Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/736 E. 2021/719 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/736 Esas
KARAR NO : 2021/719

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile, Mavi Peyzaj – Peyzaj İşleri Ve Danışmanlığı sıfatı ile peyzaj faaliyeti gösterdiğini, davalı şirkete ait otellerde iç dış mekan bahçelerindeki bitkilerin düzenlemelerini gerçekleştirdiğini, bitki bakımlarını sağladığını ve peyzaj işlemlerini gerçekleştirmek için otele personel hizmeti sağladığını, müvekkili tarafından davalıya fatura karşılığında sunulan hizmet bedellerinin davalı tarafından ödenmemesi sebebi ile davalı borçlu aleyhine … 8. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış ve davalı tarafça takibe tüm faiz ve fer’ ilerine itiraz edilmesi sebebi ile takibin durduğunu, davalı taraf zaman kazanmak ve mal kaçırabilmek adına takibe itiraz ettiğini, davalı borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazın iptalini, davalı borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama masrafların ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı tarafa borcunun bulunmadığını, salt fatura tanzimi alacağı ispata yetmeyeceğinden davacı tarafın iddiasını ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın haksız takibe konu ettiği faturalar nedeni ile müvekkili şirkete karşı mal ya da hizmet sunduğunu ispat etmesi gerektiğini, bu yönde bir mal ya da hizmet ifası olmamakla davacı taraf bu konuda bir delil sunmadığını, davaya konu edilmiş faturalar müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, müvekkili şirkete tebliğ edilmeyen faturalar kapsamında faiz talebinde bulunulduğunu, faiz talebinin hukuki temelinin olmadığını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, müvekkili aleyhine … 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibi dosyası ile başlatılan takibin kötü niyetli olduğunu, davacı hakkında takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 8. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyası, taraflara ait tüm ticari defter, fatura, kayıtlar, arabuluculuk son tutanağı, sicil kayıtları celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya Mali Müşavir Bilirkişisi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 11.03.2021 tarihli kök ve 05/07/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “Hukuki tavsif ve değerlendirme tamamen Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, tüm dosya kapsamı , davalı Major’un sunmuş olduğu 2018 yılı yasal ticari defterler üzerinde yapılan incelemede; Davacı …’ın, davalı …’dan 13.02.2019 takip tarihi itibariyle, 20.675,23 TL asıl alacağının bulunduğu, bu alacağa, takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %19,50 ve değişen oranlarda faiz hesaplanabileceği kanaatine varılmıştır.” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. taraf vekilleri beyan dilekçesi sunulmuştur.
Dava, faturalardan ve cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı ile davalı şirket arasında davalıya ait otellerde iç – dış mekan bahçelerdeki bitkilerin düzenlenmesi, bitki bakımlarının sağlanması ve peyzaj işlemlerini gerçekleştirme konusunda personel teminine yönelik ticari hizmet sözleşmenin bulunduğu, davacı tarafından sunulan hizmetler karşılığında davalı aleyhine fatura düzenlendiği, davalının fatura bedellerini ve cari hesap bakiyesini ödemediği, bunun üzerine davacının davalı hakkında … 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinde icra takibine giriştiği, ancak davalının ödeme emrine karşı davacı tarafa borcu bulunmadığından bahisle itirazda bulunduğu, icra takibine itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının duran takibe devam edilmesi ve alacağın tahsiline yönelik olarak işbu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Davacının ticari defter ve belgeleri talimat mahkemesi aracılığıyla incelenmiş olup, davalının davacıya 27.675,23 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Ticari defter ve kayıtlarının karşılaştırmalı olarak incelenmesi ve kayıtların birbirini teyit etmesi bakımından davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Ne var ki, inceleme için tayin edilen gün ve saatte davalı ve vekili ticari defter ve belgelerini ibraz etmemiş / ibrazdan kaçınmış, bilirkişi tarafından defalarca görüşme yapılmasına rağmen sonuç alınanmış, inceleme gerçekleştirilememiştir. Mahkememizce davalının bilirkişi raporuna karşı kendi ticari defter ve kayıtlarının incelenmediği yönünde sunmuş olduğu itiraz dilekçesi doğrultusunda; yeniden davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme kararı verilmiş ise de; davalı vekili inceleme yapılacağından haberdar olmasına ve bilgisi bulunmasına rağmen ticari defter ve belgeleri inceleme için yine ibraz etmemiş / ibrazdan kaçınmıştır.
Davalı savunmalarının temelini; salt fatura tanzim edilmesinin alacağı ispat etmeye yeterli olmayacağından davacının faturaya konu malları verdiğini ve hizmetin sunulduğunu ispat etmesi gerektiğine dayandırmıştır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/7819 Esas 2017/2738 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, fatura içeriği malların teslim edildiğini / hizmetin sunulduğunu ispat külfeti davacıya aittir. Ancak takibe ve davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin / hizmetin verildiğinin kabulü gerekir. (Yargıtay 19 HD nin 2018/2293 Esas ,2019/4962 Karar sayılı 4.11.2019 tarihli ilamında da açıklandığı üzere davalı, davaya dayanak faturaya ilişkin beyanname vermekle malları teslim almış sayılacağı değerlendirilmelidir. Benzer Yargıtay kararları, Yargıtay 19. HD’nin 2015/12329 E., 2016/6138 K. ve 2014/11846-15110 E.K. sayılı kararları da bu yöndedir.). Davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından Vergi Dairesi Başkanlığına bildirilip bildirilmediği yönünde müzekkere yazılarak araştırma yapılmış, BA form kayıtları dosya arasına celp edilerek bilirkişi incelemesine gönderilerek ek rapor alınmıştır. Davalı şirketin … Vergi Dairesi Başkanlığından temin edilen BA formlarında davacı tarafından düzenlenen eldeki davaya ve cari hesaba konu 2018/6, 2018/7, 2018/8, 2018/9 dönem formlarında faturaların kayıtlara alınması için Vergi Dairesine bildirdiği / beyan edildiği belirlenmiştir. Davalının, davacı tarafından düzenlenen faturalara karşı yasal süre içinde herhangi bir itirazda bulunmadığı, bu faturaları iade de etmediği, tam aksine bu faturaları kabul ederek ticari defter ve kayıtlarına işlenmesi için Vergi Dairesi Başkanlığına BA formu olarak bildirmesi karşısında davacı tarafından malların teslim edildiğinin ve sunulan hizmetin verildiğinin kabulü zorunludur. Başka bir anlatımla, cari hesaba konu faturalar hakkında BA formu düzenleyen davalının, davacı tarafından faturalara konu malları teslim aldığı / hizmetin verildiğinin kabulü gerekmiştir. Açıklanan nedenler ve emsal içtihatlar uyarınca davalının savunmaları yerinde görülmemiştir. Aynı hususlar, SMMM bilirkişinin 05/07/2021 tarihli ek raporunda bilimsel olarak ve kapsamlı şekilde açıklanmıştır. (Aynı gerekçelerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/536 Esas, 2021/1126 Karar)
Nihayetinde; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan taleple bağlılık ilkesi gözetilerek toplamda 20.675,23 TL alacaklı olduğu, SMMM bilirkişinin 11/03/2021 tarihli kök ve 05/07/2021tarihli ek raporlarının denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalının cari hesaptan kaynaklanan bakiye borcunu ödediğine yönelik dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmadığı gözetilerek davanın kabulüne, ayrıca İİK’ nın 67. maddesi hükmü uyarınca alacağın likit ve muayyen olduğu, icra inkar tazminatına yönelik yasal koşulların bulunduğu anlaşılmakla davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş, aşağıdak şekilde hüküm kuruluştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının … 8.İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ İLE; takibin kaldığı yerden aynı koşullar altında ve aynen DEVAMINA,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla asıl alacağın (20.675,23 TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (20.675,23 TL) üzerinden alınması gereken 1.412,32 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 249,71 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 1.162,61 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 249,71 TL peşin harç, posta ve tebligat masrafı 135,25 TL, bilirkişi ücreti 1.500,00- TL olmak üzere toplam 1.884,96 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.03/11/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır