Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/100 E. 2021/511 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/100
KARAR NO : 2021/511

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2020
KARAR TARİHİ : 07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … isimli şirketin sahibi ve yetkilisi olduğunu, şirket merkezinin Almanya’da bulunduğunu, Türkiye sınırları içerisinde de bir bürosunun bulunduğunu, müvekkili ile davalılar arasında matbaa işlerinde kullanmak üzere büyük rulo kağıtlarının alımı ve Almanya’daki şirket merkezine göndermek üzere davalılardan Sayed Mahmoud Jazaeri’nin sahibi olduğu … Grubu ile sözlü olarak ticari bir ilişki sağlayacakları yönünde alım satım yapmak üzere görüştüklerini, yapılan görüşmelerde düzenlenen proforma faturalarını müvekkiline sunarak sorunsuz bir ticaret yapacaklarını her şeyi hazırladıklarını proformaların hazır olması ve paranın gelmesi durumunda da ticarete başlayacaklarını söylemeleri üzerine ve müvekkili ile aynı ülke vatandaşı olmaları sebebiyle aralarında bir güven sağladıklarını, belge de sahteciliklerle belge düzenlemek suretiyle müvekkilini yanılgıya düşürerek malların gelmesi için müvekkiline dava konusu olan 7.991.276,00 Euro bedeli … Grubuna ait banka hesaplarına yollattıklarını, herhangi bir mal alımı yapılmadan alınan paralarla ticari olarak hiçbir mal karşılığında verilmediği gibi kendisi telefonlarına cevap vermemesi ve kendisine ulaşılamaz hala geldiğini, savcılığa yapılan şikayet sonucunda … Cumhuriyet Başsavcılığında iddianame düzenlendiğini ve … 39. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında yargılamaya başlandığını, yapılan soruşturmada para transferleriyle beraber şirketler içi paraların dağılımı ve karşılığında bir mal gönderilmediğinin belirlendiğini, müvekkilli tarafından gönderilen paraların hangi hesaplara gittiği hangi hesaplardan diğer şirketlere ve şahıslara çıkış yapıldığının açıkça gözüktüğü, davalıların dolandırıcılık suçu işlemek suretiyle müvekkilini mağdur ettiklerini, parayı iade etmek istemeyen davalılardan …’daki müvekkili şirketine ait işyerlerini maddi anlamda hasar verdiklerini ve burada da yargılamanın devam ettiğini, davalılar hakkında yürütülen ceza yargılaması aşamasında davalıların kendi üzerilerinde bulunan mallarında dava süresi içerisinde kaçırılacağını belirterek davalıların mal varlıkları, başta banka hesapları olmak üzere gayrimenkul ve araçlarının üzerilerine tedbir konulmasını ve müvekkilinden haksız olarak alınmış 7.991,276€’nun davalılardan alınarak işleyecek olan yasal faiz ile birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili Av. … cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde iddia ettiği alacağa istinaden 492 sayılı Harçlar Kanuna göre gerekli eksik harcı ikmal etmediğini, bu eksikliğin tamamlanması halinde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının yabancı uyruklu olması nedeniyle iş bu davanın görülebilmesi için harç yatırması gerektiği gibi teminatta yatırması gerektiğini, davacının dava dilekçesinde belirttiği iddiaların gerçeği yansıtmadığını, müvekkillerinin hesaplarına gönderilen herhangi bir havalenin olmadığını, davacının davasını kendi adına açtığını ve şirket tüzel kişiliği tarafından açılmış bir davanın ortada olmadığını, savcılığın hazırladığı ilk iddianamenin şüphelinin kimliğinin tam olarak tespit edilemediği ve olaylarla bağlantısının kurulamadığı gerekçesiyle iddianamenin kabul edilemeyeceği yönünde karar verildiğini, ikinci kez hazırlanan iddianamede şüphelinin kimliği tespit edilmiş olmasına karşı delillerin olayla bağlantısının yeniden kurulamadığını ancak iddianamenin reddi süresi geçmiş olduğundan iddianamenin kabul edilmiş sayıldığını, ayrıca taraflar arasında aynı hukuki sebebe dayalı … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E.sayılı dosyası ile bir davanın daha görüldüğü ve bu davanın reddedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dava alacak davasına ilişkin olup arabuluculuğa ilişkin özel dava şartı gerçekleşmiştir.
