Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/86 E. 2021/946 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/86 Esas
KARAR NO : 2021/946

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 15/02/2019
KARAR TARİHİ : 27/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, davalı müflis şirketten olan alacağını ilgili faturalar ile delillendirildiğini, … 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. sayılı dosyası nezdinde, davalı (İflas nedeniyle) Tasfiye Hâlinde … A.Ş.’nin (kısaca … olarak anılacaktır) 08.02.2018 günü saat 16:58 itibari ile iflasına karar verildiğini, Müvekkil Şirket ile davalı müflis şirket arasında ticari ilişki olduğunu, taraflar arasındaki söz konusu ticari ilişki itibarıyla Müvekkil Şirket’in davalı müflis şirketten birtakım fatura alacakları mevcut olduğunu, Müvekkil Şirket’in davalı şirketten olan alacağı, müflis şirketin iflas tarihi olan 08.02.2018 tarihindeki USD/TL kur üzerinden (1 USD / 3,77 TL şeklinde) toplam 231.055,82 TL’ye denk geldiğini, Müvekkil Şirket tarafından müflis şirket …’ün ses sistemi cinsi emtialarını denizyolu taşımacılığı ile İstanbul’a ulaştırılmış ancak akabinde işbu emtialar davalı tarafından teslim alınmamış ve bu sebeple oluşan ardiye ücreti Müvekkil Şirket tarafından ödenmek zorunda kalmıştır. Ancak, Müvekkil Şirket tarafından ödenmek zorunda kalınan bahsi geçen meblağlar müflis şirket …’e yansıtıldığında ise kendileri tarafından herhangi bir ödeme yapılamadığını, müflis şirket tarafından alınan tedbir kararı neticesinde şirkete karşı başlatılan icra takipleri durdurulmuş olup; bu itibarla herhangi yeni bir takip de başlatılamadığını, müflis şirket’in müvekkil şirketin alacağına itirazı haksız ve dürüstlük kuralına açıkça aykırı olduğunu, arz ve izah ettiğimiz gerekçeler ve Sayın Mahkemenizce re’sen dikkate alınacak nedenlerle, Müvekkil Şirket’in müflis şirketten olan alacaklarına ilişkin İflas İdaresi tarafından reddine karar verilen toplamda 231.055,82 TL meblağlı alacak kaydımızın İİK. m. 235 uyarınca kayıt ve kabulü ile türlü yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talebi olduğu, delillerinin ise olduğunun tespitine, ödenmesini talep etmiştir.
Davalı tarafın herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığının tespitine,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının müflis şirketten olan alacaklarına ilişkin iflas idaresi tarafından reddedilen 231.055,82-TL alacağın masaya kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
Kayıt kabul davalarında, dava açma süresi, ilan halinde gazetede yapılan son ilandan, tebliğde ise tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. Mahkemece bu süre re’sen gözetilir, çünkü hak düşürücü süredir. Somut davada, İflas Müdürlüğünün cevabı yazısında, tebliğ masrafı ödeyen davacıya sıra cetveli ve kararın 01/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği belirtilmiştir. Davacı tarafın, davayı 15/02/2019 tarihine yasal süre içerisinde açmış olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafın, davasını hak düşürücü süre içerisinde açıldığının tespiti sonrasında işin esasının incelenmesine geçilmiştir. … 18. (Kapanan 50. Asl. Tic.Mah.) Asliye Ticaret Mahkemesince 17/09/2013 gün ve …esas sayile saat 13:00’den itibaren açılmasına karar verilmiş ve iflas açılmıştır. İİK.219.maddesine göre yürütülen tasfiyede iflas kararı Yargıtay 23.Huk.Dairesinin 30/05/2014 tarih ve 2014/332 Es.2014/4185 sayılı kararı ile bozulmuş ancak şirketin … 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/02/2018 tarih ve … esas sayılı kararı ile saat 16:58’den itibaren yeniden iflasına karar verilmiştir.
…18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/02/2018 tarih ve … esas … karar sayılı iflas kararının Yargıtay 23. Hukuk Dariesinin Esas.2019/1116, Karar.2019/3288 sayılı ve 04/07/2019 tarihli ilamı ile bozulduğu ve İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/490 Esas sayılı ve 05/09/2019 tarihli kararı ile bozma ilamına uyularak müflis hakkındaki İİK.nun 40. Maddesi gereğince iflas kararının kaldırıldığı; ilgili iflas müdürlüğünün yazı cevaplarından ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davacı …Tic. A.