Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/89 E. 2019/424 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/89 Esas
KARAR NO : 2019/424

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2015
KARAR TARİHİ : 14/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının kaldırma kararı sonrası yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin … Bankası … Şubesinden farklı tarihlerde 17 adet ticari destek kredisi ve ihtiyaç kredisi kullandığını, bu kredi kullandırımı ile eş zamanlı olarak aynı tarihlerde tahsis ücreti masraf tutarı açılış komisyonu vb.isimler altında toplamda 8.550,00-TL masraf tahsilatı yapıldığını, Ticari şirketlerin bankalarca kendilerine dayatılan sözleşmeyi imzalamak zorunda kaldıklarını çoğu zaman sözleşme içeriğinin okunmadığını, önceden hazırlanan tipik sözleşme koşulları için genel işlem koşulları terimi kullanılmakta olduğunu, bu tür sözleşmelere tip sözleşmeler denildiğini, 4077 sayılı Tük.korunması hakkında kanuna eklenen sözleşmelerdeki haksız şartlar başlıklı altıncı madde ve bu maddeye dayanarak çıkarılan Tük.sözleşmelerindeki haksız şartlar hakkında yönetmelik ile sınırlı ölçüde kendisine yer bulduktan sonra şimdi TBK ile daha yaygın olarak uygulanma olanağına kavuşmuş bulunduğunu, Yargıtay 13. HD’nin 29/04/2014 tarih ve 2014/13315 E. 2014/13503 K. Sayılı kararı ile ticari şirketlerin bankalardan dosya masrafı olarak ödendiği paranın iadesini isteme hakkının önü açıldığını, açıklanan nedenlerden dolayı müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen 8.550-TL tutarındaki masraf komisyon tutarının tahsil edildikleri tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerektiği iddiasında bulunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu olayda davacının tacir olduğu, dava konusu kredinin ticari faaliyeti nedeniyle kullandırıldığı, bu nedenle dava konusu olayda 6502 sayılı yasa hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, davacı ile müvekkili banka arasında GKS imzalanarak ticari krediler kullandırıldığını, davacı ile müvekkil banka arasında Genel kredi sözleşmeleri imzalandığının tartışmasız olduğu bu kapsamda gerek davacının gerekse de müvekkili bankanın tacir sıfatı ve dava konusu işlemin niteliği birlikte değerlendirildiğinde tarafların tüzel kişiler olduğu ve işbu sözleşme kapsamındaki krediye öncelikle sözleşme serbestisi ilkesinin uygulanacağının kuşkusuz olduğu taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde komisyon vergi ve masraflarının düzenlendiğini komisyon ücreti iadesi talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğu müvekkili bankanın tacir sıfatını haiz olup Yargıtay içtihatlarınca münasip bir ücret isteme hakkına sahip olduğu bankaların TTK 12.maddesine göre faaliyette bulunan ticarethaneler olduğu, Türk Ticaret Kanunu’nun ücret isteme hakkı başlıklı 20.maddesinde yer alan tacir olan veya olmayan bir kimseye ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacirin münasip bir ücret isteyebileceği hükmünün bulunduğu, bankalar kanunun 144.maddesinin verdiği yetkiye istinaden bakanlar kurulu kredi ve mevduat işlemlerinde faiz ve diğer menfaatleri belirleme yetkisini 22/11/2006 tarih ve 26354 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2006/11188 sayılı kararı ile TCMB’na devrettiğini TCMB ise verilen yetkiye istinene 09/12/2006 t.ve 26371 tarih ve sayılı R.G yayımlanan 2006/1 sayılı tebliğin 4.maddesinde Bankalarca reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ve faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlı serbestçe belirlenir şeklinde düzenleme yaptığını, davacının kredi sözleşmesinin tip sözleşme olduğu ve geçersiz olacağı yönündeki itirazının kabul edilmesinin mümkün olmadığı, emsal Yargıtay kararlarında da ticari kredi masraflarının genel kredi sözleşmesi hükümlerine göre incelenmesi gerektiği ve bankanın komisyon talep hakkı bulunduğunun karara bağlandığı yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere işbu davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan davalı banka tarafından davacıya kullandırılan krediler kapsamında tahsil edilen tahsis ücreti, masraf tutarı, açılış komisyonu, vs. tutarların haksız olduğundan bahisle sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen 05/05/2017 tarih 2015/530 esas 2017/545 karar sayılı gerekçeli kararın davacı taraf için istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM 14.Hukuk Dairesi’nin 24/01/2019 tarih 2018/942 esas 2019/85 karar sayılı gerekçeli kararı ile sözlü yargılama için ayrı bir gün tayin edilmeden doğrudan tahkikat bitirilerek sözlü yargılama aşamasına geçilerek karar verilmesi, usulü eksiklik olarak kabul edilerek kararın kaldırılmasına karar verilmiş olup; kaldırma kararı sonrası yapılan yargılama sonucu dava değeri dikkate alınarak 28/02/2018 tarih ve 7101 sayılı kanunun 61.maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nın m.4/2 uyarınca davanın basit yargılama usulüne göre görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla, bu yargılama usulü çerçevesinde kaldırma kararı sonrası yargılama işlemleri yapılarak 6100 sayılı HMK m.321/1 gereğince tahkikat tamamlanarak aynı celsede sözlü yargılama aşamasına geçilerek hüküm tefhim edilmiştir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler, kredi sözleşmeleri, ödeme planı, davalı bankanın uyguladığı masraf komisyon tarifesi getirtilerek dosya içerisine alınmış, dosya kapsamında ve davalı banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Bilirkişi heyetinin dosyaya sunduğu 16/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak davacıya kullandırılan kredinin çerçeve niteliğinde süresiz olarak muhtelif tarihlerde imzalanan 11.000.000.00 TL tutarında Genel Kredi Sözleşmesi tahtında kullandırılan aşağıda belirtilen ticari nitelikteki toplamı 2.770.000,00 TL tutarında olan kredilerden 8.550,00 Tl tutarında kredi açılış komisyonu alındığını, GKS tahtında kullandırılan 2.770.000,00 TL tutarındaki ticari krediler için aldığı 8.550,00 TL tutarındaki kredi açılış komisyonunun tüketiciyi koruma kanunu kapsamında değerlendirilemeyeceği, davalı bankanın sözleşme, bankacılık mevzuatı, emsal yerleşik Yargıtay kararları doğrultusunda kullandırdığı ticari krediler üzerinden açılış komisyonu talep etme hakkının bulunmadığını, davalı bankanın masraf tarifesine göre aldığı 8.550,00 TL tutarındaki kredi açılış komisyonunun kullandırılan krediye göre makul ölçülerde olduğu, bankacılık mevzuatı, yasal mevzuat, yerleşik emsal Yargıtay kararları nazarı dikkate alındığında alınan masrafın ve komisyonların yerinde olduğunu, tüm bu belirlemelerin aşığında, tacir olan davalı bankanın, müşterilerine sunduğu bankacılık hizmetleri sebebiyle hizmet bedeli komisyon, masraf gibi adlar altında münasip bir ücret tahsil etmesine y asal bir engel bulunmadığı, sözleşme, bankacılık mevzuatı ve uygulamaları kapsamında kullandırılan ticari kredilerinden alınan 8.550,00 TL tutarındaki açılış komisyonunun, bankacılık hizmetleri ücret tablosuna göre tabloda yer alan tarifede yer alan tutarları aşmayacak şekilde tahsil ettiği, kredi açılış komisyonlarının yerinde ve mevzuata uygun olduğu, netice itibariyle mevcut veriler ışığında davacının davalı bankadan olan bir alacağından söz edilemeyeceği rapor edilmiştir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamında davacının davalı bankadan ticari kredi kullandığı, kredi sözleşmesinin 6. Maddesinde, 14. Sayfasının VII-KOMİSYON VERGİ VE MASRAFLAR başlıklı maddesi ve 15. sayfasının 3. Maddesinde komisyon, masraflar ve vergi gibi her tür komisyon ücret ve masrafın banka düzenlemelerine veya teyammüllere göre talep edilebileceği ve iktisadi koşullar çerçevesinde banka tarafından talep edilebileceği hususunda tarafların mutabık kaldıkları, davacının söz konusu kredi sözleşmesi hükümlerini kabul ettiği, davalının bankacılık hizmetleri ücret tablosunda belirtilen miktarlara uygun şekilde tahsilatlar yaptığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafça yapılan 4,10-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 4,10-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Alınması gerekli 44,40-TL karar harcının peşin alınan 146,02-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 101,62-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı,kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/05/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır