Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/644 E. 2022/922 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/644 Esas
KARAR NO : 2022/922

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2015
KARAR TARİHİ : 30/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … A.Ş. ile ticari ilişki kurduğunu, bu ticari ilişki içerisinde adı geçen şirkete bir kısım mallar satılarak teslim edildiğini, yapılan ödemelerin ticari defterlere işlendiğini, ticari ilişkinin 2013 Ekim ayı sonuna kadar devam ettiğini, … A.Ş., müvekkili şirketten satın almış olduğu malların 31.534.34 TL’lik kısmının bedelini ödemediğini, ödeme yapılması için şifahi görüşmeler yapılmasına rağmen borcun ödenmediğini, bunun üzerine borçlu hakkında icra takibi başlatılmasına karar verildiğini, … A.Ş.’nin unvanının 13.08.2013’de …A.Ş. olarak değiştirildiğini, daha sonra … (devralan) birleştirilmesine karar verildiğinin (16.11.2013 tarih ve 8437 sayılı T.Sicili Gazetesi) görüldüğünü, bu birleşme ile …A.Ş.’nin tüm aktif ve pasiflerinin davalı uhdesine geçtiğini, müvekkili şirkete olan borcun da birleştirilme ile davalıya devredildiğini, alacaklarının tahsili için … 24. İcra Md. … E. sayılı dosya ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, müvekkili şirketin davalıdan alacaklı durumda olduğunu, ticari defterleri üzerinde yapılacak incelemede, itirazın kötü niyetli olarak müvekkili şirket alacağının tahsilini geciktirmek kastı ile yapıldığının ortaya çıkacağını, iddia ederek; davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptali ile, takibin devamına, davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişki, karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları ile kurulmuş olup, uzun yıllar süre gelen ticari ilişki müvekkil bakımından yazılı ve sözlü mutabakatlara ve hem sektörel bazda, hem de taraflar arasında oluşmuş teamüle uygun yürütüldüğünü, davacının müvekkili şirket uhdesinde tutulan cari hesap ekstresine göre bir alacağı bulunmamakta olup, müvekkili şirket ise, davacı ile devam eden ticari ilişki kapsamında sözleşmeye ve/veya teamüle uygun faturalar düzenlemiş ve bu faturaları davacıya tebliğ ettirdiğini, dosya kapsamında davacının müvekkili şirket tarafından tanzim edilen hangi faturaları defter ve kayıtlarına işlemediği, ve/veya hangi faturaların müvekkili şirket tarafından kayıtlara alınmadığı tespit edilememekte ise de, süregelen ticari ilişkide haksız yere müvekkil şirketi borçlu addettiği anlaşılmakta olduğunu, davacı tarafça, müvekkili şirket tarafından ödenmediği iddia olunan mal bedeline ilişkin faturaların birer sureti taraflarına tebliğ edilmediği gibi, dosya kapsamından da temin edilemediğinden, bu aşamada beyanda bulunulmamakla beraber, müvekkil şirket defter ve kayıtlan üzerinde marketçilik alanında uzman bilirkişilerin de bulunduğu heyet tarafından yapılacak inceleme ile de sabit olacağı üzere, müvekkil şirket uhdesinde tutulan cari hesap ekstresine ve sair kayıtlanna göre, davacıya bir borcu bulunmadığını, davacının varlığını iddia ettiği alacak miktarı likit olmadığından, davacı tarafından talep edilen icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, savunarak; davacının haksız mesnetsiz davasının reddine, davacının davada red olunacak meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Mahkememizce kaldırma ilamı öncesinde;
“…Dava, taraflar arasında ticari ilişkinden kaynaklanan cari hesap alacağınır tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava, ticari ilişki ve açık hesap kapsamında davalıya ürün satılması iddiasına bağlı olarak alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davacnını cari hesap veya açık hesaptan kaynaklanan alacağının mevcut olup olmadığı, taraf defterlerindeki mutabakatsızlık kaynağının hangi hususlardan kaynaklandığı noktasında toplanmıştır.
Bu amaçla tarafların ticari defterlerinde yaptırılan inceleme neticesinde, davalı defterlerinde davacı hesabına borç olarak kaydedilen toplam 29.89,34 TL tutarlı faturaların mutabakatsızlığı oluşturduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından “açılış ürünleri” konulu 31/10/2011 tarihli 9.632,58 TL tutarlı faturanın davacı kayıtlarında yer almadığı, faturanın davacı tarafından 24/11/2011 tarihli ihtarname ile iade edildiği, 31/05/2011 tarihli 4.720,00 TL bedelli, 26/08/2011 tarihli 2.360,00 TL tutarlı, 26/12/2011 tarihli 13.116,76 TL tutarlı faturaların davacıya tebliğ edildiğine, fatura konusu hizmetin davacıya sunulduğuna dair kayıt ve benzeri belge ibraz edilemediği, davalı kayıtlarında davacının toplam 29.829,34 TL dayanaksız olarak borçlu göründüğünü, bu sebeple davacının davalıdan 29.829,34 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne…” şekilde hüküm kurulmuştur, işbu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 10/10/2019 tarih ve 2018/1318 Esas 2019/1297 Karar sayılı ilamında;
“…Davacı tarafından cari hesap alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali istemli dava açıldığı, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Davalı vekilince ek rapora tebliğ ile verilen beyan ve itiraz süresi dolmadan, mahkemece yargılamanın basit usule tabi hale geliği gerekçesiyle, bu yöndeki talepleri karşılanmaksızın hüküm kurulduğu ileri sürülmüştür. Gerçekten de mahkemece ek raporun 16.05.2018 tarihli duruşma ara kararıyla davalı vekiline tebliğine karar verilmiş, çıkarılan tebligata HMK’nın 281. maddesi uyarınca meşruhat verilmiştir. HMK’nın 281. maddesindeki süre kanuni süre olup, kanunda tayin edilen bu süre HMK’nın 90/1. maddesi uyarınca hakim tarafından kısaltılamaz. Davanın basit usule tabi olması sonuca etkili değildir. Hüküm duruşmasının ise rapora beyan süresi dolmadan yapıldığı gözetildiğinde, davalının HMK’nın 27. maddesindeki hukuki dinlenilme hakkı gözetilmeksizin yargılamanın sonlandırıldığı anlaşılmaktadır.
Kaldı ki mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişi ek raporunda davalının uyuşmazlık konusu dört fatura yönünden eksik belgeleri tamamlaması halinde yeniden ilave değerlendirme yapılabileceği ve ayrıca ihtilafın sağlıklı değerlendirilebilmesi için marketçilik alanında uzman sektör bilirkişisinin heyete dahil edilmesinin gerekli olacağı belirtilmiştir. Gerek HMK’nın 27. maddesi kapsamında davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmiş olması gerekse bilirkişi raporu içeriği kapsamında hükme dayanak alınan raporun esasa etkili deliller toplanmadan düzenlenmiş oluşu dikkate alındığında, davalı vekilinin esasa dair diğer istinaf başvuru nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca kaldırılmasına…” denilerek Mahkememiz kararı kaldırılarak, dosya yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya, istinaf ilamındaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla SMMM-KGK Bağımsız Denetçi … ve Market / Perakende Sektör Bilirkişisi …’dan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş bilirkişi heyeti tarafından oluşturulan 15/12/2022 tarihli raporunda özetle ve sonuç olarak “… Davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 24.06.2015 tarihinde … 24. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasında başlatılan icra takibi ile 31.354,34 TL tutarın tahsilinin talep edildiği; borcun sebebi olarak cari hesap alacağının gösterildiği; bu bağlamda, davacı şirket tarafından incelemeye ibraz olunan ticari defter ve belgeler kapsamında takip tarihi itibarıyla davalı borç tutarının icra takibine konu edilen 31.354,34 TL olarak yer aldığı; davalı ticari defterlerine göre ise takip tarihi itibarıyla davacı alacak bakiyesinin bulunmadığı; taraflar arasında huzurdaki davaya konu 31.354,34 TL tutarında uyuşmazlığın, davalı tarafından davacı adına düzenlenen ve aşağıdaki tabloda tekraren arz edilen 1 adet reklam faturasından, 3 adet açılış ürünleri açıklamalı faturadan ve davacı defterlerine göre 1.525 TL cari hesap farkından kaynaklanmakta olduğu, davalı tarafından davacı adına düzenlenen ve taraflar arasında mutabakatsızlığın temel sebebine esas toplam 29.829,34 TL ye isabet eden; Ekstra reklam açıklamalı 4.720 TL tutarlı faturayı tanziminde haksız olduğu, mağaza açılışı açıklamalı 2.360 TL ve 13.116,76 TL tutarlı faturaları tanzimde haksız olduğu, mağaza açılışı açıklamalı 9.632,58 TL tutarlı fatura için ise, sadece hizmetin verildiğinin ispat noktasında eksik kaldığı ve davanın şu ana kadar ki seyrinde ispat edemediği kanaatine varıldığı, davacının davasının kabulü halinde talep edilebilecek tutarın 29.829,34 TL olduğunu…” şeklinde düzenlenmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporun tebliği aşamasında, yargılama devam ederken davacı vekili tarafından feragat dilekçesi sunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan 23/12/2022 tarihli dilekçede özetle; müvekkilinin 23/12/2022 tarihli talimat yazısı ile feragat nedeniyle tüm taleplerinden vazgeçtiklerini, açılan bu davadan tüm sonuçlarıyla ile beraber feragat ettiklerini, davadan feragat beyanları doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kısmen veya tamamen kayıtsız – şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur.
Yukarıda yazılı yasal düzenlemeye göre; davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacının talep sonucundan kayıtsız, şartsız olarak tamamen vazgeçtiği, davacı vekilinin davadan feragate ilişkin vekaletnamesinde özel yetkisinin de bulunduğu anlaşılmakla eldeki dava yönünden vaki feragat uyarınca davanın reddine, ayrıca davalı her ne kadar kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de; davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu davalı tarafından ispat edilemediğinden yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin yasal koşullar oluşmadığından REDDİNE,
3-Harçlar Kanunun 22. maddesi uyarınca alınması gereken 53,80 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 381,76 TL’nin mahsubu ile fazladan alınan ‭327,96 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya veya vekiline İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 300,00 TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ nin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi.
30/12/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)