,99 TL tamamlama harcı, 54,40TL başvuru harcı gideri toplamı olan ‭‭27.251,22 TL harcın davacı beyanı gereği davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından harcanan giderlerin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin taraf vekillerinin beyanı gereği ileride Bakanlıkça ödenmesi durumunda 6183 sayılı AATUHK hükümleri gereği davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye avansın taraflara iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere vekillerin huzurunda ve oy birliği ile karar verildi. 24/02/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …