Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/680
KARAR NO : 2022/379
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 06/12/2019
KARAR TARİHİ : 12/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan sıra cetveline itiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirketin 3.07.2018-13.07.2019 tarihlerini kapsar … poliçe nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı … plakalı, 2016 model, … şase numaralı … marka aracın sunulan kaza tespit tutanağına göre araç sürücüsünün makas atarak, şerit değiştirdiği esnada aracın sol üst köşe kısmı ile … plakalı araca sağ arka kısmına çarptıktan sonra savrularak bariyere çarparak durduğunu, … plakalı aracın ise bariyere çarparak durmasına sebebiyet vermesi neticesinde kazanın meydana geldiğini, meydana gelen kaza sonrasında müvekkilinin kaza soncununda vefat eden mirasçılarına malul olanlara ve Karayolları Genel Müdürlüğüne sigorta poliçesi kapsamında çeşitli ödemeler yapmak zorunda kaldığını, müvekkil şirket nezdinde açılan … numaralı 3 numaralı alt dosyasına göre meydana gelen kazan sonrası … plakalı araçta bulunan yolcu …’ in vefat etmediği yerine kuzeni …’ ın vefat ettiğinin anlaşılmış olduğunu, …’ in malul kalmış olduğunu ve maluliyet tazminatı talebinde bulunmuş olduğunu, müvekkil şirket nezdinde açılan … numaralı dosyanın 3 numaralı alt dosyasına göre meydana gelen kaza sonrası … plakalı araçta bulunan yolcu …’ in vefat etmiş olduğunu, … mirasçısı trafik sigortası kapsamında mirasçıları destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuş olduğunu, mirasçılardan …’ e 116.335,-TL poliçe limitiyle sınırlı olarak tazminat ödenmiş olduğunu , müvekkil şirket nezdinde açılan … numaralı dosyanın 4 numaralı alt dosyasına göre meydana gelen kaza sonrası … plakalı araçta bulunan yolcu … vefat etmiş olduğunu, … mirasçıları trafik sigortası kapsamında mirasçıları destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuşlardır, mirasçılardan …’ a 84.824,00-TL, …’ a 53.818,00-TL olmak üzere toplam 138.642,00-TL poliçe limiti ile sınırlı olarak tazminat ödenmiş olduğunu, alacaklarını ispat eden deliller ile iflas masasına … kayıt numarası ile alacak kaydı yaptırmış olmalarına rağmen taleplerinin reddedilmiş olduğunu, müvekkil şirket nezdinde açılan … numaralı dosyanın 6 numaralı alt dosyasına göre meydana gelen kaza sonrası … plakalı araçta bulunan …’ ın malul kalmış olduğunu ve maluliyet tazminatı talebinde bulunmuş olduğunu, …’ a 80.238,00-TL poliçe limiti ile sınırlı olarak tazminat ödenmiş olduğunu, alacaklarını ispat eden deliller ile iflas masasına 480 kayıt numarası ile alacak kaydı yaptırmış olmalarına rağmen taleplerinin reddedilmiş olduğunu, müvekkil şirket nezdinde açılan … numaralı dosyanın 7 numaralı alt dosyasına göre meydana gelen kaza sonrası …plakalı araçta bulunan yolcu … malul kalmış olduğunu ve maluliyet tazminatı talebinde bulunmuş olduğunu, …’e 88.668,00-TL poliçe limiti ile sınırlı olarak tazminat ödenmiş olduğunu, alacaklarını ispat eden deliller ile iflas masasına … kayıt numarası ile alacak kaydı yaptırmış olmalarına rağmen taleplerinin reddedilmiş olduğunu, müvekkil şirket nezdinde açılan … numaralı dosyanın 9 numaralı alt dosyasına göre meydana gelen kaza sonrası … plakalı araçta bulunan …’ ın malul kalmış olduğunu ve maluliyet tazminatı talebinde bulunmuş olduğunu, … mirasçıları trafik sigortası kapsamında mirasçıları destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuş olduklarını, mirasçılardan …’ a 69.174-TL , …’ a 106.971,00-TL olmak üzere toplam 138.642,00-TL poliçe limiti ile sınırlı olarak tazminat ödenmiş olduğunu, alacaklarını ispat eden deliller ile iflas masasına … kayıt numarası ile alacak kaydı yaptırmış olmalarına rağmen taleplerinin reddedilmiş olduğunu, müvekkil şirket nezdinde açılan … numaralı dosyanın 13 numaralı alt dosyasına göre meydana gelen kaza sonrası … plakalı araçta bulunan …’ ın malul kalmış olduğunu ve maluliyet tazminatı talebinde bulunmuş olduğunu, …132.869,00-TL poliçe limiti ile sınırlı olarak tazminat ödenmiş olduğunu, alacaklarını ispat eden deliller ile iflas masasına … kayıt numarası ile alacak kaydı yaptırmış olmalarına rağmen taleplerinin reddedilmiş olduğunu, müvekkil şirket nezdinde açılan … numaralı dosyanın 15 numaralı alt dosyasına göre meydana gelen kaza sonrası Karayolları Genel Müdürlüğü oluşan kaza neticesinde meydana gelen hasar bedelini müvekkilinden talep etmiş olduğunu müvekkili tarafından ödemenin gerçekleştirilmiş olduğunu, alacaklarını ispat eden deliller ile iflas masasına … kayıt numarası ile alacak kaydı yaptırmış olmalarına rağmen taleplerinin reddedilmiş olduğunu, kaza sonucunda … plakalı araç sürücüsü kusursuz, sigortalıya ait … plakalı araç sürücüsü KTK m.56/1-a uyarınca şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymaması nedeni ile asli kusurlu bulunmuştur, sigortalı …. plakalı araç sürücüsünün olay yerini terkettiğini, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları b.4.f’ ye aykırı davranmış olduğunu, bu nedenle genel şartlar uyarınca sigortacının sigortalısına rücu hakkının bulunmakta olduğunu, müvekkilinin davalıdan alacağının var olduğunun tespit ve kabulüne, iflas idaresinin alacağın …,…,…,…,…,…,…,,…,… nolu araçların kayıt talebini reddeden kararlarının iptaline, müvekkil şirketin alacağının 1.144.713,58-TL ‘ nin müflis borçludan tahsiline, alacaklarının iflas masasına kaydına, İİK m.235/1 maddesi uyarınca müvekkilinin alacağının nispetinde alacaklılar toplantılarına katılmalarına yönelik ihtiyati tedbir kararının verilmesini talep etmiştir.
Davalı yetki, görev, harç , süre, arabuluculuk, zamanaşımı başta olmak üzere davanın usulden red olunmasını savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı sigorta şirketi nezdinde 13.07.2018-13.07.2019 tarihlerini kapsar … poliçe nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı … plakalı, 2016 model, … şase numaralı …marka aracın sunulan kaza tespit tutanağına göre araç sürücüsünün makas atarak şerit değiştirip değiştirmediği, buna göre aracın sol ön köşe kısmı ile … plakalı araca sağ arka kısmına çarpıp çarpmadığı, bariyere çarparak durup durmadığı, … plakalı aracın bariyere çarparak durmasına sebebiyet verip vermediği, bu nedenle sürücünün kaza sonrası olay yerini terk edip etmediği, buna göre dava dışı sürücüye atfı kabil kusur olup olmadığı trafik sigortası poliçesinden kaynaklanan, rücuen tazminat istemine ilişkin olmak üzere zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın ilgili maddesine göre tazminatı gerektiren olayın işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelip gelmediği, buna göre sigortacının sigortalısına rücu edebilme şartlarının oluşup oluşmadığı, yine mevcut genel şartlar çerçevesinde “tam kusur” dan değil, “kasıt” veya “ağır kusur” dan söz edilmekle bu noktada ağır kusur kavramının kasta yakın bir kusurun varlığını ifade ettiği dahi dikkate alındığında davacı sigortacının, sigortalı açısından meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişiye ödenen tazminat bakımından davacının rücu hakkının bulunup bulunmadığı, buna göre trafik kazası sonucunda vefat eden ve malul kalanlar yönünden davacının sigortalı araç sürücüsünün poliçeye aykırı davranışı nedeni ile yapmış olduğu ödeme olup olmadığı, ödeme miktarlarının ne olduğu, davacının yapmış olduğu bu ödemelerin tespit edilecek durumlar dahi dikkate alındığında kaç TL yönünden rücu hakkının doğduğu, buna göre iflas tarihi itibari ile iflas idaresinde yer alan …,…,…,…,…,…,…,…,… numaralı alacaklar nedeni ile red alacak kaydının gerekip gerekmediği, iflas tarihi itibari ile masaya kaydı gereken ve hesaplanan miktarın ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Davacının zorunlu sigorta yapan şirket olduğu, davacının sigortaladığı aracın… plakalı araç olduğu, bu aracın kazaya karıştığı, kaza sonucunda vefat edenin mirasçılarına ve malul olanlara ödemelerin yapıldığına dair makbuzların sunulduğu, davacının dayanak belgelerini sunduğu tartışmasızdır.
Mahkememizce kayıt kabul davasının açıldığı tarihte davalı şirketin iflas eden şirket konumunda olduğu, esasen davalı şirket hakkında 06/11/2018 tarihinde iflas kararı verildiği, 06/12/2019 tarihi itibariyle ile mahkememizde kayıt kabul davası açıldığı, mahkememizdeki yargılamanın devam ettiği aşamada ise müflis davalı şirket hakkındaki iflas kararının Yargıtay 6.HD 2021/559E. 2021/246K.sayılı ilamı ile bozulduğu, bozma ilâmına uyulduğu açıktır.
İflas kararının bozulmuş, kaldırılmış olması ve bu kararın kesinleşmiş olması halinde, iflasın açılmış olmasının sonuçları son bulur ve iflastan önceki duruma geri dönülmüş olur. Örneğin icra takiplerine ve hukuk davalarına kaldığı yerden devam edilir. İflas idaresinin görevi son bulur. (Mahmut COŞKUN Konkordato ve İflas, 2.baskı, Ankara, Sayfa 490)
Hal böyle olunca iflas kararının bölge adliye mahkemesi tarafından kaldırılması veya somut olayda olduğu üzere Yargıtayca ilâmın bozulması sonrası bu bozmaya uyulmuş olması halinde, bir başka deyişle iflas kararının hukuken ortadan kalkması halinde artık kayıt kabul davası o an itibariyle konusuz hale gelecektir. Bu noktada iflas kararının bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya iflas kararının Yargıtayca bozulması sonrası bozma ilamına uyulması anı ile akabinde yeniden iflas kararı verilmesi arasında, bir gün ile bir yıl geçmesi arasında da usul hukuku tekniği açısından hiçbir fark olamayacaktır. Zira iflas kararı, belirtilen hukuki durumun gerçekleşmesi sonrasında, yani kaldırma kararı veya bozma kararına uyulması sonucunda artık hukuken ortadan kalkmış olacağından iflasa bağlı olarak açılan kayıt kabul davası da ortadan kalkacak, konusuz hale gelecektir. Sonraki aşamalarda iflas kararı verilmesi ise kayıt kabul davasının yeniden eski hale dönmesini yani kayıt kabul davasının devam etmesini sağlayamayacaktır.
Doktrinde de iflas kararının bozulmasının, iflastan önceki duruma geri dönülmesi sonucunu doğuracağı ifa olunmaktadır. (Prof. Dr. Baki KURU, İflas – Konkordato, İstanbul, Sayfa 92) İflastan önceki duruma geri dönüldüğü kabul olunduğu takdirde ise artık kayıt kabul davasının devamı aşamasında iflasın bulunmadığı, bu suretle dava tarihi itibari ile iflasa dayalı olarak açılmış olan kayıt kabul davasının konusuz kalmış olduğu mahkememizce benimsenmiştir. Kaldı ki dilekçelerin verilme aşamasında davalı olan taraf iflas masası olup şirket tüzel kişiliği olmadığı, iflasın kalkmasına rağmen şirketin taraf konumuna getirilmesinin ise şirketin HMK m.27 gereği hukuki dinlenilme hakkını açıkça ihlâl edici sonuçlara yol açacağı gerçeği karşısında davaya devam edilmesi de adil yargılama ilkelerine uygun olmayacaktır.
Esasen Yargıtay’ın son yıllardaki uygulaması da iflas kararının kaldırılması veya bozma ilamına uyulması durumunda açılmış olan kayıt kabul davalarının konusuz kalması gerektiği yönündedir. Nitekim Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2021/2108E. 2021/2386K.sayılı ilamı, kapatılan ve 23.HD 2017/1908E. 2020/3039K.sayılı ve 2012/459E. 2012/2652K.sayılı ilâmı, bu Yargıtay uygulamasını benimseyen İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi 2021/894 E.-2021/1502 K.sayılı ilâmı dikkate alındığında, iflas kararının bozulması ve bozmaya ise uyulması sonrası veya iflas kararının BAM tarafından kaldırılması halinde açılan kayıt kabul davasının konusuz kaldığı kabul edilmektedir. Bu nedenle de somut dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Bilindiği üzere davanın konusuz kalması durumunda HMK m.331 hükmü uyarınca davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların haklılık durumunun araştırılması gerekir. Esasen haklılık durumunun araştırılması sonrası tarafların lehine veya aleyhine kısmen veya tamamen yargılama gideri takdir edilecektir. Ne var ki hükmün verildiği tarih itibariyle davalı şirketi temsil eden iflas masasını temsil etmekte olan iflas idaresinin görevi son bulmuştur. Bir başka deyişle kayıt kabul davasında doğal olarak davalı konumunda bulunan iflas masasının bu davada taraf olma durumu sona ermiştir. Davanın açıldığı tarih itibariyle davalı sıfatına haiz olan tarafın bu sıfatının sonradan kalkması durumunda, artık verilecek hükmün infaz kabiliyeti olamayacağından davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların haklılık durumunun araştırılmasında hukuki yarar dahi yoktur.
Bir başka deyişle HMK m.331 hükmü gereği davanın konusuz kalması nedeniyle tarafların haklılık durumunun araştırılması ve buna göre taraflar lehine veya aleyhine yargılama giderinin takdiri ancak bu yargılama giderine hükmedildiği aşamada tarafın mevcut olması durumunda uygulanabilecek bir hükümdür. Oysaki davalı tarafında bulunan iflas masasının görevi sona ermiştir. Nitekim mahkememizce kabul edilen bu uygulama başkaca ilk derece mahkemeleri ve BAM uygulamalarında da kabul görmüştür. “Artık başvuru yapılan masanın kanuni temsilcisi olan iflas dairesinin görevi sona ermiş olduğundan, bir an için aksinin kabulü ile yargılama giderlerine karar verilmesi halinde, kararın infazı mümkün olmayacaktır. Bu nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 331.maddesindeki düzenleme kapsamında esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderleri ile ilgili hükmün uygulanması mümkün görülmemektedir.” (İstanbul BAM 17.HD 2021/894E 2021/1052K.sayılı ilamı, Mahkememizin aynı yöndeki 2019/722E. 2022/307K., 2021/257E. 2022/308K.sayılı ilâmları)
İflas kararının hukuken ortadan kalkmış olduğu tarih sonrası konusuz kalan davada artık sonradan davalı şirket adına vekaletname sunulması dahi gerek açıklanan usul hükümleri gerek usuli hakkaniyet kaidesi gereği, davacı aleyhine vekalet ücreti hükmedilmesini imkansız kılmaktadır.
Yapılan açıklamalar karşısında İflas kararı hukuken ve kesin olarak kaldırılmış olmakla konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-İflas kararı hukuken ve kesin olarak kaldırılmış olmakla konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
4-Müflis şirketin iflas durumunun kalkmış olması nedeniyle infaz edilebilecek bir taraf bulunmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İflas sıfatı sona eren şirket sonradan davada taraf konumuna erişemeyecek olmakla iflas durumu kalkmış olan şirket lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda davalının yokluğunda ve oy birliği ile karar verildi.12/05/2022
Başkan
Üye
Üye
Katip