Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/683 E. 2021/959 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/683 Esas
KARAR NO : 2021/959

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 28/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’nin … Sigorta A.Ş.‘yi tüm aktif ve pasifleri ile birlikte devralması suretiyle iki şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde birleşmesi işlemi, … Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından 2 Aralık 2019 tarihinde tescil edilmiş ve bu kapsamda … Sigorta A.Ş. tasfiye olmaksızın infisah etmiş bulunmaktadır. Tescil ile birlikte … Sigorta A.Ş’nin tüzel kişiliği sona erdiğini, … Sigorta A.Ş. faaliyetlerine … nezdinde devam ettiğini, müvekkili sigorta şirketi nezdinde 06.01.2018-06.01.2019 tarihlerini kapsar … poliçe Nolu Zorunlu Mal Mesuliyet (Trafik) Kasko Sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı, 2015 model, … şase numaralı … marka araç, ekte yer alan beyan trafik kazası tespit tutanağından anlaşılacağı üzere kaza sigortalı araç sürücüsünün çarpıp kaçmış olması nedeniyle meydana geldiğini, sigortalı araç sürücüsünün çarpıp kaçması nedeniyle kusurlu olduğunu, meydana gelen kaza sonrası … plakalı araç üzerinde ekspertiz çalışması yaptırılmış, 08.01.2018 tarihli ekspertiz raporuyla hasarın miktarı, boyutunu tespit ettirmiş ve talebin poliçe kapsamında kaldığına kanaat getirerek sigortalısının neden olduğu zararı karşıladığını, sigortalı sürücüsünün beyanının kuşkulu bulunması nedeniyle kazaya ilişkin araştırma yaptırılmış ve kazanın hasar ile uyumlu olmadığı yönünde rapor alındığını, yapılan incelemede sigortalı araç sürücüsünün gerçekleştirdiği kaza ile hasarın uyumlu olmaması nedeniyle ödenen tazminatın iadesi gerekli olduğunu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın sigortacının sigortalıya rücu hakkını düzenleyen B.4. maddesi uyarınca sigortalının “olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde” sigortacının sigortalısına rücu hakkı bulunduğunu, borçlu şirket hakkında iflas kararı verildiği haricen öğrenilmiş olup, iflas eden şirketin iflas masasına işbu alacağın kaydedilmesini talep ettiğini, alacak kaydı yaptırmış olmamıza rağmen 380 kayıt numaralı talebimiz reddedilmiştir. İİK 235/1 maddesi uyarınca, öncelikle ve ivedilikle, müvekkilimin alacağı nispetinde alacaklılar toplantılarına katılmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebi bulunmadığını, açıklanan nedenlerle müvekkili davalı (İflas Nedeniyle)Tasfiye Halinde … A.Ş.’den alacağının var olduğunun tespit ve kabulünü, iflas idaresinin alacağın 380 nolu alacağın kayıt talebini reddeden kararın iptalini, alacağımızın iflas masasına kaydını, müvekkili şirket alacağı *8.078,75-TL’nin müflis-borçludan tahsilini, İİK 235/1 maddesi uyarınca, öncelikle ve ivedilikle, müvekkilimin alacağı nispetinde alacaklılar toplantılarına katılmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığının tespitine
Bilirkişi heyeti İTÜ Makina Fakültesi Otomotiv Bölümü Öğretim Görevlisi Makine Mühendisi … ve Sigorta Tahkim Komisyonu Hakemi … tarafından sunulan 08/03/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu ile özetle; … plaka numaralı kamyonet sürücüsü …’un %75 (yüzde yetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu,…plaka numaralı otomobil sürücüsü …’ın %25 (yüzde yirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu, … plaka ve (…) şasi numaralı kamyonetin yetkili servis ortamında tamamı orijinal vasıfta parçalar ile artması kuvvetle muhtemel asgari onarım bedelinin olay tarihinde KDV hariç 39.578,26 TL-KDV dahil 46.702,34 TL, iskontolu KDV hariç 35.940,43 TL-KDV dahil 42.409,71 TL olduğu, 56.000,00 TL ikinci el piyasa değeri ve 23.685,00 TL sovtaj bedeli ile birlikte dikkate alındığında onarımının ekonomik olmadığı, pert total (tam zıya) kabulünün uygun göründüğü, pert total (tam ziya) uygulaması nedeniyle uğranacak net zararın 32.315,00 TL olduğu, sürücülerin kusur durumuna göre … plakalı otomobilin ZMS (Trafik) sigortacısı davacı …Ş. (… Sigorta A.Ş.)’nin 8.078,75 TL’sinden sorumlu olduğu, Davacı … kuruluşunun sigortalısının beyanın kuşkulu bulunması nedeniyle kazaya ilişkin araştırma yaptırılarak kazanın hasar ile uyumlu olmadığı yönünde rapor alındığı, bunun üzerine ödenen tazminatın iadesinin gerekli olduğu iddiası olaydan sonra Yücel Araştırma-… tarafından hazırlanan 31.01.2018 tarihli “Hasar Dosyası Araştırma Raporu”na aracı dayandırılmış olup, söz konusu raporda sigortalı aracı kullanan sürücü …’ın kullandığı, kazadan 4 saat sonra … Üniversitesi Hastanesi’ne gittiği, muayenesinde alkolsüz olduğunun anlaşıldığı, olay yerinden firar eden adı geçenin 4 saat sonra 0,60 promil alkolün vücuttan atılmış olabileceğine dair iddianın kazanın oluşumunda taraf kusurları dikkate alındığında bilimsel dayanağı ve dahası kazanın varsa alkolün tesiri altında meydana geldiğine dair hiç bir tereddüte yer vermeyecek şekilde tanzim olunan bir belgeninde dava dosyasına sunulmamış olduğunun görüldüğü, araştırma raporunda beyan olunan alkol iddiasının olay yerine sonradan çağırılan …’ın ve beraberindekilerin alkollü olması iddiasına, sürücününde o sırada muhtemelen alkollü olacağı varsayımına dayanmış olması nedeniyle (380 kayıt numaralı) alacağın iflas Masasına kayıt talebini haklı gösteren bir bulguya ulaşılması nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere mümkün olmadığı, bu kapsamda alacağın iflas masasına kaydına, 8.078,75 TL alacağın müflis-borçludan tahsiline dair talebin yerinde olmayacağı,” kanaatine varılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz yoluyla alacağın iflas masasına kayıt kabulü talebine ilişkindir. Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK’nun ”Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri” başlıklı 235. maddesidir.
Mahkememizce davacının iflas masasına başvuru dilekçesi ve ekleri, başvuruya ilişkin iflas idare memurlarının kararı, düzenlenen ek sıra cetveli, tebligat belgesi ve ek sıra cetvelinin ilanına ilişkin gazete suretleri celbedilip incelenmiştir.
İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. M). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Çünkü 235. maddede açıkça 223. maddesi saklı tutulmuştur. İİK 223/3. fıkra son cümleye göre, bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında İflas idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları, kendilerine tebliğ tarihinden itibaren başlar. İİK 223/3. fıkrasına göre yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle İflas idaresinin kararlarının kendisine tebliğini istememiş olan alacaklı için, sıra cetveline itiraz davası açma süresi yukarıda belirtildiği üzere sıra cetvelinin ilanından itibaren işlemeye başlar.(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2021/921 Esas, 2021/1043 Karar sayılı ilamı)
Somut davada, … 1. İflas Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile ilgili vermiş olduğu cevabı yazıda, alacaklı tarafından masraf yatırıldığı, iflas idare memurlarınca verilen kabul / ret kararı alacaklı vekili Av. … ‘ ya (… Barkod numarası) elektronik tebligat yolu ile 20/11/2019 tarihinde tebliğe çıkarılmış olup, tebligat alıcısı tarafından 20/11/2019 tarihinde açıldığı mevzuat gereğince 25.11.2019 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığı, davanın 09/12/2019 tarihinde yani yasal 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığının anlaşılması üzerine işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
…’nin … Sigorta A.Ş.‘yi tüm aktif ve pasifleri ile birlikte devralması suretiyle iki şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde birleşmesi işlemi, … Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından 2 Aralık 2019 tarihinde tescil edilmiş ve bu kapsamda … Sigorta A.Ş. tasfiye olmaksızın infisah etmiş bulunduğundan davacının aktif dava ehliyetinde bir sıkıntı olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı nezdinde 06.01.2018-06.01.2019 tarihlerini kapsar … poliçe Nolu Zorunlu Mal Mesuliyet (Trafik) Sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı, 2015 model, … marka aracın karışmış olduğu trafik kazası nedeniyle, … plakalı kamyonetin yetkili servis ortamında tamamı orijinal vasıfta parçalar ile artması kuvvetle muhtemel asgari onarım bedelini dava dilekçesi ekindeki ödeme dekontu ile karşılaması üzerine; ödenen bedelinin kendi sigortalısı olan müflis şirkete rücu talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle kayıt kabule esas dava Karayolları Zorunlu Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalı aracın üçüncü kişiye verdiği zarar nedeniyle yapılan ödemenin, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre sigortalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı itibariyle, bir makine mühendisi ve sigorta uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların aşamalardaki tüm beyan, iddia ve savunmaları tek tek değerlendirilerek, dosya kapsamında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında tarafların kusur durumu ve kusur oranının belirlenmesi, davacıya sigortalı araçta meydana gelen maddi hasarın belirlenmesi ve maddi zararın miktarı ile davacı tarafından sigortalısına yapılan ödemenin dosya kapsamı ve meydana gelen kaza ile uyumlu olup olmadığı, noktasında rapor tanizmi Bilirkişi heyeti İTÜ Makina Fakültesi Otomotiv Bölümü Öğretim Görevlisi Makine Mühendisi … ve Sigorta Tahkim Komisyonu Hakemi … tarafından sunulan 08/03/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu kusur incelemesinde; …plaka numaralı kamyonet sürücüsü …’un %75 (yüzde yetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, … plaka numaralı otomobil sürücüsü…’ın %25 (yüzde yirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu, şeklinde denetime uygun rapor tanzim edilmiştir. Bilirkişi kurulu tarafından usulüne uygun hasar incelemesi de yapılmıştır.
HMK 33. maddesi uyarınca hakim Türk Hukuku’nu re’sen uygulayacağından, davada olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak mahkeme hakimine aittir. HMK 282. maddesine göre hakim bilirkişi oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.
Dosya kapsamında davacının sigortalısından rücu talebini, sigortalı araç sürücüsünün çarpıp kaçması nedeniyle kusurlu olduğunu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın sigortacının sigortalıya rücu hakkını düzenleyen B.4. maddesi uyarınca sigortalının “olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde” sigortacının sigortalısına rücu hakkı bulunduğu iddiasına dayandırmıştır.
Davacı … şirketi, davalı sigortalı adına kayıtlı araç sürüücüsünün meydana gelen kaza sonrasında olay yerini terk ettiğinden sözleşmeye dayalı olarak, üçüncü kişiye ödediği hasar bedelinin rücuen tahsilini istemiştir.
KTK’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmüş olduğundan, sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren davalı, sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür.
Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır.
Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı “B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili madde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyet ameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” denilerek, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumlar belirlenmiştir. İlgili maddede sayılan rücu sebepleri birbirinden bağımsız sebepler olup, rücu sebeplerinden birinin bulunması halinde sigorta şirketi yapılan hasar ödemesinin rücuen tazminini sigortalısından talep edebilir.
Sigorta genel şartları B4-f bendin kapsamında sigortalı, sürücünün olay yerine terk etmiş olması durumdan ancak; Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitmesi, bedeni hasara neden olsun veya olmasın can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu hallerde ilgili maddeden kaynaklanan sorumluluklardan kurtulur. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2019/1757 Esas, 2021/1259 Karar sayılı ilamı)
Davacı … kuruluşunun sigortalısının beyanın kuşkulu bulunması nedeniyle kazaya ilişkin araştırma yaptırılarak kazanın hasar ile uyumlu olmadığı yönünde rapor alındığı, bunun üzerine ödenen tazminatın iadesinin gerekli olduğu iddiası olaydan sonra …-…tarafından hazırlanan 31.01.2018 tarihli “Hasar Dosyası Araştırma Raporu”na aracı dayandırılmış olup, söz konusu raporda sigortalı aracı kullanan sürücü …’ın kullandığı, kazadan 4 saat sonra …Üniversitesi Hastanesi’ne gittiği, muayenesinde alkolsüz olduğunun anlaşıldığı, olay yerinden firar eden adı geçenin 4 saat sonra 0,60 promil alkolün vücuttan atılmış olabileceğine dair iddianın kazanın oluşumunda taraf kusurları dikkate alındığında bilimsel dayanağı ve dahası kazanın varsa alkolün tesiri altında meydana geldiğine dair hiç bir tereddüte yer vermeyecek şekilde tanzim olunan bir belgeninde dava dosyasına sunulmamış olduğunun görüldüğü, aynı zamanda sigortalı aracı kullanan sürücü …’ın kaza nedeniyle hafıza kaybı yaşadığına yönelik soruşturma ifadesinin dosya kapsamında olduğu, dava dışı karşı araç sürüsünün soruşturma ifadesinde de sigortalı araç sürücüsünü doğrular nitelikte araçta tek başına bu kişinin bulunduğunu ve kendinde olmadığını beyan ettiği, her ne kadar kaza tespit tutanağına sürücünün olay yerini terk ettiği şeklinde geçmiş ise de aracı sigortalı aracı kullanan sürücü …’ın kullandığı ve olayın şoku ile sürücü olmadığını beyan ettiği şeklinde kanaat oluştuğu, sigortalı aracı kullanan sürücü …’ın olay yerini terk ettiğine veya alkolün etkisi ile kazaya karıştığına dair davacı tarafça iddianın ispat edilemediği, görülmekle davacı sigortacı tarafından davalıya rücu koşullarının gerçekleşmediği kanaatine varılmış; (380 kayıt numaralı) alacağın iflas Masasına kayıt talebini haklı gösteren bir delilin dosya kapsamında olmaması da nazara alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90- TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.. 28/12/2021

Katip …

Hakim …