Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/112 E. 2023/186 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/43
KARAR NO : 2023/223

DAVA : İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 17/01/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan ihraç kararının iptali davasının açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 03.10.2019/42 sayılı yönetim kurulu kararı ile davacların ortaklıktan çıkarıldığını, kararın … 27.Noterliği aracılığı ile …tarih ve … yevmiye numaras ile davaalara iletildiğini,… tarih … sayı ve 512 sayfa nolu Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ana sözleşme değikliği ile ilgili genel kurulu kararının 2/3 çoğunlukla alınmadığını, dolayısyla ortaklıktan çıkarma kararının yok hükmünde olduğunu, bu nedenlerle 03.10.2019/42 sayılı yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların … sitesindeki taşınmazlarını satmaları üzerine ana ödemenin 10.maddesinde kooperatife ortaklık için şart koştuğunu, … Sitesinde konut sahibi olmak koşullarını yitirdiklerini, 18/05/2019 tarihi genel kurul toplantısında gereği için yönetim kuruluna talimat verildiğini, 03/10/2019/42 sayılı yönetim kurulu kararı ile davacıların ortaklıktan çıkarıldıklarını, çıkarma kararlarının noter aracılığı ile bildirildiğini davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ana sözleşme değişikliğine ilişkin kararın yok hükmünde olup olmadığı, buna göre ihraç kararının usulüne uygun olarak alınıp alınmadığı, ihracın usulüne uygun olarak gerçekleşip gerçekleşmediği, bu çerçevede dava konusu edilen 03/10/2019 günü ve 42 sayılı yönetim kurulu kararının iptalinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
Dava dilekçesinde adı geçen davacıların hakkında ihraç kararı verilen …’ün mirasçıları olduğu, bu itibarla aktif taraf ve dava ehliyetlerinin mevcut mirasçılık belgesi ile dahi sabit olduğu, davanın yetkili ve görevli Mahkemede açıldığı, en önemlisi ihraç kararına esas olan ana sözleşme değişikliğine ilişkin kararın yasada ve ana sözleşmede belirtilen çoğunluk ile alınmadığı iddiasına dayanılmakla bu yöne ilişkin iptal talebinin süreye tabi olmadan her daim açılabileceği, bu çerçevede Mahkememizce değerlendirme yapılması gerektiği tartışmasızdır.
Dava 1163 sayılı Kanunun m.16/3 hükmüne dayalı olarak açılmıştır.
Davanın niteliği uyarınca tek hakim tarafından görülmekte iken İstanbul BAM 45.HD’nin uygulaması nedeniyle ve “usuli zorunluluk” karşısında Mahkememiz heyeti tarafından görülmeye devam edilmiştir.
Mahkememizde yargılamanın devamı aşamasında alınan bilirkişi raporunda ise “davalı kooperatifin 20/06/1993 tarihli genel kurulunun 11.numaralı gündem maddesine istinaden karar alındığı, bu karar nedeniyle “ana sözleşmenin 10, 13, 14, 49, 50, ve 51’inci maddelerinin eski ve değiştirilecek yeni şekilleri teker teker okunarak lehte ve aleyhte konuşmalar sonucu bakanlıkça değiştirilmesi kabul edilen 10.’cu, 13.’cü, ve 14.’cü maddelerinin değişikliği oya sunuldu ve oy çoğunluğu ile kabul edildiği, Bakanlıkça 10.’cu maddeye “… Sitesinde konut sahibi olmak” fıkrasının ilave edildiği, ana sözleşmenin ortaklık şartları ile ilgili ilave edilen … sitesinde konut sahibi olmak koşulu kararının oyçokluğu (yarıdan fazla) ile alındığı, KK.51/2. maddesine göre 2/3 çoğunluk gerektiği, bu durumda karar nisabının sağlanmamış olduğu, söz konusu kararın iptali için davacıların ya da murisinin 20.06.1993 tarihli genel kurul toplantısına iştirak etmesinin şart olmadığı, kararın iptali için bir aylık hak düşürücü süreye tabi olmadığı, davacıların ya da murisin genel kurul toplantısında bulunması ve itirazını tutanağa yazdırmasının şart olmadığı, toplantıya katılanların 2/3 ‘ünün oy verdiğine dair kanıt olmadığı, karar nisabının sağlanmamış olduğu, ilave edilen ortaklık şartıyla ilgili koşulun anasözleşme değişikliğini gerektirmesi nedeniyle kararın davalı kooperatif genel kurulunda alınmasının şart olduğu, … konut sahibi olmak koşulunun karar nisabı olmadığı halde ilave edilmiş olduğu, ana sözleşmenin 10.maddesi hükmü kapsamında 26 ortağın ortak olma haklarının yitirmelerine neden olduğu, 03.10.2019/42 sayılı davalı kooperatifin ortaklıktan çıkarmaya ilişkin yönetim kurulunun 05.06.1993 tarihti genel kurul toplantısının 11. gündem maddesinin iptaline yönelik herhangi bir iptal davasının açılmadığı, iptal talebinin kabulüne karar verilip verilmeyeceğinin Mahkemenin takdirinde olduğu” açıklanmıştır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki davalı …’nin ana sözleşmesinin 10.maddesi “Kooperatife ortak olabilmek için;
1-Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip gerçek kişi veya 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 9. maddesinde sayılan tüzel kişilerden olmak.
2-Ordu mensubu (subay, askeri memur ve emeklileri dul ve yetimleri ile ordu’da görevli sivil memur ve müstahdemleri) olmak.” şeklinde iken,
“3-… sitesinde konut maliki olmak.” maddesi eklenmiştir.
Ana sözleşmenin 14. maddesinde ise; “Durumları aşağıda gösterilen hallere uyanlar yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılır.
1- l0.maddede yazılı ortaklık şartlarını kaybedenler,…
Çıkartma kararı gerekçeli olarak yönetim kurulu karar defteri ile ortaklar defterine kaydedilir. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere on gün içinde notere tevdi edilir. Ortak, çıkarma kararının tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir veya genel kurula itiraz edebilir. Bu itiraz ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine iptal davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı iptal davası hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarma kararları kesinleşir” düzenlemelerini içermektedir.
… ana sözleşmesinin 10.maddesinde yapılan değişiklik (“3-… maliki olmak.” şartının eklenmesi) … tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 11.maddede görüşülerek karara bağlanmış ve 29/12/1993 tarih 3437 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin 512. sayfasında ilan edilmiştir.
Hal böyle olunca söz konusu ana sözleşme değişikliği için katılanların 2/3’ünün olumlu oy kullanmasının yasal olarak zorunlu olduğu, toplantı nisabı söz konusu ise de 2/3 çoğunluğunun sağlanamadığı, ana sözleşmeye ilişkin kararın yok hükmünde olduğu, yok hükmünde olan sözleşme değişikliğine dayalı olarak alınmış olan ihraç kararının ise hukuken geçerli olamayacağı kabul edilmiştir. Zira ihraç kararının alınmasına esas olan sözleşme hukuken yok olmakla buna bağlı olarak alınmış olan ihraç kararının hukuken ve ayakta olacağının kabulü mümkün değildir. Mecelle’deki ifade ile “Vücudda bir şeye tabi olan, hükümde dahi ona tabi olur.” mantık kaidesi gereği ihraç kararının hukuken geçerli olması kabul edilebilir değildir.
Öte yandan somut olayda ana sözleşmenin 10.maddesi uyarınca kooperatif ortaklığının muhafaza edilmesi davalı kooperatifte konut sahibi olma koşuluna bağlanmış, bu vasfı olmayanların ortaklıktan çıkarılacağı düzenlenmiş, bu düzenlemeye istinaden ise somut olayda ihraca ilişkin karar alınarak davacıya tebliğ olunmuştur.
Sözleşmede ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda anılan ortaklık koşulunu kaybedenler için ihraç öncesinde ihtar gönderilmesi öngörülmemiş ise de, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27.maddesinde parasal yükümlülükler için ihraç öncesinde aranan uygun süre verilmesi koşulunun da, kıyasen uygulanması gerekir. Bu uygulamanın YHGK’nın 27.04.2010 tarih ve 16-149 E, 212 K sayılı ilamında da açıklandığı üzere, hayatın olağan akışına, iyiniyet kurallarına ve kooperatifin amacına uygun olduğunun kabulü gerekir.
Hal böyle olunca davacıya ihraç öncesinde bu noktada herhangi bir uygun süre dahi verilmediği, doğrudan ihraç kararının alındığı, bu noktada Yargıtay uygulamasında benimsendiği üzere davacıya ortaklık koşullarını sağlaması için makul süre tanınmadığı, bu hususun kendisine ihtar edilmediği, ihtara rağmen şartlar oluştuğu takdirde ihraç kararı verilmesi ancak mümkün iken bu uygulamaya uyulmaksızın davacıların murisi hakkında alınan ihraca dair yönetim kurulu kararı verilmesi kabul edilemez. Bu nedenle ihraca dair kararın bu yönden dahi iptali gerekir.
Yapılan açıklamalar karşısında davacıların davasının kabulüne, davacıların murisi … hakkında, davalı kooperatifin 03/10/2019 tarihli ve 42 sayılı yönetim kurulu kararının iptaline dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların davasının kabulüne,
Davacıların murisi … hakkında, davalı kooperatifin 03/10/2019 tarihli ve 42 sayılı yönetim kurulu kararının iptaline,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 54,40TL harcın mahsup edilerek 125,5‬ TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı gideri toplamı olan 108,80 TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından harcanan 152,95 TL tebligat posta masrafı ile 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 902,95TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar, vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin tek olarak davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda ve oy birliği ile karar verildi. 15/03/2023

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …