Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/623 E. 2021/865 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/623 Esas
KARAR NO : 2021/865

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/06/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 18/07/2019 tarih 2018/317 Esas, 2019/361 Karar sayılı görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine mahkememize tevzi edilen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’e ait olan, davalı … idaresindeki … plakalı aracın 01/05/2016 günü müvekkillerinin tanık olduğu yayalara yeşil ışığın kırmızı ışığa döndüğü esnada …’ya çarparak ölümüne neden olduğunu, …’nın müvekkillerinden … ve …’nın çocuğu diğer davacıların kardeşi olduğunu, olay ile ilgili kusur tespitinin … 46. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında derdest olduğunu, davalıya ait … plakalı aracın … Sigorta tarafından … poliçe numarası ile, … Sigorta tarafından … poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, kaza sebebiyle meydana gelen zararın sigorta şirketinin karşılamadığı kısımlarla manevi tazminat talebi hakkında limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla tazminata hükmedilmesini, … 2. Noterliğinin …tarih … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile davalılara ihtarname gönderildiğini, davalılardan … Sigorta’nın 31.398,33 TL ödeme yaptığını beyanla davacılardan … için 3.000,00 TL … için 2.000,00 TL işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden temerrüt tarihinden işletilecek faizi yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusunun Asliye Ticaret Mahkemeleri görev alanına girmesi nedeniyle öncelikle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin üçüncü kişilerin uğradığı zararlardan sigorta poliçesinde belirtilen azami tutar üzerinden sorumlu tutulabileceğini, davacılara dava açılmadan önce başvuru üzerine 31.398,33 TL’lik ödeme yapıldığını, kaza nedeniyle hesaplanan tüm tazminatın hak sahibine ödendiğini, müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, aksi halde yapılan ödeme tutarının güncellenerek tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini, öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığının belirlenmesi amacıyla dosyada kusur tespiti yapılması gerektiğini beyanla davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusunun ticari dava olması nedeniyle öncelikle görev yönünden davanın reddine karar verilmesini, meydana gelen kazada müvekkili sürücü …’nın elinden gelen tüm gayreti ve dikkati göstermesine rağmen müteveffa küçüğün yola aniden fırlaması nedeniyle kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığını beyanla davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı iddia edilen … plaka sayılı araç müvekkili şirket nezdinde 30.12.2015 / 30.12.2016 başlangıç ve bitiş tarihli …no’lu kasko sigorta poliçesi tahtında sigortalı olduğunu, bu poliçedeki ihtiyari mali mesuliyet teminatı maddi bedeni ayrımsız zararlar için kişi başına 100.000-TL ücret belirlendiğini, cevap dilekçesi ekinde sunmuş oldukları poliçe şartlarındaki İhtiyari Mali Sorumluluk Klozuna göre manevi tazminat talepleri aynı sigortanın maddi ve bedeni ayırımı yapılmaksızın verilen limiti ile sınırlı olmak üzere teminat kapsamı içine alındığını, söz konusu kloz uyarınca Poliçenin teminat kapsamı dahilinde ödeyeceği manevi tazminatlar maddi ve bedeni zararlar toplamı, poliçede belirtilen maddi ve bedeni ayırımsız limitinden fazla olamayacağını, İhtiyari Mali Mesuliyet Poliçesi Genel Şartları uyarınca söz konusu poliçe sigortalı aracın 3. kişilere ve/veya araçlara verdiği zararlar için Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası ile tanınan teminatlar ve söz konusu teminatlar için öngörülen poliçe limitlerinin üzerinde devreye gireceğini, davacının maddi tazminat talebi açısından müvekkili şirket tarafından düzenlenen Kasko Sigorta Poliçesinde yer alan İhtiyari Mali Mesuliyet teminatı kapsamında bir sorumluluğunun doğması için trafik poliçesinde teminat olarak verilen limitten daha yüksek bir zararın meydana gelmesi gerekeceğini, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğu gözönüne alınarak öncelikle davacı tarafından müvekkil şirket sigortalısı araç sürücüsünün kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle, meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsünün kusurunun belirlenmesinde Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nce bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin hesapların aktüeryal metotlarla yapılması gerektiğini, davacının dava konusu kaza nedeniyle gerek müvekkili şirketten gerekse de başkaca sorumlulardan almış olduğu tazminat tutarlarının hesaplamalarda dikkate alınması gerektiğini, ayrıca işbu tutarların güncellenerek hesaplanacak tazminattan indirilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizin baz alınmasını, Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi ve yerleşmiş Yargıtay Kararları gereğince, gerekli belgelerin eklenmesi sureti ile müvekkili şirketçe müracaat tarihinden öncesinde müvekkilinin temerrüdünün söz konusu olmadığını, sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü belgelerin tam ve eksiksiz olarak ibrazından itibaren (8) iş günü içinde, böyle bir başvuru olmadığı takdirde dava tarihinde muaccel hale geldiğinden bu tarihler öncesinde müvekkili sigorta şirketi açısından faiz sorumluluğunun da bulunmadığını,
davacı yanın faize ilişkin taleplerinin reddi gerekmekte olup, davanın açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine yargılama giderlerine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmamasını talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 46. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı ceza dava dosyası, kaza tespit tutanağı, ZMMS poliçesi ve hasar dosyası, ödemeye ilişkin dekont sureti, aile nüfus kayıtları, Kasko poliçesi, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırma yazıları, kazaya karışan aracın trafik tescil kaydı, celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya, Trafik Kazalarında Uzman Makina Mühendisi ve İ.T.Ü. Makine Fakültesi Öğretim Üyesi … ve Tazminat Hesap Uzmanı Aktüer Bilirkişi …’tan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 31/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…Davacıların murisi yaya …’nın kontrolsüz hareketlerinin olayın meydana gelişinde %75 oranında asli derecede etkili olduğu, davalı sürücü …’nın olayda %25 oranında tali kusurlu olduğu, davacı …’ nın nihai ve gerçek maddi zararının 25.260,22TL olduğu, davacı …’ nın nihai ve gerçek maddi zararının 14.871,14 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı … Sigorta A.Ş yönünden 23.01.2018 tarihi, davalı sürücü ve işleten yönünden ise 01.05.2016 kaza tarihi olduğu ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, maddi tazminat yönünden davalı … Sigorta A.Ş” nin sorumluluğuna gidilemeyeceği, manevi tazminat yönünden hüküm kurulması halinde davalı … Sigorta A.Ş’ nin sorumluluğuna gidilebileceği …” şeklinde rapor sunulmuştur. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi heyeti raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 11/03/2020 tarihli duruşma ara karar gereğince, davacı vekiline manevi tazminat taleplerinin tutarı hakkında değer bildirmek ve bildirilen değer üzerinden harcı ikmal etmeleri için süre verildiği, davacı vekilinin 06/10/2020 tarihli dilekçesi ile … (Anne) için 130.000 TL, … (Baba) için 130.000 TL, … (Kardeş) için 30.000 TL, …(Kardeş) için 30.000 TL, … (Kardeş) için 30.000 TL olmak üzere toplam 350.000 TL manevi tazminat taleplerinde bulunduklarını beyan etmiş ve bu değer üzerinden harcı ikmal ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 14/10/2020 tarihli duruşmasında kardeş olan davacılar için maddi tazminat taleplerinin bulunup bulunmadığı konusunda talebin somutlaştırılmasına yönelik yazılı beyanda bulunulması için süre davacılar vekiline verilmiş, davacılar vekili 11/03/2021 tarihli beyan dilekçesinde, müvekkillerinden sadece anne … ile baba … yönünden destekten yoksun kalma maddi tazminat taleplerinin bulunduğunu, diğer küçük çocuklar …, … ve … için destekten yoksun kalma maddi tazminat taleplerinin bulunmadıklarını beyan etmiş, maddi tazminata yönelik talep somutlaştırılmıştır.
Davacılar vekili 04/10/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporunu da dikkate alarak davalarını ıslah ettiklerini belirterek, davacı Anne … için maddi tazminat alacağını 25.260,22 TL, davacı baba … için maddi tazminat alacağını 14.871,14 TL olmak üzere toplam 35.131,36 TL arttırarak 40.131,36 TL’nin işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden temerrüt tarihinden işletilecek faizi ile birlikte karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
… ili … ilçesinde 01/05/2016 tarihinde saat 11:00 sıralarında, davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMMS sigortacısı, davalı … Sigorta A.Ş.’nin İMMS sigortacısı olduğu, davalı … Şirketine ait … plaka sayılı aracın davalı sürücü …’ nın sevk ve idaresinde bulunduğu sırada, sigortalı aracın …Caddesi üzerinden … istikametine doğru seyir halinde iken … mevkisine geldiğinde, tramvay durağındaki yaya geçidinde annesinin elinden tutan ve karşıya geçmek için bekleyen müteveffa …’ nın annesinin elinden kurtularak koşar adım karşıya geçmeye çalıştığı sırada yayalar için kırmızı ışık yandığı halde yola çıktığı, müteveffa yayanın sol tarafından gelen aracı fark ederek sol çapraza doğru kaçmaya çalıştığı, davalı sürücünün yolda bulunan müteveffa yayayı fark ederek sağa manevra yapmaya çalışmasına rağmen sol şeritten gelen davalı sürücünün sol yan ön far ve çamurluk kısımlarıyla müteveffa yaya …’ ya çarparak trafik kazasının meydana geldiği, bahse konu trafik kazası nedeniyle …’ nın vefat ettiği anlaşılmıştır.
Trafik kazasında vefat eden …’ nın annesi davacı …, babası davacı … olup, diğer davacılar …, … ve … müteveffanın kardeşleridir.
Davaya konu trafik kazasının ölümle sonuçlanması nedeniyle soruşturma ve kovuşturma da , … 46. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı ceza dava dosyasında davalı / sanık … hakkında TCK’ nın 85/1. maddesinde düzenlenen taksirle bir kişinin ölümüne neden olmak suçundan kamu davası açıldığı, Ceza Mahkemesince trafik kazasına yönelik tüm delillerin toplandığı ve kusur raporu alındığı, buna göre suça konu trafik kazasında sanık araç sürücüsüne her ne kadar yeşil ışık yanıyor olsa da; sanığın olay mahallinde yasal limitlerin üzerinde hız ile seyir halinde olduğu, bu esnada yola fırlayan maktul çocuk …’ ya çarparak taksirle ölümüne neden olduğu olayda, ölenin kendisine kırmızı ışık yanmasına rağmen ilk geçiş hakkını araçlara vermeden yola fırlaması nedeniyle asli kusurlu olduğu ancak sanık sürücünün ise olay mahallindeki hız limitlerinin üzerinde aracını sevk ve idare etmesi nedeniyle tali kusurlu olduğu kabul edilerek davalı / sanık …’ nın TCK 85/1, 62, 50/1-a ve 52/4 maddesi uyarınca neticeten 12.100,00 TL Adli Para Cezası ile cezalandırılmasına / mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır. İşbu kararın sanık tarafından suça konu trafik kazasında kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi Başkanlığı 30/05/2019 tarih ve 2019/838 Esas, 2019/1939 Karar sayılı ilamı ile, ilk derece mahkemesinin kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiş, bu suretle ilk derece mahkemesinin kararınını onamış ve ceza mahkemesinin kararı kesinleşmiştir.
Davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde, … plaka sayılı sigortalı araç sürücüsü davalı …’ nın kaza mahallinin yaya geçidi olması, kaza yerinde büyük bir hastanenin bulunması nedeniyle bu noktanın günün her saatinde yoğun bir araç ve yaya trafiğine sahip olması, esasen bu hususun herkesin bilgisi dahilinde olan ya da araç sürücüleri tarafından trafikte kolaylıkla bilinebilecek kadri maruf bir hadise niteliği taşıması, dolayısıyla davalı sürücünün araç ve yaya trafiği yoğun bu bölgede olması gerekenden çok daha fazla dikkatli ve tedbirli araç kullanması ve hız limitleri konusunda trafik kurallarına mutlak uyması gerektiği, buna rağmen davalı sürücünün kaza mahallinde yasal hız limitlerinin üzerinde aracını sevk ve idare etmesi nedeniyle meydana gelen trafik kazasında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/a-b maddesini ihlal ettiğinden alt düzeyde tali kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’ nın ise kendisine kırmızı ışık yandığı halde araçlar için yeşil ışık yandığı sırada akan trafikte karşıya geçmek için yola çıkması, bu suretle hem ışıklı trafik levhalarına uymaması hem de ilk geçiş hakkı araçlara ait olmasına rağmen ilk geçiş hakkına riayet etmemesi, trafikte can ve mal güvenliği bakımından kendisini ve araçları ayrı ayrı tehlikeye atması, kazanın vuku bulmasında etkili önlem ve tedbir almaması nedeniyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 68/c maddesini ihlal ettiğinden asli ve yüksek düzeyde kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. .
Tarafların trafik kazasında kusur durumlarının tespitine yönelik olarak dosya, trafik kazaları kusur uzman Makina Mühendisi ve İ.T.Ü. Makine Fakültesi Öğretim Üyesi …’a tevdi edilmiştir. Mahkememizin kusur dağılımı yönündeki tespiti destekleyen ve benimseyen uzman bilirkişinin 31/08/2021 tarihli raporundaki tespitler, kazanın oluş şekli, davacının ve müteveffanın ihlal ettiği trafik kuralları, yasal geciktirici nedenler ve bilimsel yönden yapılan detaylı açıklamalar içeren kusur raporuna gerekçeli ve denetime açık olduğundan itibar edilmiştir. Açıklanan nedenlerle, mevcut raporda davalı sürücü …’ nın %25 oranında; müteveffa yaya …’ nın % 75 oranında kusurlu olduğu doğru bir şekilde ve somut olaya uygun olarak takdir ve tayin edilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, Mahkememizce alınan kusur raporunda uzman bilirkişi Ceza Mahkemesince kusura yönelik alınan rapordaki (Ceza Mahkemesi … %60; … %40) oranlara neden itibar edilemeyeceğini ayrıca açıklamıştır. Uzman bilirkişi bu konuda; müteveffa yayanın akan trafiğine içine koşar adım fırladığını, davalı sürücüye yeşil ışık yanması sebebiyle sürücü ile müteveffa yaya arasındaki mesafenin trafik ve seyir nedeniyle kısaldığını, kazanın oluş şekli itibariyle tarafların olaya etkisi ve ağırlıkları / kusura katılımları değerlendirilerek mütalaada bulunmuştur. Mahkememizce, bilirkişinin açıklamalarının gerekçeli ve sebepleri yönünden somut olaya uygun yerinde tespitler içerdiğine kanaat getirilmiş, kusur raporu hükme esas alınmıştır.
Öte yandan, bilindiği üzere, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı hukuk hâkimi için bağlayıcı değildir (TBK 74). Ancak, Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet kararı bağlayıcı nitelikte olduğu gibi, Hukuk Mahkemesi hakimi her halde Ceza Mahkemesince belirlenen maddi olgu / vakıalarla bağlıdır. Dolayısıyla, Hukuk Mahkemesi Hakimi, ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı ve maddi olgularla bağlı olduğundan belirtilen bu hususları nazara almak zorundadır. Nitekim, Mahkememizce, ceza yargılamasındaki maddi olgularla trafik kazası ve kazanın oluş şekline yönelik bağlı kalınarak kusur tayini yapılmıştır.
Bu aşamada, davalı … vekili trafik kazasında hiçbir kusurunun bulunmadığını ileri sürerek ; davacılar vekili ise kaza yerinin yoğun araç ve yaya trafiği bölgesi olduğu gözetilmeden davalı sürücü …’ya az kusur verildiğini ifade ederek ayrı ayrı itirazda bulunmuş iseler de; kesinleşen ceza mahkemesi kararı uyarınca davalı sürücü …’ nın kusurlu olduğu noktasında duraksama bulunmadığı, nitekim bu hususun istinaf incelemesinden geçerek denetlendiği ve kesinleştiği, davalının aynı yöndeki kusuru bulunmadığına yönelik itirazlarının istinaf mahkemesince kabul edilmediği, bu yöndeki istinaf isteminin reddedildiği; diğer taraftan davacılar vekilinin beyanlarının aksine kusur raporunda itiraza konu nedenlerin tartışıldığı ve değerlendirildiği, öte yandan davalıya kusurun az takdir edilerek hakkaniyete aykırı davranıldığı ifade edilmişse de bu hususta hiçbir somut bilgi, belge, beyan ve delil ibraz edilmediği, mevcut itirazın tümüyle soyut nitelikte olduğu, kazanın oluş şekli nazara alındığında kusur raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
A- MADDİ TAZMİNAT
Davacılardan … ve … çocuklarının trafik kazasında vefat etmesi sebebiyle destekten yoksun kalma maddi tazminat isteminde bulunmuşlardır.
Kusur durumunun tespit edilmesi ve diğer tüm deliller celp ediltikten sonra dosya, destekten yoksun kalma maddi tazminat hesabı yapılması için aktüerya konusunda uzman bilirkişi …’a tevdi edilmiştir. Aktüer bilirkişi 31/08/2021 tarihli raporunda, davacı … için destekten yoksun kalma maddi tazminatı 25.260,22 TL; davacı … için destekten yoksun kalma maddi tazminatı 14.871,14 TL olarak hesaplamıştır. Aktüer raporun denetime elverişli olması, özellikle 01/05/2016 kaza tarihi itibariyle hesaplamada güncel içtihatların ve Yargıtay uygulamasının takip edilerek TRH 2010 yaşam tablosunun ve prograssive rant formülüne göre hesaplama yapıldığından hüküm kurmaya elverişlidir.
Davalılardan … Sigorta A.Ş. destekten yoksun kalma maddi tazminat hesabında 1,8 teknik faiz hesabı yapılarak maddi tazminatın belirlenmesi gerektiğini ifade etmiş ise de; 01/05/2016 kaza tarihi itibariyle 1,8 teknik faiz hesabına yönelik hesaplama yönteminin Anayasa Mahkemesinin Genel Şartlar hakkında verdiği iptal kararı neticesinde somut olaya uygulanmasının mümkün olmadığı, zira 1,8 teknik faiz hesaplama yönteminin Genel Şartlardaki cetvellerle getirildiği ve genel şartların iptaliyle birlikte 1,8 teknik faiz hesabına göre maddi tazminatın belirlenmesinin mümkün olmadığı, bilindiği üzere Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının derdest dava dosyaları hakkında uygulanmasının zorunlu olduğu, aynı yönde olmak üzere Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında bu hususun vurguladığı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin güncel içtihat ve uygulamalarında anılan gerekçeyi destekler mahiyette tazminat hesabında TRH 2010 yaşam tablosu ve prograssivve rant (devre başı rant) formülünün uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden davalının itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacılar vekili, aktüerya bilirkişisinin 31/08/2021 tarihli raporu doğrultusunda ıslah dilekçesi sunmuş, artırılan dava değeri üzerinden eksik harcı ikmal etmiştir. Islah dilekçesinin bir sureti davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davaya konu trafik kazasında sigortalı araç sürücüsü davalı …’nın kusurlu olması nedeniyle Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş.’ nin ise sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde zarardan birlkte sorumlu oldukları, diğer taraftan kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle araç malikinin / işleteninin davalı …Ltd. Şti olduğu, bu davalının işleten sıfatıyla 2918 sayılı KTK’ nın 3. ve 85. maddeleri uyarınca araç işletenin kusursuz sorumluğu (olağan sebep sorumluluğu) gereğince diğer davalı sürücü ve trafik sigortacısı ile birlikte zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, bu bağlamda aktüer bilirkişi tarafından hesap edilen destekten yoksun kalma maddi tazminat miktarının poliçe limitleri dahilinde kaldığı, dava öncesinde davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan sigorta tazminatı ödemesinin bilirkişi raporunda belirtildiği üzere yetersiz bir ödeme olduğu, bu üç davalının bakiye destekten yoksun kalma maddi tazminatından sorumlu oldukları anlaşılmakla, davacılar vekilinin ıslah beyanları doğrultusunda davacı … için 25.260,22 TL ve davacı … için 14.871,14 TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş yönünden temerrüt tarihi olan 23/01/2018 tarihinden itibaren; davalılar … ve …Şirketi yönünden kaza tarihi olan 01/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte maddi davasının kabulüne karar verilmiştir.
Son olarak önemle vurgulanmalıdır ki, davalılardan … Sigorta A.Ş.’ nin trafik kazasına neden olan … plaka sayılı aracın kasko sigortacısı olduğu, sigorta poliçesinde maddi – bedeni ayrımı olmaksızın ihtiyari mali sorumluluğun teminat altına alındığı, trafik sigortası genel şartları A.1. maddesi uyarınca zorunlu mali mesuliyet sigortacısının 2918 sayılı KTK ‘ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin ettiği, bu bağlamda ihtiyari mali mesuliyet sigortası genel şartları 1. maddesi uyarınca davacıların bu sigortacıya başvurabilmesi için zorunlu mali mesuliyet sigortası hadlerini aşan zararları sebebiyle kalan kısım için talepte bulunabilecekleri, oysaki somut olayda hesap edilen destekten yoksun kalma maddi tazminat miktarının her iki davacı için zorunlu mali mesuliyet sigortasının poliçe limitlerinin dahilinde kaldığı, aşan bir kısım bulunmadığı, bu bağlamda İMM teminatının işlerlik kazanmadığı, aynı hususların aktüer bilirkişi raporunda gerekçeli olarak belirtildiği, bu nedenle bu davalı yönünden maddi tazminat bakımından açıklanan nedenlerle sorumluluğuna gidilmesine gerek kalmamıştır.
B-MANEVİ TAZMİNAT
Öncelikle belirtmek gerekir ki, davalılardan … Sigorta A.Ş.’ nin trafik kazasına neden olan … plaka sayılı aracın kasko sigortacısı olduğu, sigorta poliçesinde maddi – bedeni ayrımı olmaksızın ihtiyari mali sorumluluğun teminat altına alındığı, sigorta poliçesinde İMM Klozuna yönelik yapılan açıklamalarda, poliçenin 6. sayfasında da ifade edildiği üzere manevi tazminat taleplerinin de İMM kapsamı içinde olduğu, dolayısıyla davalı sigorta şirketinin poliçe limit (100.000,00 TL) tutarı kadar manevi tazminat taleplerinden sorumlu olduğu noktasında duraksama yoktur. Esasen aynı husus, davalı sigorta şirketi tarafından cevap dilekçesinde beyan ve ikrar edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. (818 sayılı BK’nun 47.) maddesi hükmüne göre, Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Manevi tazminat yönünden, davacıların murisinin geçirmiş olduğu trafik kazası sonucunda vefatından dolayı manevi olarak elem ve ızdırap duyacakları, zarar uğrayacağı muhakkaktır. Ancak, manevi tazminatın amacı, istemde bulunanın manevi zararlarını uygun bir miktarda karşılamak olduğu kadar, sebepsiz zenginleşmesine de yer vermemektir.
Davacılar vekili 06/10/2020 tarihli beyan dilekçesi ile manevi tazminat talebini açıklamış ve somutlaştırmış olup, davacı … için 130.000,00 TL, davacı … için 130.000,00 TL, davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 30.000,00 TL ve davacı … için 30.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunduğu belirlenmiştir.
Manevi tazminat taleplerine gelince; trafik kazasında vefat eden …’ nın annesi …, babası … olup …, … ve … müteveffanın kardeşleridir. Bilindiği üzere, bir kimsenin ölümü ona en çok en yakın (eş, anne- baba ve çocuklar) olan kişilerin manevi olarak elem ve üzüntü duymasına yol açmaktadır. Elbette, davaya konu trafik kazasında henüz 8 yaşında olan çocuklarını kaybeden anne … ve baba … ‘ nın kaybı ve olay sebebiyle duyduğu üzüntü / elem diğerlerine göre daha fazla olacaktır. Hayatın olağan akışı da bu şekilde cereyan etmektedir. Ancak, manevi tazminat takdir edilirken bu duyguyu karşılayacak oranda bir tazminata hükmedilmesi, yaşanan acının bir nebze olsun azaltılması önemli olduğu kadar, tazminat isteminin mamelek hukukuna yönelik bir cezalandırma olarak görülmemesi ve sebepsiz zenginleşmeye neden olunmaması gerekir.
Mahkememizce, yukarıda açıklanan ilkeler ve az önce değinilen hususlar nazara alınarak müteveffa çocuğun kaza tarihindeki yaşı, kazanın oluş şekli, özellikle davalı sürücünün tali ve alt düzeydeki kusuru, müteveffa yayanın ise asli ve ağır düzeyde kusurlu olması, davacıların müteveffaya yakınlık durumları, olay tarihinde paranın alım gücü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, samimi görülen tanık anlatımlarına göre davalı sürücünün ve ailesinin müteveffanın ölümünden sonra davacılara taziyeye gitmesi, olay nedeni ile üzüntülerini iletmesi ve hakkaniyet ilkesi hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı anne … için 30.00,00 TL, davacı baba … için 30.00,00 TL, kardeş olan davacılar …için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş yönünden (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla / hükmedilen toplam 90.000,00 TL manevi tazminat tutarı poliçe limiti içinde kalmıştır) dava tarihi olan 29/06/2018 tarihinden itibaren; davalılar … ve … Limited Şirketi yönünden kaza tarihi olan 01/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, bu suretle Mahkememizdeki vicdani kanıya göre hükmedilen tutarların adalet duygusunu pekiştirecek, bir nebze olsun davaya konu trafik kazası sebebiyle duyulan elem ve üzüntüyü dindirecek ve tatmin edecek düzeyde olduğu ve ayrıca tarafların zenginleşmesine – fakirleşmesine mahal vermeyeceği değerlendirilmiş, açıklanan nedenlerle davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
A) MADDİ TAZMİNAT:
1-Davacı …’ nın destekten yoksun kalma maddi tazminata ilişkin talebinin ıslah dilekçesi doğrultusunda KABULÜ ile; 25.260,22 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş yönünden temerrüt tarihi olan 23/01/2018 tarihinden itibaren; davalılar … ve … Şirketi yönünden kaza tarihi olan 01/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacı …’ nın destekten yoksun kalma maddi tazminata ilişkin talebinin ıslah dilekçesi doğrultusunda KABULÜ ile; 14.871,14 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş yönünden temerrüt tarihi olan 23/01/2018 tarihinden itibaren; davalılar … ve … Şirketi yönünden kaza tarihi olan 01/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
B) MANEVİ TAZMİNAT:
3-Davacı …’ nın manevi tazminata ilişkin talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 30.000,00 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş yönünden (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) dava tarihi olan 29/06/2018 tarihinden itibaren; davalılar … ve … Şirketi yönünden kaza tarihi olan 01/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Davacı …’ nın manevi tazminata ilişkin talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 30.000,00 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş yönünden (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) dava tarihi olan 29/06/2018 tarihinden itibaren; davalılar … ve … Şirketi yönünden kaza tarihi olan 01/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
5-Davacı …’ nın manevi tazminata ilişkin talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 10.000,00 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş yönünden (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) dava tarihi olan 29/06/2018 tarihinden itibaren; davalılar … ve … Şirketi yönünden kaza tarihi olan 01/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
6-Davacı …’ nın manevi tazminata ilişkin talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 10.000,00 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş yönünden (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) dava tarihi olan 29/06/2018 tarihinden itibaren; davalılar … ve … Şirketi yönünden kaza tarihi olan 01/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
7-Davacı …’ nın manevi tazminata ilişkin talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 10.000,00 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş yönünden (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) dava tarihi olan 29/06/2018 tarihinden itibaren; davalılar … ve … Şirketi yönünden kaza tarihi olan 01/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
8-Kabul edilen maddi tazminat dava değeri (40.131,36 TL) üzerinden alınması gereken 2.741,37 TL harçtan başlangıçta alınan 35,90 TL ve 119,99 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan bakiye 2.585,48 TL harcın davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Davacı tarafından yatırılan 155,89 TL harç (peşin+ ıslah harcı ), 239,00 TL posta, tebligat ve 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.094,89 TL yargılama giderinin davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-Kabul edilen manevi tazminat dava değeri (90.000,00 TL) üzerinden alınması gereken 6.147,90 TL harçtan peşin alınan 1.195,45 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 4.952,45 TL harcın davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
