Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/656 E. 2020/744 K. 31.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/656 Esas
KARAR NO : 2020/744

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2019
KARAR TARİHİ : 31/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … menşeli … marka sanayi tipi bulaşık makinalarının ve temizlik ürünlerinin Türkiye’deki satıcısı ve yetkili bayisi olduğunu, müvekkili şirketin kimyasal ürün alımı taahhüdü karşılığında işletmelere konsinye (mülkiyet devri olmaksızın kullanmak üzere) olarak bulaşık ve çeşitli temizlik makinaları verdiğini ve aynı zamanda belli mali promosyonlar sağladığını, davalı ile bu kapsamda anlaşma sağlanarak ve davalının aylık 11.000,00-TL+KDV ürün alım taahhüdü vermesine karşılık bulaşık makinalarının konsinye olarak davalıya teslim edildiğini, bu sayede davalı şirketin, bedelleri çok yüksek olan endüstriyel makineleri bedelsiz olarak temin ederek ticari faaliyetlerini çok daha kolay bir şekilde yürütebildiğini, davalı şirketle 16.09.2013 başlangıç tarihli 5 yıllık sözleşme imzalandığını, bu sözleşmelere göre davacı şirketin her ay 11.000,00+KDV olmak üzere düzenli olarak kimyasal ürün almayı taahhüt ettiğini, yapılan sözleşme gereğince müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davalı şirketin her ay düzenli ürün alımı yapması gerekirken, bu yükümlülüğüne aykırı davranarak sözleşmede yer alan taahhüdüne aykırı şekilde ürün alımı yapmadığını, davalı şirkete gönderilen … 25. Noterliği … tarihli … yevmiye notu ihtarname ile alım taahhüdüne uyulmadığı gerekçesiyle sözleşmeden kaynaklanan haklarının ve yasal haklarının saklı kaldığının ihtar edildiğini, tüm bu durumlar üzerine … 4. Noteri … tarihli … yevmiye ihtarnamesiyle, davalı şirkete taahhüt ve yükümlülüklerini yerine getirmesi, sözleşme uyarınca ürün alımı taahhüdüne uyması, aksi halde sözleşmenin haklı nedenle feshedileceğinin ihtar edildiğini, ancak ilerleyen zamanda belirtilen durumlarda hiçbir değişiklik olmaması üzerine .. 4. Noteri …tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile taraflar aralarındaki sözleşmelerin daha önceki ihtarnamede belirtilen sebeplerle haklı nedenle fesh edildiğini; eksik alımdan kaynaklı oluşan kar kaybının ödenmesini ve konsinye olanak davalıya bırakılan makinelerin 15 gün içinde iadesinin ihtaren bildirildiğini belirterek, tüm bu nedenlerle, eksik alımdan dolayı oluşan mahrum kalınan karın tazmini amacıyla şimdilik 1,000,00-TL’nin temerrüt tarihi olan 28.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemelerin Bakırköy Ticaret Mahkemeleri olduğunu beyan ederek, davacı tarafından keşide edilen … 4. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkil şirkete, taraflar arasında imzalanan 16/09/2013 tarihli protokole istinaden müvekkil şirketin eksik ürün alımı gerçekleştirdiğinden bahisle 336.598,77 TL’lik ürün alımının 15 gün içinde tamamlanması veya bedelinin ödenmesinin ihtar edildiğini, söz konusu ihtarnameye taraflarınca keşide edilen … 3. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiğini, davacı şirketin haksız ithamlarda bulunduğunun izah edildiğini, buna göre davacının müvekkilden taraflar arasındaki sözleşmeyi uzatmaya yönelik taleplerinin bulunduğunun belirtildiğini, müvekkilinin de sözleşmeye dayalı haklarının olduğu ancak taraflar arasındaki ticari ilişkinin sadece bu sözleşmeye değil onun da öncesine dayandığı dikkate alındığında güvene dayalı ilişkinin tarafların ihtiyaçları doğrultusunda devam ettiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki alacaklarının da mahsup edilmesi gerektiğini, taraflar arasında imzalanan 16/09/2013 tarihli protokolün 2. maddesi uyarınca ürün alım taahhüdünü; davacı şirket