Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/104 E. 2022/781 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/104 Esas
KARAR NO : 2022/781

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2020
KARAR TARİHİ : 07/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait … plakalı araç ile … sevk ve idaresindeki ve …’nin maliki olduğu … plakalı araç arasında …’da 31.08.2018 tarihinde meydana gelen kazada müvekkili şirkete ait araçta maddi hasar meydana geldiği, kaza neticesine müvekkili şirkete ait araçta KDV dahil 39.179,84 TL tutarında hasar oluştuğu, bu hasarın müvekkilince giderildiği ve hasar tutarının ilgili servise müvekkili tarafından ödendiği, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsü tamamen kusurlu olduğu, müvekkil şirket araç sürücüsünde ise herhangi bir kusur bulunmadığı, … plakalı araç Halk Sigorta tarafından … poliçe numaralı ZMMS ile sigortalı olduğu, sigorta şirketi tarafından haksız şekilde ödeme yapılmadığı, davalılar aleyhinde dava şartı ticari arabuluculuk yoluna başvurulduğu, ancak başvurunun 27.01.2020 tarihinde anlaşmazlık ile sonuçlandığı, fazlaya ilişkin tüm haklar saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile; 39.179,84 TL hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesi ile yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından ZMSS ile sigortalanan … plakalı aracın 31.08.2018 tarihinde işletilmesi sırasında oluşan kazada davacıya ait … plakalı araçta hasar meydana geldiği, kazanın zincirleme kaza olduğu ve kazaya karışan araçların davacının aracı dahil takip mesafesine uymaması nedeniyle kusurlu oldukları, davacının hatalı sürüşü sebebiyle zincirleme kazanın meydana geldiği ve davacının asli kusurlu olduğunu; huzurdaki dava nedeniyle kazaya karışan araç sahiplerine ya da araçların kasko sigorta poliçelerini düzenleyen sigorta şirketlerine farklı tarihlerde farklı miktarlarda ödeme yapıldığı, …plakalı araç için … Sigorta şirketine 1.723,00 TL, … plakalı araç için …’e 8.649,74 TL, … plakalı araç için … Sigorta şirketine 32.800,00 TL, davacı şirkete ait araç için 3.395,26 TL değer kaybı ödemesi olmak üzere hasar dosyasından toplam 46.568,00 TL ödeme yapıldığı, müvekkili şirket tarafından düzenlenen poliçedeki 72.000,00 TL maddi kaza başına limitten yapılan ödemeler düşünüldüğünde geriye 25.432,00 TL’lik limit kaldığı, tazminata kaza tarihinden itibaren faiz işlemesi talep edildiği, ancak KTK 98 ve 99 maddesine göre davacıların talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … A.Ş. ve … vekilinin 13.05.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar kaza tutanağı ve diğer evraklarda müvekkili şirkete ait araç plakası … olarak yazılmışsa da bu plakanın hatalı olduğu, araç plakasının … olduğu; 31.08.2018 tarihinde meydana gelen kazanın …plakalı aracın aniden yolun ortasında durması, bu aracın arkasında bulunan …, …, … plakalı araçların KTK M.56/1-c uyarınca takip mesafesini korumaması sebebiyle kazanın meydana geİidiği, müvekkiline ait aracın kazaya karışmış … plakalı araca yalnızca hafif şekilde kenarına çarptığını, müvekkil şirketin aracında da hafif şekilde hasar meydana geldiği, kaza tespit tutanağının gerçekleri ifade etmediği gibi yoruma dayalı olarak gelişi güzel hazırlandığını, davacının iddia ettiği 39.179,84 TL hasarın işbu kazadan kaynaklı olduğunu ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın kasko sigorta şirketi Liberty Sigorta AŞ. ihbarına, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Araç Ruhsatı, … Sigortaya gönderilen ihtarname ve tebliğ şerhi, arabuluculuk son tutanağı, ZMMS poliçesi, davalı sigorta şirketi tarafından davacının başvurusu üzerine açılan Hasar Dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, araçlara ait ruhsat kayıtları ile trafik kazası sırasında çekilen fotoğraflar celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya, trafik kazasında kusur durumunun tespitine yönelik olarak İ.T.Ü Makine Fakültesi Öğretim Üyesi ve Yüksek Makine Mühendisi bilirkişi …’ e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 07/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak “…Deliller ve hukuki değerlendirmelere göre varılacak sonuç tamamen Sayın Mahkeme’nin takdirinde olmak üzere, yukarıda açıklanan hususlar çerçevesinde; 1-Davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’ in meydana gelen zincirleme kazada kusursuz olduğu; Her ne kadar trafik kaza raporunda konvoy halinde seyreden araçların en arkasında seyreden ve kazaya karışan davalıya sigortalı araç sürücüsü davalı …’nin tam kusurlu olduğu belirtilmiş ise de, dosya içindeki kazaya karışan araçların fotoğraflarının incelenmesi sonucu; davalı aracının ön tarafındaki hasar ile önündeki aracın arkasındaki hasar dikkate alındığında bu çarpma olayının önlerindeki diğer araçlarda görüldüğü gibi hasar oluşturmasının mümkün olmadığı, yine davacıya ait … plakalı aracın arkasındaki hasar ile bu araca çarpan … plaka sayılı otonun ön tarafındaki hasarın boyutları incelendiğinde, davacı aracının arkasındaki hasarın, onun arkasından gelen dava dışı … plaka sayılı otonun şiddetli çarpmasından meydana gelmiş olduğu kanaatine varıldığı; davalı …Tic. A.Ş. adına kayıtlı ve davalı sigorta şirketine sigortalı … plaka sayılı aracın sürücüsü Davalı …’nin davacıya ait araçta meydana gelen hasardan sorumlu olmadığı, Araçta meydana gelen onarım tutarının aracın parça ve işçilik dahil KDV hariç 33.203 25 TL (KDV dahil 39.179,84 TL) olduğu, parça ve işçilik bazında bakıldığında piyasa rayicine uygun ve hasar ile uyumlu olduğu…” şeklinde kanaat bildirmiş olup, davalı sürücüye başka bir aracın çarparak kazanın meydana geldiğini mütalaa etmiştir.
Mahkememizce davacının bilirkişi raporuna yönelik itirazları ve bu itirazların karşılanması ile eksik tahkikat yapılmaması için davacı vekilinin talebi uyarınca farklı bilirkişiden yeniden rapor alınmıştır.
Dosya, trafik kazasında kusur durumunun tespitine yönelik olarak bu sefer İ.T.Ü Makine Fakültesi Otomotiv Birimi Öğretim Üyesi ve Uzman Yüksek Makine Mühendisi bilirkişi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 05/05/2022 tarihli raporda özetle ve sonuç olarak ” …… plaka numaralı otomobil sürücüsü dava dışı …’nun dava konusu … plakalı otomobilin arka ve ön kesimlerinde oluşan hasarın meydana gelmesinde, dava konusu zararın doğmasında %100 (yüzde yüz) oranında tamamen asli kusurlu olduğu, aynı oranda dava dışı ZMS (Trafik) sigortacısı … Sigorta A.Ş.’nin azami 36.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğu, sırasıyla …, …, … ve … plaka numaralı otomobil sürücüleri …,…, … ve davalı …’ye kazanın meydana gelmesinde, dava konusu zararın doğmasında veya artmasında atfı kabil kusur bulunmadığı, Davacı… Tic. A.Ş.’ne ait … plaka ve (…) şasi numaralı otomobilin marka yetkili servis ortamında ve orijinal vasıfta parçalar kullanılarak kadri maruf, haddi layık onarım bedelinin iskontosuz KDV hariç 33.204,75 TL, KDV dahil 39.181,60 TL, iskontolu KDV hariç 30.049,77 TL, KDV dahil 35.458,72 TL olduğu, İskonto uygulanıp uygulanmayacağı ve KDV hususunun Sayın Mahkeme’nin takdirleri olduğu, KDV hariç 33.203,25 TL, KDV dahil 39.179,84 TL tutarındaki somut onarım faturasının uygun olduğu,…” kanaati bildirdiği görülmüştür.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ve maddi hasara dayalı tazminat (hasar bedeli) istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliler ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; …. ili, … ilçesi, … yol ayrımında 31/08/2018 tarihinde saat 17:00 sıralarında …, …, …, … ve … plaka sayılı araçların zincirleme şekilde trafik kazasına karıştıkları ve trafik kazası sebebiyle tüm araçlarda maddi hasarın meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davacı hasar bedelinin tazmininde, davalı … A.Ş.’ nin ZMMS sigortacısı, davalı … A.Ş.’ nin işleteni olduğu ve davalı …’ nin sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araç sürücüsünün trafik kazasında kusurlu olduğu vakıasına dayanmış, bu vakıanın delili ve dayanağı olarak kaza tespit tutanağını göstermiştir.
