Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/723 E. 2021/667 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/723 Esas
KARAR NO : 2021/667

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2019
KARAR TARİHİ : 15/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalıdan olan 59.177,50-TL’lik alacağının tahsil edilememesi üzerine borçlu … Ltd. Şti. aleyhine … 14.İcra Dairesinin … Esas sayılı dosya nezdinde icra takibi başlatılarak ödeme emrinin gönderildiğini, borçlu şirketin (aynı kişiye ait) … A.Ş tarafından birleşme yoluyla devralındığını ve 02/09/2019 tarihi Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, ayrıca yine bu ilanda … Ltd. Şti.’nin borç ve alacaklarının …Ticaret A.Ş. bünyesinde aynen devam edeceğinin de ilan edildiğini, müvekkili şirketin davalı şirkete bedel karşılığında çağrı merkezi hizmeti sağladığını, müvekkilinin vermiş olduğu hizmet neticesinde … seri numaralı 02/05/2019 tarihli 25.783,00-TL ve … seri numaralı 31/05/2019 tarihli 43.394,50-TL tutarında irsaliye faturası düzenlediğini, davalı şirket ile Mayıs 2019 tarihli KDV hariç tutar 58.625,00-TL mutabakat formunun davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanıp kabul edildiğini, dolayısıyla davalı şirketin müvekkiline olan 59.177,50-TL borcu kabul ettiğini, davalının borca itirazda bulunmuş ise de 30/05/2019 tarihli cari hesap, irsaliyeli faturalar ve mutabakat mektubunun alacaklarının var olduğunu ispat ettiğini, takip öncesi davalı yana yapılmış bir temerrüt ihtarı bulunmadığından 1.928,54-TL takip öncesi işlemiş faiz hakkındaki itirazın iptaline dair taleplerinin bulunmadığını belirterek, davanın kabulüne, borçlunun takibe, faiz oranına, borca ve tüm ferilerine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, HMK m.389 ve 390/2’ye istinaden ortadaki zaruri durum nedeniyle dava sonuçlanıncaya kadar davalının aktif malvarlığı üzerine davalı taraf dinlenmeden, üçüncü kişilere mülkiyeti devri engelleyecek şekilde ihtiyati tedbir konulmasına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına, müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Şti.’nin müvekkili … A.Ş. bünyesinde birleşmiş olduğunu, birleşme nedeni ile ticaret sicil kaydının terkin edildiğini, davacı şirket ile birleşen …Şti. arasındaki ticari ilişkiye istinaden 2019 yılında davacı tarafından çeşitli satın alma faturalarının düzenlendiğini, müvekkili şirketin ticari ve defter kayıtlarında alacak ve borçları ile devralınan … Şti. ve davacı şirket arasındaki bir cari hesap kaydının mevcut olduğunu, bu cari hesapta muhtelif faturaların ve yapılan ödemelerin yer aldığını, cari hesaba davacı şirket muhasebesi tarafından da bazı alacak kayıtlarının girilebileceğini, ancak gerçekte bunun mevcut olup olmadığının tarafların ticari defter ve kayıtlarının birlikte incelenmesi ile ortaya çıkacağını, müvekkili şirketçe davacının yaptığı icra takibine konu miktarda bir borcu bulunmadığından işbu ilamsız takibe haklı olarak itiraz edildiğini, davacının iddia ettiği gibi taraflar arasında yapılmış bir hesap mutabakatının da söz konusu olmadığını, davacı yanın dilekçesinde işlemiş faiz yönünden sehven talepte bulunduklarını belirttiğini ancak takip talebinde yer alan 1.928,54-TL’lik işlemiş faiz alacağının sehven talep edilebilecek bir miktar olmadığını, bu meblağın davacı şirketin haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı alacak talebinin bir bölümü olduğunu, müvekkili şirketin davacıya bu miktarda borcu olmadığını ve yapılan itirazın haklı olduğunu belirterek, davacının haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkiline yönelttiği işbu davanın reddine, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, çağrı merkezi hizmeti sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesindeki ihtiyati tedbir talebi, davalının malvarlığı doğrudan uyuşmazlık konusu olmadığından, gerekçeli ara kararla reddedilmiştir.
… 14.İcra Dairesinin … Esas takip dosyası ve … 24.İcra HM … E dosyasının Uyap kaydı celbedilerek incelenmiş, takip tarihi ile dava tarihi arasında davalı şirkete külliyen devir-birleşme yoluyla tüzel kişiliği sona ermiş olan …Ltd.Şti aleyhine cari hesap (açık hesap-fatura) alacağına dayalı başlatılan takibe ödeme emrinin tebliğ tarihine göre süresinde itiraz edilmemiş gibi görünse de, borçlu davalının şikayeti üzerine İcra HM’ce ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu, borçlunun tebliğ tarihinin 16/08/2019 olarak kabul edilmesi gerektiğine karar verildiği, kararın bu şekilde (BAM istinaf incelemesinden geçerek) kesinleştiği, bu tebliğ tarihi esas alındığında itirazın süresinde olduğu, takibin durdurulduğu ve davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Takip dosyası, dayanak davacı faturaları, mutabakat formu, e-posta yazışmaları, noter ihtarı, tarafların vergi dairesine verdiği BA-BS formları, borçlu şirketin ticaret sicil kayıtları, TSG ilanları, davacı şirketin çağrı merkezi kayıtları incelenmiş, davalı şirket yetkilisine mutabakat formu imzası hakkında isticvap daveti yapılmış, tarafların ticari defter ve kayıtları ile davacı şirketin çağrı merkezi kayıtları üzerinde mali bilirkişi ve elektronik-haberleşme mühendisi bilirkişiden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır.