yetkilileri ile kimi zaman sözlü olarak anlaşmaları uyarınca, kimi zaman da tanzim olunan ek sözleşmeler uyarınca yapılan değişikliklere istinaden tarafların mutabık kaldıkları oranda yerine getirdiğini, dilekçeleri ekinde yer alan 21/12/2016 ve 30/10/2017 tarihli ek sözleşmelerin de belirtilen hususları ispatlar nitelikte olduğunu, taraflar arasında imzalanan protokolün 2. Maddesi ve 21/12/2016 tarihli ek sözleşme ile aylık 5.000,00 TL + KDV ve 30/10/2017 tarihli ek sözleşme ile aylık 6.000,00 TL + KDV şeklinde değiştirildiğini, ayrıca belirtilen durumlar davacı şirket yetkilileri ile yapılan şifahi görüşmelerde de dile getirilerek davacı şirket yetkililerince kabul edilmesine ve yıllarca bu konuyla ilgili hiçbir talepte de bulunmamalarına rağmen, davacı şirket yetkilileri tarafından taraflar arasında akdedilen sözleşmeyi uzatma talep edildiğini, taraflar arasındaki ek sözleşmeler de incelendiğinde müvekkilinin sözleşme kapsamında yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmiş olduğunun açıkça görüleceğini, diğer taraftan taraflar arasında 16/09/2013 tarihli söz konusu protokolün 4. maddesinde belirtilen, sözleşme süresince müvekkil şirketin her bir yıl için 2500 Euro (KDV hariç) tutarında fiyat farkı faturası ve cari hesaptan mahsup edilmesi hakkı bulunduğunu, müvekkili şirkete tanınmış olan bu hakkın sadece bir kere kullanıldığından kullanılmayan yıllara ilişkin haklarının saklı kaldığını, tarafların belirtilen bu ihlallere rağmen protokolün diğer hükümleri ve aralarındaki ticari ilişkinin karşılıklı olarak güvene dayalı ve karlı olması nedeniyle ticari ilişkilerini devam ettirdiklerini, söz konusu ticari ilişkinin aynı şekilde devam etmesi davacı şirket yetkililerince istenmekte olup buna rağmen alım taahhüdünün ihlalinden bahisle müvekkilinin aleyhine keşide edilen ihtarnameler ile belirtilen taleplerin bu ilişkinin devamını imkansız kıldığını, sözleşme kapsamında 16.09.2013 tarihli protokolde herhangi bir şekilde müvekkiline yaptırım uygulanması gerektiğine dair hiçbir hükmün bulunmadığını, ayrıca yoksun kalınan kar sebebiyle herhangi bir kayıt dosyaya ibraz edilmediğini, bununla birlikte davacı nezdinde müvekkiline ait makineler bulunmakla bu makinelerin bedelleri ile KDV iadelerinin müvekkile ödenmesi yönünde mahsup yapılması gerektiğini belirterek, tüm bu nedenlerle davacının haksız ve kötü niyetli davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin feshi nedeniyle, yoksun kalınan kar alacağının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizin 09/10/2010 tarihli ön inceleme duruşmasında, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve dosyamız 30/11/2020 tarihli bilirkişi teslim tutanağı ile bilirkişi heyetine teslim edilmiş, dosya bilirkişiden dönmeden önce davacı vekilinin 23/12/2020 tarihli dilekçesi ile açmış oldukları davadan feragat ettiklerini, davalı vekilinin 23/12/2020 tarihli dilekçesi ile karşı taraftan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini bildirdikleri görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307 ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
Yukarıda yazılı yasal düzenlemeye göre; davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacı vekilinin talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği, incelenen vekaletnamesinde davadan feragat yetkisi bulunduğu dikkate alınarak, basit yargılama usulüne tabi davada dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, aşağıdaki şekilde davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile 10,00-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, talep gibi taraflar lehine/aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi. 31/12/2020

Katip …

Hakim …