Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/652 Esas
KARAR NO : 2021/668
DAVA : İtirazın İptali (Tüketim Ödüncü Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2018
KARAR TARİHİ : 15/10/2021
İstanbul 17.Asliye HM görevsizlik kararı sonrası Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Tüketim Ödüncü Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya 20.000,00 TL borç verildiğini, paranın banka havalesi ile gönderildiğini, bedelin ödenmemesi nedeniyle … 7.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini, itirazın dayanağının bulunmadığını belirterek, takibe itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usule uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
… 7.İM … E takip dosyası celbedilip incelendiğinde, “03/10/2017 tarihli banka dekontu” açıklamasıyla 20.000,00 TL asıl alacak, 355,07 TL işlemiş faiz istemiyle önce … 9.İM … takip dosyasında başlatılan ilamsız takibe borçlunun yetki itirazının alacaklı tarafından kabulü üzerine takibin … 7.İM … E dosyasına taşındığı, burdan yapılan ödeme emri tebliğine yasal sürede itiraz nedeniyle takibin durdurulmuş olduğu görülmüştür.
Dava … 17.Asliye HM’nin … E dosyasında 29/03/2018 tarihinde açılmış, mahkemenin 21/05/2019 tarihli 2019/356 K sayılı görev dava şartı yokluğundan usulden red kararının kesinleşmesi ve yasal sürede talep üzerine mahkememize tevzi edilmiştir. Dava dilekçesindeki ihtiyati haciz talebi, gerekçeli ara kararla reddedilmiştir.
Davacı vekilince delil olarak dayanılan … AŞ’nin 03/10/2017 tarihli 20.000,00 TL davacının hesabından davalının hesabına havaleye ilişkin banka dekontu, havale açıklamasını da içerecek şekilde celbedilip incelendiğinde, herhangi bir havale açıklaması içermediği, açıklama kısmında sadece “…” ifadesinin bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekilince davalı şirkete bu havale ile borç verildiği ileri sürülmüşse de, yerleşik Yargıtay ve BAM içtihatlarıyla da kabul edildiği üzere, herhangi bir detaylı açıklama-havale sebebi içermeyen para havaleleri esasen “mevcut bir borcun ödenmesi için yapılan havale” anlamına gelmekte olup, dava konusu havalede davalıya borç verilmesine ilişkin havale yapıldığını ispatlar bir açıklama bulunmadığından bu dekontla davalıya borç para verildiğinin ispat edilememesi nedeniyle, davacı vekiline dava dilekçesinde dayandığı yemin delili hatırlatılmış, verilen kesin sürede sunulan yemin metni dosya kapsamına uygun görülmekle, belirlenen duruşma günüyle birlikte, davacı vekilince bildirilen ve mahkememizce de davalı şirketin güncel yetkilisi olduğu ticaret sicil kayıtlarından tespit edilen …’a usule uygun tebliğ edilmiş, yapılan tebligatta HMK md 228-229 hükümleri uyarınca geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği yahut yemini eda etmekten kaçındığı takdirde, yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı hususları kendisine ihtar edilmiştir. Yemin için belirlenen duruşma gününde Covid pandemi tam kapanma tedbirleri nedeniyle HSK kararıyla duruşmalar 3 ay yapılamadığından, adliyelerin tekrar çalışmaya başlaması sonrası mahkememizce belirlenen yeni duruşma günü ve yemin metni davalı şirket yetkilisine yeniden yasal ihtarlarla usule uygun tebliğ edilmiştir.
Dosyanın 15/10/2021 tarihinde yapılan duruşmasında davalı şirket yetkilisi yemin edası için duruşmaya katılmamış, herhangi bir mazeret bildirimi de yapmamış olmakla, HMK md 228-229 kapsamında yemin konusu vakıayı (davacının dava konusu banka havalesi ile davalı şirkete 20.000,00 TL borç para verdiği hususunu) ikrar etmiş sayılmış, dolayısıyla bu husus kesin delil olan yemin sonucunda davacı tarafça ispatlanmış sayılmıştır. Davalı tarafça ne takibe itiraz sırasında ne de yargılama aşamasında bu borcun ödenmiş olduğuna dair bir beyan veya delil dosyaya bildirilmediği ve ödendiği ispatlanamadığından, davanın kısmen kabulü ile asıl alacak yönünden davalının takibe itirazının iptaline ve takibin takip talebindeki gibi yasal faizle devamına, bu kısım yönünden likit alacak nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, davalının takip öncesi TTK md 18/3 hükümlerine uygun şekilde temerrüde düşürüldüğü davacı tarafça ispatlanamadığından işlemiş faiz talebi yönünden davanın kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … 7.İcra Müdürlüğü … Esas takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin yalnız 20.000,00-TL asıl alacak yönünden takip tarihi sonrası talep gibi değişen oranda yasal faiz işletilmek suretiyle aynı koşullarda devamına, fazla istemin reddine,
Kabul edilen alacağın %20’si oranında 4.000,00-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken harç 1.366,20-TL olup, peşin alınan 245,84-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.120,36-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 275,90-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 271,09-TL yargılama gideri ile ilk dava açma gideri (başvuru, peşin harç toplamı) 281,74-TL’nin toplamı 552,83-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/10/2021
Katip
Hakim