Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/121 E. 2021/437 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/121 Esas
KARAR NO:2021/437

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/02/2020
KARAR TARİHİ:16/06/2021
KANUN YOLU:İSTİNAF

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında devam eden ticari ilişkide davalı şirketin cari hesap bakiye borcunu ödememesi sebebiyle aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı şirketin borcu bulunmadığı iddiası ile 11.06.2019 tarihinde itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taraflar arasında bir ticari alım satım akdi bulunduğuna, müvekkiline mal sattığı ve teslim ettiği iddialarına itiraz ettiklerini, davacının tacir olduğu da gözetildiğinde taraflar arasında sözleşme bulunduğu iddiasının HMK m 200 ve devamı uyarınca yazılı delil ile ispat etrr ek durumunda olduğunu, davacının iddiasını ispat edecek yazılı bir sözleşme sunmadığ nı, keza davacının TTK m, 23, VUK m. 230/5, HMK m. 200 ve devamı hükümleri gen ği sadece tek taraflı olarak düzenlediği fatura ile kendisinin alacaklı olduğunu kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafın fatura muhtevası malı müvekkiline teslim ettiğini irsaliye ile ispat etmesinin zorunlu olduğunu, müvekkiline teslim edilmiş herhangi bir malın olmadığını, ayrıca davacı tarafın müvekkiline temerrüde düşürmediğini beyanla, haksız davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
…. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası, cari hesap kayıtları, mail yazışmaları celp edilmiş, incelenmiştir.
Mahkememiz dosyası SMMM …’a tevdi edilerek rapor alınmış, alınan 02/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…Davacının, davalıyı icra takibinden önce BK,m.117 uyarınca temerrüde düşürdüğüne dair herhangi bir delil dosyaya ibraz edilmediği, davacının 2018-2019 takvim yıllarına ait incelenen resmi defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalının inceleme gününde, resmi defter ve belgelerini ibraz etmediği, Davacının incelenen resmi defter ve belgelerinde 30.05.2019 icra takip tarihi itibarıyla davalıdan 34.728,66 TL. alacaklı olduğu, davacının 31.451,08 TL. lik asıl alacak talebinin yerinde olduğu, davacının icra takip tarihi itibarıyla ticari temerrüt faizi talep edebileceği” tespit edilmiştir.
Dava, cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; taraf şirketler arasında ticari satıma dayalı cari hesap ilişkisinin bulunduğu, davalının cari hesaptan kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine davacı alacaklının, davalı borçlu hakkında icra takibine giriştiği, davalı borçlunun icra dosyasında davacıya borçlu olmadığını bildirmesi ve borca itiraz etmesi sonucunda takibin durduğu, davacının duran takibe devam edilmesi ve alacağın tahsiline yönelik olarak işbu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davaya konu alacağa temel teşkil eden bir kısım sevk irsaliyeleri ve faturaların delil olarak dosyaya ibraz edildiği, irsaliyeli faturalarında isim ve imza bulunduğu, sevk irsaliyelerine karşı davalı tarafından isim ve imzaya yönelik ayrıca ve açıkça itirazda bulunulmadığından faturaya konu malların davalı tarafından teslim alındığının kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. Kaldı ki, davacı tarafından cari hesap ilişkisi kapsamında düzenlenen faturalara karşı davalı tarafından yasal süre içinde itiraz edilmemiş, bu faturalar davacı tarafa iade de edilmemiştir. Önemle vurgulanmalıdır ki, dava açılmadan evvel taraflar arasında yapılan görüşmelere ait mail yazışmalarında davalı tarafından borcun varlığı kabul edilmiş, davalının taksitle ödemenin kabul edildiğine yönelik mesaj kayıtları dosyaya sunulmuştur.
Davacı şirketin ticari satıma konu malları davalıya teslim etmesine rağmen davalının cari hesaptan kaynaklanan bakiye borcunu ödemediği, yargılama sürecinde ödeme yaptığına ve borcu olmadığına dair herhangi bir delil de ibraz etmediği, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, HMK 222. maddesi hükmü uyarınca tayin edilen inceleme günü için ticari defterler ibraz edilmediği ya da bu konuda açıklamada bulunulmadığı takdirde ibrazdan kaçınmış sayılacakları ve karşı tarafın ticari defterlerine göre karar verileceğinin taraflara ihtaratla bildirildiği, bu amaçla davalı tarafa hem vekilinin hazır bulunduğu 07/10/2020 tarihli 1.celsede hem de 20/01/2021 tarihli 2.celsenin 1.nolu ara kararıyla meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği, yeterli süre ve imkanın tanındığı, ancak davalıya işbu meşruhatları içeren usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalının defterlerini ibraz etmediği gibi herhangi bir beyan dilekçesi dahi sunmadığı, diğer taraftan bilirkişi tarafından düzenlenen rapora karşı taraflarca zaten itirazda da bulunulmadığı gözetilerek SMMM bilirkişinin 02/11/2020 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davacının, davalıdan takip tarihi itibariyle 31.451,08 TL alacaklı olduğunun tespit edilmesi karşısında davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalının ….İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin kaldığı yerden aynı koşullar altında aynen DEVAMINA,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla, asıl alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 2.148,42-TL harçtan başlangıçta peşin alınan 379,85- TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 1.768,57- TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 379,85 TL peşin harç, posta ve tebligat masrafı 75,00-TL, bilirkişi ücreti 850,00 TL olmak üzere toplam 1.304,85 -TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 4.717,66- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde kullanılmayan ve artan bakiye gider avansının resen ilgili taraflara veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır