Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/90 E. 2021/806 K. 26.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/90 Esas
KARAR NO : 2021/806

DAVA : Tazminat (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/02/2019
KARAR TARİHİ : 26/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketine 15/11/2018 kaza tarihini kapsayan … no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan … plakalı araç sürücüsünün kasıtlı olarak bilerek ve isteyerek %100 oranında asli ve tam kusurlu olarak trafik kazasının meydana gelmesine sebebiyet vermesi ile davacı müvekkilinin geçici ve sürekli iş gücü kaybına uğradığını, dava dışı sigortalı araç sürücüsü aleyhine kasten adam yaralama ve kasten adam yaralamaya teşebbüs suçlarından … 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …E sayılı dosyasından ceza davası açıldığını, aynı zamanda davacı müvekkili tarafından da kazaya kasıtlı olarak bilerek ve isteyerek % 100 oranında asli ve tam kusurlu olarak sebebiyet veren araç sürücüsü aleyhine … 27. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasından da manevi tazminat talepli dava açıldığını ve dava dışı sigortalı araç sürücüsünün mallarına yerel mahkeme tarafından tedbir konulduğunu, davacı müvekkilinin 2918 sayılı KTK’dan kaynaklanan söz konusu kaza dolayısıyla geçici ve sürekli işgücü kaybından doğan sakatlık tazminatını alabilmesi için davalı sigorta şirketine 27/12/2018 tarihinde tüm belgeler ile birlikte yazılı olarak başvuruda bulunulduğunu, davalı sigorta şirketi nezdinde hasar dosyası açıldığını, ancak taraflarına hiçbir geri dönüş yapılmadığından ayrıca … Arabuluculuk Merkezi’ne başvuruda bulunularak …Büro – … Arabuluculuk dosya numarası ile başvuruda bulunulduğunu, yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamadığından huzurdaki işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, davalı sigorta şirketinin daha sonra taleplerini Engelli Sağlık Kurulu Raporu sunmadıklarını iddia ederek reddettiğini, ancak bu red sebebinde yasal isabet bulunmadığını, davacı müvekkilinin emekli olduğunu, alınacak tazminata konu bilirkişi raporunda hesaplamanın asgari ücret esas alınarak yapılmasına muvafakatlerinin bulunduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50,00 TL geçici iş göremezlik ve 50,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının sigorta şirketine başvuru tarihi olan 27/12/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile davalı sigorta şirketinden poliçe limitleri dahilinde tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı kurumdan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından tanzim edilen zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, zarar görenin de bu kazaya karıştığını ispat etmesi gerektiğini, sigortacının poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine göre temin ettiğini, ayrıca manevi tazminat ve tedavi gideri taleplerinin teminat dahilinde olmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı aracın kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davanın araç sigorta ettirenine ihbarına karar verilmesini, ayrıca yürüyen dava sırasında rücu sebeplerinin tespiti halinde aleyhe bir karar verildiği takdirde işletene rücu edileceğini, davacı yanın kazaya ilişkin maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek maluliyet durumu ve maluliyetin kaza ile illiyeti hakkında rapor alınmasını talep ettiklerini, kusur durumunun tespiti için de Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasını talep ettiklerini, tedavi giderlerinden ve geçici iş görememezlik zararından SGK’nın sorumlu olduğunu belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, tek aracın karıştığı yaralamalı trafik kazasında davacı yayanın yaralanması nedeniyle, aracın ZMMS şirketinden kalıcı ve geçici iş göremezlik zararı talebine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Kaza tutanağı, kazaya karışan aracın trafik tescil kaydı, … 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E ceza dosyası Uyap kayıtları, … 27.Asliye HM … E (manevi tazminat talebine ilişkin) dava dosyası Uyap kaydı, davacının kaza sonrası tedavi evrakları, davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi ve hasar dosyası, davacının kolluğa yaptırılan ekonomik sosyal durum araştırma sonuçları, Uyap’tan alınan malvarlığı araştırma sorgulamaları, SGK’dan rücuya tabi ödeme ve gelir bilgileri celbedilerek incelenmiş, bilirkişi raporları alınmıştır.
Davalı ZMMS şirketi vekilinin talebiyle dosya, kazaya karışan … plakalı sigortalı aracın işletenine ihbar olunmuştur.
ZMMS şirketi hasar dosyasının incelenmesinde, dava öncesi davacının davalı sigorta şirketine 27/12/2018 tarihinde yazılı başvuru yaptığı ve kendisine dava öncesi yapılan bir ödeme bulunmadığı , SGK yazı cevabında ise davacıya 1.578,50 TL geçici işgöremezlik ödemesi yapılmış olduğu tespit edilmiştir.
İncelenen ceza dosyasında davalının sigortaladığı araç sürücüsü hakkında kasten yaralama suçundan dava açıldığı ve yargılamanın derdest olduğu görülmüştür.