ş. Masaya Kayıt 67. sıra ile alacak kayıt talebinde bulunmuş; işbu alacak kaydında hakkında İflas İdaresi tarafından “müflis şirket yetkililerinin borcu kabul etmediklerini beyan etmeleri ve bu doğrultuda borcun müflisi ilzam eden bir belgeye dayanmadığı gerekçesiyle tüm alacak kaydımızın reddine” karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 165.maddesinde iflasın hükümle açılacağı düzenlenmiştir. Aynı yasanın 184.maddesinde, üst başlık olarak borçlunun malları hakkında iflasın neticelerine yer verilmiştir. İlk fıkrasında, iflasın açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün mallarının hangi yerde bulunursa bulunsun bir masanın teşkil edeceği ve alacakları ödenmesine tahsis olunacağı, 208.maddesinde iflasın açılması kendisine tebliğ olunur olunmaz iflas dairesinin müflisin mallarının defterini tutmaya başlayacağı ve muhafazaları için lazım gelen tedbirleri alacağı, basit tasfiyeye ilişkin 218.maddesinde, iflas dairesince defteri tutulan mallar bedelinin tasfiye masraflarını koruyamayacağı anlaşılması halinde basit tasfiye usulünün tatbik olunacağı, bu taktirde iflas dairesinin alacaklıları 20 günden az ve 2 aydan çok olmamak üzere tayin edilecek müddet içinde alacaklarını ve iddialarını bildirmeye ilan ile davet edeceği, 219.maddede, adi tasfiye ve iflasın açılmasının ilanına yer verildiği, 226.maddede, masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğuna yer verilmiştir.
İflas kararının ortadan kaldırılmış olması halinde ise iflasın açılmasının neticelerinin sona ereceği izahtan varestedir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2021/894 Esas, 2021/1052 Karar sayılı ilamı)
İflas masanın kanuni mümessili iflas idaresi olup, söz konusu iflas dairesindeki iflas tasfiye dosyası ise iflas kararının kaldırılmış olması ile birlikte görevi sona erecektir. Bu noktada Yargıtay 23. Hukuk Dariesinin Esas.2019/1116, Karar.2019/3288 sayılı ve 04/07/2019 tarihli ilamı ile ile iflas kararı ortadan kalkmış bulunduğundan; konusu kalmayan dava ile ilgili esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmektedir. (Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 2017/1908 Esas, 2020/3039 Karar sayılı ilamı)
6100 sayılı HMK m.331 ile düzenlenen “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” hükmü uyarınca davanın devamına yönelik de bir inceleme yapılması gerekmemektedir. Zira anılan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi ilamında da konu hakkında “…davacı tarafın haklı olup olmaması hususunun tespiti ve davalı iflas idaresinin yargılama giderleri ile sorumlu tutulması iş bu davanın niteliği itibariyle usul ve ilgili yasal düzenlemelere uygun düşmeyecektir. Çünkü davanın konusu olan alacak her ne kadar yeni kurulan iflas tasfiye dosyasında kabul edilmiş ise de kabul edilmemesi halinde ikinci kez açılacak sıra cetveline itiraz davasında kesin delil sonucunu doğuracaktır ki iş bu durum İİK ve ilgili yasal mevzuata uygun düşmeyecektir.
Diğer taraftan, artık başvuru yapılan masanın kanuni temsilcisi olan iflas tasfiyesi ile ilgili iflas dairesinin görevi sona ermiş olduğundan bir an için aksinin kabulü ile yargılama giderlerine karar verilmesi halinde iş bu dosyada müflis şirket taraf olmayıp iflas idaresi taraf olduğundan infazı mümkün bulunmayacaktır. Bu nedenlerle davacı vekilinin iddia ettiği üzere 6100 sayılı HMK’nın 331.maddesindeki düzenleme kapsamında esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderleri ile ilgili hükmün uygulanması mümkün görülmemektedir..” şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olup; mahkememizce de iş bu dosyada müflis şirket taraf olmayıp iflas idaresi taraf olduğundan infazı mümkün olmadığından HMK m. 331 hükmü uygulanmaksızın de harç ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması karar verilmiştir.
Yukarıda zikredilen Yüksek Mahkeme içtihatları da nazara alınarak, konusu kalmayan dava ile ilgili esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına; HMK’nın 331.maddesindeki düzenleme kapsamında esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderleri ile ilgili hükmü somut ihtilafın niteliğine uygun düşmeyeceğinden aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-Konusu kalmayan dava ile ilgili esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile, bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, taraflara gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/12/2021

Katip …

Hakim …