Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/650 E. 2021/912 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/650 Esas
KARAR NO : 2021/912

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2019
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı … Şti.’nin “…” adresinde bulunan ve depo olarak kullandığı işyerinde 19.11.2016 tarihinde meydana gelen su basması sonucu top halindeki kumaşlarının hasar gördüğünü, dava dışı sigortalı … Ltd. Şti. ile müvekkili sigorta şirketi arasında … Poliçe numaralı “İşyerim Paket Sigorta Poliçesi” bulunduğunu, bu nedenle, meydana gelen su basması sonucu sigortalının adresinde bulunan top halindeki kumaşların hasar gördüğünü, sigortalının, hasara ilişkin olarak müvekkili sigorta şirketini haberdar etmesi üzerine, sigortalının zararının tespiti için, … Hizmetlerinden … dosya ve … Rapor numaralı Ekspertiz Raporu alındığını, müvekkili tarafın delilleri arasında bulunan ve dosya kapsamına sundukları, Sigortacılık Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca da delil niteliindeki … dosya ve … rapor numaralı Ekspertiz raporunun 1. Sayfası Görüş ve Kanaat Bölümünde; hadise sebebiyle iş yerinde bulunan top halindeki kumaş emteasının ıslanma sonucu hasar gördüğünün yine raporun 1. Sayfasında; hasara konu olan emteanın tavandan ve aydınlatma kenarlarından sızan sular neticesinde hasar gördüğünün ve hasarın yakın sebebinin dahili su olarak belirlendiği şeklinde tespit ve değerlendirmelerde bulunulduğunu, Eksperin Raporun 2. Sayfasında, sigortalı tarafından, hasar gören kumaşlara ilişkin ibraz ettiği fatura da dikkate alınarak yapılan tazminat hesaplamasında 8.000-TL zarar hesabının tespit edildiğini, Eksperin Raporunun 3.Sayfası Rücu İmkanı Bölümünde; sigortalının beyanı ve hasarın oluş şekli itibariyle üst kat komşu işyeri sahibine rücu imkanı olabileceği şeklinde kanaatte bulunduğunu, üst kat komşu işyerinin davalı/borçlu şirket … A.Ş. olduğunun belirtildiğini, müvekkili sigorta şirketinin, oluşan hasar nedeniyle 8.000-TL hasar bedelini dava dışı sigortalı … Şti.’ye 14.12.2016 tarihinde … Bankası … nolu IBAN hesabına ödediğini, hasarın ödenmesiyle, Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesine göre müvekkili şirketin, sigortalısının yerine halef olduğunu ve sigortalının zarara sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü hakların müvekkili şirkete intikal ettiğini, müvekkili sigorta şirketinin, 03.02.2017 tarih … numaralı ihtar ile davalı/borçlu … A.Ş.’ye, dava dışı sigortalı … Şti.’nin “…” adresinde meydana gelen dahili su hasarı nedeniyle oluşan 8.000-TL’lik hasar bedelinin ödenmesini ihtar ettiğini, müvekkili şirketin göndermiş olduğu ihtara istinaden, davalı/borçlunun, müvekkili şirkete 24.03.2017 tarihli; “… 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş, … Karar numaralı dosyası aracılığıyla … Şti.’nin …adresinde keşif yapıldığını ve hasarlı kumaşların piyasa koşullarında değerinin 1.080.00-TL değerinde olduğu kanaatine varıldığı şeklinde” cevap verdiğini ve 30.03.2017 tarihinde müvekkili şirkete 1.000-TL ödediğini, davalı şirketin bulunduğu işyerinden, dava dışı sigortalının işyerinin bulunduğu kata dahili su hasarının neden olması ve zararın meydana geldiği tarihten yaklaşık 3-4 ay sonra davalı şirketin, dava dışı sigortalının adresinde hasara ilişkin delillerin incelenme imkanının olmayacağı açıkça ortada iken keşif yapıldığını, kumaşlarda meydana gelen hasarın 1.080-TL olarak tespit edildiğini, davalı şirketin, mahkeme tarafından tespit edilen tutarı 1.000-TL olarak müvekkili şirkete ödediğini, meydana gelen dahili su hasarın ilişkin, hasarın tespiti için alınan ve müvekkili tarafın delilleri arasında bulunan Eksper Raporunun, olay tarihinin akabinde riziko adresinde hasara ilişkin fotoğrafların da çekilerek, objektif ve bağımsız bilirkişiler tarafından tanzim edildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde Eksper Raporunun delil niteliğine haiz olduğunun açıkça ortada olduğunu, bu nedenle müvekkili sigorta şirketinin 8.000-TL toplam hasar tutarından davalının ödemiş olduğu 1.000-TL’lik tutarı düşerek, 7.000-TL alacağını tazmin amacıyla 24.05.2017 tarihinde … 27. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile müvekkili tarafça başlatmış oldukları icra takibine, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı şirketin, … 27. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına itirazı nedeniyle 21.10.2019 tarih … başvuru numarasıyla arabuluculuğa başvurulduğunu ancak, 07.11.2019 tarihli … arabuluculuk numaralı “Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı”ndan da anlaşılacağı üzere, davalı şirket ile anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle davalı şirketin itirazının iptali ve müvekkili sigorta şirketinin alacağının tahsili için iş bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, belirterek, müvekkili tarafça açıkladıkları nedenlerle; davalı/borçlunun … 27. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline, (müvekkili tarafın fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla) yasal faiziyle birlikte takibin devamına, haksız ve mesnetsiz kötü niyetle takibe itiraz ederek takibi durduran borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar/kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta şirketi tarafından eksper raporunda belirtilen miktarla delil tespitinde belirtilen ve müvekkili şirket tarafından ödenen miktar arasındaki fark için müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkili tarafça bu icra takibine itiraz edilmiş olup sigorta şirketinin ikame ettiği işbu itirazın iptali davasının hiçbir hukuki gerekçeye dayanmadığını ve sayın mahkemece reddedilmesi gerektiğini, öncelikle davacı tarafın dilekçesinde … 5. Sulh Hukuk Mahkemesinden alınan delil tespiti kararı yerine sigorta eksperinin düzenlediği ekspertiz raporunun esas alınması gerektiğini iddia ettiğini, tanzim edilen ekspertiz raporunda zarar gören emtiaların birim fiyatının 4,53 TL olarak gösterilmiş olup bu birim fiyatının hangi esaslar ele alınarak belirlendiğinin ise belirtilmediğini, yine bu ekspertiz raporunda palet şartı muafiyetinin uygulanmadığının belirtildiğini, ancak davaya konu sigorta poliçesinin “Palet Şartı” başlıklı maddesinde bunun düzenlemesinin mevcut olduğunu, ekspertiz raporunda hasara konu kumaşların alt kısımlarından ıslanmış olduğu belirtilmiş olmasına rağmen palet şartı muafiyetinin tazminat hesaplamasında uygulanmadığının belirtilmiş olmasının ise raporun hükme esas alınamayacak nitelikte olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, ayrıca ekspertiz raporunun “Rapor İçeriğine İlişkin Önemli Notlar” başlıklı 7 numaralı
maddesinde açıkça raporun ilgili taraflar için bağlayıcı olmadığı ifadesinin yer aldığını, dolayısıyla işbu ekspertiz raporunun sayın mahkemece dikkate alınabilecek nitelikte olmadığının açıkça ortada olduğunu, davacı tarafın, müvekkili tarafça alınan delil tespiti kararı yerine ekspertiz raporunun hükme esas alınması gerektiği iddiasını güçlendirmek için Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2004/3519 E. 2004/12844 K. ve 27.12.2004 tarihli kararını dava dilekçesine eklediğini, ancak bu kararın mevcut uyuşmazlıkla hiçbir bağının bulunmadığını, işbu kararda uyuşmazlığın bir kusursuz sorumluluk hali olarak düzenlenen yapı malikinin sorumluluğunda nedensellik bağının mevcut olup olmadığı hususunda toplanmış olup Yargıtay’ın vermiş olduğu kararında nedensellik bağının mevcut olup olmadığı
hususunda daha sonradan alınan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının yanlış olacağına hükmettiğini, ancak eldeki dosyada nedensellik bağının mevcudiyetinden ziyade ortaya çıkan zararın miktarı üzerinde bir uyuşmazlık söz konusu olduğunu, emtiada oluşan zararların bedelinin tespit edilmesinde ise söz konusu tespitin erken veya geç yapılmış olmasının hiçbir öneminin bulunmadığını, ayrıca müvekkili şirketin bu zararın meydana gelmiş olmasından haberdar olur olmaz söz konusu delil tespitini yaptırdığını ve davacı tarafça bu değişik iş kararına hiçbir itirazda bulunulmadığını, delil
tespitinde belirtilen miktarın da müvekkilince dava dışı zarar gören şirkete ödendiğini, bu hususun davacı tarafça da dava dilekçesinde ikrar edildiğini, açıklanan tüm bu sebeplerden dolayı sigorta şirketi tarafından düzenlenen ekspertiz raporunun sayın mahkemece hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığını, … 5. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen delil tespiti kararının hükme esas alınmasının gerektiğini, bunun sonucu olarak da zararın müvekkilince karşılanmış olmasından dolayı davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, Müvekkili tarafça tüm açıklamaları baki kalmak kaydıyla, sayın mahkemenin ekspertiz raporunu hükme esas alması ihtimalinde davaya konu olaydaki kusur oranlarının da araştırılmasının gerektiğini, nitekim Türk Borçlar Kanunu’nda yapı malikinin
sorumluluğu her ne kadar kusursuz sorumluluk hallerinden biri olarak düzenlenmiş olsa da zarar görenin veya üçüncü kişinin kusurunun bulunması halinde illiyet bağının kopabileceğinin düzenlendiğini, nitekim zarar görenin kusurunun bulunması halinde tazminat miktarının bu husus dikkate alınarak hesaplanacağının belirtildiğini, belirterek, müvekkili tarafça açıklanan ve sayın mahkemece re’sen takdir edilecek hususlarla; haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet
ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin… D.İş sayılı dosyası, … 27. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporu, ekspertiz raporu, ödeme dekontu, sigorta poliçesi, celp edilmiş incelenmiştir.
Dosya Tekstil Mühendisi … ile Sigorta Uzmanı …’na tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 18/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…Davacı … Sigorta A.Ş.’nin … poliçe no ile sigortalısı … Ltd.Şti.’nin … adresindeki deposunda bulunan kumaşlarının 19.11.2016 tarihinde davalı …A.Ş. işyerinden akan sular nedeniyle dahili su basması sonucu ıslanarak hasarlandığı, … 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş dosyası üzerinden sigortalı işyerinde bulunan hasarlı kumaşlar üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda hasarlı 2.188,60 mt (18 top) poplin kumaşın sıkı bir şekilde sarılı ve poşetler içerisinde olduğu, kumaş toplarının sadece ilk 5 metresinin ıslanıp kirlendiğinin tespit edildiği, hasarlı kumaşların bedelinin 409,50 TL olduğu, sigortalı kumaşları palet üzerine koymadığından sigorta poliçesindeki palet şartı nedeniyle hasar bedelinden 600,00 TL bedelin tenzil edilmesi gerektiği, Bu anlamda, Sigorta Genel Şartları ve poliçe şartları çerçevesinde meydana gelen hasarın muafiyet altında kalması nedeni rücu talebine isabet eden bir meblağ olmadığı (kalmadığı)” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağının tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dışı …Ltd. Şti. ile davacı … Sigorta A.Ş. arasında 12/11/2016 – 12/11/2017 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan 1 yıl süreli “İşyerim Paket Poliçesi” adlı sigorta sözleşmesinin düzenlendiği, işbu sigorta sözleşmesi uyarınca dava dışı sigortalının “…” adresinde bulunan kumaşların poliçede gösterilen rizikolara karşı yine poliçe limitleri dahilinde teminat altına alındığı, ek teminat rizikosu kapsamında dahili su hasarlarının da sigorta poliçesi kapsamında olduğu, sigorta poliçesi süresi içinde 19/11/2016 tarihinde sigortalının adresinde su basması sonucunda depoda bulunan top halindeki kumaşların ıslanarak hasara uğradığı, sigortalının ihbarı üzerine davacı sigorta şirketinin ekspertiz görevlendirdiği, ekspertiz tarafından hasar tutarının 8.000,00 TL olarak hesaplandığı, ekspertiz raporunda sigorta poliçesinde bulunmasına rağmen palet şartına ilişkin herhangi bir tenzili muafiyetin de uygulanmadığı, davacının ekspertiz raporuna göre belirlenen 8.000,00 TL sigorta tazminatını 14/12/2016 tarihinde dava dışı sigortalısına banka havalesi yoluyla ödediği, akabinde ödenen sigorta tazminatının rücusu için bu sefer davalı şirkete 03/02/2017 tarihinde yazılı olarak başvuru yapıldığı, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, bu sırada davalı şirketin zarar tutarının tespiti amacıyla 10/03/2017 tarihinde delil tespiti talebinde bulunduğu, … 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyasında 17/03/2017 tarihinde olay mahallinde uzman bilirkişi vasıtasıyla yapılan inceleme sonucunda ıslanan top kumaşlar sebebiyle toplam zarar tutarının 1.080,00 TL olduğunun tespit edildiği, bunun üzerine davalı şirketin 30/03/2017 tarihinde davacı sigorta şirketine 1.000,00 TL ödeme yaptığı, ancak davacı sigorta şirketinin ödenen tutarı mahsup ettikten sonra kalan miktar yönünden davalı şirket hakkında … 27. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine giriştiği, davalının borca ve takibe itirazı üzerine takibin durduğu, davacının duran takibe devam edilmesi ve alacağın tahsiline yönelik olarak işbu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davacı, hasar miktarının ekspertiz raporunda belirtildiği üzere 8.000,00 TL olduğunu, 1.000,00 TL ödeme düşüldükten sonra kalan 7.000,00 TL tutar için takip başlatıldığını, hasar miktarı konusunda ekspertiz raporunun esas alınması gerektiğini iddia ederken; davalı ekspertiz raporunda zararın neye göre hesaplandığının belli olmadığını, poliçede yer almasına rağmen palet şartı muafiyetinin ekspertiz raporunda uygulanmadığını, raporun içeriğinde bizzat raporun bağlayıcı olmadığının ifade edildiğini, öte yandan zarar tutarının delil tespiti marifetiyle mahkeme kararı ile belirlendiğini ve ödemenin yapıldığını savunmaktadır.
Uyuşmazlık, hasarın tutarı, ekspertiz raporunun ve bu raporda belirtilen hasar miktarının esas alınması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Davacı dava dilekçesinden itibaren bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde ve dahi yargılamanın her aşamasında ekspertiz raporunun hasar miktarı bakımından esas alınması gerektiğini ileri sürmüştür.
Ancak, Mahkememizce ekspertiz raporundaki hasar miktarına itibar edilmemiştir. Şöyle ki; Ekspertiz raporunda hasar miktarı, dava dışı sigortalı ile görüşme yapılarak belirlenmiştir. Nitekim bu durum ekspertiz raporunda açıklanmıştır. Hasar miktarının sigorta sözleşmesinin tarafları arasında isteğe bağlı olarak kararlaştırılması nedeniyle mevcut raporun objektif ve denetimden uzak olduğu açıktır.
Hasar miktarı konusunda ekspertiz raporunda birim fiyat belirlenmiş ise de; bu birim fiyatın neye göre tayin edildiği, hangi verinin esas alındığı tespit edilmediği gibi bu hususta rapor ekine bir belge ve kayıt da eklenmemiştir.
Ekspertiz raporunda, hasara uğrayan top kumaşlar alanında uzman eksperler tarafından incelenmemiş, hatta top kumaşların sıkı sıkı sarılı olduğu poşetler dahi açılmamış, sadece dışından resimleri çekilmiştir. Bu halde, hasara uğrayan kumaşlar açılıp incelenmeden düzenlenen ekspertiz raporunun hasarın boyutu, kapsamı ve hasar miktarı konusunda hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığı aşikardır.
Eksper incelemesi yapan ve rapor tanzim eden ekspertiz …’ in tekstil, kumaş, tekstil mühendisliği gibi alanlarda uzmanlığı bulunmadığı, bu hususta dosyaya ve ekspertiz raporuna sunulan herhangi bir delil de bulunmamaktadır.
Ekspertiz raporunun taraflar için bağlayıcı olmadığı, sadece sigortalı ile sigorta şirketi arasında mutabakat sağlamaya yönelik olduğu raporda bizzat “Raporda sunulan tespit ve değerlendirmeler ve kanaatler ilgili taraflar için bağlayıcı değildir. Eksper raporu taraflar için bağlayıcı olmayıp kanuna istinaden esas olan sigortalı ile sigortacı arasındaki anlaşmaya zemin hazırlama maksatlıdır” şeklinde açıkça beyan ve ikrar edilmektedir. O halde, rapordaki bu tespit ve kanaatlerden sonra aynı raporun taraflar için bağlayıcı olduğunu ve hasar tutarı konusunda esas alınması gerektiğini ileri sürmek; davacı bakımından hem çelişkili davranma yasağına aykırılık teşkil ettiği gibi hukuka aykırı olduğu izahtan varestedir.
Öte yandan, dahili su basması soncuunda ıslanarak hasara uğrayan top kumaşlarda eksper incelemesinin yapıldığı gün dahil olmak üzere kumaşların palet üzerinde bulunmadığı çekilen resimlerden de açıkça belilidir. Taraflar arasındaki poliçede bu konuda palet şartına yönelik muafiyet kararlaştırılmasına rağmen eksper tarafından palet şartına yönelik tenzili muafiyet yapılmadığı gibi bu durum ekspertiz raporunda hiç tartışılmamıştır. Ekspertiz raporu bu yönüyle de eksik tahkikat ve inceleme içermektedir. Nitekim, palet şartına yönelik muafiyet hükümleri uygulandığında hasar miktarının değişeceği muhakkaktır.
Ekspertiz raporunda hasara uğrayan top kumaşların resimleri çekildiği halde, ne kadar tutarda malın hasara uğradığı hiç incelenmemiş, top kumaşlar paketlerinden dahi sökülmemiştir. Nitekim, … 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin hasar tarihinden yaklaşık dört ay sonra delil tespiti için sigortalı iş yeri adresine gidildiğinde kumaşların halen sıkı sıkıya top halinde sarılı oldukları keşifte tespit edilmiştir. Hasar miktarının objektif olarak tespit edilebilmesi için, hasara uğrayan kumaşların ne kadar miktarda (kısmen / tamamen …) hasara uğradıklarını incelemek zaruriyet arz etmektedir. Bu inceleme yapılmadan hasar miktarını belirleyen ekspertiz raporunun denetime elverişli olmayacağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle, ekspertiz raporunun hasar miktarı konusunda denetlenebilecek ve hükme esas alınabilecek bir yanı bulunmamaktadır.
Mahkememizce hasar tutarının belirlenmesi amacıyla alanında uzman sigortacı ve tekstil mühendisinden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır. Bilirkişi kurulu 18/10/2021 tarihli raporunda; hasarın dahili su basması sonucunda meydana geldiğini, … 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin …D.iş sayılı dosyasında sigortalı iş yerinde ve hasarlı kumaşlar üzerinde inceleme yapıldığını, 2.188,60 mt (18 top) kumaşın sıkı bir şekilde sarılı ve poşetler içerisinde olduğunu, kumaş toplarından sadece ilk 5 metresinin ıslanarak kirlendiğinin tespit edildiğini, hasarlı kumaşların bedelinin 409,50 TL olduğunu ve sigorta poliçesinde palet şartına yönelik tenzili muafiyet hükümleri uyarınca hasara uğrayan kumaşların palet üzerinde olmaması sebebiyle palet şartı hükmü tatbik edilerek 600,00 TL bedelin tenzil edilmesi gerekiğini, neticeten meydana gelen hasar tutarının muafiyet altında kalması nedeniyle rücusu istenebilecek bir miktar bulunmadığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi kurulu raporunun bilimsel tespit ve değerlendirmeler yönünden gerekçeli ve denetime elverişli olduğundan hükme de esas alınmıştır. Davacı vekili, önceki itiazları gibi ekspertiz raprounun esas alınması gerektiği yönünde itirazda bulunmuş ise de; bilirkişi kurulu raporunda zarar miktarı yönünden yapılan tespit ve değerlendirmelerin faturaya dayalı ve resmi kur birim fiyatları üzerinden belirlenmesi, bu kapsamda objektif ve denetime açık olması, raporun alanında uzman bilirkişiler tarafından hazırlanması, bilirkişi kurulu rapporunda neden ekspertiz raporunun itibar edilmeyeceği ve hükme esas alınamayacağının gerekçeli olarak açıklanması karşısında rapora yönelik itirazlar yerinde görülmemiş, duruşmada gerekçeli ara karar oluşturularak itirazların reddine karar verilmiştir.
Nihayetinde, davacının rücusunu talep edebileceği bir tutar bulunmadığından davanın reddine, ancak davalı her kadar kötü niyet tazinatı talebinde bulunmuş ise de davacı alacaklının icra takibinde haksız olmakla birlikte kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından yaasal kolulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağııdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harçtan başlangıçta peşin alınan 87,90 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 28,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya veya vekiline İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan 11,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ nin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davacıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK’ nın 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.22/12/2021

Katip Hakim
e-imza * e-imza *

Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.