Davacının kaza nedeniyle kalıcı ve geçici iş gücü kaybı oluşup oluşmadığı, oluştuysa oran ve süresinin tespiti amacıyla ATK 2.İhtisas Kurulundan (güncel Yargıtay 17.HD ve 4. HD içtihatlarına göre kaza tarihi itibariyle esas alınması gereken yönetmelik olan) 30/03/2013 Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğine göre alınan raporda, davacının kaza nedeniyle %10 kalıcı, 9 ay geçici işgücü kaybı oluştuğu tespit edilmiştir.
Kazadaki kusur oranları hakkında ise, ceza dosyasında araç sürücüsünün kasten davacıyı yaraladığına dair savcılık makamınca yapılan tespitler, bu tespitler doğrultusunda açılan ceza davasında iddianame kabul edilerek yargılama yapıldığı, ceza mercilerince yapılan maddi vakıa tespitleri ve davalıya sigortalı araç sürücüsünün ceza mercileri önündeki ikrarı TBK md 74 uyarınca mahkememiz yönünden bağlayıcı olduğundan, davalıya sigortalı araç sürücüsünün davacı yayayı hastane önünde araçla duvara sıkıştırmak suretiyle kasten çarpmasıyla gerçekleşen olayda %100 kusurlu olduğu tartışmasızdır.
Davada talep edilebilecek iş gücü kaybı tazminatı konusunda aktüer bilirkişiden alınan raporda özetle; konuyla ilgili güncel Yargıtay içtihatları doğrultusunda TRH2010 tablosu ve progresif rant usulüne göre davada talep edilebilecek kalıcı işgücü kaybı zararının (güncel asgari ücret üzerinden) 110.382,98 TL, geçici iş göremezlik zararının (SGK tarafından ödenenin tenzili sonrası bakiye) 14.315,52 TL hesaplandığı bildirilmiştir. Bu rapor sonrası davacı vekilince sunulan talep artırım dilekçesiyle, dava dilekçesindeki talepler raporda hesaplanan toplam 124.698,49 TL’ye artırılarak eksik peşin harç yatırılmıştır.
Bu aşamada davacı vekilince Uyap üzerinden feragat dilekçesi olarak sunulan 02/11/2021 tarihli “davalı lehine feragat ve sulhun arzı” konulu dilekçe ile, tarafların sulh olduğu ve davalının ödeme yaptığı, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, davalıdan yargılama gideri-vekalet ücreti talebi bulunmadığı beyan edilmiştir.
Bu beyan üzerine mahkememizce oluşturulan ve taraf vekillerine tebliğ edilen 08/11/2021 tarihli ara karar ile, davacı vekilinin beyanı hakkında, davanın dava tarihi sonrası ödeme nedeniyle konusuz kalıp kalmadığı, davacıdan yargılama gideri, vekalet ücreti talebi olup olmadığını açıklamak üzere davalı vekiline 26/11/2021 duruşma tarihine kadar kesin süre verilmesine, kesin sürede yargılama gideri, vekalet ücreti hakkında açıklama yapılmazsa davanın “dava sonrası sulh nedeniyle konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına” kararı verilerek, davacıdan yargılama gideri, vekalet ücreti talebi olmadığı kabul edilerek buna göre hüküm kurulacağının davalı vekiline ihtarına, dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığınca ödenen arabuluculuk ücretinin hangi tarafça ödeneceği hakkında taraflar arasında bir anlaşma olup olmadığını açıklamak üzere taraf vekillerine (davacı vekiline ve davalı vekiline) 26/11/2021 duruşma tarihine kadar kesin süre verilmesine, kesin sürede arabuluculuk ücreti hakkında beyanda bulunulmazsa, arabuluculuk ücretinin davanın açılmasına sebep olan davalı tarafa yükleneceğinin taraf vekillerine ihtarına” karar verilmiş, bu ara karar sonrası taraf vekillerince herhangi bir beyanda bulunulmadığından, verilen kesin süreye bağlanan hukuki sonuçların geçerli olduğu, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisi bulunduğu, davanın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olduğu anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde dava tarihi sonrası davalının ödemesi-sulh-bu nedenle davadan feragat edildiğinden davanın (Yargıtay 17.HD’nin içtihatları da gözetilerek) konusuz kaldığı sonucuna varılarak, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HMK md 331 kapsamında yargılama gideri-vekalet ücreti-arabuluculuk ücreti yönünden yapılan değerlendirme sonucunda ise, davacının dava açmakta haklı olduğu, bu nedenle arabuluculuk ücretinin davalıya yüklenmesi gerektiği, nitekim yukarıda belirtilen ara kararımızın da bu yönde olduğu gözetilerek dava öncesi dava şartı arabuluculuk aşamasında Hazineden ödenen ücretin davalıya yüklenmesine, talep gibi yargılama giderlerinin tarafların üzerinde bırakılmasına ve lehe/aleyhe vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Dava sonrası sulh nedeniyle dava konusuz kaldığı ve bu nedenle dosyadan feragat edildiğinden, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu m.22 hükmü uyarınca alınması gereken karar ve ilam harcı 39,53 TL olup, peşin alınan 44,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,87-TL harcın karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Tarafların yaptığı yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, leh ve aleyhlerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Taraflarca yatırılan gider/delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
26/11/2021

Katip

Hakim