Dava niteliği itibariyle konusu para ile değerlendirilebilir davalardan olup nisbi harca tabidir.
Dava değeri 7.991.276 Avro olarak açılmış olduğu halde davacı vekili tarafından maktu harcın yatırıldığı anlaşılmakta olup Harçlar Kanunu m.27, m.30 hükümleri gereği belirtilen harç eksikliği tamamlanmaksızın müteakip işlemlerin ve bu çerçevede davalılara tebligat yapılması işlemlerinin yapılması usulen mümkün bulunmamaktadır. Nitekim 492 sayılı Harçlar Kanununun m.32 hükmü uyarınca dahi “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz”. Bu çerçevede dava tarihindeki efektif satış kur karşılığı olan dava değeri üzerinden hesaplanmış ve alınması gereken 897.078,57 TL miktardan en başta yatan 54,40 TL miktarın mahsup olunması sonrası 897.024,15 TL harcın depo olunması için davacı vekiline süre verilmiş; aksi halde müteakip işlemlerin yapılmayacağı açıklanmış olduğu halde davacı vekili bu eksikliği gidermemiştir. Esasen Harçlar Kanununun m.27 hükmü gereği harç ödenmemiş ise müteakip işlemlere devam olunamayacaktır. Dava değeri yargılama sırasında tespit olunmuş bir değer olmaktan öte dava dilekçesinde dahi belli olan ve baştan beri bilinen nitelik taşımaktadır. Davacı vekiline, belirtilen eksik harcı depo etmesi için verilen süreye rağmen eksik harcın depo edilmemesi durumunda adı geçen hükümler gereği dosyanın işlemden kaldırılması gerekmektedir.
Kaldı ki davacı vekili eksik harcı yatırmadığı müddetçe müteakip işlem niteliğindeki dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ işlemlerine devam olunabilmesinin mümkün değildir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu gereğince davalıya tebligat yapılmasının dahi mümkün olmadığı dikkate alındığında, dava dosyasının yapılan ihtarata uygun olarak takip olunmadığı takdir olunmuş, bu çerçevede 02/12/2020 tarihi itibariyle dosya işlemden kaldırılmıştır.
Dava dosyasının işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren ve üç ay geçtiği halde ise mevcut harç eksikliği tamamlanmamıştır. Dava dosyasının işlemden kaldırıldığı tarihten hüküm tarihine kadar üç aylık sürenin geçtiği, davanın da yenilenmediği anlaşılmakla HMK m.150 hükmü gereği her bir davalı yönünden davanın açılmamış sayılma şartları oluşmuştur.
Yapılan açıklamalar karşısında; HMK.m.150/f.5 hükmü uyarınca her bir davalı yönünden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK.m.150/f.5 hükmü uyarınca her bir davalı yönünden davanın açılmamış sayılmasına,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsup edilerek bakiye ‭4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından harcanan 54,40 TL peşin harç gideri, 54,40 TL başvuru harcı gideri ile 256,00 TL tebligat ve posta gideri toplamı olan 364,8‬0 TL yargılama giderinin, arabuluculuk ilk oturumuna mazeretsiz olarak katılmayan -tahsilde tekerrür olmamak üzere- davalılar …, …, …, …, …, …’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar tarafından halihazırda yapılan masraf olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Arabuluculuk ilk oturumuna katılan davalılar …, …, …, … vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT m.7/1 gereğince tek olarak takdir edilen 2.040,00 TL vekalet ücretinin -tahsilde tekerrür olmamak üzere- tek olarak davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine; arabuluculuk ilk oturumuna mazeretsiz olarak katılmayan diğer davalılar lehine HUAK m.18/A-fıkra 11 gereği vekalet ücreti takdir edilmemesine,
6-1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin ileride Bakanlıkça ödenmesi durumunda 6183 sayılı AATUHK hükümleri gereği -tahsilde tekerrür olmamak üzere- arabuluculuk ilk oturumuna mazeretsiz olarak katılmayan davalılar …, …, …, …, …, …’den -tahsilde tekerrür olmamak üzere- müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye avansın iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda ve oy birliği ile karar verildi.07/07/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …