Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/627 E. 2021/306 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/627 Esas
KARAR NO : 2021/306

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2019
KARAR TARİHİ : 28/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesince; kredili müşterisi … A.Ş.’ ye Genel Kredi Sözleşmesine ve Ticari Taşıt Rehni Sözleşmesine istinaden ticari kredi kullandırıldığını, müvekkili tarafından kullandırılan ve kullandırılacak kredilerin teminatını teşkil etmek üzere … plakalı, 2017 model … araç 125.000,00 TL rehin bedeli üzerinden müvekkili lehine rehnedildiğini, davalının edimlerini yerine getirmemesi ve sözleşme gereği alacağın muaccel hale gelmesi sebebiyle kredi hesabı kat edilerek borçluya … 54. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu hesabın kat edildiğine dair ihtarname keşide edildiğini ve alacağın muaccel hale geldiğini ancak ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, imzalanan rehin sözleşmesi gereğince rehin bedeli 125.000,00 TL olduğundan alacağın rehinle teminat altına alınan 125.000,00 TL kısmı için tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını ve davalı tarafından tüm borca ve ferilerine itiraz edildiğinden takibin durduğunu, borçlunun imzalamış bulunduğu Genel Kredi Sözleşmesinin 6/2. maddesi uyarınca tarafların düşeceği ihtilaf halinde İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunun düzenlendiğini, davalının itirazlarının haksız, kötü niyetli ve borcun ödenmesini geciktirmeye mutaf olduğunu, bu nedenlerle davalının … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, takip talebinde yazılı alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müflis şirketin davacı bankaya belirtilen miktarda borcunun bulunmadığını, iflas tarihinden önce taksitlerin büyük bir kısmının ödendiğini ve yapılan bu ödemelerin alacaktan düşülmediğini, rehnin paraya çevrilmesi takibine konu … plaka sayılı aracın iflas masasından satılarak paraya çevrildiğini ve satış bedelinin tamamının iflas dosyasına alındığını, her ne kadar açılan itirazın iptali davasının rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe dayansa da iflas tarihinden sonra müflise karşı itirazın iptali davası açma imkanı bulunmadığını, iş bu davanın kayıt kabul davası olarak değerlendirilmesi halinde ise İİK 235.maddesi gereğince davanın yetkili mahkeme olan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılmasının gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle davanın usulden reddine, aksi halde dosyanın yetkili Bakırköy asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, davaya devam edilmesi halinde ise söz konusu davaya kayıt kabul davası olarak devam edilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, … 1.İcra Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ve kesinleşme şerhi sureti, arabuluculuk son tutanağı, Genel Kredi Sözleşmesi, ihtarname, rehin sözleşmesi, hesap ekstreleri, … 54. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi celp edilmiş, incelenmiştir.
Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dava dosyasında, davalı müflis şirket … A.Ş. hakkında 03/04/2019 tarihinde iflas kararı verildiği, iflas kararının 20/05/2019 tarihinde kesinleştiği, iflas ve tasfiyeye ilişkin işlemlerin … 1. İcra Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası üzerinden gerçekleştirildiği anlaşılmıştır.
Davacı banka, iflas tarihinden sonra 15/11/2019 tarihinde açtığı eldeki iş bu dava dosyasında, … 14. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine vaki itirazın iptalini ve takibe devam edilmesini talep etmektedir. Davalı iflas idaresi vekili, iflas tarihinden sonra müflise karşı itirazın iptali davası açma imkanın bulunmadığını ve davanın kayıt kabul davası olarak nitelendirilerek İİK 235.maddesi uyarınca iflasa karar veren Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin kesin yetkili olduğunu ileri sürerek dava şartı (kesin yetki) itirazında bulunmuştur.
Uyuşmazlığın temeli, eldeki davanın hukuki niteliği ve hangi mahkemenin yetkili olduğu konularında toplanmaktadır.
Davacı banka davalı müflis şirket hakkında henüz iflas kararı verilmeden önce 12/10/2018 tarihinde takibe konu rehinli aracın paraya çevrilmesi için takip işlemlerine başlamış, ancak daha sonra takip borçlusu hakkında 03/04/2019 tarihinde iflas kararı verilmiş ve bu karar 20/05/2019 tarihinde kesinleşmiştir. İİK’ nın 193/4. maddesi hükmü uyarınca, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplere iflastan sonra da takip alacaklıları tarafından iflas masasına karşı devam edilir ve satış bedeli 151 inci maddeye göre rehinli alacaklılara paylaştırılır. Artan kısım iflas masasına intikal eder. Şu kadar ki, takip alacaklısı, iflastan önce başlamış olduğu rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipten vazgeçerek, rehnin 185 inci maddeye göre satılmasını isteyebilir.
İİK’ nın 185/1. maddesinde, üzerinde rehin bulunan mallar rehin sahibi alacaklının rüçhan hakkı mahfuz kalmak suretiyle masaya girer ve iflas idaresi tarafından en yakın ve münasip zamanda paraya çevrilip muhafaza ve satış masrafları çıkarıldıktan sonra rehinli alacaklıya hakkı verilir. Ancak, rehin sahibi alacaklı, istediği takdirde iflâstan sonra da masaya karşı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir.
Ancak anılan yasal hükümlere rağmen davacı alacaklı, iflas masasına karşı takibe devam etmemiş, aksine işbu dava açılamadan evvel 02/10/2019 tarihinde iflas masasına alacak kayıt kabul başvurusunda bulunmuştur. Bununla birlikte, davacı banka hem kayıt kabul başvurusunda bulunmuş hem de iflas masasına karşı takibe devam etmeden doğrudan müflis şirkete karşı işbu itirazın iptali davasını açmıştır. Şu halde, davacı bankanın seçimlik hak ve imkanı olmasına rağmen aksine davranarak her iki yol için aynı anda başvuruda bulunması ve dava açması kanun hükümlerine aykırıdır. Öte yandan, eldeki dava açılmadan evvel, iflas müdürlüğüne aynı rehinli alacakla ilgili kayıt kabul başvurusunda bulunulduğu ve iflas idaresi tarafından alacak yargılamaya gerektirdiği için ihtilaflı olduğundan kayıt kabul başvurusunun reddine karar verildiği, bu ret kararı ile birlikte davaya ancak kayıt kabul davası olarak devam edilebileceğinden itirazın iptali davası olarak devam edilmesi mümkün değildir. Bu bakımdan, iflas kararının kesinleşmesinden sonra kayıt kabul başvurusunun reddinden sonra açılan bu davanın İİK 235.maddesi uyarınca açılan kayıt kabul davası niteliğinde olduğunun kabulü zorunludur.
Diğer taraftan, İİK 193/2. maddesi hükmüne göre, iflas kararının kesinleşmesiyle birlikte tüm takiplerin düşeceği kanunun emredici düzenlemesi olup, davalı müflis şirket hakkındaki iflas kararının 20/05/2019 tarihi itibariyle kesinleşmesiyle birlikte davaya konu takibin bu dava tarihinden önce düştüğü tartışmasızdır. Bilindiği üzere, itirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava türü olup, geçerli bir icra takibinin varlığı özel dava şartıdır. Geçerli bir icra takibi yoksa, itirazın iptali davasının görülmesine hukuken imkan yoktur. Kaldı ki, itirazın iptali davasında, davacı alacaklı itirazın iptaliyle birlikte takibe devam edilmesini talep etmektedir. Ne var ki, eldeki davanın açıldığı tarih itibariyle iflas kararı kesinleşiği için takip düşmüş olduğundan davaya itirazın iptali davası olarak devam etme / takibin devamını sağlama imkanı da bulunmamaktadır. O halde, yukarıda açıklanan gerekçe karşısında eldeki davanın hukuki niteliği, kayıt kabul davasıdır.
Sıra Cetveline İtiraz Usulünün ve Neticelerinin düzenlendiği 2004 sayılı İİK 235/1. maddesinde “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302 nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.” hükmünü amirdir.
Yukarıda değinilen yasa hükmündeki yetki kuralı, kesin yetki kuralı olup aynı zamanda iflas davasının kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle resen nazara alınması gerektiği açıktır. Öte yandan, kesin yetki kuralı aynı zamanda dava şartı olup, taraflarca ileri sürülmese dahi Mahkemece her aşamada kendiliğinden gözetilmesi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/1057 E., 2019/1125 K. sayılı ilamında “…İİK’nın 235/1. maddesi uyarınca, iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesi kesin yetkilidir. Bu yetki kamu düzeniyle ilgilidir…” şeklinde bu durumu vurgulamaktadır.
Bu itibarla, somut olayda … Şirketinin … 2. ATM’nin … Esas sayılı dosyasıyla 03/04/2019 tarihinde iflasına karar verildiği, eldeki kayıt kabul davasının İİK 235/1.maddesi uyarınca Bakırköy (Nöbetçi) Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılması gerektiği, Mahkememizin işbu dava bakımından yetkili olmadığı anlaşılmakla davanın kesin yetki dava şartı yokluğundan HMK 114/1-ç madde atfı HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere );
1-Davanın kesin yetki dava şartı yokluğundan HMK 114/1-ç madde atfı HMK 115/2 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde dosyanın görevli ve yetkili Bakırköy (Nöbetçi) Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde 2 haftalık yasal süre içinde gönderme talebinde bulunulmadığı takdirde dosyanın re’sen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin hususların yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/04/2021

Katip
(e-imzalıdır)

Hakim
(e-imzalıdır)