Davacı vekilince sunulan 05/2019 dönemine ait mutabakat formunda borçlu şirket kaşesinde bulunan imza hakkında (devrolan borçlu şirketin ve devralan davalı şirketin yetkilisi olan) …’e HMK md 169 kapsamında HMK md 171 yasal ihtarını içeren isticvap davetiyesi tebliğ edilmişse de isticvaba icabet edilmediğinden beyanı alınamamış, böylelikle mutabakat formu imzası ikrar edilmiş sayılmıştır.
Davalı şirketin incelenen ilgili dönem BA formlarında, takip dayanağı faturaları mal/hizmet alışı olarak vergi dairesine bildirmemiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişi inceleme günü belirlenerek, HMK md 222/3 ihtarını da içerir davetiye davalı şirkete usule uygun tebliğ edilmişse de, davalı şirketin ve birleşen asıl borçlu şirketin ticari defter ve kayıtları bilirkişi incelemesine ibraz edilmemiştir.
Bilirkişi kurulundan alınan raporda özetle; davacı şirketin incelenen 2019 ticari defterlerinin açılış-kapanış noter tasdikleri süresinde yaptırılmış, muhasebe usul ve esaslarına uygun tutulmuş, yani sahibi lehine delil teşkil eder mahiyette olduğu, taraflar arasındaki akdi ilişkiye dair davacının 2019’da davalıya düzenlediği iki faturaya karşılık davalının toplam 10.000,00 TL kısmi ödeme yapmış olduğu, takip tarihi itibariyle davacının iki faturadan doğan 59.177,50 TL alacağının bulunduğu; sektör bilirkişisince davacı şirketin çağrı merkezi kayıtlarına ilişkin günsonu raporlarının incelendiği, davacının davalı (davalıya devrolan) şirket için atadığı 12 personel -müşteri temsilcileri ve yöneticiler aracılığıyla çağrı merkezi hizmeti vermiş olduğu, hizmete ilişkin borçlunun e-posta adreslerinin aynı uzantıda olduğu, takipte talep edilen faturalarla davalıya verilen hizmet tarih ve saatlerinin örtüştüğü, faturalardaki bedellerin verilen hizmetin içeriği-süresi ve döneminin rayiç piyasa bedelleriyle, dosyada mevcut davacının fiyat teklif mektubundaki bedellerle uyumlu olduğu, hizmetin 2 ay devam etmiş olduğu tespit edilerek bildirilmiştir. Rapora itiraz edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, incelenen deliller, alınan bilirkişi kurulu raporu tespitleri, isticvap sonucu hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirketin takip tarihi itibariyle iki faturadan kaynaklanan bakiye asıl alacağını takipte talep etmekte haklı olduğu, davalı şirkete devrolan limited şirkete hizmet verdiğini ve alacağı olduğunu sahibi lehine delil teşkil eder nitelikteki ticari defter kayıtları, borçlu şirketin kaşesi-imzası bulunan mutabakat formu, çağrı merkezi kayıtları ile ispatladığı, nitekim davalı şirkete ticari defter ve kayıtlarını bilirkişiye ibraz ederek borcu bulunmadığı savunmasını ispatlama imkanı verilmişse de ibrazdan kaçındığı, bu nedenle yapılan ihtar doğrultusunda davacının ticari defter ve kayıtlarına itibar edilmemesini gerektiren bir husus-delil bulunmadığı, davalı şirketin faturalar karşılığı kısmi ödeme yapsa da bakiye borcunu ödememiş olduğu, ticari ilişki nedeniyle takip sonrası avans faizi istenebileceği, takip öncesi işlemiş faizle ilgili itirazın iptali istemi bulunmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde davanın kabulüne, fatura alacağı likit ve itiraz haksız olduğundan davacı lehine %20 icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … 14.İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin yalnız 59.177,50-TL asıl alacak yönünden ve takip tarihi sonrası değişen oranda avans faizi işletilmek suretiyle aynı koşullarda devamına,
Alacağın %20’si oranında 11.835,50-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken harç 4.042,41-TL olup, peşin alınan 705,08-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.337,33-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 749,48-TL (başvuru, peşin harç toplamı), posta ve tebligat masrafı 250,00-TL, bilirkişi ücreti 1.400,00-TL olmak üzere toplam 2.399,48-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 8.493,08-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/10/2021

Katip

Hakim