11-Davacı tarafından manevi tazminat talebi için yatırılan 1.195,45 TL harçtan oluşan yargılama giderinin, manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olması sebebiyle kabul ve ret oranına göre hesaplanan 307,40 TL’sinin davalılar … A.Ş (HÜKMEDİLEN TOPLAM MANEVİ TAZMİNAT TUTARI POLİÇE LİMİTİNİ AŞMADIĞINDAN YARGILAMA GİDERİNİN HESABINDA BU DAVALI YÖNÜNDEN ORANLAMA YAPILMASINA GEREK KALMAMIŞTIR.), … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
12-Davacı … (ihtiyari dava arkadaşı / ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği takdiri) yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
13-Davacı … (ihtiyari dava arkadaşı / ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği takdiri) yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
14-Davacı … (ihtiyari dava arkadaşı / ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği takdiri) yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1.4. ve 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
15-Davacı … (ihtiyari dava arkadaşı / ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği takdiri) yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1.4. ve 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
16-Davacı … (ihtiyari dava arkadaşı / ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği takdiri) yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1.4. ve 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
17-Davacı … (ihtiyari dava arkadaşı / ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği takdiri) yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1.4. ve 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
18-Davacı … (ihtiyari dava arkadaşı / ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği takdiri) yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1.4. ve 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
19-Davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … Şirketi yargılama sırasında kendilerini birer vekille temsil ettirdiklerinden manevi tazminat talebi bakımından reddedilen dava değeri (…’nın reddedilen manevi tazminat davası) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte AAÜT’nin 3/2, 10/1.2.4. ve 13/1. maddesi uyarınca manevi tazminat talebinin kısmen reddi nedeni ile hükmedilecek vekalet ücretinin davacı yararına belirlenen ücreti geçmemek ve ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücreti verilmesi koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ dan alınarak davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … Şirketine VERİLMESİNE,
20-Davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … Şirketi yargılama sırasında kendilerini birer vekille temsil ettirdiklerinden manevi tazminat talebi bakımından reddedilen dava değeri (…’nın reddedilen manevi tazminat davası) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte AAÜT’ nin 3/2, 10/1.2.4. ve 13/1. maddesi uyarınca manevi tazminat talebinin kısmen reddi nedeni ile hükmedilecek vekalet ücretinin davacı yararına belirlenen ücreti geçmemek ve ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücreti verilmesi koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ dan alınarak davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … Şirketine VERİLMESİNE,
21-Davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … Şirketi yargılama sırasında kendilerini birer vekille temsil ettirdiklerinden manevi tazminat talebi bakımından reddedilen dava değeri (…’nın reddedilen manevi tazminat davası) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte AAÜT’ nin 3/2, 10/1.2.4. ve 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak ve ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücreti verilmesi koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ dan alınarak davalılar …Sigorta A.Ş, … ve … Şirketine VERİLMESİNE,
22-Davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … Şirketi yargılama sırasında kendilerini birer vekille temsil ettirdiklerinden manevi tazminat talebi bakımından reddedilen dava değeri (…’nın reddedilen manevi tazminat davası) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte AAÜT’ nin 3/2, 10/1.2.4. ve 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak ve ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücreti verilmesi koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ dan alınarak davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … Şirketine VERİLMESİNE,
23-Davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … Şirketi yargılama sırasında kendilerini birer vekille temsil ettirdiklerinden manevi tazminat talebi bakımından reddedilen dava değeri (…’nın reddedilen manevi tazminat davası) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte AAÜT’ nin 3/2, 10/1.2.4. ve 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak ve ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücreti verilmesi koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ dan davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … Şirketine VERİLMESİNE,
24-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacılar vekilinin ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/12/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır