Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/128 E. 2021/935 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/128 Esas
KARAR NO : 2021/935

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ : 27/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, borçlu davalı aleyhine … 34. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından ana para 8.315,29 TL ile faizi 1.139,54 TL, toplam 9.454,83 TL için icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun borca ve ferilerine itiraz etmesi üzerine duran takibin devamı için açılacak davanın ön koşulu olan arabuluculuk müessesine başvurulduğunu, taraflar tutanakta da görüleceği üzere anlaşamadıklarını, davacı müvekkili şirket davalı borçlu …Ltd. Şti’den aralarında süregelen ticaret sebebi ile 10.01.2019 tarihli fatura sonrasında oluşan cari hesaba göre 8.315,29 TL alacaklı olduğunu, ödeme tarihinden itibaren takip tarihine kadar işlemiş olan faizi ile birlikte toplam 9.454,83 TL için icra takibi yapıldığını açıklanan nedenlerle … 34. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, borca haksız itiraz edilmiş olması nedeniyle davalı borçlunun %20′ den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçlu tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığının tespitine,
… 34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemede alacaklısının dosyamız davacısı … Tic Ltd Şti borçlusunun dosyamız davalısı …Ltd Şti olduğu, takip miktarının 9.454,83 TL olduğu anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin …talimat sayılı dosyasında SMMM Bilirkişi …’ nın sunmuş olduğu 22/12/2020 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; Davalı … Ltd. Şti’nin 2018-2019 yılında E Defter kullanıcısı olarak defter kayıtlarını oluşturduğu tespit edilmiştir. İlgili dönem yevmiye ve defteri kebir kayıtlarının usulüne uygun olarak E Defter ortamında tutulduğu, ilgili dönem beratlarının süresi içerisinde verildiği; Davalının yasal defterleri incelenmiş, 2018 yılında davalı adına davacı tarafından 2 adet fatura düzenlediği, bu faturaların toplam tutarının 27.239,59 TL olduğu bu fatura bedellerinin müşteri cari hesabına aktarıldığı; ; Davalının yasal defterlerinde 2019 yılında 1 adet fatura düzenlendiği davaya konu olan (seri A-Sıra No …) KDV dahil 10.384,00 TL tutarındaki faturanın 760 pazarlama giderleri altında muhasebeleştirildiği; Davacı firmaya 2019 yılı içerisinde 29,308,30 TL Çek ile ödeme, iade faturası, yapılan EFT ) tutarında ödeme yapıldığı; 3 adet fatura tutarı 37.623,59 TL den tahsilat tutarı düşüldüğünde Davacı Firma … Ltd. Şti “nin Davalı Firma …Şti’ den 8.315,29 TL alacağının kaldığı; Davalı … Ltd. Şti’nin tarafından 8.304,29 TL lik Seri A Seri No … no 05.09.2019 tarihli iade faturası düzenlendiği; davaya konu olan malların davacı tarafından iadesinin alınmadığı; Davalı …Ltd. Şti tarafından iade edilen ticari malların, Davacı …Şti tarafından geri kabulün gerçekleşmediğinden, 8.315,29 TL alacağın herhangi bir belge kaydına dayanmadan; 2019 yılı içerisinde kapatıldığı defter kayıtlarından tespit edildiği” mütalaa edilmiştir.
SMMM Bilirkişi …’ un mahkememize sunmuş olduğu 22/12/2020 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; Davacı …Tic. Ltd. Şti.’nin yasal ticari defterleri üzerinde hesap incelenmesi: Davalıya ait hesapların, 120.01.070 no.lu cari hesap kodunda … Ltd. Şti hesap adında takip edildiği, davacı tarafından davalı adına tanzim edilen fatura tutarlarının bu hesaba borç, davalı tarafından yapılan ödemeler ile davalı tarafından davacı adına tanzim edilen fatura tutarlarının ise bu hesaba alacak kaydedildiği, ilgili hesabın 20.09.2019 takip tarihinde 8.315,29 TL borç bakiyesi verdiği, yapılan icra takibi ile davalıya ait bakiyenin 128 19 01 no.lu Şüpheli Alacaklar Hesabına virman edilerek bu hesapta takip edildiği ve davacının, davalıdan takip tarihi itibariyle bu tutar kadar alacaklı gözüktüğü tespit edilmiştir. Mahkemenin talimatla aldırdığı ve davalıya ait yasal ticari defterler üzerinde yapılan inceleme sonucunda tanzim edilen bilirkişi raporunun sonuç kısmında; Toplam fatura bedeli 37.623,59 TL- toplam hasılat bedeli 29.308,30 düşüldüğünde davacı … Şti’nin 8.315,29 TL alacağının kaldığı defter kayıtlarında tespit edilmiştir. Davalı … Ltd. Şti tarafından kalan tutar için 8.304,29 TL lik A seri no … 05.09.2019 tarihinde iade faturası düzenlenmiştir. Davacı …Ltd. Şti. iade malları kabul etmediğinden, iade faturası defter kayıtlarına işlenmemiştir. Mallar seri … seri no … ambar tesellüm fişi ile davacı … ambalaja gönderilmiştir. tespit ve değerlendirmeleri yapılmıştır. Davacı tarafından davalı adına tanzim edilen fatura belgelerin davalı tarafından teslim alındığı, fatura içeriklerine süresinde davalı tarafından itiraz edilmediği ve fatura bedellerinin davacı lehine alacak kaydı yapıldığı, talimatla alınan bilirkişi raporunda da görüldüğü üzere, davalının kendi yasal ticari defter kayıtlarına göre davacıya 20.09.2019 takip tarihi itibariyle 8.315,29 TL borçlu gözüktüğü, Davalı … Ltd. Şti tarafından davacı adına tanzim edilen A seri … sıra no.lu 05.09.2019 tarih ve 8.304,12 TL tutarlı fatura üzerinde yapılan incelemede, faturanın davacı adına tanzim edildiği, çeşitli ebat ve boylarda ambalaj malzemesi içerikli olduğu, fatura nevinin satın alma iade olduğu, Davalı tarafından davacı adına tanzim edilen fatura belgesi İle fatura içeriği ürünlerin davacıya teslim edildiğine ilişkin olarak dosya kapsamında herhangi bir belgenin olmadığı, Davacı tarafından satışı yapılan ürünler için davalı adına tanzim edilen ve davalının herhangi bir itirazına uğramadan kabul edilen fatura belgesinin tarihinin 23.02.2019 olduğu, bu tarihten yaklaşık 7 ay sonra ilgili ambalaj malzemeleri için davalı tarafından iade faturası düzenlenmesinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı, davalıdan olduğunu iddia ettiği 8.315,29 TL cari hesap alacağını 1.139,54 TL işlemiş faizi ile birlikte 9.454,83 TL asıl alacağını takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar yıllık 419,5 faiz oranı ile tahsil etmek için davalı aleyhine, … 34. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, yapılan bu takibe davalı tarafından itiraz edildiği ve takibin durduğu görülmüştür. Yapılan incelemede, davacının, davalıdan 8.315,29 TL asıl alacağının bulunduğu, takipte talep edilen 1.139,54 TL işlemiş faizin, taraflar arasında kararlaştırılmış bir faiz oranının bulunmaması ve davalının temerrüde düşürülmemesi nedeniyle yerinde olmadığı, 8.315,29 TL asıl alacağa, takip tarihinden tahsil tarihine kadar 419,5 avans faizi hesaplanabileceği kanaatine varılmıştır. Davacının, davalıdan 20.09.2019 takip tarihi itibariyle 8.315,29 TL asıl alacağının bulunduğu, bu alacağa, takip tarihinden tahsil tarihine kadar 419,5 avans faizi hesaplanabileceği kanaatine varılmıştır.
SMMM Bilirkişi …’ un mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi ek raporu ile özetle; ”Davacının ve davalının kök rapora yapmış olduğu itirazların yerinde olmadığı, kök raporda varmış olduğumuz kanaatimizde bir değişme olmadığı” kanaatine varılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle cari hesap ilişkisinden doğan ödenmeyen fatura alacağına dayalı olarak … 34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
… 34. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, davacı şirket tarafından 8.315,29-TL asıl alacak ve 1.139,54-TL işlemiş faiz alacağı için başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, icra dosyası içeriğine göre borçlu tarafından tebliğ için gider avansı yatırılıp itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğundan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlendiği iddia edilen faturalardan kaynaklı olduğundan ticari defterlerin delil niteliği ve tacirler arası fatura tanzim delil niteliği hakkında mevzuat düzenlemeleri uyarınca uyuşmazlığın tahlili gereklidir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222.maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK m.222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m.222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (HMK m.222/4).
Davacının taraf ticari defter ve kayıtlarına delil olarak dayanması üzerine, … Nöbetçi ATM’ye talimat yazılarak re’sen seçilecek bir mali bilirkişi vasıtasıyla davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde ve tüm dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, incelenen ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürede yapılıp yapılmadığı, sahibi lehine delil teşkil edip etmediği, dava dilekçesinde sözü edilen faturaların davalı şirket defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, faturaların davalı tarafa tebliğine ve bu faturalara konu malların davalı yana teslimine dair kaydın bulunup bulunmadığı, takip tarihi itibarıyla davacı şirketin davalıdan alacaklı bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, alacak tutarının davalı tarafından davacıya kısmen veya tamamen ödenip ödenmediği gibi hususlarda bilirkişi raporu alınmasına ve devamında da davacının yargı çevresi içerisindeki defterlerinin incelenmesi ve birleştirici mahiyette rapor tanzimi istenmiştir.
Davalının ticari defter kayıtlarında davacının iddia ettiği cari hesap ilişkisinin tanımlı olduğu görünmektedir. Buna karşın Davalının yasal defterleri incelenmiş, 2018 yılında davalı adına davacı tarafından 2 adet fatura düzenlediği, bu faturaların toplam tutarının 27.239,59 TL olduğu bu fatura bedellerinin müşteri cari hesabına aktarıldığı; ; davalının yasal defterlerinde 2019 yılında 1 adet fatura düzenlendiği davaya konu olan (seri A-Sıra No …) KDV dahil 10.384,00 TL tutarındaki faturanın 760 pazarlama giderleri altında muhasebeleştirildiği; Davacı firmaya 2019 yılı içerisinde 29,308,30 TL Çek ile ödeme, iade faturası, yapılan EFT ) tutarında ödeme yapıldığı; 3 adet fatura tutarı 37.623,59 TL den tahsilat tutarı düşüldüğünde Davacı Firma …Ltd. Şti “nin Davalı Firma … Ltd.. Şti’ den 8.315,29 TL alacağının kaldığı; Davalı …Ltd. Şti’nin tarafından 8.304,29 TL lik Seri A Seri No … no 05.09.2019 tarihli iade faturası düzenlendiği görülmüştür.
Davacının ticari defterlerinin incelenmesinde ise; davalının kendi yasal ticari defter kayıtlarına göre davacıya 20.09.2019 takip tarihi itibariyle 8.315,29 TL borçlu gözüktüğü, Davalı … Şti tarafından davacı adına tanzim edilen A seri … sıra no.lu 05.09.2019 tarih ve 8.304,12 TL tutarlı fatura üzerinde yapılan incelemede, faturanın davacı adına tanzim edildiği, çeşitli ebat ve boylarda ambalaj malzemesi içerikli olduğu, fatura nevinin satın alma iade olduğu, Davalı tarafından davacı adına tanzim edilen fatura belgesi İle fatura içeriği ürünlerin davacıya teslim edildiğine ilişkin olarak dosya kapsamında herhangi bir belgenin olmadığı, Davacı tarafından satışı yapılan ürünler için davalı adına tanzim edilen ve davalının herhangi bir itirazına uğramadan kabul edilen fatura belgesinin tarihinin 23.02.2019 olduğu, bu tarihten yaklaşık 7 ay sonra ilgili ambalaj malzemeleri için davalı tarafından iade faturası düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu haliyle ihtilafın davalı tarafça defterlerine kayır edilen fatura hakkında iade faturası düzenlenmesinin sonucunun tartışılması gereklidir. Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış ve dosya kapsamında iade faturasına konu malların davacıya iade edildiğine yönelik herhangi bir vesaike dayalı savunma da yapılmamıştır. Davalı tarafça bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi içeriğinde iade faturasına yönelik beyanlarda bulunmakla yetinilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre; taraflar, kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkına sahiptir (HMK 189/1). İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir (HMK 190/1).
Bu açıklamalar ışığında somut olayda davalı, taraflar arasındaki anlaşmanın sadece test amaçlı olduğunu ileri sürdüğünden bunu ispat yükü davalı taraftadır. Ancak davalı yanca bu iddianın ispatı yönünden dosyaya her hangi bir delil ibraz edilmediği anlaşılmaktadır. Taraflarca tutulan ticari defterlerin sahipleri lehine delil niteliğinde olduğu, davalı tarafın kendi ticari defterlerinde dava konusu faturaya ilişkin iade faturası düzenlenmiş ise de, davalı yanca iade faturası kapsamında bulunan malların davacıya iade edildiğinin kanıtlamadığı, davacı tarafça davalı tarafça kesilen iade faturasının defterlere işlenmek suretiyle benimsenmediği de gözetilerek, davacının dava konusu ve davalı tarafça iade faturasından önce benimsenerek defterlere işlenen fatura kapsamında davalıdan talep hakkının bulunduğunun, iade faturası dışında birbirlerini doğrulayan taraf defterlerinden açıkça anlaşılması ile davacının asıl alacağının varlığını ispatladığı anlaşılmaktadır.
Davacının takip talep içeriğinde işlemiş faize yönelik talebi açısından ise, takipten önce davalıyı temerrüte düşürdüğüne ilişkin dosya kapsamında bir delilin bulunmadığı, bir alacağın muaaccel hale gelmesi ile temerrüt olgularının farklı olması, temerrütün takip tarihi itibariyle oluştuğu bu yönüyle işlemiş faize yönelik alacak kalemini davacının ispatlayamadığı anlaşılmakla, davalının … 34.İcra Müdürlüğü … Esas takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin 8.315,29-TL asıl alacak yönünden, takip tarihi sonrası 8.315,29-TL asıl alacağa değişen oranda avans faizi (yıllık %9,75 oranını aşmamak üzere) işletilmek suretiyle aynı koşullarda devamına, faize yönelik fazla istemin ise reddine, karar vermek gerekmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2021/3214 Esas, 2021/7424 Karar sayılı ilamı) Somut ihtilafta, alacağın cari hesap kaynaklı niteliği de gözetilerek ve davalının defterlerinde de kayıtlı olduğu gözetilerek, likit ve muayyen olduğu gözetilerek belirlenen icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … 34.İcra Müdürlüğü …Esas takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin 8.315,29-TL asıl alacak yönünden, takip tarihi sonrası 8.315,29-TL asıl alacağa değişen oranda avans faizi (yıllık %9,75 oranını aşmamak üzere) işletilmek suretiyle aynı koşullarda devamına, fazla istemin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacak olan 8.315,29-TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri (8.315,29 TL) üzerinden alınması gereken 568,01 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 114,20 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 453,81 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 114,20 TL peşin harç, 137,50 TL posta ve talimat masrafı, 1.350,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.601,70 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.407,89 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1,2 maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin reddedilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 1.139,54 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-6183 sayılı Kanuna göre dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin tarafların haklılık durumlarına göre;
A) 1.160,28 TL’sinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b) 159,72 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/12/2021

Katip …

Hakim …