Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/94 E. 2021/251 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/94
KARAR NO : 2021/251

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 03/07/2018
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan sıra cetveline itiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete ciro ile teslim edilen 10/10/2010 tarihli 79.470,00-EURO bedelli çekten kaynaklanan alacağın tahsil edilmemesi sebebiyle … 2. İflas Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyasına alacak kaydı için başvuru yapıldığını, iflas masasına kayıt için yapılan başvuruya konu alacağın uzun süre yasal takibe konu edilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle red karar verildiğini, yatırılan masraf ile 27/06/2018 tarihinde tarafına tebliğ edildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 361.413,66-TL alacağın iflas masasına alacak olarak kaydını yargılama masrafları ve vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi sunmamış olup davayı inkar eder konumundadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık Yargıtay uygulaması dahi gözetildiğinde kayıt kabul davasına konu çekin tek başına delil olarak kabul edilemeyecek olması karşısında, çeke dayalı temel ilişkinin ve temel ilişkiye dayalı belgelerin taraf şirketlerin ticari defter ve kayıtlarında ne şekilde gözüktüğü, tarafların ticari defterlerinde çekin ait olduğu alt ilişki ile ilgili lehe veya aleyhe kayıt olup olmadığı buna göre HMK m26 gereği davacının kayıt kabule konu ettiği miktar ile bağlı kalınarak iflas tarihi itibariyle ferileri ile birlikte takip masraflarının ulaştığı miktarın ne olduğu noktasında toplanmıştır.
Davanın iflas tasfiyesi sırasında düzenlenen ve sıra cetveline yönelik kayıt kabul davası olarak açıldığı, dava dilekçesine göre davanın süresinde açıldığı, bu hususların tartışmasız olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce 08/04/2021 tarihi itibariyle icra edilen duruşmada davacı vekilinin davalı müflis şirket hakkında … 16.ATM nin … E.sayılı ilamı ile ilgili iflas kararının Bölge Adliye Mahkemesince kaldırıldığı yönünde beyanda bulunulduğu; bunun üzerine son duruşmadan sonra uyap ortamında yapılan incelemede İstanbul 16.ATM 2017/427 E. 2017/1220 K.sayılı iflas ilamının İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesinin 2018/1205 E. 2019/26 K.sayılı ilamı ile kaldırıldığı, iflasın kaldırılmasına dair kararın 10/01/2019 tarihi itibari ile kesin olarak oluşturulduğu, nitekim … 2. İflas Müdürlüğünden de bu yönde cevabi yazının geldiği; İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi tarafından 10/01/2019 tarihi itibari ile iflas kararı kaldırılmakla davalı şirketin müflis sıfatının kalktığı, bu nedenle davalı şirketin 10/01/2019 tarihinden sonra iflas dairesi tarafından temsil durumunun da son bulduğu, bu nedenle bu aşamadan sonra müflis şirket tüzel kişiliğine karşı her türlü tebligatın yapılmasının yasal zorunluluk arz ettiği; buna rağmen görevsizlik kararı veren … 18.ATM nin … E. .. K.sayılı ve 09/07/2018 tarihli gerekçeli kararının mahkemece ve ancak 21/01/2019 tarihi itibari ile müflis şirketi temsilen iflas dairesi müdürü adına tebliğ olunduğu, bir başka deyişle görevsizlik kararının tebliğ olunduğu tarih itibari ile kararın davalı şirket tüzel kişiliğine tebliğ olunmasının yasal zorunluluk arz ettiği halde bu zorunluluğa uyulamadığı, bu nedenle usulüne uygun olarak görevsizlik kararının tebliğ edilemediği açıktır.
HMK.m.20 uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine ve yapılan talep sonrası dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi gerekir. Elbette dosyaya yeni bakacak mahkemenin görevinin başlayabilmesi önceki görevsizlik kararının şeklen kesinleşmesi gerekir.Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararlarında da belirtildiği üzere, kararı kesinleştiren tebligat bilgilendirici ve belgelendirici olup her aşamada ve re’sen ele alınması gereken veya en azından görevli mahkemece değerlendirmesi gereken usuli meseledir. O halde halihazırda bir görevsizlik kararı olduğu anlaşılmakla bu çerçevede değerlendirme yapılmalıdır.
