Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/657 E. 2021/917 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/657
KARAR NO : 2021/917

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2019
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka tarafından kredi borçlusu …Ltd Şti. lehine ve diğer davalılar… ve…müşterek borçlu ve müteselsil kefaleti ile genel kredi sözleşmelerine istinaden açılan ve kullandırılan kredi hesabının 02/07/2019 tarihinde kat edildiğini, haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamını, borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalılar davayı inkar eden konumdadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının somutlaştırmış olduğu belgeler çerçevesinde takip tarihi itibariyle davalı asıl borçlunun takip talebi nedeniyle borçlu olup olmadığı, hangi miktarlarda borçlu olduğu, yine davalıların takip konusu edilen hangi borç kalemi için hangi miktarda ve hangi sözleşmeden dolayı borçlu bulunduğu, 6102 TTK m.7 hükmü gereği davalı kefillerin asıl borçlunun temerrüde düşmesi halinde dahi işleyecek faizden sorumlu olabilmesi için asıl borçlunun borcunu yerine getirmekte temerrüde düştüğünü belirten ihtar yazısının tebliğ olunmasının şart olması nedeniyle, bu şart yerine getirilmeden davalı kefil gerçek kişi yönünden temerrüt faizinin istenilebilir olup olmadığı, dayanak sözleşmeler gözetildiğinde gayri nakdi kredi borç tutarlarında davalı kefillerin sorumlu olup olmadığı buna göre her bir davalının takip tarihi itibariyle takip talebinde belirtilen her bir kredi borcu için ve hangi miktarlar çerçevesinde sorumlu olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki kredi sözleşmesine dayalı davanın açıldığı, davalıların süresi içinde itiraz talebinde bulunarak takibi durdurdukları, süresi içinde yapılan itirazın takibi durdurması nedeniyle takibin devamı amacına yönelik olarak bu davanın açılmış olduğu tartışmasızdır.
Yargılama aşamasında tüm davalıların vekilinin icra dosyasına dilekçe sunarak icra takibindeki itirazlarından feragat ettikleri, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E.sayılı icra dosyasına istinaden verdiği 22/12/2021 tarihli cevabi yazı ile bu durumun anlaşıldığı gibi müzekkere ekinde borçlular vekilinin bu yöne ilişkin beyanlarının dahi sunulduğu açıktır. Esasen borçlular vekilinin 29/12/2021 tarihi itibariyle icra müdürlüğüne sunmuş olduğu dilekçe ile tüm borçlular yönünden icra dosyasındaki itirazlarından vazgeçildiği beyan edilmiş, yargılama aşamasında da davacı alacaklı vekili ise davalılardan herhangi bir vekalet ücreti, yargılama gideri, icra inkar tazminatı talep etmediğini imzalı beyanı ile açıklamış, ancak arabuluculuk ücreti takdirini Mahkemeye bırakmıştır.
Dayanak icra müdürlüğü nezdinde yapılan ayrıntılı araştırma ve taraf vekillerinin beyan dilekçelerine göre davalıların mahkememizde dava açıldıktan sonra icra dosyasına yönelik itirazlarından feragat ettikleri ve bu suretle itirazlardan vazgeçmiş sayılmaları gerekir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki tüm davalılar icra dosyasına sunulan itiraz ile icra dosyasına itiraz etmiş olup dava tarihi itibariyle ise adı geçen davalı borçlular yönünden usulüne uygun olarak yapılmış bir itiraz söz konusudur. Ne var ki mahkememizce yargılamaya devam olunduğu aşamada, adı geçen davalılar icra dosyasına yönelik itirazlarından vazgeçtiklerini açıklamışlardır.
Bilindiği üzere itirazın iptali davasının görülebilmesi açısından hüküm anına kadar itiraz nedeniyle duran bir icra takibinin varlığı zorunludur. Aksi halde itirazın iptali davası söz konusu olamayacaktır. Bu çerçevede adı geçen tüm davalıların icra icra dosyasına yönelik itirazlarından vazgeçmeleri karşısında davanın konusu artık kalmamıştır. Esasen tarafların beyanları içerik olarak dahi bu yöndedir. Yerleşik Yargıtay uygulaması da gözetildiğinde itirazın iptali davasının devam ettiği aşamada borçluların icra dosyasına yönelik itirazlarından vazgeçmeleri durumunda artık itirazın iptali davasının konusuz kaldığı kabul edilmelidir. (Yargıtay 19. HD. 2013/11070E. 2013/15274K.sayılı ilamı) Adı geçen Yargıtay ilamındaki uygulama gözetildiğinde ise maktu ret harcı alınacaktır.
Mahkememizce taraf vekillerine verilen sürelere rağmen hazine tarafından ödenecek arabuluculuk ücretinin kim tarafından karşılanması gerektiği noktasında taraflar arasında herhangi bir sulh olmamıştır.
Bu nedenle arabuluculuk ücretinin hangi tarafça karşılanması gerektiği ayrıca ele alınacaktır.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 11,12,13 ve 14. fıkraları;
“(11) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur.
Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(12) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.

(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci
Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.
(14) Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Hal böyle olunca tarafların zorunlu arabuluculuk kapsamında arabuluculuk faaliyetinde bulundukları ve sürecin sonunda anlaşamadıkları, hazine tarafından ödenecek olan arabuluculuk ücretinin yargılama gideri olduğu, arabuluculuk tutanağının düzenlenmesine davalılar tarafından katılmış olsa da olmasa da sonuç itibariyle toplantıya katılan davacının haklı olduğu gibi arabuluculuk tutanağına katıldığı, bu durumda haksız olarak itiraz eden davalıların arabuluculuk ücretinden müteselsilen sorumlu bulundukları kabul edilmiştir.
Yapılan açıklamalar karşısında davacının, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E.sayılı icra dosyasının borçluları davalılar … Limited Şirketi, …, … aleyhine açmış olduğu itirazın iptali ve takibin devamına dair davada dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekilinin beyanı nedeni ile davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunmamasına, dosya kapsamı karşısında genel kurallardan ayrılmayı gerektirir durum bulunmadığından 1320-TL arabuluculuk ücretinin -tahsilde tekerrür olmamak üzere- davalılar …Limited Şirketi, …, … ‘dan 6183 sayılı kanun gereği müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, davacının vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığından bu konuda davacı lehine takdiren karar verilmemesine, bu suretle tarafların yapmış oldukları yargılama giderlerinin kendi üzerilerine bırakılmasına dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra dosyasının borçluları davalılar … LİMİTED ŞİRKETİ, …, … aleyhine açmış olduğu itirazın iptali ve takibin devamına dair davada dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı vekilinin beyanı nedeni ile davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunmamasına,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın, peşin alınan 5.498,89TL harçtan mahsup edilerek bakiye 5.439,59 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacının vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığından bu konuda davacı lehine takdiren karar verilmemesine,
5-Bu suretle tarafların yapmış oldukları yargılama giderlerinin kendi üzerilerine bırakılmasına,
6-Dosya kapsamı karşısında genel kurallardan ayrılmayı gerektirir durum bulunmadığından 1320-TL arabuluculuk ücretinin -tahsilde tekerrür olmamak üzere- davalılar…Limited Şirketi, …, … ‘dan 6183 sayılı kanun gereği müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye avansın iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda ve davalıların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.22/12/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip