Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/618 E. 2021/707 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/618 Esas
KARAR NO : 2021/707

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2019
KARAR TARİHİ : 27/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … Şirketi arasında ticari nitelikli alım satım ilişkisi bulunduğunu, bu kapsamda müvekkili şirket tarafından davalıya mal temin edildiğini ve buna ilişkin olarak davalı adına fatura tanzim edildiğini, tanzim edilen faturalara davalı tarafından kanuni süresinde itiraz edilmediğini, davalı tarafından ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhine … 18.İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, yapılan bu takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davanın kabulü ile davalı borçlunun … 18. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamını, davalıya ait mal varlığı için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, alacağın %20’si oranından aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Cevap:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ıslak imzaları ile kendi aralarında el yazıları ile yazılan 06.03.2017 tarihli tutanakla yapılan işlemlerin yazıya döküldüğünü, müvekkilinin … 18. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibine itirazı ile takibin durduğunu, davacı Alacaklının eşi … ile birlikte “Sahte Fatura-Naylon Fatura” düzenlendiği ve müvekkiline kestikleri faturalar nedeniyle VUK 370.maddesine göre vergi ziyar suçlamasıyla karşı karşıya kalan müvekkili Vergi Dairesine derhal ilgili kişilerle olan ticari münasebetine dair 28.08.2019 tarihli belge açıklayıcı bilgi verdiğini, Verilen izahat üzerine … tarih ve … sayılı Maliye Bakanlığı ‘nın cevabi yazısından müvekkilinin Vuk aykırılık teşkil eden bir durumunun olmadığını, müvekkilinin tüm bilgi ve belgelerinin usul ve yasaya uygun olduğu vergi incelemesi veya takdir komisyonuna aykırı bir durumu olmadığı cevabı geldiğini, davacı alacaklı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, mevcut borç …’ın müvekkiline olan borcu olduğunu, davaya ikame eden davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, esasa ilişkin davanın reddini, Müvekkline karşı kötü niyetle ikame etmiş olduğu takip ve dava gereği %20 inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 18. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, fatura ve irsaliye örnekleri, ticari kayıt ve defterler, arabuluculuk anlaşmama son tutanağı, Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı İzaha Davet yazısı, 28.08.2019 tarihli davalı şirkete ait İzaha Davet Cevabi yazısı, Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nın … tarih ve …sayılı yazısı, davalı şirket ticari kayıtları celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya Mali Müşavir Bilirkişisi …’a tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 27.08.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “Hukuki değerlendirme tamamen mahkemeye ait olmak üzere tüm dosya kapsamı ve tarafların sunmuş olduğu yasal ticari defterler, defter kayıtları ve dayanağı belgeler üzerinde yapılan incelemede; Davacının davalıdan 03.08.2017 takip tarihi itibariyle 17.429,21TLasıl alacağının bulunduğu, Dosya kapsamında, takip sonrası davalı tarafından davacıya ödeme yapıldığına ilişkin bir belgenin yer almadığı, Bu alacağa, takip tarihinden tahsil tarihine kadar yılfık 49,75 ve değişen oranlarda faiz hesaplanabileceği kanaatine varılmıştır.” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dava, ticari satıma dayalı fatura ve cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, itirazın iptali davalarında ödeme emrine itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürenin söz konusu olduğu ve bu süre içinde davanın açılması gerektiği, ne var ki 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlaması için İİK’ nın 67.maddaesi uyarınca ödeme emrine itirazın alacaklıya tebliğ edilmesinin yasal koşul ve zorunluluk olduğu, itiraz tebliğ edilmediği takdirde hak düşürücü süre işlemeye başlamayacağı gibi tebliğ dışında itirazın haricen öğrenilmesinin süreye de bir etkisinin bulunmadığı, eldeki dava dosyasına dayanak icra dosyası içinde itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği için sürenin işlemeye başlamadığı ve davanın yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davalının hak düşürücü süre itirazı yerinde görülmemiştir. Ayrıca, davalı vekili cevap dilekçesi ile birlikte tanık deliline dayanmış ise de; alacağın miktarı gözetildiğinde senetle ispat kuralına ilişkin yasal parasal sınırın üzerinde olduğu, davacının tanık dinlenilmesine yönelik açık muvafakatinin bulunmadığı gibi somut olayda senetle ispat kuralının istisnasını teşkil eden bir durumun da olmaması karşısında davalının tanık dinletilmesi yönündeki taleplerinin reddine karar verilmiş, davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında mal alım – satıma dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, davacı tarafından satılan mallar davalıya teslim edilmesine rağmen bu malları bedeli için kesilen faturaların davalı şirket tarafından ödenmediği, bu amaçla davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının davacı tarafa borcu olmadığını bildirerek itirazda bulunduğu, ödeme emrine itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve duran takibe devam edilmesi amacıyla davacı tarafından işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar delil olarak ticari defter ve kayıtlara dayanmış, bu kayıtların incelenmesini talep etmişlerdir. Mahkememizce alacağın varlığı ve miktarına yönelik olarak tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Bu amaçla hem davacının hem de davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı olarak yapılan inceleme sonucunda, faturanın ticari defterlerde kayıtlı olduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan toplam 17.429,21 TL alacaklı olduğu, bu hususta tarafların ticari kayıtlarının birbirleri ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunun devamında, davalının takibe konu faturayı kendi ticari defter ve kayıtlarına işlediği, faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğunun incelemede tespit edildiği, bu halde yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince davacı tarafından kesilen faturaları kendi ticari defterlerine işleyen davalının, faturaya konu malı teslim aldığının kabulünün zorunlu olduğu, öte yandan davacı tarafından kesilen faturaya karşı davalının yasal süresi içinde itirazda bulunmadığı gibi yine iade de edilmediği, bu halde faturayı kabul eden, kendi ticari defterlerine işleyen bu suretle faturaya konu malları teslim alan davalının fatura bedelini ödemesinin gerektiği, ne var ki kendi cari hesabında davacıya takip tarihi itibariyle 17.429,21 TL borçlu olduğu ve herhangi bir ödeme kaydına rastlanılmadığı anlaşılmıştır. Bu halde, davalının bizatihi kendi ticari defter ve kayıtları ile takipteki asıl alacak tutarı olan 17.429,21 TL davacıya borçlu olduğu konusunda duraksama yoktur. Diğer taraftan, muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtarıyla temerrüte düşer. Temerrüt için öncesinde ihtar yapılmamışsa, borçlu ancak takip yapılması veya dava açılmasıyla temerrüte düşecektir. Bu bağlamda, alacaklının icra takibinde işlemiş faiz talebinde bulunabilmesi için takip öncesinde davalı borçluyu temerrüte düşürmesi gerekmektedir. Somut olayda, davacı takip talebinde her ne kadar işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de; cari hesap bakiyesine yönelik olarak takip öncesinde davalı tarafı temerrüte düşürdüğünü, bu hususta ihtarda bulunduğunu ispat edemediğinden davacının işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Nihayetinde, bilirkişi raporunda yapılan tespitler neticesinde, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 17.429,21 TL alacaklı olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtlarının bu konuda birbirini teyit ettiği ve uyuştuğu, esasen bilirkişi raporuna karşı zaten taraflarca itirazda da bulunulmadığı anlaşılmakla, denetime elverişli rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davalının … 18. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 17.429,21 TL asıl alacak üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarla devamına, davacının icra takibindeki işlemiş faiz alacak kalemine yönelik talebinin takip öncesi temerrüt durumu söz konusu olmadığından reddine, icra inkar tazminatı talebi bakımından, alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla İİK 67.maddesindeki icra inkar tazminatına yönelik yasal koşulların oluştuğu görüldüğünden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davalının … 18.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile; takibin 17.429,21 TL asıl alacak üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarla DEVAMINA, davacının icra takibindeki işlemiş faiz alacak kalemine yönelik fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla asıl alacağın (17.429,21 TL) %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (17.429,21 TL) üzerinden alınması gereken 1.190,58 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 217,53 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 973,05 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 217,53 TL peşin harç, 171,80 TL posta, tebligat, 900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.289,33 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.247,66 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin reddedilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 581,97 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-6183 sayılı Kanuna göre dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin tarafların haklılık durumlarına göre;
a)1.277,34 TL’sinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b)42,66 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/10/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır