Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/651 E. 2021/105 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/651 Esas
KARAR NO : 2021/105

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2019
KARAR TARİHİ : 17/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında taşıma sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereği tüm gümrük iş ve işlemleri dahil davalının sözleşmede belirtilen yüklerin …’dan …’ye taşınması işini üstlendiğini, davalı şirket tarafından sözleşme konusu … sayılı … Karnesine bağlı emtianın Türkiye’ye getirildiğini, ancak İtalya’da bu … karnesi hakkında takibat başlatıldığı, ödeme yapılıncaya kadar müvekkili şirkete karne verilmeyeceğinin ihtar edildiğini, durumun … tarafından müvekkiline gönderilen yazılarla bildirildiğini, İtalya makamlarınca başlangıçta 7.449,93 Euro tutarında hesaplanan gümrük vergi ve resimlerinin müvekkilince ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, tutarın müvekkili tarafından yapılan gerekli müracaat ve itirazlar ile 2.671,70 Euro miktarına düşürüldüğünü, İTO tarafından TOBB aracılığı ile uluslararası kefil kuruluş sıfatı ile İtalya kefil kuruluşuna 2.671,70 Euro ödeme yapıldığını ve bunun müvekkili tarafından TOBB hesabına ödenmek zorunda kalındığını ve ödendiğini, böylece İtalyan gümrük makamlarınca müvekkilinin … Karnesi hakkında başlatılan takibatın kapatıldığını, taraflar arası sözleşme gereği İtalya gümrük vergi ve belge düzeni ile ilgili iş ve işlemlerin davalı yanca üstlenildiğini, sözleşmenin 4.7 maddesı gereği doğacak tüm risklerin davalının sorumluluğunda olduğunu, davalının İtalya gidiş ve Türkiye’ye dönüşünde tüm iş ve işlemlerin gereği gibi yapıldığını ileri sürerek ödemeden imtina ettiğini, davalının … karnesi ile malın geri taşınma sürecinde İtalyan gümrük makamlarından .. Karnesine gerekli kaşe ve imzaları almadığının sabit olduğunu, taşıma yanında gümrük işlemlerini de taahhüt eden davalının haksız olduğunu, söz konusu alacağın tahsili amacıyla müvekkili tarafından davalı aleyhine … 21. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının söz konusu takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, huzurdaki davayı açmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulmuşsa da anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek, davalının icra dairesine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının taşıma sözleşmesinde kararlaştırılan tüm edimlerini gereği gibi ifa ettiğini, uluslararası taşımalarda ihracatçı ve ithalatçıların gümrük iş ve işlemlerini yürüttüğü, bunun için gümrük müşaviri işletmecilerden hizmet alındığı, ihtilafa konu taşımada gümrük iş ve işlemleri ile hizmetlerinin müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını, davalının akdi yükümlülüğünün taşıma konusu yükün …’ya götürülmesi sonra da tekrar Türkiye’ye geri getirilmesinden ibaret olduğunu, bunu da sözleşmeye uygun bir şekilde yerine getirdiğini, malın taşınması sırasında gidiş ve dönüşte dört kez denetimden geçtiğini, malın geri dönüşte davacı yana teslim edildiğini, aradan geçen 4 yılı bulan zaman sonrasında dava açılmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının İtalya gümrük idaresine karşı yeterli ve gerekli savunmayı tam yapamayan …’dan talepte bulunması gerektiğini bu nedenle davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiği, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde ikame edilmediğinden reddi gerektiği, malın 21.05.2015 tarihinde … numaralı … Karneli olarak … numaralı T1 ihracat beyanına bağlanarak … Gümrüğünden çıkışının yapıldığı, 06.06.2015 tarihinde ise … numaralı … Karneli olarak … numaralı .. ile yurda geri dönüşünün sağlandığı, gümrük hizmetinin dava dışı .. Gümrük Müşavirliği tarafından sağlandığı, antrepoya alınan malın sevk evrakının da davacıya sunulduğunu, … gümrük otoritesinin … Karnesi için işlem başlatmasını gerektiren bir durum olmadığını, CMR ve TTK hükümlerine göre davacının gümrük iş ve işlemlerinden sorumlu olduğu, bir zararı var ise bunun sorumluluğunun müvekkiline yüklenemeyeceği, davacının ağır kusurlu ve kötü niyetli bir şekilde takibe giriştiği ve işbu davayı ikame ettiği, bu nedenle müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, uluslararası karayolu taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebiyle başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
… 21.İM … E takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, davacı tarafından 2.671,70 Euro asıl alacak ve işlemiş faizin, takip sonrası TCMB azami mevduat faiz oranları-kamu bankalarınca uygulanacağı bildirilen yıllık %6 faiziyle birlikte tahsili talebiyle başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Davadaki talep, her ne kadar taşıma sözleşmesi kaynaklıysa da, taşıma işine özgü taşıma alacağı talebi veya taşınan eşyaya ilişkin bir ziya-hasar-zarar-gecikmeden doğan tazminat talebine yönelik olmayıp bu nedenle uyuşmazlıkta TTK md 855 hükmü ve bu hükümde yer alan 1 yıllık zamanaşımı süresi uygulanamayacağından, talep sözleşmedeki edimin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle taşıtanın uğradığı zarar (müspet zarar) niteliğinde olmakla 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanması gerektiğinden, davalı vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü zamanaşımı def’i ön inceleme celsesinde ara kararla reddedilmiştir.
Davalı vekilince husumet itirazı da ileri sürülmüş ise de, yapılan tahkikat sonucunda davadaki talebin taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan (taşıma fiili dışı diğer zarar niteliğinde) tazminat istemi olmakla davalıdan talep edilebilir nitelikte olduğu anlaşıldığından, bu itiraza itibar edilmemiştir.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, takip dosyası, yazılı taşıma sözleşmesi, davacı şirketin … Karnesi, dava konusu zararın kaynaklandığı emtia taşımasıyla ilgili gümrük giriş-çıkış belgeleri, davacıyla … ve … arasında yapılan yazışmalar, davacı vekilince sunulan ödeme dekontu, taraflar arasındaki noter ihtar ve yazışmaları incelenmiş, uluslararası karayolu taşımacılık ssözleşmeleri uzmanı, taşımacılık sektör uzmanı ve gümrük işlemleri uzmanından oluşturulan bilirkişi kurulu vasıtasıyla tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Bilirkişi kurulundan alınan raporda özetle, … Karnesi kapsamında eşya transit işlemlerine ilişkin temel mevzuatın, genel hükümleri düzenleyen Gümrük Kanunu Yönetmeliğinin 217. maddesi ile … Karnesi uygulaması hakkında özel hükümleri düzenleyen 21.03.2005 tarihli RG’de yayımlanmış 4 seri no.lu Gümrük Genel Tebliği olduğunu, ilgili Yönetmeliğin 217 maddesinde “… Karnesi kapsamında gerçekleştirilen bir transit işlemi ile ilgili olarak bir usulsüzlüğün belirlenmesi halinde, ödenmesi gereken gümrük vergilerinin tahsili ve ceza takibine ilişkin işlemler, taraf olduğumuz uluslararası sözleşme hükümleri saklı kalmak kaydıyla Bakanlıkça belirlenir” hükmünün yer aldığını; 4 no.lu Tebliğin 2.maddesine göre … Karnesinin, eşyanın geçici ithali için kullanılan, ayniyet tespitine yarayan ve ithalat vergileri ile ithalatta alınan diğer vergilerin uluslararası alanda geçerli şekilde teminata bağlandığını gösteren, gümrük beyannamesi olarak kabul edilen, uluslararası bir gümrük belgesi olduğunu, bir başka deyişle Türkiye’ye geçici ithalat rejimi kapsamında … Karnesi ile geçici girişi yapılan ve bilahare çıkışı (yeniden ihracatı) yapılan bir eşyaya Türk gümrük idaresi nasıl ve ne şekilde işlem yapıyorsa, … karneli işlemlerde usulsüzlük halinde gümrük idaresi kimden ve ne şekilde takibat yapıyorsa İtalyan gümrük idaresi için de aynı prosedür ve uygulamanın sözkonusu olduğunu, … Karnesi ile Türkiye’den çıkarak İtalya makamlarınca geçici ithal edilen eşyanın Türkiye’ye geri ihracında ilgili … Kanesi kapsamında süresinde ve usulüne uygun şekilde İtalya’dan çıkışının yapılması ve eşyanın Türkiye’ye getirilerek tekrar Türk gümrük bölgesine girişinin yapılması suretiyle … Karnesinin kapatılmasının zorunlu olduğunu, … Karnesinde temel sorumluluğun karne hamili olan davacı firmaya ait olduğu, dava konusu … Karnesi incelendiğinde karneyi veren kuruluşun …, kefil kuruluşun … (uluslararası kefil kuruluş) olduğu, karnede … Karnesinde Erenköy gümrük bölgesinden geçici ihraç çıkışı- İtalya gümrüğüne girişi- … Türk gümrük bölgesine geri ithalat-giriş kaydı bulunmakta ise de, karnede İtalya gümrüğünden çıkış onayının yaptırılmamış olduğu; uygulamada gümrük işlemlerinin Türkiye açısından karne hamilince atanan temsilci ve onun vekalet vereceği gümrük müşaviri vasıtasıyla yapıldığı, ancak fuar vb. uygulamalarda sıklıkla rastlandığı üzere bu işlemlerin karne hamilince nakliyeciler temsilci/aracı kılınmak suretiyle de yapılabildiğini, nitekim bu konuda Gümrükler Genel Müdürlüğünün çeşitli uygulama genelgelerinin olduğunu, ilgili Tebliğin 4-a maddesinde transit (geçici ithalat-ihracat) rejiminin işleyiş usulünün anlatıldığını, … Karnesinin kabul edilmesi için, eşyayı beraberinde getiren kişi tarafından ibraz edilen … Karnesinin Geçici İthalat Sözleşmesi eki uyarınca düzenlenmiş geçerli karne olması, eşyanın eklerde belirtilen getirilebilecek eşya niteliğinde olması gerektiğinin ve karnede yapılması gereken kayıtların açıklandığını, 5.maddede ise rejimin sona ermesi ve karne kaydının kapatılmasının usulünün anlatıldığını; (davalının savunmasında yer verdiği … belgeleri açısından)…Ortak Gümrük Rejimi işleyişinin ise Gümrük Yönetmeliği md 212-244 ile 01.08.2017 tarihli RG’de yayımlanmış olan Gümrük Genel Tebliği çerçevesinde yürütüldüğü, dosya kapsamına göre dava konusu İtalya’ya transit rejimi kapsamında geçici ihraç-sonra Türkiye’ye geçici ithal edilen eşyayla ilgili ortak transit rejimi kapsamında … ve … belgeleriyle yapılan giriş-çıkış işlemlerinde bir uygunsuzluk-taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, ancak … Karnesiyle İtalya’ya geçici ihraç edilmiş eşyanın İtalya gümrüğünden geri ithaline ilişkin davalı tarafından taşınması sırasında, karnenin ilgili sayfasına yaptırılması gereken gümrük çıkış işlem ve onayının, ilgili mevzuatına uygun şekilde İtalyan makamlarına yaptırılmadan eşyanın İtalya’dan çıkarılması nedeniyle (mevzuata göre sorumluluk karne hamilinde olduğundan) İtalyan gümrük makamlarınca uluslararası kefil kuruluş olan … aracılığıyla davacı karne hamiline gümrük vergisi ve cezası kesilerek tahsil edilmiş olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme incelendiğinde ise her he kadar sözleşme taşıma sözleşmesi başlığını taşısa da, davalı yanın dava konusu … karnesine bağlanmış eşyanın İtalya’ya gidiş-geri getirilişine ilişkin gümrük süreçleri dahil tüm süreçleri organize etme sorumluluğunu üstlenmiş olduğunu, karnenin transitte kullanım sorumluluğunu üstlendiğini, bu nedenle dava konusu İtalyan gümrük makamına davacı karne hamilince ödenmek zorunda kalınan gümrük vergi ve cezasından sorumlu olduğu, takipte istenen asıl alacak ve işlemiş faizin dosya kapsamına uygun ve davalıdan talep edilebilir tutar olduğu konusunda görüşlerini açıklamışlardır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşme incelendiğinde, md 4’te “Yükün İtalya ülke sınırlarından çıkışı nedeni ile gerçekleşecek tüm gümrük işlemleri taşıyan tarafından gerçekleştirilecektir. İşlemler sırasında hazırlanan tüm belge örneklerinden bir suret …’a teslim edilecek ve belgeler yolculuk esnasında araçta hazır bulundurulacaktır” hükmü, md 4.10’da “Taşıyan, işbu sözleşme konusu hizmetleri …’a büyük bir özenle sunmakla ve taşıma hizmetini yerine getirirken sözleşmeye, yasal yükümlülüklere ve idari mevzuata uygun davranmakla ve durumun gerektirdiği tüm tedbirleri almakla yükümlü olup, gerek kendisi gerekse taşeron olarak kullandığı üçüncü kişilerin işbirliği hata ihmal kusur veya kastından dolayı …’a veya üçüncü kişilere verdiği/vereceği doğrudan ve dolaylı tüm zararları CMR hükümleri gereğince …’ın ilk talebine istinaden derhal ödeyeceğini, sözkonusu zarar sebebi ile her ne nam altında olursa olsun …’a rücu etmemeyi ve …’ı her türlü talepten beri kılmayı kabul ve taahhüt eder” hükmünü, md 5.4’te ” Yük, ülke sınırlarına … Gümrük Müdürlüğünden geçirilecek olup; tüm gümrük belgelerinin hazırlanması, işlemlerin yapılması, harç ve vergilerin ödenmesi …’a aittir” hükmünü içerdiği; … Karnesinin davacı … firmasınca usule uygun çıkartıldığı ve eşyayla birlikte davalı taşıyana teslim edildiği, ancak taşıma sırasında gümrüklerde yapılması gereken giriş-çıkış onaylarını yaptırmanın-karneyi transit taşıma sırasında eşyanın yanında bulundurarak yetkili makamlara ibraz-onay yaptırma işlemlerinin davalı taşıyanın sorumluluğunda olduğu, bu nedenle davacının esasen … Karneli transit rejimi kapsamında karne işlemleri uluslararası gümrük mevzuatına uygun şekilde yapılması durumunda ödememesi gereken bir kısım cezalı gümrük vergilerini, davalı taşıyıcı tarafından İtalya gümrüğünden eşyanın çıkışı sırasında çıkış onayının yaptırılmaması nedeniyle davacının ödemek zorunda kaldığı anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, dosyada mevcut incelenen … Karnesi içeriği, tüm deliller ve alınan uzman bilirkişi kurulu raporu ile taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri hep birlikte değerlendirildiğinde, sözleşme ile davalı taşıyıcının İtalya’ya … Karnesi içeriği 37 araçlık eşyanın geçici ihracı ve sonra Türkiye’ye geçici ithali (transit taşıma) işi yanında, gümrük makamlarına … Karnesini ibraz suretiyle tüm gümrük işlemlerini de yaptırma işini üstlendiği, bu işi ilgili gümrük mevzuatına uygun şekilde yerine getirmesinin sözleşmeden doğan sorumluluğu ve edimlerinden olduğu, ancak edimini gereği gibi yerine getirmediği, eşyanın İtalya’dan çıkışına dair … Karnesinin ilgili sayfasına yaptırılması gereken çıkış onayını yaptırmadan Türkiye’ye eşyayı geri ithal taşımasını yaptığı, bu nedenle davacı karne hamilinin İtalyan gümrük makamlarınca yasal takibe uğramasına ve ödeme yapmak zorunda kalmasına-zarara uğramasına neden olduğu, davacının girişim ve itirazı üzerine ilk olarak 7.449,93 Euro olarak bildirilen tutarın 2.671,70 Euro’ya düşürülmesinin sağlandığı, dolayısıyla davacının zararın doğmasına veya artmasına neden olmadığı gibi aksine azalmasını temin ettiği, uyuşmazlık her ne kadar uluslararası kara taşıma sözleşmesi kaynaklıysa da davadaki talebin taşıma işlemine-taşıma ücretine-taşınan eşya ziya ve hasarına veya taşıma gecikmesine dayalı bir zarar/tazminat talebi olmadığı, bu nedenle CMR hükümlerinin ve taşıyıcının sınırlı sorumluluğu hükümlerinin uygulanamayacağı, taşıma işiyle birlikte davalı tarafından üstlenilen yan edim olan … karnesi gümrük giriş-çıkış işlemlerini yaptırma ediminin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle taşıtanın uğradığı ve taşıma işlemi tamamlandıktan sonra ortaya çıkan zarar talebine ilişkin dava açıldığı, bu durumda TBK md 112 ve devamında düzenlenen borcun ifasına ilişkin genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği, bu nedenle davacının uğradığı zarardan davalının sorumlu olduğu, uzman bilirkişi kurulu raporunun ilgili mevzuatına ve dosya kapsamına uygun, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, rapora itibar edilmemesini gerektiren bir delil ve itirazın ise davalı tarafça sunulamadığı, bu nedenle davalının takibe itirazının haksız olduğu, davacının yabancı para cinsinden İtalya makamlarına (kefil kuruluş …’ya ödedikten sonra … hesabına ödeme yoluyla) ödemek zorunda kaldığı zararı yine yabancı para cinsinden ve 3095 sayılı Kanunun 4-a maddesine göre Euro cinsi mevduata Devlet bankalarınca uygulanan yıllık mevduat faizi işletilerek davalıdan talep konusunda seçimlik hakkı bulunduğu, davacının takip öncesi davalıya 17/06/2019 tarihinde tebliğ edilen noter ihtarıyla verdiği 7 günlük sürenin sonunda davalının temerrüdünün oluştuğu, bu nedenle 25/06/2019 temerrüt tarihi ile takip tarihi 08/07/2019 arasında işlemiş faiz talep edilebileceği, takip talebinde de bu şekilde talepte bulunulduğu ve uygulanan faiz oranının da 3095 sayılı Kanun 4/a maddesine göre TCMB tarafından ilan edilen ve takip tarihinde geçerli olan faiz oranı (yıllık %6) olduğu anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde davanın kabulüne, takibin devamına, ayrıca alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davacı lehine (takip tarihi kurundan) %20 icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay içtihatları uyarınca, icra inkar tazminatı takip talebindeki TCMB efektif satış kuru üzerinden, harç ve vekalet ücreti ise dava tarihindeki TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanmıştır.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … 21.İcra Müdürlüğü … Esas takip dosyasına itirazının iptaline, takibin 2.671,70-EURO asıl alacak, 5,71-EURO işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.677,41-EURO alacak için, takip sonrası asıl alacak kısmına 3095 sayılı Kanun 4/a maddesine göre faiz işletilmek suretiyle aynı koşullarda devamına,
Alacağın %20’si oranında 535,48-EURO karşılığı 3.537,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 1.159,95 TL olup, peşin alınan 217,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 942,66 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 2.100,00-TL bilirkişi ücreti, 112,50-TL posta tebligat masrafı yargılama gideri ile 44,40 TL başvuru harcı, 217,29 TL peşin harçtan ibaret 261,69 TL harç toplamı ile 2.474,19-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan, yürürlükteki AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından karar tebliğ giderleri sonrası kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.17/02/2021

Katip …

Hakim …