Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/655 E. 2021/218 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/558 Esas
KARAR NO : 2021/220

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2015
KARAR TARİHİ : 05/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı dava dilekçesinde özetle; … 10. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, müvekkili banka ile davalılar arasındaki sözleşme ilişkisinin bulunduğunu, müvekkili bankanın külli halefi konumunda olduğu … T.A.Ş. ile …Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen 22.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesinin davalı tarafından müteselsil kefıl-müşterek borçlu sıfatıyla imzalanması suretiyle, …Ltd. Şti.’nin kullandığı ve kullanacağı kredilere davalının kefil olduğunu, dava konusu alacağın davalıların sözleşmeden kaynaklı borçlarını kapsadığını, icra takip işleminin asıl borçlu firmanın sorumlu olduğu riskleri kapsayacak bir şekilde açılmış olup, davalı borcunun kefil olarak imzaladığı 22.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesindeki 22.000,00 TL ile sınırlı olduğu için asıl alacak bakımından işbu sınır gözetilerek hesaplama yapılarak itirazın iptali davasının davalı yanın sorumlu olduğu miktar için açıldığını, asıl borçlu firmanın … T.A.Ş.’nin … Şubesinden kullandığı 33.000,00 USD ve 19.000,00 USD bedelli döviz kredileri ile ilgili ihracat taahhütlerini yerine getirmemesinden dolayı uygulanan 6.410,31 TL’ nin müvekkil banka tarafından ilgili vergi dairesine ödenmiş olduğunu, iş bu borcun … 3. Noterliği’nin … tarih, … vevmive no’lu ihtarnamesi ile kat edildiğini, asıl borçlu firmanın … T.A.Ş.’nın … Şubesinden kullandığı 100.000,00 USD bedelli döviz kredisi ile ilgili ihracat taahhütlerini yerine getirmemesinden dolayı uygulanan 10.801,29 TL’ nin müvekkil banka tarafından ilgili vergi dairesine ödenmiş olduğunu, işbu borcun da … 17. Noterliğinin … tarih, … yevmive nolu ihtarnamesi ile kat edildiğini, muaccel olan teminat mektuplarına uygulanan T/M komisyonu ve ferilerinden oluşan 2.144,05 TL’ nin de … 17. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile kat edildiğini, davalı yanın asıl borçlarının işbu meblağlardan oluştuğunu, asıl alacağa Genel Kredi Sözleşmeleri gereğince akdi ve temerrüt faiz oranlarından yürütülen faiz ve ferileri ile takip tarihi itibarıyla oluşan 53.357,94 TL banka alacağından davalı yanın sorumlu olduğunu, işbu sorumluluğun 22.000,00 TL bedelli kefalet limiti dikkate alınarak hesaplandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı borçlunun … 1. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazlarının kaldırılarak 53.357,94 TL üzerinden takibin devamına, suiniyeti davalıların %40 kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tahsili talep olunan alacağın zaman aşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, müvekkilinin kefil olarak gösterildiği umumi kredi taahhütnamesinde kefalet tarihinin belirtilmediğini, yani bu kefaletin hangi tarihe kadar geçerli olduğunun belirtilmediğini, kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şart olduğu halde bu hususun da yerine getirilmediğini, kabul anlamına gelmemekle beraber müvekkilinin ancak kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumlu olabileceğini, umumi kredi taahhütnamesinde sorumlu olduğu azami miktarın 22.000,00 TL olduğunu, müvekkilin bu miktarı aşan kredilerden sorumlu olmadığı gibi bunların temerrüt faizi ve ferilerinden de sorumlu tutulamayacağını, dava dilekçesinde müvekkilinin sorumluluğunun 22.000,00 TL bedelli kefalet limiti dikkate alınarak hesaplandığı yazılmış olmasına rağmen kendisinden 53.357,94 TL tutarındaki alacağın tahsilinin istendiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte Genel Kredi Sözleşmesinde müvekkilin kefalet limiti ve sorumluluğunun azami 22.000,00 TL olduğunu, bu miktan aşan kredilerden sorumlu tutulamayacağını, borçlu firmanın, bankadan kullandığı 33.000,00 USD ve 19.000,00 USD bedelli döviz kredileri ile ilgili ihracat taahhütlerini yerine getirmemesinden dolayı uygulanan 6.410,30 TL’nin banka tarafından ilgili vergi dairesine ödenmiş olması nedeniyle istenen bu para ve yine borçlu firmanın bankadan kullandığı 100,000,00 USD bedelli döviz kredileri ile ilgili ihracat taahhütlerini yerine getirmemesinden dolayı uygulanan 10.801,29 TL’nin banka tarafından ilgili vergi dairesine ödenmiş olması nedeniyle istenen bu para ve yine muaccel olan teminat mektuplarına uygulanan T/M komisyonu ve ferilerinden oluşan 2.144,05 TL’nin müvekkilinden talep edilmesini kabul etmediklerini ve müvekkilinin ödenen bu paralardan dolayı sorumlu tutulamayacağını, kabul anlamına gelmemekle birlikte istenecek kötü niyet tazminatının yasa gereği %20′ yi geçemeyeceğini, davanın reddine, davacı taraf suiniyetli olduğundan %20 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 1. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, … 3. Noterliğinin … tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi, … 17. Noterliğinin … tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi, taraflar arasında akdedilen 22.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi müeyyide ödeme belgeleri celp edilmiş, incelenmiştir.
Mahkememizce kaldırma ilamı öncesinde;
“Bilirkişi dosya üzerinde ve banka kayıtlarında yerinde inceleme yaparak tanzim ettiği, bilirkişinin 09/11/2017 tarihli raporunda özetle, davacının takip tarihi itibariyle davalı kefilden BMSV anapara tutarı 68,73 TL, BSMV ceza tutarı, 375,28 TL, gecikme faizleri toplamı 612,04 TL gecikme faizlerinin BSMV’si 30,60 TL olmak üzere 1.086,55 TL talep edebileceği yönünde görüş belirttiği anlaşılmıştır.
Dosya içine celp edilen ve davaya konu … 1. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı dosyasının tetkikinde davalının da aralarında bulunduğu asıl borçlu ve kefiller hakkında toplam 275.957,22 TL nakdi alacak ile 26,00 TL’lik teminat mektubunun güncel değerini konu alan gayri nakdi alacak için takip başlatıldığı, takibe davalı tarafından süresinde itiraz edildiğinin … 21. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …Esas … Karar sayılı kararı ile belirlendiği, davacının 1 yıllık hakdüşürücü süre içinde iş bu davayı döviz kredilerine ait müeyyide tutarı olmak üzere toplam 53.257,94 TL için ikame ettiği anlaşılmaktadır.
Bankacılık konusunda uzman bilirkişi 09/11/2017 tarihli raporda özetle, davacının takip tarihi itibariyle davalı kefilden BMSV anapara tutarı 68,73 TL, BSMV ceza tutarı, 375,28 TL, gecikme faizleri toplamı 612,04 TL gecikme faizlerinin BSMV’si 30,60 TL olmak üzere 1.086,55 TL talep edebileceği yönünde görüş belirttiği anlaşılmıştır. Dava dışı asıl borçlu lehine kullandırılan 33.000 USD ve 19.000 USD bedelli döviz kredilerine ait olduğu belirtilen müeyyide tutarı 6.410,31 TL ile 10.801,28 TL’nin vergi dairesine ödendiğine dair belge ve kayıt sunulamaması, teminat mektuplarından doğan nakit alacak isteminin dava dışı farklı banka tarafından düzenlenen teminat mektubuna ilişkin olması karşısında 09/11/2017 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilen ve belgelendirilebilen müeyyide tutarları için itirazın kısmen iptaline, fazla talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.” şeklinde karar verilmiş, işbu karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 29/04/2019 tarih, 2018/2254 Esas 2019/602 Karar sayılı ilamında:
“…Açılan itirazın iptali davasında dava değeri 53.257,94-TL’dir. Dava dilekçesinde; dava değeri ile sınırlı olarak itirazın iptalini talep edilmiştir. Alacak detayını gösterir cetvel dosyaya sunulmuştur. Cetvelin incelenmesin de 9.6.2003 tarihli ihtara dayalı 6.410,31-TL ile 29.7.2004 tarihli ihtara dayalı 10.801,29-TL -TL kkdf cezası ve gecikme faizi toplamı ile 2.455,09-TL komisyon ve masraf ile 272,75-TL masraf talep edilmiştir. İhtardan sonra tahakkuk eden 180-TL komisyon alacağı ilavesiyle 20.119,44-TL asıl alacak talep edildiği açıklanmıştır. İcra takibinde birinci bentte talep 17.211,60-TL nin (10.801,29-TL + 6.410,31-TL= 17.211,60) kkdf ve gecikme cezası olarak ödendiği iddia olunan bedele ilişkindir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; farklı tutarda ödeme makbuzları ibraz edildiğinden bahisle ödemenin ispatlanamadığı belirtilmiş, mahkemece rapor benimsenerek fazla istemin reddine karar verilmiştir. Ancak davacı banka kayıtları yerinde incelenmeden ve sunulan ödeme makbuzları da yeterince incelenip değerlendirilmeden hüküm verildiği anlaşılmaktadır. … Vergi Dairesi tarafından yazılan tarihsiz yazıda … şubesi müşterisi … firmasına 25.11.1997 tarihinde 1.224,32-TL kkdf ana para oluştuğu bildirilmiş, banka tarafından da aynı miktar maliyeye tahakkuk eden kkdf olarak beyan edilmiştir. … firması ile birlikte başkaca firmalar ile birlikte kasım 1997 dönemi için 15.736,32-TL kkdf anapara, 113.249,11-TL gecikme faizi toplamı 130.985,36-TL için 22.11.2002 tarihli tahakkuk fişine istinaden davacı tarafından 25.11.2002 tarihinde 128.985,36-TL …0380 nolu makbuzla yatırılmıştır. Buna göre 10.801,29-TL lik ödemenin davacı tarafından yapıldığı tesbit edilebilmektedir.
Diğer ödeme olan 6.410,31-TL nin de tahakkuk ettiği dönemler itibariyle sunulan makbuzların davadışı şirket ile ilgisi ,tahakkuk eden kkdf nin tahakkuk ettiği aylar itibariyle davacının ticari defter ve kayıtlarında incelenerek tesbiti gerekmektedir. Davacı vekilince kkdf nin tahakkuk ettiği aylara ilişkin yapılan ödemelere ilişkin listeler varsa sunularak kayıtlar ile karşılaştırılmalıdır. Teminat mektubu komisyonu açısından ise icra takibinde 407.69-TL teminat mektubu komisyon alacağı talep edilmektedir. Talep olunan miktarın bir başka bankaya ait olduğu ,icra takibine konu edilmediği bilirkişi tarafından belirtilmiş ise de 29 temmuz 2004 tarihli ihtarname de … AŞ ve … AŞ tarafından verilen teminat mektupları komisyon alacağı tutarları ayrı ayrı talep edilmiştir.Adı geçen bankaların davacı banka bünyesinde birleştirildiği gözönüne alındığında adı geçen bankalar tarafından verilen teminat mektupları nedeniyle komisyon alacağı var ise tesbiti gereklidir.
Mahkemece hükme tesir edecek delillerin toplanıp değerlendirilmediği sonucuna varıldığından hükmün kaldırılarak davacı banka kayıt ve defterleri yerinde uzman bilirkişi tarafından incelenmek suretiyle talep olunan alacaktan davalının kefaleti sorumluluğu kapsamında borcu var ise belirlenmek üzere dosyanın davanın yeniden görülmesi için kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir…” denilerek Mahkememiz kararı kaldırılmış, dosya yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmekle, kaldırma ilamına uygun şekilde yargılamaya devam olunmuştur.
BAM kaldırma ilamı uyarınca, dosya bankacılık alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 10/08/2020 tarihili gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili bila tarihli dilekçesinde, davalı taraf ile müvekkili bankanın sulh olduğunu, her iki tarafın da vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin bulunmadığını, davanın konusuz kaldığını, bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 22/02/2021 tarihli dilekçesinde, tarafların sulhen anlaştıklarını ve karşılıklı olarak herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; BAM kaldırma ilamı uyarınca bankacı bilirkişiden rapor alındığı, gerekçeli ve denetime açık raporun taraflara tebliğ edildiği, ancak 25/11/2020 tarihli 3.celsede davacı vekilinin davalı taraf ile görüşmeler yaptıklarını, sulhen anlaşma ihtimallerinin bulunduğunu söyleyerek Mahkememizden sulh konusunda ek süre talep ettiği, Mahkememizce tarafların sulh olma ihtimallerine binaen ek süre taleplerinin kabulüne karar verildiği, bu aşamada davacı banka ile davalının işbu davaya konu talepler yönünden karşılıklı anlaşma ile sulh yoluna gittikleri ve birbirlerinden karşılıklı yargılama gideri ile vekalet ücreti talep edilmediğine ilişkin ayrı ayrı beyan ve talep dilekçesi sunduğu, başka bir anlatımla tarafların sulh görüşmelerinin olumlu sonuçlandığı anlaşılmakla, tarafların yargılama sürecinde sulh oldukları ve davanın konusuz kaldığı gözetilerek davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların talepleri uyarınca lehine ya da aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Tarafların sulhen anlaşmaları neticesinde davacının talebi dikkate alınarak lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
3-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
4-Tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından taraflarca yapılan masrafların kendileri üzerinde BIRAKILMASINA, lehlerine ya da aleyhlerine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde karar verildi. 05/04/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)