Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/734 E. 2021/114 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/734 Esas
KARAR NO : 2021/114

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Alım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 19/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Alım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetele; müvekkili şirketin Türkiye’nin bir çok ilinde personel ve öğrenci taşımacılığı alanında faaliyet gösteren ve servis hizmeti sağlayan sektörün öncü firmalarından olduğunu, davalı ile arasında bu anlamda servis hizmeti sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereği davalının müvekkilinin belirlediği güzergah ve saatlerde kendi aracı ile sevis hizmeti vereceğini, bu sözleşmeye göre davalı tarafın hiçbir suretle işe başlamama veya işi bırakmayacağı gibi derhal fesih hakkının da bulunmadığını, ancak davalı tarafın sözleşmeye aykırı davranarak hiç işe başlamadığını, müvekkilinin de davalının işe başlamaması nedeniyle hizmet verdiği firmalara karşı ticari itibarının zedelendiği gibi maddi olarak da zarara uğradığını, taraflar arasında imzalanan öğrenci taşıma servis hizmeti sözleşmesine göre, tedarikçinin sözleşme sonuna kadar işini hiçbir şekil ve şart ile bırakamayacağı, aracını satamayacağı, başkasına kullanım hakkını devredemeyeceği, rehin veremeyeceği, aracın trafikten men edilemeyeceği, aksi takdirde davacının sözleşmeyi ihtara gerek kalmaksızın feshederek o ayki hakedişi gelir kabul edebileceği, ayrıca tedarikçi 10.000 TL cezai şart bedelini ilk yazılı talep ile nakden ödemeyi gayrikabili rücu kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmenin cezai şart başlığı altında ise tedarikçi firmanın sözleşmeyle düzenleme altına alınan sorumluluk ve yükümlülüklere aykırılıklarının tespiti halinde davacının sözleşmeyi derhal fesih hakları saklı kalmak kaydıyla,tedarikçinin her bir aykırılık için 10.000 TL ceza ödeyeceği şeklinde açıklama bulunduğunu, müvekkil şirketin 12/09/2019 tarihinde davalı adına 10.000 TL sözleşmeye istinaden ceza bedeli faturası kestiğini, davalının ise bu faturayı ödemediğini, davalı şirket aleyhine … 24. İM. … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ederek takibin durdurulduğunu, akabinde yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de sonuçsuz kaldığını belirterek, davalının icra dairesine yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davaya konu olan Servis Taşımacılığı Sözleşmesi düzenlendiğini, ancak davacı firma yetkilileri tarafından yol güzergahının 105 km olduğu belirtilmesine rağmen daha sonra yol güzergahının 220 km olduğunu, davacı tarafından … oyunları ile sözleşmeye aykırılık yapılarak kandırılmaya çalışıldığını anlayarak sözleşmenin fesih edilmesini talep ettiğini, hatta davacı firma yetkililerinin sözleşmenin yürürlüğe girmediğini ve feshedildiğini belirterek, düzenlemiş oldukları bu sözleşmenin bir suretini kendisine vermediklerini, yani bu sözleşmenin davacının sözleşmeye aykırı hareket etmesi nedeniyle fiilen hiç yürürlüğe girmediğinden fesholduğunu, sözleşmenin fesih işlemlerinin sağlanması için davacıya ihtarname çekmek için noterliğe gittiğinde ihtarnamenin çekilebilmesi için bu sözleşmenin bir suretinin istenildiğini, lakin sözleşmenin bir örneğinin davacı tarafından kendisine verilmediğinden bu işlemi gerçekleştiremediğini, davacının ticari ahlak ve güvenle bağdaşmayan bu kötü niyetli tutum ve davranışları sebebiyle dava konusu sözleşmenin fiilen yürürlüğe girmediğini ve davacının bu sözleşmeden dolayı hiçbir maddi ve manevi zararına neden olunmadığını, bu nedenle de davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında taşeron-taşıma hizmeti alım sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında, servis taşıma faaliyeti yapan davacının yüklendiği işleri yerine getirmek amacıyla alt yüklenici sıfatıyla davalıdan servis taşıma hizmeti satın alması konusunda yazılı akdi ilişki kurulduğu, davalının sözleşmeye göre taşıma hizmeti vermediği ve sözleşmeden döndüğü tarafların kabulünde olup, uyuşmazlık, tarafların akde aykırılığı olup olmadığı, sözleşmenin davalı tarafından feshinin/sözleşmeden dönülmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı, davacının sözleşmeye göre davalıdan cezai şart talep hakkı olup olmadığı, takip tarihi itibariyle talep edebileceği cezai şart varsa tutarı konularından ibarettir.
… 24.İM … E takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, davacı tarafından davalı aleyhine “sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart bedeli faturası” açıklamasıyla 10.000,00 TL asıl alacak ve 170,96 TL işlemiş faiz talebiyle başlatılmış ilamsız takibe davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde ve dava şartı arabuluculuk sürecinin anlaşamama tutanağı ile sonuçlanması üzerine açıldığı görülmüştür.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, takip dosyası, dosyaya davacı tarafça sunulan yazılı sözleşme, fatura, tutanaklar ile davalının ticaret sicil ve vergi dairesi mükellefiyet kayıtları celbedilip incelenmiştir.
Taraflar arasında akdedilen, tarih içermese de 2019-2020 eğitim öğretim döneminde geçerli olduğu yazılı olan, her iki tarafın imzalarını içeren Öğrenci Taşıma Servis Sözleşmesi incelendiğinde, davalının kendi aracıyla davacının ihalesini aldığı … öğrenci ve personellerinin taşınması işini alt yüklenici sıfatıyla yüklenmiş olduğu, sözleşmede güzergah ve km. hakkında açık bir hüküm bulunmadığı, güzergahın davacı şirket tarafından belirleneceğinin sözleşmede yazılı olduğu, sözleşmenin 15.1 maddesinde “tedarikçi sözleşmeyle düzenleme altına alınan sorumluluk ve yükümlülüklerinden herhangi birine aykırı davranırsa, davacının derhal fesih hakkı saklı olmak üzere, tedarikçinin davacıya her bir aykırılık için 10.000,00 TL cezai şart ödeyeceğine” dair hüküm bulunmaktadır.
TBK md 179/1 uyarınca “Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir”.
Dava konusu sözleşmenin feshedildiğine dair dosyaya sunulmuş bir fesih ihbarı-ihtarı bulunmamaktaysa da, tarafların kabulünde olduğu üzere, davalı tarafın sözleşmeyle yüklendiği taşıma hizmetini yerine getirmemiş olduğu, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle sözleşmeden dönmüş olduğu hususu tartışmasızdır. Dolayısıyla davacının davalıdan sözleşmeye uygun taşıma edimini ifayı isteme veya sözleşmenin 15.3 maddesi kapsamında cezai şartı talep etme konusunda seçimlik hakkı bulunmaktadır. Somut olayda davacı bu seçimlik hakkını ifadan vazgeçip cezai şart talebi şeklinde kullanmış, cezai şart için fatura düzenleyip takip konusu yapmıştır.
Davalı tacir, sözleşme akdedildiği sırada güzergah km.si konusunda kendisine farklı bilgi verildiğini, bu şekilde kandırıldığını, 105 km. olduğu söylenen servis güzergahının 220 km olduğunun ortaya çıkması nedeniyle sözleşmeden döndüğünü ileri sürmüşse de, sözleşmenin kurulması aşamasında iradesinin davacının hilesiyle-aldatmasıyla sakatlandığı, sözleşmenin esaslı unsuru olan güzergah konusunda kandırıldığı, gerçek güzergahı bilse bu sözleşmeyi akdetmeyeceği, bu nedenle sözleşmeden dönmesinin haklı sebebe dayandığı iddialarını ispat yükü altında olup, imzası inkar edilmeyen yazılı sözleşmeye karşı ileri sürülen bu iddiaları ispata yarar hiçbir delil davalı tarafça dosyaya sunulmamış, delil bildirilmemiştir. Bu durumda davalının bu iddiaları bu haliyle beyandan öteye geçmemekte olup, yargılamada ispatlanmış sayılamaz.
Tüm bu nedenlerle, davalının sözleşmeden dönmesinin haklı sebebe dayandığının davalı tarafça ispatlanamadığı, bu durumda davacının yazılı sözleşmede hüküm altına alınan cezai şartı TBK md 179/1 kapsamında seçimlik hak olarak talep edebileceği, ancak davacının takip öncesi davalıyı temerrüde düşürdüğünü ispatlayamadığı, bu nedenle takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, takip sonrası ise ticari iş nedeniyle değişen oranda avans faizinin istenebileceği kanaatiyle aşağıdaki şekilde asıl alacak yönünden davanın kısmen kabulüne, ancak alacak likit olmayıp sözleşme hükümleri ve sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı, cezai şart talep hakkı olup olmadığı hususlarının yargılama neticesinde belirlenmesi nedenleriyle davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … 24.İcra Müdürlüğü … Esas takip dosyasına itirazının KISMEN İPTALİNE, takibin 10.000,00-TL asıl alacak yönünden takip sonrası aynı koşullarda devamına, fazla istemin reddine,
İcra inkar tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine,
2-Alınması gereken harç 683,10-TL olup, peşin alınan 119,93-TL’nin mahsubu ile bakiye 563,17-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 164,33-TL, posta ve tebligat masrafı 115,30-TL olmak üzere toplam 279,63-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı asilin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.19/02/2021

Katip

Hakim