Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/620 E. 2020/702 K. 25.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/620 Esas
KARAR NO : 2020/702

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 13/11/2019
KARAR TARİHİ : 25/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına, 14/11/2002 tarihinde davalı Müflis … Bankasında %62 faiz oranıyla … vadeli hesabı açıldığını, hesap açılırken 35.008,85 TL miktarında para yatırıldığını, … Bankası TAŞ’nin iflası nedeniyle iş bu davalı ile ilgili tüm taleplerin iflas idaresine yapılması gerektiğini, gerek davalı … Fonuna ve gerekse Müflis … Bankası TAŞ iflas masasına alacaklarının kaydı taleplerinin reddolunduğunu, söz konusu dava için arabuluculuğa başvuru dava şartı olduğundan öncelikle arabuluculuğa başvuru yapıldığını, başvurunun reddine ilişkin son tutanağın aslının dava dilekçesine eklendiğini, davalılar tarafından iflas masasına kayıt taleplerinin, başvurunun süresinde yapılmaması ve alacağın banka nezdinde bulunmaması nedeniyle reddedildiğini, davalıların süre nedeniyle red kararına itiraz ettiklerini, tebligatın yasalara uygun yapılmadığını, bu nedenle sürenin kaçırıldığına ilişkin net bir durumun bulunmadığını, alacağın banka nezdinde bulunmadığına ilişkin karara da itiraz da bulunduklarını, tüm … kaydı altında bulunan mevduatların yurt dışına gönderilmeyip yurt içinde kaldığını, bununla ilgili bir çok Yargıtay kararının bulunduğunu, bu nedenle davalı İflas İdaresinin müvekkilinin alacağını masaya kayıt etmek ve ödemek zorunda olduğunu, ayrıca müvekkilince … Bankası … Şubesinde bulunan iki ayrı … hesabına 07/10/2019 tarihinde gerekli harç ve masrafları yatırmış olduğunu, red nedenleri göz önüne alındığında İKK 234. maddenin ikinci fıkrasına göre işlem yapılması gerektiğini, ilan yolunun açmış oldukları dava için söz konusu olmadığını belirterek, tüm bu nedenlerle müvekkilinin 35.008,81 TL alacağının 14/11/2002 tarihinden itibaren işlemiş avans faiziyle birlikte iflas masasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava konusu hesabının … Bank … Ltd. nezdinde bulunan bir … hesabı olduğunu, bu tür hesapların, 5021 sayılı Kanun ve bu Kanun kapsamında çıkartılan … sayılı BKK uyarınca ödenmeyeceği konusunda yasal düzenleme getirilen hesaplardan olduğunu, …’nin görevini ifa ederken hukuk aleminde ortaya koyduğu eylem veya işlemlerden menfaatleri ihlal olduğu iddiasında bulunan kişiler tarafından açılacak davaların Bankalar Kanunu ve İdari Yargılama Usul Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı organlarında görülebileceğini, bu hususta Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 26/02/2018 tarih, 2018/106 E 2018/107 K sayılı kararının da bulunduğunu, husumet itirazı olarak ise, … Bankası TAŞ’nin tüzel kişiliğinin … olarak değil müflis … Bankası TAŞ olarak devam ettiğini, bankalardaki mevduatı güvenceye alan Fonun sorumluluğunun, mevzuatta tarifi yapılan ve sigorta kapsamında bulunan her türlü muvazaadan ari tasarruf mevduatı ile sınırlı olduğunu, işbu dava konusu hesabın ise, tasarruf mevduatı niteliği bulunmayan ve sigorta kapsamında olmayan (…) hesabı olduğunu, bu nedenle usul ve yasaya aykırı olarak açılan işbu kayıt kabul davasının öncelikle husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, işbu davanın 818 sayılı eski Borçlar Kanunu’nun 60. maddesinde düzenlenen 1 yıllık süre içinde açılmadığından huzurdaki davanın zamanaşımından da reddi gerektiğini, davacının haksız fiilden doğduğunu iddia ettiği zararı var ise zararın sorumlusuna karşı zararı öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde dava ikame etmesi gerektiğini, davacının davaya konu zararını, en geç … Bankası T.A.Ş’nin bankacılık yapma izninin kaldırıldığı 03.07.2003 tarihinde öğrenildiği, davanın ikame edildiği 2019 yılı göz önüne alındığında, huzurdaki dava zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılmış olduğundan zamanaşımından reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek tüm bu nedenlerle, görev, husumet ve zamanaşımı itirazlarının kabulü ile davanın reddine, usule ilişkin itirazları kabul edilmediği takdirde, hukuki dayanaktan yoksun davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Müflis … Bankası TAŞ İflas idaresi vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle kesin hüküm itirazları olduğunu, davacı tarafından aynı alacakla ilgili … 6 ATM … E dosyada açılan davada … K sayılı kararla davanın sıfat yokluğundan reddine karar verildiği ve bu kararın 21.04.2015 tarihinde kesinleşmiş olduğunu, ayrıca davanın hak düşürücü süreden sonra açılmış olduğunu, davacı vekili Av. … tarafından dava konusu … hesabına ilişkin Müflis … Bankası T.A.Ş. İflas Masasına 11.08.2016 tarihli dilekçe ile alacak kaydı başvurusunda bulunulduğunu, başvuru belgelerinin incelenmesinde iflas masası başvuru harcının ve geç kayıt masraf bedelinin ödendiğine dair belgelerin eksik olduğu görülerek 17.08.2016 tarih ve İmar-427 sayılı yazıları ile eksik belgelerin tamamlanması gerektiğinin bildirildiğini ve 29.08.2016 tarihinde davacıya tebliğ olduğu, alacak kaydı talebinin 28.12.2016 tarihli 5. Ek Sıra Cetvelinde değerlendirilerek İflas İdaresinin 28.12.2016 tarih ve … no.lu kararı ile sıra cetvelinde reddedildiğini, bahsi geçen alacak kaydı talebinin “Talep Edilen Alacak Banka Nezdinde Bulunmadığından” ve başvuru dosyasında “Başvuru Harcı ile Geç Kayıt Masrafı Bulunmadığından” iki ayrı gerekçeyle reddedildiğini, red kararının yer aldığı Alacaklılar 5. Ek Sıra Cetvelinin askıya çıkarılarak incelemeye hazır bulundurulduğu hususunun 07.01.2017 tarihli Milliyet Gazetesi ile 11.01.2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, ayrıca İİK 223/3. maddesi gereği anılan İflas İdaresi Kararının bilgi amaçlı olarak başvuru dilekçesinde belirtilen adrese iadeli taahhütlü posta ile 13.01.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, bahsi geçen iflas idaresi kararına karşı yasal süresi içinde kayıt kabul davası açılmadığından mezkur kararın kesinleştiğini, kayıt kabul davası açma süresinin İİK 235. maddesi uyarınca, sıra cetvelinin ilanından itibaren 15 gün olduğunu, İİK madde 223/3 uyarınca yazı ve tebliğ giderlerini yatırmış olan davacı hakkında bu sürenin kararın kendisine iflas idaresi tarafından tebliği tarihinden itibaren işlemeye başlayacağını, bu süre hak düşürücü nitelikte olup davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davacı vekilinin usulsüz tebligat yapıldığına ilişkin iddialarının asılsız olduğunu, faiz talebinin reddi gerektiğini beyan ederek, tüm bu nedenlerle müflis banka hakkındaki davanın usul ve esas yönünden itirazları dikkate alınarak reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, İİK md 235 uyarınca iflas masasına alacağın kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
… Bankası TAŞ’nin faaliyet … BDDK kararıyla kaldırılarak …’ye devrolunmuş, … talebiyle bankanın 08/06/2005 tarihinde mahkememizin 2004/132 E dosyasından iflas kararı verilmiş, karar 20.04.2006 tarihinde kesinleşmiş olup, iflas tasfiyesi mülga 4389 sayılı Bankalar Kanunu hükümleri doğrultusunda kanunla tanınan iflas idaresi ve alacaklılar kurulu görev ve yetkilerine istinaden … tarafından … sayılı dosya üzerinden yürütülmektedir.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, davacı vekilince sunulan ve ayrıca celbedilen ödeme dekontları, hesap açma talimatı, hesap cüzdanı örneği, 19/09/2019 tarihinde …’ye yapılan başvuru ve 07/10/2019 tarihinde müflis banka iflas idaresine yapılan başvuru üzerine verilen cevap yazıları, sıra cetveli ilanları, davalı taraflarca sunulan banka iflas kararı, davacının iflas masasına alacak kayıt başvuruları, cevabi yazılar ve tebliğ belgeleri, … 6 ATM … E … K sayılı dosyası incelenmiş, … ve müflis banka iflas idaresine yazılar yazılarak cevapları ve ekleri incelenmiştir.
Öncelikle davalı iflas idaresince ileri sürülen kesin hüküm itirazı, incelenen …mir 6 ATM dosyasında verilen… K sayılı kararın … Bankası … Ltd.’den olan … hesap alacaklarıyla ilgili … Bankasına karşı açılan ilk davalar döneminde Yargıtay’ın (daha sonra değişen) ilk içtihatları döneminde verilen “pasif husumet-sıfat yokluğundan red” kararı olmakla, tarafları ve konusu aynı alacak olsa bile iflas masasına kayıt-kabul talepli davamızda kesin hüküm sayılamayacağından, bu itiraza itibar edilmemiştir.
Davacı vekilince 19/09/2019 tarihinde …’ye başvurularak … Bank … Ltd’de bulunan hesabına ilişkin meblağın mevduat sigortası kapsamında ödenmesinin talep edildiği, bu talebin …’nin 30/09/2019 tarihli 19938 sayılı yazısıyla reddedildiği, daha sonra 07/10/2019 tarihinde … tarafından görevlendirilen … Bankası TAŞ İflas İdaresine başvurularak alacağın iflas masasına kaydına karar verilmesinin talep edildiği, bu talebin de davalı iflas idaresinin 15/10/2019 tarihli… sayılı yazısıyla “11/08/2016 tarihli başvuru üzerine verilen 28/12/2016 tarihli red kararının dava açılmamak suretiyle kesinleştiği, bu nedenle mükerrer talebin işleme alınmasının hukuken mümkün olmadığı” belirtilerek cevaplandığı görülmüştür.
Davalı …’nin müflis banka iflas işlemlerini kanuni görev kapsamında yürütmesi sırasında verdiği karar ve işlemler, kamu gücü kullanılarak tesis edilen idari işlem mahiyetinde olmakla bu davalının tesis ettiği işlemlere karşı açılacak iptal ve tam yargı davalarında İYUK gereği idari yargı mercileri görevli olduğundan, bu davalı yönünden emsal Yargıtay 23.HD içtihatları ve Uyuşmazlık Mahkemesinin 2002/21 E 2002/22 K sayılı ilamı da dikkate alınarak, yargı yolu yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
…’ye ve iflas idaresine yazılan müzekkerelere verilen cevapların ve iflas idaresi vekilince sunulan delillerin incelenmesinde, dava konusu alacağın … Bankası TAŞ iflas masasına kaydı talebiyle yapılan 11/08/2016 tarihli başvuru üzerine verilen 28/12/2016 tarihli red kararı verilerek sıra cetvelinde karar açıkça yazılmak suretiyle 07.01.2017 tarihli Milliyet Gazetesi ve 11.01.2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, ayrıca red kararını içeren sıra cetvelinin davacıya 13.01.2017 tarihinde tebliğ edildiği, bu red kararı üzerine İİK md 235’e göre 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılan bir kayıt kabul davasının bulunmadığı, iflas idaresine 2019’da yapılan ikinci başvuru üzerine bu başvurunun “red kararı 2017’de kesinleşmiş alacakla ilgili mükerrer başvuru” olduğundan iflas idaresince değerlendirmeye alınmamış olduğu, bu cevap sonrası mahkememizde kayıt kabul davası açıldığı anlaşılmıştır.
İİK md 235’e göre iflas sıra cetveline itiraz-kayıt kabul davasının 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılması ve kamu düzeninden olan hak düşürücü sürenin mahkemece yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması zorunludur. Yerleşik hale gelmiş Yargıtay 23. HD içtihatlarında da vurgulandığı üzere bu süre, kararın tebliği için masraf avansı yatırılması durumunda kararın alacaklıya tebliği tarihinden, masraf yatırılmamış olursa sıra cetvelinin ilan tarihinden başlar.
İncelenen dosya kapsamına göre, davacı tarafın 11/08/2016 tarihli geç kayıt başvurusu niteliğindeki alacak kayıt başvurusu sırasında, verilecek kararın tebliği için avans yatırmamış olduğu, bu hususun TMSF’nin 15.01.2020 tarihli yazısıyla bildirilmiş olduğu, bu nedenle hak düşürücü sürenin red kararının-sıra cetvelinin ilanı tarihinden itibaren başlatılması gerektiği, davacının kayıt başvurusunun reddi kararını içeren Ek-5 no.lu Sıra Cetvelinin en son 11/10/2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilince red kararının usule uygun tebliğ edilmediği gerekçesiyle yapılan ikinci başvuruya verilen cevap üzerine dava açılmışsa da, somut olayda 11/0802016 tarihli başvuru sırasında red kararı tebliği için gider avansı yatırılmadığından hak düşürücü süre ilan tarihinden başlamakla, ayrıca yapılan tebligatın sadece bildirim mahiyetinde olduğu, bu nedenle hak düşürücü süre yönünden bir etkisi bulunmadığı gibi, kesinleşmiş olan red kararıyla ilgili ikinci başvurunun ise davacıya yeni bir hak düşürücü süre kazandırması mümkün değildir.
Keza hak düşürücü sürenin red kararı tebliğinden başlatılması gerektiği ve tebliğin usulsüz yapıldığı kabul edilse bile, davacının davalılara yaptığı ikinci başvuru tarihi olan 19/09/2019 tarihli dilekçe tarihi itibariyle usulsüz tebligattan ve red kararından haberdar olduğu dilekçeden açıkça anlaşılmakta olup, dava tarihi itibariyle yine 15 günlük hak düşürücü süre geçmiş bulunmaktadır.
Tüm bu nedenlerle, davalı müflis banka iflas idaresine karşı açılan davanın İİK md.235 gereği hak düşürücü süreden sonra açılması nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Müflis … Bankası A.Ş. İflas İdaresine karşı açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle REDDİNE,
2-…’ye karşı açılan davanın, yargı yolu yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, red sebepleri de farklı olduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye, ayrıca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı iflas idaresine verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
7-Alınması gerekli 54,40-TL karar harcının peşin alınan 44,40-TL harçtan mahsubu ile 10,00- TL eksik harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.25/12/2020

Katip …

Hakim …