Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/697 E. 2020/581 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/697 Esas
KARAR NO : 2020/581

DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 23/03/2010
KARAR TARİHİ : 01/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete borçlu ve finansal kiracı olan dava dışı … A Ş. nin şirketleriyle imzaladığı Düzenleme Şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken kira borçlarını vadesinde ve eksiksiz olarak ödenmeyince ihtarname keşide ettiklerini, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. iş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararının … 13. İcra Müdürlüğünün … E. dosyasıyla uygulandığını ve toplam 217.361,00 TL alacak için esas takibe geçildiğini, … 1. icra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyasından borçlunun adreslerinde, borçluların borcu karşılayacak nitelikte mallarının bulunamadığını, geçici haciz vesikası hükmündeki menkul hacız tutanakları ve tapu kayıtları ile de bu durumun sabit olduğunu, davalı …’ın, dava dışı … A.Ş. nin müvekkili şirket ile imzaladığı Finansal Kiralama Sözleşmesini 2007 tarihinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, davalı …’a temerrüd nedeniyle ihtarname çekildikten ve hakkında takip yapıldıktan kısa bir süre önce … ili, … İlçesi, … Mahallesi, 331 Ada, 13 Parselde 14/1000 arsa paylı Blok: Sahne Giriş Kat, 39 no.lu dükkan niteliğindeki taşınmazını …tarih ve … yevmiye numaralı işlem ile 50.000,00 TL bedelle, aynı parseldeki 10/1000 arsa paylı Blok: C 2. Kat, 92 no.lu büro niteliğindeki taşınmazını … tarih ve … yevmiye numaralı işlem ile 25.000,00 TL bedelle, … İli, … İlçesi, 1. Bölge, … Mahallesi, 1291 Ada, 37 Parselde 5/1500 arsa payfı Asma Kat, 2 no.lu büro niteliğindeki taşınmazını … tarih ve … yevmiye numaralı işlem ile 145.000,00 TL bedelle …’ya devrettiğini, bu şekilde dava konusu taşınmazların haczedilmesi ve haczedilip satılması halinde bedelinin alacaklıya ödenmesini engellemek suretiyle alacaklıdan mal kaçırdıklarını, dava konusu taşınmazların gerçek değerlerinden çok düşük bedellerle devredildiklerini, farklı yerlerdeki bu taşınmazların aynı tarihte ve aynı kişiye satılmasının da bu satışların muvazaalı olduğunu gösterdiğini beyanla, davalı borçlu … tarafından diğer davalı …’ya devredilen anılan taşınmazların İİK 281/2. maddesi uyarınca ihtiyati haczine, devrin önlenmesi için ihtiyatı tedbir konulmasına, taşınmazların devir tasarrufunun ve ipotek tasarrufunun İİK 277 ve devam eden maddeleri ile BK 18. maddesi uyarınca batıl olduğunun tespitine ve müvekkili şirket yönünden iptaline, müvekkili şirkete dava konusu taşınmazlar üzerinde … 13. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından cebri icra yoluyla hakkını alma yetkisini tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’nun diğer davalı ile ticari piyasada tanışmakta olduğunu, diğer davalının ticari işleri nedeniyle nakde ihtiyacı olduğundan bahisle elindeki gayrimenkullerini satmak istediğini müvekkiline söylediğini, müvekkilinin de yatırım maksadıyla dava konusu gayrimenkülleri satın alma kararı üzerine fiyatları konusunda anlaşmaya vardıklarını, diğer davalı tarafından belirtilen bedelle müvekkili …’ya toplam 220.200,00 TL bedelle satıldığım, müvekkilinin bu bedelleri 3 taksitte banka kanalıyla ödediğini, gayrimenkullerin satışında kesinlikle bir muvazaanın söz konusu olmadığını, tapuda belirtilen bedellerin belediye tarafından belirlenen rayiç bedeller ve gerçek bedeller olduğunu, taşınmazların aynı gün içerisinde satın alınmasının da muvazaaya gerekçe gösterilemeyeceğini, müvekkilinin MK. 931. maddesi ve diğer ilgili maddeleri gereğince korunan iyi niyetli 3. şahıs olduğunu, müvekkilinin diğer davalının alacaklılarını ve başkalarına olan borçlarını bilebilecek durumda olmadığını, tapu kayıtlarına güvenerek dava konusu taşınmazları satın aldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu gayrimenkulleri diğer davalı …’ya mutabık kaldıkları bedel ile tapuda devrettiğini, alım satım bedellerinin gerçek değerine yakın olduğunu, bilirkişi marifetiyle yapılacak tespitlerin de davaya konu gayrimenküllerin değerleri hakkında kanaat oluşturacağını, müvekkilinin ortağı ve müdürü olduğu şirketlerin yüzlerce çekinin alacaklılarca keşide tarihinden önce yazdırıldığını, mağaza ve depolarının ihtiyaten haczedildiğini, milyonlarca liralık hacizler sonucu ticaret yapamaz hale düşürüldüğünü, bu olumsuzluklara rağmen müvekkilinin ortağı ve müdürü bulunduğu şirketlerin borçlarını ödemeye devam ettiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi heyet raporlarında bilirkişiler;
Dava konusu taşınmaz …, …, … Mahallesi, … Merkezi, Sahne Sokak, No:… adresindeki ve tapuda 331 Ada, 13 Parsel üzerinde bulunan binada, 14/1000 arsa paylı, Sahne giriş katı, 39 no.lu dükkan olduğunu, kat irtifakına esas onaylı mimari projesine göre ana gayrimenkul binanın A, B ve C Blok ve A-B- Sahne girişleri bulunduğunu, dava konusu taşınmazın C bloğun zemin katında, Sahne sokağına bakan, Sahne giriş katında konumlu, bu girişten girerken sağ tarafta pasaj içinde bulunan sağdan 3. bağımsız bölüm dükkan olduğunu, onaylı mimari projesine göre yaklaşık 9 m2 ( 5,20 x 1,70 ) alanlı ve tek bölümlü olduğunu, keşif gününde dükkanın kapalı olması sebebi ile içine girilemediğini, dükkan özellikleri ve ölçümler dışarıdan yapıldığını, dükkan dışından yapılan incelemelerde dükkan doğramaları aliminyum, yerler mermer, duvarlar ve tavanlar plastik boyalı olduğunu, 24.01.2013 keşif tarihinde takdir edilen yaklaşık değerin 145.000.00 TL; 17.03.2010 dava tarihi itibariyle 115.000.00 TL; 12.01.2009 satışın gerçekleştiği tarihte takdir edilen yaklaşık değerin ise 110.000.00 TL olduğunu,
Dava konusu taşınmaz … adresindeki ve tapuda 331 Ada, 13 Parsel üzerinde bulunan binada, 10/1000 arsa paylı, 92 no.lu büro olduğunu, Kat irtifakına esas onaylı mimari projesine göre ana gayrimenkul binanın A, B ve C Blok ve A-B- Sahne girişleri bulunduğunu, dava konusu taşınmazın; C bloğun 2. katında konumlu olup, Sahne Sokağına bakan cephesindeki girişten, binaya girerken sol köşede bulunan 92 no.lu bağımsız bölüm büro olduğunu, onaylı mimari projesine göre yaklaşık 9 m2 ( 2,75x 9,00 ) alanlı ve tek olduğunu, aradan ahşap bölme İle iki bölüm haline getirilerek girişin sekreteıya, iç bölüm çalışma bölümü olarak kullanıldığını, büro giriş kapısının ahşap, pencerelerin ise ahşap görünümlü pvc, laminant parke, duvarlar subazlı plastik boyalı olup, tavanların spotlarla aydınlatıldığını, 24.01.2013keşif tarihinde takdir edilen yaklaşık değerin 110.000.00 TL; 17.03.2010 davanın açıldığı tarihte takdir edilen yaklaşık değerin 87.000.00 TL; 12.01.2009 satışın gerçekleştiği tarihte takdir edilen yaklaşık değerin 83.000.00 TL olduğunu,
Dava konusu taşınmaz … adresindeki ve tapuda 1291 Ada, 37 Parsel üzerinde bulunan binada, 5/1500 arsa paylı, asma kat, 2 no.lu büro olduğunu, kat irtifakına esas onaylı mimari projesine göre, 2 Bodrum, Zemin, Asma ve 6 normal katlı binanın zemin katında bulunan girişin olduğu cephesinde binaya girerken sol tarafta asma katında konumlu olduğunu, onaylı mimari projesine göre yaklaşık 8 m² alanlı ve tek bölümlü olduğunu, mahallinde ise asma kat, zemin kakta bulunan dükkanın mülkiyetindeki asma katın bir kısmı ile mülkiyetindeki asma katı ile zemin kat arasındaki boşluk döşemenin uzatılarak büyütülerek dava konusu büronun alanına katılmış büro mahallinde yapılan kaba ölçümler ile yaklaşık 34 m² yapıldığını, büro mahallinde çalışma kısmının açık mutfak ve wc bölümlü hale getirildiğini, büro giriş kapısının ahşap, pencerelerin pvc, yerlerin seramik, duvarların su bazlı plastik boyalı, tavanların karton piyerli spot aydınlatma, mutfak dolaplarının mdf, wc yerlerin ve duvarların seramik olduğunu, 24,01.2013 keşif tarihinde takdir edilen yaklaşık değerin 80.000,00 TL; 17.03.2010 dava açıldığı tarihte takdir edilen yaklaşık değerin ise 63.000.00 TL; 12.01.2009 satışın gerçekleştiği tarihte takdir edilen yaklaşık değerin 61.000.00 TL olduğunu, bilirkişiler mahkemeye verdikleri ek raporda ise, 24.1.2013 keşif tarihinde takdir edilen yaklaşık değerin 80.000,00 TL; 17.03.2010 dava açıldığı tarihte takdir edilen yaklaşık değerin ise 63.000.00 TL; 12.1.2009 satışın gerçekleştiği tarihte takdir edilen yaklaşık değerin 61.000.00 TL olduğunu bildirmişlerdir.
Mahkememizin davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 03.04.3014 tarih 2013/19874 Esas 2014/4883 Karar sayılı ilamı ile ” mahkemece İİK.nın 280. maddesi uyarınca da araştırma ve inceleme yapılması gerekirken bu yönde bir değerlendirmede bulunulmadığı, 3. kişi konumundaki davalı …’ın cevap dilekçesinde borçlu davalı ile tanıştıklarını ve ticari ilişkilerinin olduğunu beyan ettiği, dosya içeriğinden de davalıların aynı şirketin yönetim kurulu üyeliği yaptıkları anlaşıldığı, bu durumda davalı … ile borçlu davalı arasındaki ticari ilişkiler, arkadaşlık, iş ortaklığı gibi yakınlıkların olup olmadığının açıkça tesbit edilmesi, buna ilişkin delillerin toplanması, davalı …’ın borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilebilecek kişilerden olup olmadığının irdelenerek, karar yerinde tartışılması ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle” bozulmuş, bozmadan sonra davalıların birbirlerini tanıdıkları ancak borçlunun mali durumu hakkında bilgi sahibi olmadıkları, salt arkadaş olmaları ve 10 yıl önce 1 yıl süre ile ortaklık yapmış olmalarının, davalı …’ın borçlu Hakan’ın mali durumu ve alacaklılarını ızrar bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğunu göstermeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, davanın reddine ilişkin verilen karar Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/8630 Esas 2019/3547 Karar sayılı ilamı ile ; “Somut olayda, önceki bozma ilamında da belirtildiği gibi davalı borçlu … ile üçüncün kişi …’ın uzun yıllara dayanan arkadaş oldukları, dava dışı … AŞ de 2003 yılında birlikte kurucu ortak oldukları, bu ortaklıklarının ne kadar devam ettiği dosya kapsamında belirli olmamakla birlikte, davalı … vekilinin 30.04.2010 tarihili cevap dilekçesinde “Müvekkili ile davalı borçlu …’ın ticari piyasadan tanıştığı, diğer davalının ticari işleri nedeni ile nakde ihtiyacı olduğundan bahisle elindeki gayrimenkullerini satmak istediğini müvekkiline söylediğinde müvekkilinin de yatırım amacı ile taşınmazları aldığını” belirtmiş olup bu açık beyan karşısında davalı üçüncü kişi …’ın, hem iş hem de özel arkadaşı olan ve aynı sektörde faaliyette olan borçlu …’ın mali durumunu bilmediği veya bilmesi lazım kişilerden olmadığının kabulü dosya kapsamına ters düşmektedir.Bu durumda davalılar arasındaki tasarrufun İİK 280.madde gereğince iptali ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 26/03/2019 tarih, 2016/8630 Esas 2019/3547 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, İİK’ nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yukarıda anılan ilamında belirtildiği üzere;
Somut olayda, davalı borçlu Hakan ile üçüncü kişi …’ ın uzun yıllara dayanan arkadaş oldukları, dava dışı … A.Ş’ de 2003 yılında birlikte kurucu ortak oldukları, bu ortaklıklarının ne kadar devam ettiği dosya kapsamında belirli olmamakla birlikte, davalı … vekilinin 30/04/2010 tarihli cevap dilekçesinde “Müvekkili ile davalı borçlu Hakan’ın ticari piyasadan tanıştığı, diğer davalının ticari işleri nedeni ile nakde ihtiyacı olduğundan bahisle elindeki gayrimenkullerini satmak istediğini müvekkiline söylediğinde müvekkilinin de yatırım amacı ile taşınmazları aldığını” belirtmiş olup bu açık beyan karşısında davalı üçüncü kişi …’ın, hem iş hem de özel arkadaşı olan ve aynı sektörde faaliyette olan borçlu …’ın mali durumunu bilmediği veya bilmesi lazım kişilerden olmadığının kabulü dosya kapsamına ters düşmektedir. Hayatın olağan akışı göre, üç tane dükkan vasfında tasarrufun aynı tarihlerde aynı kişiye satılması noktasında karineyi kuvvetlendirecek emarelerin bulunması da değerlendirildiğinde söz konusu tasarrufların alacaklılara zarar verme kastıyla hareketle işbu tasarrufların yapıldığı anlaşılmıştır.Bu durumda, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler değerlendirilerek Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda , davalılar arasındaki tasarrufun İİK 280. madde gereğince iptali ile davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kabulü ile, davalı …’dan davalı …’ya devredilen ;
-… ili … İlçesi … mah. 331 ada 13 parseldeki 14/1000 arsa paylı giriş katı 39 nolu dükkanın,
-… ili … İlçesi … mah. 331 ada 13 parseldeki 10/1000 arsa paylı C Blok 2. kat 92 nolu büronun,
-… ili … ilçesi 1291 ada 37 parseldeki 5/1500 arsa paylı 2 nolu büronun,
devrine yönelik tasarrufların iptaline, (İİK 277 ve gereğince), İcra iflas kanunu m.283 gereğince … 10. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasındaki alacakla sınırlı kalmak kaydı ile davacıya cebri icra yoluyla tahsil hakkı sağlanmasına,
2-Alınması gerekli 14.847,93 TL karar harcından peşin alınan 3.227,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.620,08 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, (Mahkememizce (İstanbul (Kapatılan) 45. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/96 Esas) yazılan 16/12/2013 tarihli 2013/156 harç numaralı Harç Tahsil Müzekkeresi ve 18/12/2014 tarihli 2014/99 harç numaralı Harç Tahsil Müzekkeresinin tahsil ve tahakkuk yapılmadan iadesi hususunda Hisar Veraset Ve Harçlar Vergi Dairesine müzekkere yazılmasına)
3-Davacı tarafından yatırılan 3.227,85 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat masrafı 677,00 TL, bilirkişi ücreti 1.200,00 TL olmak üzere toplam 1.877,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 23.665,27 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’ ın ilgili hukuk dairesinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 01/12/2020

Katip …

Hakim …