Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/80 E. 2019/413 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/80 Esas
KARAR NO : 2019/413

DAVA : İflas (Doğrudan Sermaye Şirketleri İle Kooperatiflerin İflası (İİK 179))
DAVA TARİHİ : 14/02/2019
KARAR TARİHİ : 09/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Sermaye Şirketleri İle Kooperatiflerin İflası (İİK 179)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı şirket adına yönetim kurulu üyesi dava dilekçesinde özetle; şirketin yönetim kurulu üyesi olduğunu, şirketin borçlarını ödeyemez duruma geldiğini, sigorta borçlarının yükseldiğini ve borçları ödeyemez halde olduğunu, halihazırda şirketin faaliyetini yönetemez halde olduğunu, şirketin borca batık olduğunu, şirketin borca batık olması nedeniyle şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava 6102 sayılı TTK m.376 hükmüne dayanan ve şirketin borca batık olması iddiasına dayalı iflas istemine ilişkindir.
Talebin niteliği ve Yargıtay uygulaması karşısında talep kamu düzenine ilişkin olup, bu çerçevede davacı vekilinin sunmuş olduğu feragat beyanı hükme esas alınabilir nitelikte değildir. Bir başka deyişle feragat beyanı hukuken sonuç doğurmaz.
Öte yandan mahkemelerden her türlü hukuki koruma talep eden gerçek veya tüzel kişilerin taraf ve dava ehliyetinin bulunması dava şartı olup her zaman ve her aşamada bu husus dikkate alınmalıdır.
Anonim şirket adına, borca batıklık nedeniyle iflas talebinde bulunabilir ise de Yargıtay uygulaması dahi dikkate alındığında bu noktada ve öncelikle şirketin borca batık olması nedeniyle iflas davası açılması noktasında genel kurul kararının varlığı zorunluluk arz eder. Bu noktada genel kurul kararı olmadan davacı şirket adına açılan davada ehliyet noksanının bulunduğu kabul edilmelidir. Belirtilen eksiklik yargılama aşamasında giderilebilir bir eksiklik olsa dahi davacı vekili davacı durumundaki şirket yönünden iflas davası açılabilmesi için genel kurul kararı sunmayacağını, süre verilmesini de gerek duyulmadığını açıkça ve ısrarlı olarak belirtmiştir. Bu çerçevede davacı vekiline bu yöne ilişkin dava şartı noksanlığını gidermesi için Yargıtay uygulamaları da dikkate alınarak süre verilmesine gerek bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, davacı şirket adına açılan davada, 6100 sayılı HMK.m.114/f.1-bend-d gereği ehliyet noksanlığı nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan ve usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
6100 sayılı HMK.m.114/f.1-bend-d gereği ehliyet noksanlığı nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan ve usulden reddine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Alınması gerekli harç peşin ve yeterli alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihinden itibaren on gün içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK.341.maddesi uyarınca İstanbul BAM nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.09/05/2019

Başkan
¸E-İmza
Üye
¸E-İmza
Üye
¸E-İmza
Katip
¸E-İmza