Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/103 E. 2020/321 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/103 Esas
KARAR NO : 2020/321

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 10/02/2020
KARAR TARİHİ : 15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı iş yerinde, 11/04/2013 tarihinde fitness eğitmeni olarak işe başladığını, 31/05/2016 tarihinde işveren şirketten gelen mail ile şirketin iflas ettiği bildirilerek işten haksız olarak çıkartıldığını, müvekkilinin yıllık izin olan toplam 37 gün boyunca da çalıştığını, davalı işverenden 37 gün alacaklı kaldığını, ayrıca müvekkilinin davalı işveren şirkette 45 gün olarak resmi ve dini bayramlarda da çalıştığını ve karşılığını alamadığını, fazladan her gün iki saat fazla çalıştığını ve haftada bir gün izni olmasına rağmen bu izninin de kullandırılmadığını ve müvekkilinin ayda iki gün izin yaptığını, bu nedenlerle haksız olarak işten çıkarılan davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile ödenmeyen ücret, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil, yıllık izin ücret alacakları belirlenerek, her bir tazminat ve alacak için ödenmeleri gerektiği tarihlerden işletilecek ticari temerrüt faizleri ile birlikte davalı işverene ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İş bu dava dosyası İstanbul 30. İş Mahkemesi’ nin 10/09/2019 tarih, 2017/285 Esas 2019/271 Karar sayılı görevsizlik kararı uyarınca mahkememize tevzi edilmiştir.
İstanbul 30. İş Mahkemesi’ nin 2017/285 Esas 2019/271 Karar sayılı dosyası kapsamında hesap uzmanı marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Hesap Uzmanı Bilirkişi … tarafından sunulan 15/10/2018 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; Kıdem tazminatı 10.439,17 TL, ihbar tazminatı 5.271,02 TL, fazla mesai ücreti 3.073,44 TL, hafta tatili 3.546,27 TL, UBGT 1.334,14 TL, ücret 3.400,00 TL, yıllık izin ücreti 1.726,41 TL olmak üzere davacının toplam 28.790,45 TL alacağının bulunduğu mütalaa edilmiştir.
Dava, davacının alacaklarının iflas masasına kayıt ve kabul istemine ilişkindir.
Davacının işçi alacaklarının tahsili için İstanbul 30. İş Mahkemesi’nde dava açtığı, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2016/623 Esas 2017/380 Karar sayılı kararı uyarınca davalı şirketin 04/05/2017 tarihinde iflasına karar verilmiş olduğu, dolayısıyla iş bu şirketin davanın açıldığı 20/06/2017 tarihinden önce iflas ettiğinin sabit olduğu, böylece söz konusu şirkete yöneltilen davaya bakmakta İş Mahkemesinin görevsiz olduğu, bu nedenle iş bu dava dosyasının mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında 20.03.2020 tarihli kararla davacıya gider avansını yatırması süre tanınmış, bu süreçte salgın hastalık kapsamında alınan önlemler gözetilerek davacı tarafından 26.06.2020 tarihinde yatırılan gider avansı kabul olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
İş akdinin haklı nedenle fesih edildiği konusunda ispat yükü davalı işveren üzerindedir, davalı tarafından feshin haklı olduğuna dair herhangi bir delil sunulmadığı gibi işten ayrılış bildirgesinde fesih kodu olarak 17 kodunun belirtildiği, davalı işverenin fesih nedenini sonradan değiştiremeyeceği ilkesi de dikkate alındığında iş akdinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan fesih edildiği, ihbar öneli kullandırıldığının da ispat edilemediği anlaşılmakla, davacının bilirkişi hesaplamaları doğrultusunda 10.439,17 TL kıdem ve 5.271,02 TL ihbar tazminatına hak kazandığı anlaşılmıştır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden davacı bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Davalı iş yerine giriş- çıkış saatlerini gösterir puantaj, vardiya çizelgesi, kart basma- elektronik giriş- çıkış kayıtları vs belge ibraz edilmemiştir. Dolayısıyla davacı fazla çalışma iddiasını tanık dahil her türlü delil ile ispat edebilecektir. Tanık ifadeleri doğrultusunda davacının 3.073,44 TL fazla çalışma ücreti alacağına hak kazandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili ayda 2 hafta tatilinde izin yapıldığı iddiası ile hafta tatili ücreti talebinde bulunmuştur. Bu kısımda fazla çalışma kısmındaki tespite göre dönem hafta sayısının yarısı esas alınarak yapılan hesaplamada davacının 3.546,27 TL hafta tatili ücreti alacağına hak kazandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde davacının çalıştığını iddia etmiştir. Fazla çalışma kısmında yapılan ispat kuralları burada da geçerlidir. Dinlenilen tanık ifadeleri ubgt günlerinde çalışma olduğu yönünde olduğundan, tanıkların çalıştığı süreler de nazara alınarak yapılan hesaplama sonucunda davacının 1.334,14 TL ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına hak kazandığı anlaşılmıştır.
Davacı çalışma süresi boyunca 3.400,00 TL ücretinin ödenmediğini, ücretinin ödendiği konusunda ispat külfeti davalı işveren üzerindedir. Davalı işveren tarafından ücretin ödendiği imzalı maaş bordrosu veya banka dekontu gibi yazılı belgeler ile ispat edilmesi gerektiği, davalı tarafından davacının çalışma süresi boyunca ücretlerinin eksiksiz olarak ödendiğine ilişkin herhangi bir yazılı delil sunulmadığı anlaşılmakla davacının ücret alacağına hak kazandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili 37 günlük yıllık ücretli izinlerin kullandırılmadığını iddia ile yıllık için ücretli alacağı talebinde bulunmuştur.
4857 sayılı İş Kanununun 59.maddesinde, iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. İşçinin yıllık ücretli izne hak kazanabilmesi için işe başladığı günden itibaren deneme süresi de dahil olmak üzere en az bir yıl çalışması gerekmektedir. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. İşçi bir yıllık kıdemini doldurduğu anda o yıla ait iznini hak eder. İşçi iznini gelecek yıl içerisinde kullanmak durumundadır ancak iş kanunu bunu zorunlu kılmamış tarafların anlaşmasıyla hak edilen yıllık izin sonraki yıllarda veya başka yılların izinleriyle beraber kullanılabilir.
Bu doğrultuda 3 tam yıl hizmet süresine denk düşen 14×3=42 gün olup iddia ile bağlı kalınarak 37 günlük izin hakkı hesaplamasında davacının 1.726,41 TL yılık izin ücreti alacağına hak kazandığı anlaşılmıştır.
Alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; davacının, davalı şirket nezdinde oluşan işçi alacaklarının ödenmediği, dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporunda sonuç olarak, davacının birikmiş alacak ve tazminat tutarı olarak 28.790,45 TL ödenmemiş alacağı bulunduğu belirlenmiştir. Böylelikle davacının davalı müflis şirketten olan toplam alacağının 28.790,45 TL olduğuna kanaat getirilerek bu tutar üzerinden iflas masasına işçi alacağı olarak kayıt ve kabulüne karar vermek gerekmiş, davacının davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
28.790,45 TL nakdi alacağın davacı alacağı olarak iflas masasına kayıt ve kabulüne,
2-Alınması gereken harç 1.966,68 TL olup, peşin alınan 102,47 TL ve ıslahla tamamlanan 390,00 TL toplamından oluşan 492,47 TL’ nin mahsubu ile bakiye 1.474,21 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu 492,47 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 400,00 TL bilirkişi ücreti, 231,30 TL posta ve tebligat masrafı toplamından oluşan 631,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 4.318,57 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, Tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/09/2020

Katip …

Hakim …