Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/673 E. 2022/194 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/673 Esas
KARAR NO : 2022/194

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ : 14/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili 02/01/2015 tarihinden iş akdinin haksız sona erdirildiği 20/03/2019 tarihine kadar … Şirketi bünyesinde idari işler uzmanı olarak çalıştığını, müvekkili çalışanı olduğu … A.Ş. Hakkında … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas,… Karar sayılı 08/11/2018 tarihli ilamı ile iflas kararı verildiğini, kesinleşmediğini, müflis şirketin İflas süreci … 1.İflas Müdürlüğü’ nün …6 İflas sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, … 1.İflas Dairesi … İflas dosyasında alınan karar ile müflis şirket 20/03/2019 tarihinde mühürlenmiş, müvekkili 20/03/2019 tarihi itibariyle şirketin faaliyet izninin iptal edilmesi nedeni ile haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiğini, şirketin 20/03/2019 tarihi itibari ile Mühürlenmiş olduğuna tarih itibariyle şirket çalışanlarının İş akitlerinin sona erdiğine dair belge) iş Kanunu ile iş sözleşmesinden doğan işçilik hak, alacak ve tazminatları müvekkiline ödenmediğini, Müvekkilin işten ayrılış bildirmesindeki işten ayrılış nedeni olarak gösterilen 17 kodu ”iş yerinin kapanması” açıklamasına haiz olduğunu, işveren iş sözleşmesinin feshinden ve müvekkilin çalışma süresince iş mevzuatının müvekkile sağladığı hak edişlerden ve iş sözleşmesinin sona erme şekline göre ödenmesi gereken tazminatlardan sorumlu olduğunu, müvekkil, İş akdinin haksız ve hukuka aykırı şekilde feshedilmiş olduğundan bahisle, müflis şirketten olan işçilik alacakları ve tazminatların iflas masasına kaydının yapılması için … 1. İflas Müdürlüğünün… İflas sayılı dosyasına 13/04/2019 tarihinde alacak kaydı talebi dilekçesi sunulduğunu, iflas dosyasında … Evrak kayıt numarası ile kaydedildiğini, Müvekkili sunmuş olduğu dilekçe ile, iflas halinde olan şirketten olan alacağının toplamda 31.253,00-TL olduğunu ve alacak kalemlerini ayrıntıları ile belirtildiğini, davalı iflas idaresi tarafından hazırlanan sıra cetveli 26/11/2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, iflas idaresi tarafından iflas halinde olan şirketin hiç bir kaydı incelenmeksizin yalnızca kayıt talebi dilekçesine bakılarak karar verildiğini, iflas halinde olan şirketin çalışan kayıtlarına bakılması ile bile müvekkilin müflis şirkette 5 yıl çalıştığını, iflas masasına kaydının yapılması için talepte bulunulan ve haksız dayanaksız olarak reddedilen 31.253,00-TL alacağının masaya kaydedilmesini, müvekkili 2019 Mart ayı maaş ödemesi eksik yapıldığını bu aya ilişkin 1.694,58-TL bakiye maaş alacağı bulunduğunu, iflas dosyasına kayıt dilekçesi sunulduktan sonra mart ayı ödemesi olan 1.694,58-TL müvekkiline ödendiğini, harca esas değer bu miktardan düşülerek hesaplandığını, müvekkili iş sözleşmesi iş veren tarafından son verilmesi sonrasında iş sözleşmesinin haksız ve hukuka aykırı şekilde feshedilmesinden dolayı müvekkiline 02/01/2015 ve 20/03/2019 tarihleri arasındaki çalışması mukabili kıdem tazminatı olan 21.317,04-TL söz konusu tazminatın hesaplanmasında dikkate alınacak diğer süreklilik arz eden para ve para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerin eklenerek giydirilmiş ücret göre belirlenecek tazminat miktarının müvekkiline ödenmesi gerektiğini, iflas halinde olan şirketin iflas dosyasının yürütüldüğü iflas dairesi tarafından iş akdinin sona erdirilmesiyle birlikte yasal düzenlemeye aykırı olarak fesih ihbar süresine de uymaması nedeniyle müvekkili ihbar tazminatına hak kazanmış olan 7.951,15-TL ihbar tazminatının ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin hakkettiği ancak kullanılmayan 20 gün izni bulunmakla birlikte hak etmiş olduğu yıllık izin ücreti alacağı 1.366,66-TL’ nin ödenmesi gerektiğini, 2019 yılına ilişkin müvekkilinin çalıştığı süre boyunca hak kazandığı ikramiye alacağı 617,80-TL’ nin ödenmesi gerektiğini açıklanan nedenlerle müvekkili alacak kaydı talebinin reddine ilişkin kararına itiraz ettiğimizden davamızın kabulünü, öncelikle ve ivedilikle müvekkilin alacağını imtiyazlı 1. Sırada olması gereken bir işçi alacağı olmosı ve ileride telafisi imkansız zararların hasıl olmaması bakımından müflis şirketin mevduatı, araçları, taşınmazları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine, teminatsız ihtiyati tedbir konulması ile müvekkilin alacağının temini için sıra cetvelindeki sırasını kaybetmemesi için ikinci alacaklılar toplantısına katılmasını, iflas devam etliğinden, müvekkilin alacağının temini için sıra cetvelindeki sırasını kaybetmemesi için müvekkilin 31.253,00-TL alacağının 1.sıradan rüçhanlı alacak olarak masaya 1.sıradan kaydedilmesini, sıra cetvelinin bu yeni duruma göre yeniden düzenlenmesini ve yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 116. Maddesinde sayılan ilk itiraz nedenlerinin tümünü tekrar ediyoruz. Mahkemeniz, yetkisiz olup, yetkisizlik nedeniyle davanın reddini talep ediyoruz. Aynı şekilde, mahkemeniz görevsiz de olduğundan, esasa girilmeksizin, görevsizlik nedeniyle de davanın reddini, Dava değeri düşük gösterildiğinden, eksik harç ikmal edilmeden, davaya devam edilmesi, bu aşamada mümkün olmayacağını, eksik harcın ikmali için davacı tarafa kesin süre verilmesini, harcın, verilen kesin sürede ikmal edilmemesi durumunda, dava şartlarından olan harcın ikmal edilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, davalı asil … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. Ve …K. Sayılı, 06.11.2018 tarihli ilamı ile iflas kararı verilmiş olup, karar hali hazırda kesinleşmemiştir. Müflis şirketin iflası … 1. İflas Müdürlüğü’nün …iflas sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, iflas sayılı dosyası ile yapılan sıra cetveli 20.11.2019 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiş olup, İİK m.233 gereği alacaklılar için kayıt kabul davası açma süresi tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. Kanun’da belirtilen 15 günlük süre, niteliği itibariyle hak düşürücü mahiyette bir süredir. Süre içerisinde dava açılmaması hâlinde alacaklı kayıt kabul davası açma hakkını kaybeder ve sıra cetveli bu alacaklı açısından kesinleşeceğini, dolayısıyla alacaklı iflâs süreci içerisinde hakkını bir daha ileri sürülemeyeceğini, İflâsın tasfiyesi neticesinde de kendisine alacağına istinaden bir bedel ayrılmaz. Alacaklı, alacağını iflâsın kaldırılmasından (İİK m. 182), müflisin iflâs içi konkordato talebinde bulunmasından (İİK m. 309) ya da iflâsın kapanmasından (İİK m. 254) sonra talep edebileceğini, alacaklının kendi alacağının esas ve miktarına (kayıt kabul davası) veya sıra cetveline alınmış başka bir alacaklının alacağının esas ve miktarına veya onun sırasına (kayıt silme davası) karşı koyma sebebine dayanan, hacizde (İİK m. 142/1-2) ve iflâsta (İİK m. 235/1-3) sıra cetveline itiraz davasında, dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanır. Dolayısıyla arabuluculuk şartı gerçekleşmeden açılan işbu davanın usulden reddi gerektiğini, davaya konu talep, zamanaşımına uğradığından, zamanaşımı nedeniyle davanın reddini yargı yerinin caiz olup olmadığı, aynı konuda kesin hüküm bulunup bulunmadığı, davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı, kesin yetki kuralının bulunup bulunmadığı gibi hususlar, dava şartlarından olduğundan, bu hususların da ayrıca Sayın Mahkeme’ce resen araştırılmasını ve usule aykırılığın tespiti halinde, dava şartlarının yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini talep ediyoruz. Özetle, usul kuralları çerçevesinde, yazdığımız, yazmadığımız tüm ilk itirazlarımızı sunuyor ve davanın, esasa girilmeksizin usulden reddini, davacı tarafın sunmuş olduğu dava dilekçesinde, iddia etmiş olduğu hususlar, yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olup, bu beyanlara itibar edilmesi hukuken mümkün olamayacağını, davalı asil … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. Ve … K. Sayılı, 06.11.2018 tarihli ilamı ile iflas kararı verilmiş olup, karar hali hazırda kesinleşmediğini açıklanan nedenlerle, dava şartı olan arabuluculuğa başvurulmaksızın açılan işbu davanın usulden reddini, Haksız ve yasal dayanaktan yoksun işbu davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi heyeti İş Hukuku Sosyal Güvenlik Hesaplama Uzmanı … ile İcra ve İflas Hukuku Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı …tarafından sunulan 24/01/2022 tarihli bilirkişi heyet raporu ile özetle; Değerlendirme ve Hesaplama:Davacı alacak kayıt başvurusunda bulunurken İİK.223/3.maddesine göre tebliğ avansı yatırmamıştır.Bu nedenle İİK.235.maddesi gereğince alacağı ret edilen alacaklıların sıra cetvelinin ilanından itibaren 15 gün içinde Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açmaları gerekmektedir. Sıra cetveli, … tarihli … Gazetesinde ilan edilmiş, huzurdaki dava 04.12.2019 tarihinde açılmıştır. İİK.195.maddesi gereğince iflasla birlikte müflisin borçları muaccel hale gelmektedir.Ancak, İİK.210.maddesi kapsamında müflis şirketin iflastan sonra ilk alacaklılar toplantısına kadar faaliyetine devam edilmesine karar verilmesi halinde ve faaliyet kapsamında işçi çalıştırılması halinde iflastan sonraki dönem faaliyetten kaynaklanan borçlar, masa borcu olarak masa alacaklısına ödenmelidir. Davacı, alacak talebini faaliyetin sonlandırdığı 20.03.2019 tarihine kadar talep etmektedir.İİK.195.maddesinin amir hükmü gereğince sıra cetveline geçmesi gereken işçilik alacaklarının iflas tarihine kadar hesaplanması gerekmektedir.
Hesaplama: Davacı tarafından, davalı nezdinde 02.01.2015-20.03.2019 tarihleri arasında çalıştığı, kıdem tazminatı ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ikramiye alacağına yönelik Davalıdan toplam 31.253,00-TL alacaklı olduğu iddia edilmiştir. SGK kayıtları incelendiğinde; Davacının, davalı nezdinde 02.01.2015-20.03.2019 tarihleri arasında sigortalı çalışması olduğu görülmektedir. İş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılamayacak şekilde sona erdiğinin ispat külfeti davalı işverene ait bulunmaktadır. Muhterem Mahkemece celp edilen SGK kayıtlarının incelenmesinde, işten çıkış kodunun 17-işyerinin kapanması olarak bildirildiği tespit edilmiştir. Dosya kapsamına en son Ekim 2018 bordrosu sunulmuş olmakla, sunulu bordrolar ile SGK kayıtlarının ve banka hesap ekstrelerinin örtüştüğü görülmektedir. Davacı tarafından net maaş + AGİ ile günlük 34-TL’den hesaplanan 700-750-TL yemek ücreti, 120-TL yol yardımı, özel sağlık sigortası, erzak yardımı, her yıl 1 maaş ikramiye yılda 1 kere prim aldığını iddia etmiştir. Dosyaya sunulu son dönem ücret bordroları incelendiğinde; davacının; 3.263,13-TL/Brüt (2.000-TL/Net) ücret aldığı, 152,21-TL AGİ ödendiği, buna ek olarak davacıya aylık 471,46-TL/Brüt yemek ücreti, 274,09-1L/Brüt yol parası, 47,94-TL/Brüt Hayat sigortası, 627,27-TL Sağlık sigortası ödendiği görülmektedir. Sunulu ücret bordroları gözetildiğinde davacıya Ekim 2017- Ekim 2018 dönemi arasındaki son bir yılda, toplam 2.488,92-TL/Brüt yıllık ikramiye, toplam 8.209,84-TL/Brüt prim, son bir yılda toplam 1.923,18-TL/Brüt “diğer ek ödemeler” adı altında ödeme yapıldığı görülmektedir. Buna göre; davacının giydirilmiş brüt ücreti aşağıdaki şekildedir.
Çıplak Brüt Ücret : 3.263,13-TL
Yemek Ücreti : 471,46-TL
Yol Parası : 274,09-TL
Hayat Sigortası : 47,94-TL
Sağlık Sigortası : 627,27-TL
İkramiye (2.488,92-TL/12 ay) : 207,41-TL
Prim (8.209,84-TL / 12 ay) : 684,15-TL
Diğer Ek Ödemeler (1.923,18-TL / 12 ay) : 160,26-TL
Giydirilmiş Brüt Ücret :5.735,71-TL
Buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatı hesaplaması aşağıdaki gibidir.
İşe Giriş Tarihi :02/01/2015
İşten Çıkış Tarihi :20/03/2019
Hizmet süresi 4 yıl, 2 ay, 18 gün
5.735,71 -TL * 4 yıl :22.942,84-TL
5.735,71 -TL / 12 * 2 ay : 955,95-TL
5.735,71 -TL / 365* 18 gün : 282,86-TL
Brüt Kıdem Tazminatı :24.181,65-TL
Damga vergisi %7,59 : 183,54-TL
Net Kıdem Tazminatı :23.998,11-TL
5.735,71-TL / 30 gün * 8 hafta * 7 gün :10.706,66-TL
Gelir Vergisi %15 : 1.606,00-TL
Damga Vergisi %7,59 : 81,26-TL
Net İhbar Tazminatı : 9.019,40-TL
Davacı tarafından, hakettiği halde kullandırılmayan 20 günlük yıllık izin alacağı bulunduğu iddia edilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır. İşveren tarafından yıllık izinlerinin fiilen kullandırıldığını ya da fesih esnasında ücretinin ödendiğinin, yıllık izin defteri ya da davacının imzasını içeren yazılı bir belge ile ispat edilmesi gerekmektedir. Davalı tarafından, dosya kapsamına davacı işçinin yıllık izin kullandığını gösterir herhangi bir bilgi ve belge sunulmamıştır. Buna göre; Davacının hakettiği halde kullandırılmayan 20 günlük yıllık izin hakkına yönelik yıllık izin ücreti aşağıdaki şekilde hesaplanmıştır.
3.263,13-TL / Brüt Ay / 30 gün * 20 gün :2.175,42-TL
Sigorta ve İşsiz S. Primi : 326,31-TL
G.V (%15,%20,%27) : 277,37-TL
Damga Vergisi %7,59 : 16,51-TL
Net : 1.55,23-TL
Davacı tarafından her yıl Aralık ayında | maaş ikramiye ödemesi yapıldığı, 2019 yılında çalıştığı süre boyunca hak kazandığı ikramiyenin kendisine ödenmediği iddia edilmiştir. Sunulu ücret bordroları gözetildiğinde davacıya Aralık 2015 bordrosu ile 1.848,79-TL (1.243,15-TL/Net olmakla o dönem ücreti net 1.250,00-TL’dir.) Aralık 2016 bordrosu ile 2.100,00-TL/Brüt ( 1.412,50-TL/Net olmakla o dönem ücreti net 1.412,50-TL’dir.) Aralık 2017 bordrosu ile 2.488,92-TL/Brüt ( 1.539,63-TL/Net olup o dönem ücreti net 1.539,63-TL’dir., — ikramiye ödemesi yapıldığı görülmektedir. Buna göre ücret bordrolarının davacının iddiasını destekler nitelikte olduğu davacıya her yıl Aralık ayında bir aylık ücreti tutarında ikramiye ödemesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının davacı 2019 yılında 79 gün davalı nezdinde çalışma gerçekleştirmiştir. Buna göre kıst usulü ikramiye alacağı aşağıdaki şekilde hesaplanmıştır.
2.000,00-TL/Net / 365 GÜN x 79 GÜN — 432,87-TL/NET ikramiye alacağı
Yukarıda ayrıntılı olarak yapılan hesaplamalara göre Davacının davalı Şirketten toplam 34.996,61-TL alacak talebinde bulunabileceği tespit edilmiştir.
SONUÇ
SGK kayıtları, banka kayıtları, ücret bordroları ve sair belgeler dikkate alındığında; davacı …’ın müflis şirketten 34.996,61-TL/Net alacağının bulunduğu, talep edilen 31.253,00–TL’de fazlalık bulunmadığı, bu nedenle alacağın iflas masasına 1. sırada kayıt ve kabulünün gerekeceği” kanaatine varılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz yoluyla alacağın iflas masasına kayıt kabulü talebine ilişkindir. Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK’nun ”Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri” başlıklı 235. maddesidir.
Kayıt kabul davalarında, dava açma süresi, ilan halinde gazetede yapılan son ilandan, tebliğde ise tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. Mahkemece bu süre re’sen gözetilir, çünkü hak düşürücü süredir. Somut davada, İflas Müdürlüğünün cevabı yazısında, tebliğ masrafı ödeyen davacıya sıra cetveli ve kararın 13/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği belirtilmiştir. Davacı tarafın, davayı 04/12/2019 tarihinde, red kararının tebliğinden önce ve yasal süre içerisinde açmış olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafın, davasını hak düşürücü süre içerisinde açıldığının tespiti sonrasında işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
… Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil sayısında kayıtlı … ŞİRKETİ’nin … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/11/2018 gün ve … Esas sayılı kararı ile saat 16:14’den itibaren iflasının açılmasına karar verildiği, tasfiye işlemlerinin … 1. İflas Müdürlüğünün … iflas dosyası üzerinden yürütülmekte iken, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2021/559 Esas, 2021/246 Karar sayılı 21/09/2021 tarihli kararı ile iflasın kaldırılmasına karar verildiği, yapılan yargılama neticesinde … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yeniden 10/02/2022 tarih ve … Esas sayılı kararı ile müflisin iflasına karar verildiği, davacının 07/12/2018 tarihinde alacak kayıt talebinde bulunduğu, bu kayıt talebinin 108 kayıt sırasına kaydedildiği, Yargıtay bozma ilamından sonra 2. iflas kararının akabinde davacının yeniden alacak kayıt talebinde bulunmadığı, zira 2. iflas kararının yargılama sürecinde henüz yeni verilmiş olması sebebiyle davacının yeniden başvuru hakkının kuşkusuz bulunduğu, esasen iflas idaresi vekili sunduğu beyan dilekçesinde 2. iflas kararından sonra tekrar 1. alacaklılar toplantısı yapılarak yeniden sıra cetveli düzenleneceğini ve yeni iflas dosyasına alacak kayıt başvurusunda bulunabileceğini ifade ettiği, 2. iflas kararı ile birlikte masanın yeniden oluşturulması … sayılı İflas Dosyası) nedeniyle davacının yeniden müracaat etme hakkı bulunduğundan mahkememizce ilk masaya yönelik (… sayılı iflas dosyası) yapılan başvurunun ve eldeki davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Başka bir anlatımla, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas 2018/1087 Karar sayılı ilamı ile 06/11/2018 tarihinde müflis … Şirketi’nin iflasına karar verildiği, müflis şirketin tasfiye işlemlerinin İstanbul 1. İflas Müdürlüğü’nün 2018/16 sayılı iflas dosyasına istinaden oluşturulan iflas masasınca gerçekleştirildiği ancak iflas kararının istinaf ve temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. H.D. 2021/559 Esas 2021/246 Karar sayılı ilamı ile iflas kararının kesin olarak kaldırılmasına karar verildiği, bu suretle tasfiye işlemlerini yürüten … 1.İflas Müdürlüğü’nün …sayılı iflas dosyasına istinaden oluşturulan iflas masasının görevinin yasal olarak sona erdiği, her ne kadar müflis şirket hakkında 10/02/2022 tarihinde 2. kez iflas kararı verilmiş ve tasfiye işlemleri … 1. İflas Müdürlüğü’nün … sayılı iflas dosyasına istinaden açılan yeni iflas masasınca gerçekleştiriliyor ise de, eldeki davada kayıt kabul isteminin yasal olarak görevi sona eren 2018/16 iflas sayılı dosyasına ve masasına yapıldığı, bu halde açıklandığı üzere davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir.
Nitekim; Yargıtay 23. H.D. 2017/1908 Esas 2020/3039 Karar, Yargıtay 19. H.D. 2010/1798 Esas, 2010/3789 Karar, İstanbul BAM 17 H.D. 2021/893 Esas 2021/1064 Karar, İstanbul BAM 17 H.D. 2021/894 Esas 2021/1052 Karar sayılı emsal ilamları da aynı yöndedir.
Öte yandan; davalı iflas idaresi vekili yazılı beyan dilekçesinde, ilk iflas kararının Yargıtay ilamı ile bozulmuş olması sebebiyle eldeki davanın konusuz kaldığını, yeni iflas dosyası üzerinden yeniden sıra cetveli düzenleneceğinden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığını içeren talep dilekçesi sunmuştur. Kuşkusuz, davacı taraf 2. kez iflas kararı verildiğinden yeni oluşturulan ve daha da önemlisi yasal olarak görevli bulunan … sayılı iflas dosyasına ve iflas masasına alacak kayıt talebinde bulunabilecektir. Nitekim, ikinci kez verilen iflas kararından sonra 1. Alacaklılar toplantısı yapılmamış ve sıra cetveli düzenlenmediği sabittir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 165.maddesinde iflasın hükümle açılacağı düzenlenmiştir. Aynı yasanın 184.maddesinde, üst başlık olarak borçlunun malları hakkında iflasın neticelerine yer verilmiştir. İlk fıkrasında, iflasın açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün mallarının hangi yerde bulunursa bulunsun bir masanın teşkil edeceği ve alacakları ödenmesine tahsis olunacağı, 208.maddesinde iflasın açılması kendisine tebliğ olunur olunmaz iflas dairesinin müflisin mallarının defterini tutmaya başlayacağı ve muhafazaları için lazım gelen tedbirleri alacağı, basit tasfiyeye ilişkin 218.maddesinde, iflas dairesince defteri tutulan mallar bedelinin tasfiye masraflarını koruyamayacağı anlaşılması halinde basit tasfiye usulünün tatbik olunacağı, bu taktirde iflas dairesinin alacaklıları 20 günden az ve 2 aydan çok olmamak üzere tayin edilecek müddet içinde alacaklarını ve iddialarını bildirmeye ilan ile davet edeceği, 219.maddede, adi tasfiye ve iflasın açılmasının ilanına yer verildiği, 226.maddede, masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğuna yer verilmiştir.
İflas kararının ortadan kaldırılmış olması halinde ise iflasın açılmasının neticelerinin sona ereceği izahtan varestedir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2021/894 Esas, 2021/1052 Karar sayılı ilamı) (Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 2017/1908 Esas, 2020/3039 Karar sayılı ilamı)
6100 sayılı HMK m.331 ile düzenlenen “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” hükmü uyarınca davanın devamına yönelik de bir inceleme yapılması gerekmemektedir. Zira anılan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi ilamında da konu hakkında “…davacı tarafın haklı olup olmaması hususunun tespiti ve davalı iflas idaresinin yargılama giderleri ile sorumlu tutulması iş bu davanın niteliği itibariyle usul ve ilgili yasal düzenlemelere uygun düşmeyecektir. Çünkü davanın konusu olan alacak her ne kadar yeni kurulan iflas tasfiye dosyasında kabul edilmiş ise de kabul edilmemesi halinde ikinci kez açılacak sıra cetveline itiraz davasında kesin delil sonucunu doğuracaktır ki iş bu durum İİK ve ilgili yasal mevzuata uygun düşmeyecektir.
Diğer taraftan, artık başvuru yapılan masanın kanuni temsilcisi olan iflas tasfiyesi ile ilgili iflas dairesinin görevi sona ermiş olduğundan bir an için aksinin kabulü ile yargılama giderlerine karar verilmesi halinde iş bu dosyada müflis şirket taraf olmayıp iflas idaresi taraf olduğundan infazı mümkün bulunmayacaktır. Bu nedenlerle davacı vekilinin iddia ettiği üzere 6100 sayılı HMK’nın 331.maddesindeki düzenleme kapsamında esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderleri ile ilgili hükmün uygulanması mümkün görülmemektedir..” şeklinde değerlendirmelere yer verilmiştir.
İflas kararının ortadan kaldırılmış olması halinde ise iflasın açılmasının neticelerinin sona ereceği izahtan varestedir. Bu durumda, söz konusu iflas dairesi tarafından oluşturulan iflas masasındaki tasfiye somut davada olduğu üzere İİK 40.maddesi gereğince durdurulmuştur. 40.maddede, icranın iadesi düzenlenerek birinci fıkrada, bir ilamın Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulmasının icra muamelerinin olduğu yerde durdurulacağına yer verilmiştir. Müflis şirketle ilgili olarak yargılamanın devamı aşamasında yeni esas numarası altında ortadan kaldırılan iflas kararı neticesinde yeniden iflas kararı verilmiş ve müflis şirkete ilişkin iflas idaresi tarafından yeniden tasfiye işlemlerinin yürütüldüğü farklı bir esas numarası ile yasal görevli yeni masa oluşturulmuştur.
İflas masasının kanuni mümessili iflas idaresi olup, söz konusu iflas dairesindeki iflas tasfiye dosyası ise iflas kararının kaldırılmış olması ile birlikte görevi sona ermiştir. Bu durumda masaya dahil olan müflis mallarının defterinin tutulması, muhafaza işlemleri, ikinci iflas kararı ile birlikte yeni kurulan iflas tasfiye dosyasında ve ilgili masa tarafından yürütüleceğinden iş bu davada müflis şirketi temsilen iflas idaresinin masanın kanuni mümessili sıfatının sona ermiş olduğunun göz önünde bulundurulması gerekecektir. Netice olarak, davacı tarafın haklı olup olmaması hususunun tespiti ve davalı iflas idaresinin yargılama giderleri ile sorumlu tutulması iş bu davanın niteliği itibariyle usul ve ilgili yasal düzenlemelere uygun düşmeyecektir.
Diğer taraftan, artık başvuru yapılan masanın kanuni temsilcisi olan iflas tasfiyesi ile ilgili iflas dairesinin görevi sona ermiş olduğundan bir an için aksinin kabulü ile yargılama giderlerine karar verilmesi halinde iş bu dosyada müflis şirket taraf olmayıp iflas idaresi taraf olduğundan infazı mümkün bulunmayacaktır. Bu nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 331.maddesindeki düzenleme kapsamında esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderleri ile ilgili hükmün uygulanması mümkün görülmemektedir. Mahkememizce de iş bu dosyada müflis şirket taraf olmayıp iflas idaresi taraf olduğundan infazı mümkün olmadığından HMK m. 331 hükmü uygulanmaksızın de harç ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle ve özellikle iflas dairesinin görevinin iflas kararının kaldırılmış olması nedeniyle sona erdiği, yeniden verilen iflas kararı ile birlikte ikinci tasfiye dosyası oluşturulduğu, davacının dava konusu başvurusunu reddeden masanın kanuni mümessili iflas idaresinin görevinin yasal olarak sona ermiş olması ve tüm bu nedenlerle HMK 331.maddesinin iş bu davada uygulanması mümkün görülmediğinden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretti verilmemesi (Aynı gerekçeyle bakınız. İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi 2021/894 Esas, 2021/1052 Karar ; İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi 2021/893 Esas, 2021/1064 Karar ) kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ayrıntısı Gerekçeli Kararda Açıklanacağı Üzere;
1-İflas kararı bozulmakla dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Müflis şirketin iflas durumunun kalkmış olması nedeniyle infaza elverişli bir taraf bulunmadığından davacı ve davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine İADESİNE
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/03/2022

Katip …

Hakim …