“Bilindiği üzere, görevsizlik kararı veren mahkeme bu kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Dava dosyasını kendiliğinden (re’sen) görevli mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edilebilmesi için görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir (HMK’nun 20. maddesi). İki haftalık süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re’sen gözetilir.
(….)Bilindiği üzere, mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin ve aynı zamanda dava şartı olması nedeniyle bir dava açıldığında mahkeme, görevli olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden (resen) inceler ve görevsiz olduğu kanısına varırsa, tarafların ileri sürüp sürmediğine bakmaksızın görevsizlik kararı verir.
Mahkemelerce görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine yapılacak işlemler ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 20. maddesinde düzenlenmiş ve anılan maddede;”(1) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
(2) Dosya kendisine gönderilen mahkeme, kendiliğinden taraflara davetiye gönderir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükümdeki açık düzenleme uyarınca somut olayda olduğu üzere görevsizlik kararı veren mahkeme, görevsizlik kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir; dava dosyasını kendiliğinden görevli mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilebilmesi ve o mahkemede davaya devam edilebilmesi için taraflardan birinin, iki hafta içerisinde görevsizlik kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir.
Ancak, görevsizlik kararından sonra görevli mahkemede davaya devam edilebilmesi için öncelikle görevsizlik kararının kesinleşmesi gerektiği açıktır. Nitekim, HMK’nın 20/1. maddesinde iki haftalık başvuru süresinin görevsizlik kararı verildiği anda kesin ise bu kararın tebliği tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı hüküm altına alınmıştır.
(..)Bu durumda ortada usulüne uygun şekilde kesinleşmiş bir görevsizlik kararının varlığından söz etme olanağı bulunmamaktadır. Görevsizlik kararı kesinleşmediğinden görevli mahkemede davaya devam edilmesi de mümkün değildir.
O halde; öncelikle görevsizlik kararının davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek kesinleşmesinin sağlaması için dosyanın görevsizlik kararını veren mahkemeye iadesi ile kararın anılan mahkemece kesinleştirilmesi gerekmektedir. “(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı 2017/1-1237 E. 2019/453 K.sayılı ilamı) Henüz görevsizlik kararı niteliğindeki … 18.Asliye Ticaret Mahkemesi … E. …K.sayılı ilamının iflas müdürlüğü yerine davalı şirket tüzel kişiliğine tebliğ olunması, bu şekilde şirket tüzel kişiliğine yapılacak tebliğ ile ilâmın kesinleştirilmesi gerektiği halde ilamın şeklen kesinleştiği tarih ve dava dosyasının mahkememize gönderildiği tarih itibariyle bu yönde bir usule uygun kesinleşme yapılmamıştır.
Hal böyle olunca yukarıda atıf yapılan Yargıtay HGK ilamında da belirtilmiş olduğu üzere … 18.Asliye Ticaret Mahkemesi … E. … K.sayılı ilamı görevsizlik kararı niteliğinde olduğundan dolayı öncelikle davalı şirket tüzel kişiliğine ilâmın tebliğ olunması için dosyanın … 18. Asliye Ticaret Mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yargıtay HGK ilamında da belirtilmiş olduğu üzere görevsizlik kararı niteliğinden olan ve dava dosyasından usulen el çekilmesine dair kararın öncelikle müflis sıfatı tebliğ tarihi itibari ile kalkmış olan davalı şirket tüzel kişiliğine tebliğ olunması ve kararın şeklen kesinleşmesi amacının temini için Yargıtay HGK uygulamanın gereği dosyanın … 18. ATM’ye iadesine,
2-GÖREVSİZLİK KARARININ KESİNLEŞTİRİLMESİ VE GÖNDERME DİLEKÇESİNİN İSE DAHA ÖNCE VERİLMİŞ OLMASI KARŞISINDA AKABİNDE DAVA DOSYASININ BAŞKACA MAHKEMEYE TEVZİ OLUNMAKSIZIN DOSYANIN ÜST YAZI İLE MAHKEMEMİZE GÖNDERİLMESİNE,
Davacı vekilinin huzurunda kararın niteliği gereği kesin olarak ve oy birliği ile karar verildi. 08/04/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …