Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/737 E. 2020/133 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/737 Esas
KARAR NO : 2020/133

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 04/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili ile davalılar arasında 03/09/2018 tarihli ”Borç Tespitine ve Ödenmesine İlişkin Sözleşme” yapıldığını ve müvekkilinden 30/12/2016 tarihinde 20.000 Amerikan Doları ve 02/01/2017 tarihinde 15.000 Amerikan Doları olmak üzere toplam 35.000 Amerikan Doları ödünç para aldıklarını, sözleşmede bu paranın başlangıçta en geç 2017 Mart ayı başlangıcında ödeneceğinin taahhüt edilmiş ise de sözleşmenin 6-a maddesinde en geç 30/10/2018 tarihine kadar, 6-b maddesinde ödünç verme tarihinden ödeme tarihine kadar geçecek süre içerisinde Amerikan Dolarına işleyecek mevduat faizi ile ve 6-c maddesinde ise borç ödendiği tarihte T.C. Merkez Bankasının efektif satış kurunun esas alınacağının açıkça belirtildiğini, davalıların müvekkilinin sözlü birçok uyarıları sonucu 15/05/2018 tarihinde 12.000 Amerikan Doları, 22/11/2018 tarihinde 8.000 Amerikan Doları ve 02/04/2019 tarihinde ise 8.000 Amerikan Doları olmak üzere toplam 25.000 Amerikan doları ödediklerini, devamını ödeyemeyecekleri ve ayrıca faiz ödemesi de yapamayacaklarını belirtmeleri üzerine … 14. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılarak ilamsız takiplerde ödeme emri gönderildiğini, bakiye kalan 7.000 Amerikan Doları ile B.Y.madde 84 de işletilmek suretiyle hesap edilmiş toplam 7.038 Amerikan Doları olmak üzere toplam 14.038 Amerikan doları talep edildiğini, borçluların tümünün süresi içinde vekilleri kanalı ile borcun aslı ve ferilerine süresi içerisinde itiraz ettiklerini ve takibi durduklarını, bu nedenle davalıların icra takibine yapmış olduğu haksız itirazın iptaline, icra takibinin devamına, davalıların alacağın %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesi ile özetle; Ödünç sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen alacak için TBK 389 maddesi uyarınca belirlenen 6 aylık zamanaşımı süresi dolduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, sözleşmenin 6.E. maddesine göre müvekkilinin sorumluluğunun doğması için ödünç alanlar ve ödünç kullanan tarafından borcun ödenmemesinin gerektiğini ancak takip öncesinde borcun ödenip ödenmediğinin bilinmediği gibi, taraflarına bu konuda bilgilendirme ya da ihtar çekilmediğini, müvekkilinin bu bakımdan temerrüde düşürülmediğini, dava tarihi itibariyle asıl alacağın tümüyle ödendiğini, asıl borç sona erdikten sonra faiz talebiyle dava açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, faiz talebinin açıkça fahiş olduğunu, bu nedenlerle haksız dayanaksız hukuka aykırı davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı ve müvekkilinin gerçek kişi olup, aralarındaki ödünç alma işleminin ticari bir işten değil adi bir işten kaynaklandığını, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, karşı tarafın iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin 20.000 USD’ yi ödünç aldığı tarihte taraflar arasında kurulan ”yazılı olmayan” ödünç sözleşmesinde faizin kararlaştırıldığını, daha sonra imzalanan ve hukuki geçerliliği olmayan sözleşme ile faiz kararlaştırılmasının hukuka aykırı olduğunu, her halükarda ödünçlerin kendisine iade edildiğini ikrar eden davacının haksız kazanç sağlamak amacı ile iş bu davayı açmış olduğunu, ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için alacağın likit olması şartının bulunduğunu, ödeme emrinde hesaplanan faizin hangi oranla, hangi tarihten itibaren hesaplandığı, ne kadarının müvekkilinin ödünç aldığı 20.000 USD’ ye işletildiği, ne kadarının Mustafa Kaya’ ya ödünç verilen 15.000 USD’ ye işletildiği belli olmamakla birlikte USD’ ye uygulanan mevduat faiz oranları da nazara alındığında alacağın hesaplanabilir olmadığını, bu durumda davacı tarafın icra inkar tazminatı taleplerinin haksız olduğunu, bu nedenlerle davanın görev yönünden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, borç tespitine ve ödenmesine ilişkin sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamında öncelikle görev hususu ele alınmalıdır.
Dosya kapsamındaki mevcut bilgilere göre davacı gerçek kişidir.
Dava konusu somut olayda; Taraflar arasındaki ödünç alma işleminin ticari bir işten değil adi bir işten kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu kapsamda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için tarafların her ikisinin birden tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması zorunlu olduğundan mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-HMK.’nın 114/1-c, 115/2. Maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan mahkememizin görevsizliği ile davanın USULDEN REDDİNE, Görevli mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
2-HMK.nın 20. Maddesi uyarınca taraflardan birinin , bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten , süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak talep etmesi halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere hukuk mahkemeleri tevzi bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 20 maddesine göre kararın kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili Mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği,
4-Yargılama gideri konusunda HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli Mahkemece karar verilmesine, davaya bir başka Mahkemede devam edilmediği takdirde talep halinde Mahkememizce yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
5-Harç ve masrafların yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; Tarafların yokluğunda gerekçeli karar tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/03/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır