Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/85 E. 2020/405 K. 09.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/85 Esas
KARAR NO : 2020/405

DAVA : Tazminat (İşyeri Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/02/2019
KARAR TARİHİ : 09/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (İşyeri Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin inşaat işleri yapan bir şahıs şirketi olduğunu, müvekkilinin davalılardan … Hizmetleri-… ile görüşerek … adresinde bulunan “İnşaat İş Makinaları Deposu”nu İşyerim Paket Sigorta Poliçesi kapsamında sigorta ettirmek istediğini bildirdiğini, davalıların ise 09.10.2017-09.10.2018 tarihlerini kapsayan … numaralı poliçe ile söz konusu adresteki makinaları diğer davalı …Ş.’nin sigortası altına alındığını, müvekkilinin 04.04.2018 günü saat 20.00 sıralarında depoyu kapatarak ayrıldığını fakat 06.04.2018 günü depoya geldiğinde kilidin kırılarak hırsızlık yapıldığını, dükkanına tahrip edilmek suretiyle zarar verildiğini ve muhtelif inşaat malzemelerinin çalındığını fark ettiğini, bu durumun kolluk kuvvetlerine bildirilerek zabıt altına alındığını, hırsızlık olayı sonrası davalılara başvurarak yürürlükte bulunan İşyerim Paket Sigorta Poliçesi kapsamında zararının karşılanmasının talep edildiğini, davalıların ise hasarın nedeninin hırsızlık olduğunu ve poliçede “hırsızlık teminatı” olmasına rağmen “demirbaş hırsızlık teminatı” olmadığını ve bu nedenle zararın teminat haricinde değerlendirildiğini bildirerek müvekkiline iş yerinde meydana gelen zararı ile ilgili herhangi bir ödemede bulunulmadığını, söz konusu menkulde müvekkilinin sadece iş makinelerinin bulunması nedeniyle karşılaşabileceği rizikoların çok kısıtlı ve açık olup en büyük riskinin ise hırsızlık olduğunu, hırsızlık teminatının poliçede yer almamasının poliçenin yapılmasında müvekkiline herhangi bir fayda sağlamayacağını, müvekkilinin sigorta yaptırırken “İşyerim Paket Sigorta Poliçesi”nde “mal, malzeme, ekipman ve hatta sabit tesisatların”da hırsızlık teminatı kapsamında olduğunu düşünerek sigortayı yaptırdığını, nitekim davalı … şirketinin internet sitesinde de tüm bunların işyeri sigortalarında teminat altına alındığının ilan edildiğini, bu nedenlerle müvekkilinin hırsızlık nedeni ile uğradığı zararın tazmini gerektiğini belirterek, hırsızlık neticesinde uğranılan zarar nedeniyle HMK.m.107 gereğince belirsiz alacak davası olarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL’nin davalılardan hırsızlık tarihinden itibaren bankaların uyguladığı en yüksek reeskont faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; sigorta aracılık işi ile uğraştığını, davacıya talebi doğrultusunda sigorta poliçesi düzenlediğini, bu sigorta poliçesinde kendisinin taraf olmadığını, yapmış olduğu işin aracılık hizmeti olduğunu, davacı tarafın dava konusu yaptığı 09/10/2017-09/10/2018 tarihlerini kapsayan … numaralı poliçenin davacı tarafından istek ve talepleri doğrultusunda kendileri tarafından düzenlendiğini, sigorta poliçesindeki her bir riziko için fiyatın farklılık gösterdiğini, bir sigorta poliçesindeki riziko ne kadar fazla ise sigorta priminin de o kadar yüksek çıkacağını, kendisinin de düzenlediği sigorta poliçesindeki miktar üzerinden aracılık aldığını, kendisinin yüksek prim alabilmesi için sigorta poliçesinin riziko miktarının da yüksek olmasının kendi lehine olduğunu, çünkü risk çoğaldıkça primin artacağını ve artan prim üzerinden kendi alacak payının da arttığını, bu nedenle sigorta ettirenin talebinin tümünü kapsayacak şekilde sigorta yapmaya çalıştığını, dava konusu poliçenin kesinlikle sigorta ettiren davacının talepleri ve istekleri doğrultusunda düzenlendiğini, kendisinin poliçe düzenlerken sigorta ettirenin isteği dışına asla çıkmadığını, bu davacı ile 3 yıl aynı sigorta poliçesinin yenilendiğini ve davacı tarafın da poliçeye eklemelerde bulunmadığını belirterek davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın 02.05.2019 tarihli dilekçesinin VI. no.lu bendinde müvekkili şirkete … 14. Noterliği aracılığı ile keşide ettiği ihtarnamede 80.000,00 TL’lik zararının ödenmesini talep ettiğini, bu durumda belirsiz alacak davasına konu edilebilecek bir talebin kalmadığını, taraflar arasında düzenlenen İşyerim Paket Sigortası Poliçesi içeriğinde hangi klozların bulunduğunun, davacı tarafından hangi teminatların satın alındığının açık bir şekilde belirtildiğini, dava konusu poliçe 09/10/2017-09/10/2018 tarihleri arasını kapsamakta olup, hasarın da 06.04.2018 günü gerçekleştiğini, poliçe vade tarihi ve hasar tarihi dikkate alındığında sigortalı davacı tarafından on dört günlük süre içerisinde İşyerim Paket Sigorta Poliçesine itiraz edilmemiş olduğundan taraflar arasındaki poliçedeki şartların kurulduğunu, davacının daha önce düzenlenen hiçbir poliçesinde işbu davaya konu edilen hırsızlık teminatını satın almadığını, davacı tarafından yaptırılan 09/10/2015, 09/10/2016, 09/10/2017 tarihli tüm poliçelerde “bu poliçe dekorasyon hırsızlık teminatı içermemektedir”, “bu poliçe demirbaş hırsızlık teminatı içermemektedir” ve “bu poliçe emtia hırsızlık teminatı içermemektedir” şeklinde birçok açıklama içerdiğini, davacının zararının poliçe teminatına dahil olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacının işyerinde meydana gelen hırsızlık sonucu uğranılan zararın, işyeri paket sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketinden ve acenteden tahsili istemini ilişkindir.
Tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmış, davalı … ile davacı tacir şirket arasında akdedilen 09/10/2017-09/10/2018 tarihlerini kapsayan İşyerim Paket Sigorta Poliçesi ile aynı poliçenin ilk olarak akdedildiği 09/10/2015 tarihli poliçe, yenilenen 09/10/2016 tarihli poliçeler, kolluk tahkikat evrakı, dava öncesi başvuru üzerine açılmış hasar dosyası, eksper raporu incelenmiş, davacının dava dilekçesinde dayandığı yemin delili eda edilmiştir.
İncelenen poliçeye göre, davacıya ait “inşaat malzemeleri deposu” niteliğindeki taşınmaz işyeriyle ilgili paket sigorta poliçesinin özel şartlar kısmında “dekorasyon hırsızlık, emtia hırsızlık, demirbaş hırsızlık teminatlarını içermediğinin” açıkça yazılı olduğu, poliçeler üzerinde davacı şirketin imzasının bulunmadığı görülmektedir. Aynı poliçe ilk olarak 09/10/2015’te davalı acentenin aracılığıyla akdedilmiş, 2016’da ve 2017’de aynı şekilde yenilenmiştir. Paket sigorta poliçelerinin özelliği gereği, paketin içine yangın, hırsızlık vb tüm risklerle ilgili teminatlar tanımlanabileceği gibi, tarafların anlaşmasına göre teminat klozları sınırlı poliçe de akdedilebilir. Teminat dışı bırakılan haller sigorta ettirenin talebinden kaynaklanabileceği gibi, sigorta şirketince sigortalanan şeyin özelliklerine göre riskin üstlenilmesi uygun görülmeyerek de verilen teminat sınırlandırılabilir.
Dosyaya celbedilen hasar dosyasında düzenlenen eksper raporunda, sigortalanan deponun kolayca açılabilir alüminyum kapı ve tek asma kilitle korunduğu, başka güvenlik önlemi-kamera veya alarm sistemi bulunmadığı tespiti yer almaktadır.
Davalı acente veya sigorta şirketi tarafından, poliçenin ve bilgilendirme formunun davacıya imza karşılığı teslim edildiği ispatlanamamış, bilgilendirme formunun acente tarafından imza karşılığı teslim edilmemiş olduğu, davacının yemin teklifi edası sırasında da ikrar edilmiş, poliçenin ortak görüşme sonucu belirlenen şartlarla akdedildiği, poliçenin e-posta yoluyla davacıya iletildiği ve primin davacı tarafından mail-order yöntemiyle ödendiği bildirilmiştir.
Davacı vekilince, poliçenin akdedildiği sırada müvekkiline bilgilendirme yapılmadığı, davalı acentenin Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik gereği bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği, emtia-demirbaş-dekorasyon hırsızlık teminatlarının poliçede hırsızlık klozundan çıkarıldığının bildirilmediği ileri sürülmüştür. Ancak davacının davadaki talebi, hırsızlık sonucu meydana gelen demirbaş (inşaat iş makineleri) zararının, poliçe teminat bedelinden karşılanmasına ilişkindir.
Akdedilen ilk, ikinci ve yenilenen (dava konusu) son poliçede sigorta konusu olarak bedelleri belirlenen “emtia, demirbaş-elektronik cihaz, dekorasyon” unsurlarının yer aldığı, sıralanan poliçe klozları arasında hırsızlık klozunun yer almadığı, yangın vb teminat klozlarının bulunduğu, ancak poliçenin “Açıklamalar ve Özel Şartlar” başlıklı kısmında yer alan “Paket Zorunlu Teminatlar” başlığı altında yangın teminatının zorunlu teminat olarak yazılı olduğu, ek teminatlar kısmında da “bina yangın klozu satın alınırsa bina hırsızlık klozunun da hırsızlık sigortası genel şartlarına göre poliçe teminatına dahil edildiğinin” yazılı olduğu; ayrıca dolu, fırtına, sel ve su basması gibi hallerle ilgili yangın sigortası genel şartlarına göre birkaç ek teminatın daha verildiğinin yazılı olduğu; poliçede sigorta konusu unsurların tanımları yapılırken altında açıkça ve büyük harflerle “bu poliçenin dekorasyon hırsızlık, emtia hırsızlık, demirbaş hırsızlık teminatlarını içermediğinin” yazılı olduğu görülmüştür.
Davacı tacir ile davalı … arasında akdedilen poliçenin üçüncü kez aynı koşullarda yenilenmiş olduğu, primini ödediği poliçeleri 3 yıl boyunca hiç almadığı-incelemediği iddiasının basiretli tacir davranışı olmadığı, TTK md 1423/2 uyarınca kendisine aydınlatma formu verilmezse, sigortalı davacının poliçede yer alan kloza 14 gün içinde itiraz etme hakkı bulunmasına rağmen poliçedeki özel şartlar kaydına itiraz hakkını kullanmamış olduğu, bu nedenle poliçede yer alan özel şartların kesinleşmiş olduğu, davadaki talebin bilgilendirme yönetmeliğine aykırılık nedeniyle tazminat talebi de olmadığı dikkate alındığında, davalı … şirketine karşı açılan ve hırsızlanan demirbaş veya emtia niteliği taşıyan inşaat malzemeleri-makineleri zararının tazmini talepli davanın, poliçenin temin etmediği riske-kloza dayalı tazminat talebi olduğunun anlaşılması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Nitekim Yargıtay 17 HD’nin 2018/4599 E 2018/10438 K sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Davalı acente yönünden ise, sadece poliçe akdedilmesinde aracılık faaliyeti yürüten acentenin TTK ve sigortacılık mevzuatı uyarınca poliçe teminatlarına ilişkin tazmin yükümlülüğü bulunmadığı, bu nedenle davada acenteye husumet yöneltilemeyeceğinden, acenteye karşı açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, netice itibariyle her iki davalı yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı … AŞ vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
5-Davalı … AŞ vekili tarafından yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde … Sigorta AŞ’ne iadesine,
6-Alınması gerekli 54,40-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile 10,00-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekilleri ve davalılardan …’in yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca … BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle karar verildi.09/10/2020

Katip …

Hakim …