Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/654 E. 2022/193 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/654 Esas
KARAR NO : 2022/193

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 27/11/2019
KARAR TARİHİ : 14/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyasında mahkeme, Müflis … A.Ş.’nin 06.11.2018 tarihinde iflasına karar verildiğini, iflas kararı sonrası, iflas işlemleri … 1.İflas Müdürlüğü … İflas dosyasında yürütülmeye başlanmıştır. İflas dosyasında 1. Alacaklılar toplantısı yapılmıştır. İflas kararı sonrasında, müvekkil şirket tarafından, iflas masasına 28.01.2019 tarihinde 236.000,00 TL alacağının iflas masasına kaydı talebinde bulunulmuştur. Müvekkilin alacak kaydına 337. Numarası verildiğini, iflas alacak kaydı ile birlikte, iflas harçları, tebliğ ve posta için gider avansı yine 28,01.2019 tarihinde iflas dosyasına yatırıldığını, iflas masasına alacak kaydı talebinde bulunurken, alacağın dayanağını oluşturan sözleşmeler, dayanak faturalar, dayanak ekstreler ve faturalara ilişkin Form BS. Kayıtları dosyaya sunulduğunu, iflas idaresi tarafından müvekkilin alacaklı olduğu tüm belgelerle sabit olmasına rağmen 15.11.2019 tarihli kararının, 337. Sırasında “Cari hesapta yer almayan alacak kaydı, yargılamayı gerektirdiğinden talep reddedilmiştir.” şeklindeki gerekçesi ile alacak kaydı talebini reddedildiğini, müvekkili şirketin alacağının reddedildiğine ilişkin gerekçe iflas idaresi tarafından alacağın varlığı araştırılmadan, müflis şirketin defter ve kayıtları ile vergi dairesi kayıtları araştırılmadan, alacağın tamamının reddedilmesine ilişkin karar hukuka aykırı bulunduğundan işbu karara karşı, kayıt kabul davasının açılması zorunluluğu doğduğunu, Müvekkili şirket … A.Ş. Müflis Şirket’e 25.10.2017 tarihli … Hizmet Sözleşmesi (… Hizmet Sözleşmesi) ile 26.10.2017 tarihli … Atama Meklubu uyarınca brokerlik hizmeti vermiş ve Müvekkil şirket tarafından tüm edimler yerine getirildiğini, 2018-2019 yılları için ise, 01.03.2018 tarihinde müvekkili Müflis Şirket ve Ergo Sigorta arasında imza edilen Sigorta Çerçeve Sözleşmesi (Sigorta Çerçeve Sözleşmesi) ile sigorta poliçeleri … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenmiş ve bu Sözleşme ilişkisinde müvekkili şirket aracı sıfatı ile hizmet verdiğini, müvekkili şirketin söz konusu hizmetine ilişkin, müflis şirket’e …tarihli … sıra mnumaralı, 236,000 TL bedelli fatura düzenlendiğini, faturaya istinaden vadesi gelen 236.000.,00 TL tutarında alacağı bulunduğunu, müvekkilin alacağı; müflisle akdedilen sözleşmeler, … tarihli … sıra numaralı fatura, hesap ekstresi sunulduğunu, iflas idaresi müvekkil şirketin iflas dosyasına sunmuş olduğu belgeleri incelemeden alacağı tamamen reddedildiğini, iflas idaresince gerekli araştırmaları yapmamış, mülflis şirketin defter ve kayıtlarını incelememiş, dosyaya sunulan faturaya ilişkin BS ve BA formlarını vergi dairesinden talep etmemiş sadece, alacağın yargılamayı gerektirmesi iddiasıyla, talep reddedildiğini, İİK 223/8 “..İflas masasına alacaklı olarak müracaat eden alacaklılar, tebligata elverişli adres göstermek ve Adalet Bakanlığınca çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ masrafları için avans vermek suretiyle iflas idaresince alınacak kararların kendilerine tebliğini isteyebileceğini, Bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında iflas idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları kendilerine tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar…” şeklindedir. Müvekkil tarafından alacak kaydı talebinde bulunurken posta masrafları da icra dosyasına ödendiğinden müvekkil hakkında dava açma süresinin ilgili kararların kendisine tebliğinden itibaren başlayacağı aşikar olacağını, müvekkili şirketin alacağına ilişkin faturaya müflis tarafından itiraz edilmediği gibi fatura kesinleşmiştir. Alacağın dayanağı dosyaya sunulan belgeler, defter ve kayıtlarla sabit olup, bilirkişi incelemesinde de alacak açıkça tespit edilmiş olacağını, müvekkili toplamda 236.000,00- TL alacağının kabulü ile İflas masasına kaydının yapılmasını ve sıra cetveli düzenlenerek tarafımıza tebliğini, alacaklılar toplantısına davet edilmemizi, tasfiye sonucu alacağın ödenemeyeceğinin anlaşılması durumunda İİK. 251. Maddesi uyarınca müvekkile iflas aciz vesikası verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 116. Maddesinde sayılan ilk itiraz nedenlerinin tümünü tekrar ettiklerini, mahkemenin yetkisiz olup, yetkisizlik nedeniyle davanın reddini, Aynı şekilde mahkemenin görevsiz de olduğundan, esasa girilmeksizin, görevsizlik nedeniyle de davanın reddini, dava değeri düşük gösterildiğinden, eksik harç ikmal edilmeden, davaya devam edilmesi, bu aşamada mümkün olmayacağını, eksik harcın ikmali için davacı tarafa kesin süre verilmesini, harcın, verilen kesin sürede ikmal edilmemesi durumunda, dava şartlarından olan harcın ikmal edilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini davalı asil … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Ve …K. Sayılı, 06.11.2018 tarihli ilamı ile iflas kararı verilmiş olup, karar hali hazırda kesinleştiğini, müflis şirketin iflası … 1. İflas Müdürlüğü’nün … iflas sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, iflas sayılı dosyası ile yapılan sıra cetveli 20.11.2019 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiş olup, İİK m.233 gereği alacaklılar için kayıt kabul davası açma süresi tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. Kanun’da belirtilen 15 günlük süre, niteliği itibariyle hak düşürücü mahiyette bir süredir. Süre içerisinde dava açılmaması hâlinde alacaklı kayıt kabul davası açma hakkını kaybeder ve sıra cetveli bu alacaklı açısından kesinleşeceğini, alacaklı iflâs süreci içerisinde hakkını bir daha ileri süremez. İflâsın tasfiyesi neticesinde de kendisine alacağına istinaden bir bedel ayrılamayacağını alacaklı, alacağını iflâsın kaldırılmasından (İİK m. 182), müflisin iflâs içi konkordato talebinde bulunmasından (İİK m. 309) ya da iflâsın kapanmasından (İİK m. 254) sonra talep edebileceğini, alacaklının kendi alacağının esas ve miktarına (kayıt kabul davası) veya sıra cetveline alınmış başka bir alacaklının alacağının esas ve miktarına veya onun sırasına (kayıt silme davası) karşı koyma sebebine dayanan, hacizde (İİK m. 142/1-2) ve iflâsta (İİK m. 235/1-3) sıra cetveline itiraz davasında, dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanır. Dolayısıyla arabuluculuk şartı gerçekleşmeden açılan işbu davanın usulden reddi gerektiğini, davaya konu talep, zaman aşımına uğradığından, zamanaşımı nedeniyle davanın reddini, yargı yerinin caiz olup olmadığı, aynı konuda kesin hüküm bulunup bulunmadığı, davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı, kesin yetki kuralının bulunup bulunmadığı gibi hususlar, dava şartlarından olduğundan, bu hususların da ayrıca Sayın Mahkeme’ce resen araştırılmasını ve usule aykırılığın tespiti halinde, dava şartlarının yokluğu nedeniyle davanın usulden reddini usul kuralları çerçevesinde, yazdığımız, yazmadığımız tüm ilk itirazlarımızı sunuyor ve davanın, esasa girilmeksizin usulden reddini davacı tarafın sunmuş olduğu dava dilekçesinde, iddia etmiş olduğu hususlar, yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olup, bu beyanlara itibar edilmesi hukuken mümkün olamayacağını, davacı taraf, iddia etmiş olduğu hususları ispat yükü altında olup, dava dilekçesinde delil olarak sunulan bilgi ve belgelerin hiç biri, usul kuralları çerçevesinde, iddia edilen vakıayı ispata elverişli araçlar olmadığını, davalı asil … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Ve … K. Sayılı, 06.11.2018 tarihli ilamı ile iflas kararı verilmiş olup, karar hali hazırda kesinleşmemiştir. Müflis şirketin iflası … 1. İflas Müdürlüğü’nün …iflas sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, davacı tarafça iflas dosyasına yapılan işçilik alacak kalemleri açıklanan nedenlerle dava şartı olan arabuluculuğa başvurulmaksızın açılan işbu davanın usulden reddini, Haksız ve yasal dayanaktan yoksun işbu davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi SMMM … tarafından sunulan 05/01/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu ile özetle; Değerlendirme;
Davacının ticari defterlerine göre; iflas tarihi (06/11/2018) itibariyle davacının davalıdan 236.000,03-TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Takip konusu fatura … tarih, … Fatura No, Hizmet Bedeli açıklamalı, 200.000,00-TL toplam, 36.000,00-TL KDV dahil toplam 236.000,00-TL olduğu,
Takip konusunun davacının davalıya düzenlemiş olduğu 31/07/2018 tarihli, … nolu, 200.000,00-TL + 36.000,00-TL KDV olmak üzere toplamda 236.000,00-TL tutarlı faturadan kaynaklı olduğu mezkur faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve dosyaya celp edilen davalının BA bildirim listesinde bulunmadığı, bunun yanı sıra davacının iflas dosyasına sunmuş olduğu 2018/Temmuz BS beyanında faturanın bildiriminin bulunduğu, ancak dosyaya celp edilen davacının kümüle BS bildirim beyanında mezkur faturanın beyanının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Sonuç;
Dava konusunun, müflis şirketten olan ve iflas idaresi tarafından red edilen 236.000,00-TL alacağın iflas masasına kaydının kabulü talebinden ibaret olduğu, davacının 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, ancak 2018 yılı yevmiye defteri kapanış tasdikinin ibraz edilmediğinden lehine delil niteliği hususunda değerlendirme yapılamadığı, davacının ticari defterlerine göre iflas tarihi (06/11/2018) itibariyle davacının davalıdan 236.000,03-TL alacağının bulunduğu, davalının 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, ancak 2018 yılı Envanter defteri ibraz edilmediğinden lehine delil niteliği konusunda değerlendirme yapılamadığı, takip konusunun davacının davalıya düzenlemiş olduğu 31/07/2018 tarihli, … nolu, 200.000,00-TL + 36.000,00-TL KDV olmak üzere toplamda 236.000,00-TL tutarlı faturadan kaynaklı olduğu, mezkur faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve dosyaya celp edilen davalının BA bildirim listesinde bulunmadığı, bunun yanı sıra davacının iflas dosyasına sunmuş olduğu 2018/Temmuz BS beyanında faturanın bildiriminin bulunduğu, ancak dosyaya celp edilen davacının kümüle BS bildirim beyanında da mezkur faturanın beyanın bulunmadığı, neticeden takip konusu davalıya düzenlenen faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi davacının celp edilen BS formunda da yer almadığı (davacı yanca beyan edilmediği/beyan çıkartıldığı) ayrıca davacı yanın takip dayanağı alacağa konu fatura içeriğindeki hizmetin davalıya sunulup sunulmadığının somut tespitinin de dosya içeriğinden yapılamadığı, hizmet ifasının davacı yanca ispatının gerektiği, tüm bu hususlar nazara alındığında takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacağının bulunmadığının kabulünün gerekeceği” kanaatine varılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz yoluyla alacağın iflas masasına kayıt kabulü talebine ilişkindir. Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK’nun ”Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri” başlıklı 235. maddesidir.
Kayıt kabul davalarında, dava açma süresi, ilan halinde gazetede yapılan son ilandan, tebliğde ise tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. Mahkemece bu süre re’sen gözetilir, çünkü hak düşürücü süredir. Somut davada, İflas Müdürlüğünün cevabı yazısında, tebliğ masrafı ödeyen davacıya sıra cetveli ve kararın E-tebligat olarak 19/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği belirtilmiştir. Davacı tarafın, davayı 27/11/2019 tarihine yasal süre içerisinde açmış olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafın, davasını hak düşürücü süre içerisinde açıldığının tespiti sonrasında işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
…Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil sayısında kayıtlı …ŞİRKETİ’nin … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …gün ve … Esas sayılı kararı ile saat 16:14’den itibaren iflasının açılmasına karar verildiği, tasfiye işlemlerinin … 1. İflas Müdürlüğünün…iflas dosyası üzerinden yürütülmekte iken, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2021/559 Esas, 2021/246 Karar sayılı 21/09/2021 tarihli kararı ile iflasın kaldırılmasına karar verildiği, yapılan yargılama neticesinde … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yeniden 10/02/2022 tarih ve … Esas sayılı kararı ile müflisin iflasına karar verildiği, davacının 07/12/2018 tarihinde alacak kayıt talebinde bulunduğu, bu kayıt talebinin 108 kayıt sırasına kaydedildiği, Yargıtay bozma ilamından sonra 2. iflas kararının akabinde davacının yeniden alacak kayıt talebinde bulunmadığı, zira 2. iflas kararının yargılama sürecinde henüz yeni verilmiş olması sebebiyle davacının yeniden başvuru hakkının kuşkusuz bulunduğu, esasen iflas idaresi vekili sunduğu beyan dilekçesinde 2. iflas kararından sonra tekrar 1. alacaklılar toplantısı yapılarak yeniden sıra cetveli düzenleneceğini ve yeni iflas dosyasına alacak kayıt başvurusunda bulunabileceğini ifade ettiği, 2. iflas kararı ile birlikte masanın yeniden oluşturulması (…sayılı İflas Dosyası) nedeniyle davacının yeniden müracaat etme hakkı bulunduğundan mahkememizce ilk masaya yönelik (2018/16 sayılı iflas dosyası) yapılan başvurunun ve eldeki davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Başka bir anlatımla, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ilamı ile 06/11/2018 tarihinde müflis … Şirketi’nin iflasına karar verildiği, müflis şirketin tasfiye işlemlerinin … 1. İflas Müdürlüğü’nün … sayılı iflas dosyasına istinaden oluşturulan iflas masasınca gerçekleştirildiği ancak iflas kararının istinaf ve temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. H.D. 2021/559 Esas 2021/246 Karar sayılı ilamı ile iflas kararının kesin olarak kaldırılmasına karar verildiği, bu suretle tasfiye işlemlerini yürüten … 1.İflas Müdürlüğü’nün …sayılı iflas dosyasına istinaden oluşturulan iflas masasının görevinin yasal olarak sona erdiği, her ne kadar müflis şirket hakkında 10/02/2022 tarihinde 2. kez iflas kararı verilmiş ve tasfiye işlemleri … 1. İflas Müdürlüğü’nün … sayılı iflas dosyasına istinaden açılan yeni iflas masasınca gerçekleştiriliyor ise de, eldeki davada kayıt kabul isteminin yasal olarak görevi sona eren 2018/16 iflas sayılı dosyasına ve masasına yapıldığı, bu halde açıklandığı üzere davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir.
Nitekim; Yargıtay 23. H.D. 2017/1908 Esas 2020/3039 Karar, Yargıtay 19. H.D. 2010/1798 Esas, 2010/3789 Karar, İstanbul BAM 17 H.D. 2021/893 Esas 2021/1064 Karar, İstanbul BAM 17 H.D. 2021/894 Esas 2021/1052 Karar sayılı emsal ilamları da aynı yöndedir.
Öte yandan; davalı iflas idaresi vekili yazılı beyan dilekçesinde, ilk iflas kararının Yargıtay ilamı ile bozulmuş olması sebebiyle eldeki davanın konusuz kaldığını, yeni iflas dosyası üzerinden yeniden sıra cetveli düzenleneceğinden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığını içeren talep dilekçesi sunmuştur. Kuşkusuz, davacı taraf 2. kez iflas kararı verildiğinden yeni oluşturulan ve daha da önemlisi yasal olarak görevli bulunan …sayılı iflas dosyasına ve iflas masasına alacak kayıt talebinde bulunabilecektir. Nitekim, ikinci kez verilen iflas kararından sonra 1. Alacaklılar toplantısı yapılmamış ve sıra cetveli düzenlenmediği sabittir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 165.maddesinde iflasın hükümle açılacağı düzenlenmiştir. Aynı yasanın 184.maddesinde, üst başlık olarak borçlunun malları hakkında iflasın neticelerine yer verilmiştir. İlk fıkrasında, iflasın açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün mallarının hangi yerde bulunursa bulunsun bir masanın teşkil edeceği ve alacakları ödenmesine tahsis olunacağı, 208.maddesinde iflasın açılması kendisine tebliğ olunur olunmaz iflas dairesinin müflisin mallarının defterini tutmaya başlayacağı ve muhafazaları için lazım gelen tedbirleri alacağı, basit tasfiyeye ilişkin 218.maddesinde, iflas dairesince defteri tutulan mallar bedelinin tasfiye masraflarını koruyamayacağı anlaşılması halinde basit tasfiye usulünün tatbik olunacağı, bu taktirde iflas dairesinin alacaklıları 20 günden az ve 2 aydan çok olmamak üzere tayin edilecek müddet içinde alacaklarını ve iddialarını bildirmeye ilan ile davet edeceği, 219.maddede, adi tasfiye ve iflasın açılmasının ilanına yer verildiği, 226.maddede, masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğuna yer verilmiştir.
İflas kararının ortadan kaldırılmış olması halinde ise iflasın açılmasının neticelerinin sona ereceği izahtan varestedir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2021/894 Esas, 2021/1052 Karar sayılı ilamı) (Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 2017/1908 Esas, 2020/3039 Karar sayılı ilamı)
6100 sayılı HMK m.331 ile düzenlenen “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” hükmü uyarınca davanın devamına yönelik de bir inceleme yapılması gerekmemektedir. Zira anılan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi ilamında da konu hakkında “…davacı tarafın haklı olup olmaması hususunun tespiti ve davalı iflas idaresinin yargılama giderleri ile sorumlu tutulması iş bu davanın niteliği itibariyle usul ve ilgili yasal düzenlemelere uygun düşmeyecektir. Çünkü davanın konusu olan alacak her ne kadar yeni kurulan iflas tasfiye dosyasında kabul edilmiş ise de kabul edilmemesi halinde ikinci kez açılacak sıra cetveline itiraz davasında kesin delil sonucunu doğuracaktır ki iş bu durum İİK ve ilgili yasal mevzuata uygun düşmeyecektir.
Diğer taraftan, artık başvuru yapılan masanın kanuni temsilcisi olan iflas tasfiyesi ile ilgili iflas dairesinin görevi sona ermiş olduğundan bir an için aksinin kabulü ile yargılama giderlerine karar verilmesi halinde iş bu dosyada müflis şirket taraf olmayıp iflas idaresi taraf olduğundan infazı mümkün bulunmayacaktır. Bu nedenlerle davacı vekilinin iddia ettiği üzere 6100 sayılı HMK’nın 331.maddesindeki düzenleme kapsamında esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderleri ile ilgili hükmün uygulanması mümkün görülmemektedir..” şeklinde değerlendirmelere yer verilmiştir.
İflas kararının ortadan kaldırılmış olması halinde ise iflasın açılmasının neticelerinin sona ereceği izahtan varestedir. Bu durumda, söz konusu iflas dairesi tarafından oluşturulan iflas masasındaki tasfiye somut davada olduğu üzere İİK 40.maddesi gereğince durdurulmuştur. 40.maddede, icranın iadesi düzenlenerek birinci fıkrada, bir ilamın Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulmasının icra muamelerinin olduğu yerde durdurulacağına yer verilmiştir. Müflis şirketle ilgili olarak yargılamanın devamı aşamasında yeni esas numarası altında ortadan kaldırılan iflas kararı neticesinde yeniden iflas kararı verilmiş ve müflis şirkete ilişkin iflas idaresi tarafından yeniden tasfiye işlemlerinin yürütüldüğü farklı bir esas numarası ile yasal görevli yeni masa oluşturulmuştur.
İflas masasının kanuni mümessili iflas idaresi olup, söz konusu iflas dairesindeki iflas tasfiye dosyası ise iflas kararının kaldırılmış olması ile birlikte görevi sona ermiştir. Bu durumda masaya dahil olan müflis mallarının defterinin tutulması, muhafaza işlemleri, ikinci iflas kararı ile birlikte yeni kurulan iflas tasfiye dosyasında ve ilgili masa tarafından yürütüleceğinden iş bu davada müflis şirketi temsilen iflas idaresinin masanın kanuni mümessili sıfatının sona ermiş olduğunun göz önünde bulundurulması gerekecektir. Netice olarak, davacı tarafın haklı olup olmaması hususunun tespiti ve davalı iflas idaresinin yargılama giderleri ile sorumlu tutulması iş bu davanın niteliği itibariyle usul ve ilgili yasal düzenlemelere uygun düşmeyecektir.
Diğer taraftan, artık başvuru yapılan masanın kanuni temsilcisi olan iflas tasfiyesi ile ilgili iflas dairesinin görevi sona ermiş olduğundan bir an için aksinin kabulü ile yargılama giderlerine karar verilmesi halinde iş bu dosyada müflis şirket taraf olmayıp iflas idaresi taraf olduğundan infazı mümkün bulunmayacaktır. Bu nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 331.maddesindeki düzenleme kapsamında esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderleri ile ilgili hükmün uygulanması mümkün görülmemektedir. Mahkememizce de iş bu dosyada müflis şirket taraf olmayıp iflas idaresi taraf olduğundan infazı mümkün olmadığından HMK m. 331 hükmü uygulanmaksızın de harç ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle ve özellikle iflas dairesinin görevinin iflas kararının kaldırılmış olması nedeniyle sona erdiği, yeniden verilen iflas kararı ile birlikte ikinci tasfiye dosyası oluşturulduğu, davacının dava konusu başvurusunu reddeden masanın kanuni mümessili iflas idaresinin görevinin yasal olarak sona ermiş olması ve tüm bu nedenlerle HMK 331.maddesinin iş bu davada uygulanması mümkün görülmediğinden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretti verilmemesi (Aynı gerekçeyle bakınız. İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi 2021/894 Esas, 2021/1052 Karar ; İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi 2021/893 Esas, 2021/1064 Karar ) kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-İflas kararı bozulmakla dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Müflis şirketin iflas durumunun kalkmış olması nedeniyle infaza elverişli bir taraf bulunmadığından davacı ve davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine İADESİNE
Dair, e duruşmayla katılan davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/03/2022

Katip …

Hakim …