Ne var ki; 31/08/2018 kaza tarihi itibariyle oluşturulan kaza tespit tutanağı incelendiğinde; zincirleme şeklinde gerçekleşen trafik kazasında araçların pozisyonları çarpma noktalarına göre gösterilmemiştir. Zincirleme trafik kazasına karışan araçların tamamı, düz bir hat şeklinde ve bir aracın hemen diğerinin arkasında sıralanarak krokide çizilip gösterildiği halde; olay sonrası çekilen fotoğraflarda araçların pozisyonları kaza tespit tutanağındaki gibi düz bir hat şeklinde değildir. Kaza tespit tutanağında tüm araçların ön ve arka kısımlardan çarpma sonucu hasar aldığı yine hatalı şekilde tutanakta işaretlense de; kazaya ilişkin resimlerden de görüleceği üzere, örneğin davalı sigortalı aracın kendi sağ ön far kısımları ile hemen önündeki … plaka sayılı aracın sol arka far ve yan kısımlarına çarptığı, yani sigortalı … plakalı aracın ön tamponunda; hemen önündeki … plakalı aracın da arka tamponunda tutanağın aksine hasar bulunmadığı resimlerden kolaylıkla görülmektedir. Bunun yanı sıra, kaza tespit tutanağı oluşturulurken mahkememizce yapılan araştırma sonucunda kazaya karışan araç sürücülerinin kazaya ilişkin bilgi ve görgüsüne başvurulmamış, olayı gören tanıkların ifadeleri dahi alınmamıştır. Öte yandan; kaza tespit tutanağında kazaya karışan … plaka sayılı aracın plakası hatalı olarak … olarak; yine … plaka sayılı aracın plakası … şeklinde yanlış yazılmıştır. Bu itibarla kaza tespit tutanağının, olayın gerçekte oluş şeklini yansıtmadığı, kazanın oluş şeklinin hatalı olarak tespit edildiği, araçların pozisyonlarının ve kaza sonrası hallerinin yanlış şekilde tutanağa geçirildiği ve krokide çizildiği, araçların çarpma noktalarına göre her bir aracın hasarlı kısımları farklı olduğu halde yine tutanakta hepsinin çarpma noktalarının ve hasarlı kısımlarının hatalı olarak aynı şekilde işaretlendiği, kazaya karışan iki araç plakasının dahi kaza tespit tutanağında yanlış olarak yazıldığı, netice itibariyle kaza tespit tutanağının gelişigüzel hazırlandığı anlaşılmış, kazanın gerçek oluş şeklini yansıtmadığı tespit edilmiştir. Nitekim, aynı yöndeki tespitler uzman ve yüksek makine mühendisi olan iki farklı bilirkişi tarafından da benzer şekilde tespit edilmiş, raporlarda detaylı şekilde ifade edilmiştir.
Bu halde, kazanın gerçek oluş şeklini yansıtmayan kaza tespit tutanağının hükümde esas alınması ve tutanakta belirtilen kusura göre sonuca gidilmesi mümkün değildir.
Mahkememizce, davaya konu trafik kazasında kusur durumunun tespitine yönelik olarak alanında uzman iki farklı bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Her iki bilirkişi raporunda da vurgulandığı üzere; dava konusu trafik kazasının gerçekleşmesinden hemen sonra çekilen kazaya ilişkin resimlerden davacı tarafından kusur isnadında bulunulan … plaka sayılı aracın zincirleme şeklinde gerçekleşen kazanın en arka ve son sırasında bulunduğu, davacıya ait … plakalı aracın ise en öndeki aracın hemen arkasında 2. sırada yer aldığı, davacıya ait araç ile kusurlu olduğu iddia edilen sigortalı araç arasında iki araç (… ve …) daha bulunduğu, bütün araçların aynı kütle ve hacme sahip nitelikte oldukları nazara alındığında davacıya ait araçta meydana gelen zararın davalının eylemiyle illiyet bağının bulunmadığı, bunun yanı sıra davalı sigortalı aracın ön tamponunda hasar bulunmadığı, yalnızca sağ ön far ve sağ yan kısmında hasar olduğu, sigortalı aracın hasarlı kısımlarından da anlaşılacağı üzere hemen önündeki … plaka sayılı araca ön tampon bölgesinden çarpmadığı, aksine sağ yan kısmı ile vurduğu, esasen önündeki … plaka sayılı aracın arka tamponunda resimlerle sabit olduğu üzere hasar bulunmadığı, bu durumun öndeki ve arkadaki araçların hasarlı kısımları ve darbe aldıkları bölgeler itibariyle birbirini doğruladığı, sigortalı aracın kendi ön tam tampon bölgesi ile önündeki araca çarpmadığından iki önünde daha bulunan davacıya ait araca zarar vermesinin araçların boyutu ve hacmi dikkate alındığında hasar vermesinin mümkün olmadığı, başka bir anlatımla davalı sigortalı aracın hasarlı kısımları ve önündeki araca sol yan kısmından çarpması sebebiyle zincirleme şeklinde bulunan üç araç daha önünde bulunan davacıya ait araca zarar vermesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Davacının … plaka sayılı aracının hasara uğramasında onun hemen arkasında bulunan ve kendi ön tamponuyla davacıya ait aracın arka tamponuna çarpan … plaka sayılı aracın % 100 oranında kusurlu olduğu, bu iki aracın hasarlı kısımları ve darbe bölgeleri ve kaza sonrası pozisyonları nazara alındığında davacıya ait araçta meydana gelen hasarda tamamen … plaka sayılı aracın neden olduğu belirlenmiş, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasarda davalı sigortalı aracın kusurunun bulunmadığı ve zarara davalı aracın sebebiyet vermediği, davacı ile davalı araç arasında hasar yönünden illiyet bağının da bulunmadığı anlaşılmıştır.
Birinci bilirkişi raporu dosyaya sunulduktan sonra davacı vekili rapora yönelik itiraz dilekçesi sunmuş, beyanları ve talebi uyarınca itirazları karşılar şekilde ve yeniden başka bir bilirkişiden inceleme yapılması istenilmesi sebebiyle dosya davacının tüm talepleri karşılanarak farklı bir bilirkişiye tevdi edilmiş, atanan ikinci bilirkişiden yeniden değerlendirme yapılması istenilmiş, dosyaya sunulan ikinci bilirkişi raporunda da ilk raporda olduğu gibi aynı yönde tespitler yapılmış ve bilimsel mütalaa sunulmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki, bilirkişi raporları kazanın oluş şekli, araçların kaza sonrası pozisyonları, araçların çarpma noktaları, kaza neticesinde hasarlanan kısımları, araçların darbeye maruz kaldıkları bölgeler, hacim ve kütleleri, hasarın nedenleri, hangi aracın diğerine nasıl zarar verdiği ve bunun nedenleri vs… tek tek açıklanarak kusur ve zarar kapsamlı şekilde tartışılmış ve değerlendirilmiş olmakla rapor gerekçeli ve denetime elverişli, bilimsel yönden isabetli tespit ve değerlendirmeler içerdiğinden Mahkememizce rapor içeriği ayrıca denetlenerek hükme esas alınmıştır.
Açıklanan nedenlerle, yukarıda ifade edildiği üzere trafik kazası tespit tutanağının kazanın gerçek oluş şeklini yansıtmadığı, bu nedenle kaza tespit tutanağına göre kusur tayinin mümkün olmadığı, davacıya ait araçta meydana gelen hasarın bu aracın kaza sırasında hemen arkasında bulunan … plaka sayılı aracın çarpması nedeniyle oluştuğu, kusur isnadında bulunan davalıların ZMMS sigortacısı, işleteni ve sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın bu araçların en arka ve son sırasında yer aldığı, sigortalı aracın çarpma noktası, hasarlı kısımları, önündeki araca vurduğu bölge, ayrıca önünde iki araç daha bulunması karşısında davacıya ait araçta meydana gelen zararın sigortalı araç ile bir ilgisinin / illiyet bağının olmadığı, davalıların hasar bedeline yönelik davacının zararından sorumlu tutulabilmesi için … plaka sayılı sigortalı aracın araç sürücüsünün hem kusurlu olması hem de davacıya ait araçta meydana gelen zarar yönünden illiyet bağının bulunması gerektiği, ancak somut olayda davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedeli zararından sigortalı aracın sürücüsün kusurunun ve zararla illiyet bağının bulunmadığından dolayısıyla zorunlu mali mesuliyet sigortacısı ve araç işleteni olan davalıların herhangi bir sorumluluğuna gidilemeyeceğinden davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 669,10 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 588,40 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde davacıya veya vekiline İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Davalılar … Şirketi, … ve … Anonim Şirketi yargılama sırasında kendisini birer vekille temsil ettirdiklerinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ nin 3/2. ve 13/1,4. maddeleri uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE
6-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davacıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalılar… A.Ş. ile … vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta şirketinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır