Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/609 E. 2020/90 K. 14.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/609 Esas
KARAR NO : 2020/90

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2019
KARAR TARİHİ : 14/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından… motor numaralı, … şasi numaralı, …plakalı, …marka… model aracın 15.02.2019 tarihinde 55.432 km’deyken 117.000,00 TL bedel karşılığında takas kapsamında davalı …’den satın alındığını, hemen sonra aracın 21.02.2019 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye satıldığını, dava dışı üçüncü kişi tarafından araç satın alındıktan bir gün sonra 22.02.2019 tarihinde ve henüz 55.564 km’deyken şanzıman arızası nedeniyle müvekkili şirkete iade edildiğini, bu kapsamda dava konusu aracın dava dışı üçüncü kişiden iade alınarak noter satış sözleşmesinin iptal edildiğini, aracın müvekkili şirket tarafından Gerçek Oto yetkili servisine götürüldüğü ve yapılan incelemelerde aracın kullanılabilmesi için şanzımanında birtakım onarım işlemlerinin gerçekleştirilmesi gerektiğinin belirtildiğini, araçta tespit edilen TBK md 219 kapsamında gizli ayıp üzerine İstanbul …Sulh Hukuk Mah. …D.iş dosyasıyla delil tespiti yaptırıldığı ve zararın bilirkişi raporuyla 8.678,54 TL olarak tespit edildiğini, davalıya ayıbın varlığını ihbar ve işbu ayıbın giderilmesi için gerekli onarım masrafının ödenmesi talebiyle Beyoğlu … Noterliği 01.04.2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilmişse de, davalı tarafça İstanbul … Noterliği 08.04.2019 tarihli ve… yevmiye numaralı ihtarname ile dava konusu aracın sorunsuz bir şekilde teslim ediliği ve arızanın kullanımdan kaynaklandığının iddia edildiğini, dava konusu aracın müvekkili şirkete satıldıktan sonra sadece 132 km kullanıldığını, aracın satın alındığı tarihten sadece bir hafta sonra şanzıman gibi esaslı bir aksamında meydana gelen arızanın, davaya konu aracın müvekkili şirkete gizli ayıplı olarak satıldığını açıkça göstermekte olduğunu belirterek, davaya konu satılan aracın ayıplı olması ve ayıbın gizlenmiş olması sebebiyle müvekkili şirket tarafından uğranılan zarar kapsamında şimdilik 6.230,13-TL onarım bedelinin 23/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tazminini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … plakalı Nissan Marka araç hakkında davacı firmanın eksperinin incelemesi sonucunda takdir ettiği fiyatı kabul ederek ve davacı firmaya üzerine ücret ödeyerek, ikinci el takas olarak (55.000 km) verdiğini ve davacıdan yeni bir araç satın aldığını, kendisinin araç alım satımı ile uğraşmadığını, İstanbul Ticaret Borsasında borsa ajanlığı yaptığını ve borsa içtüzüğüne göre borsanın dışında bir iş yapmasının mümkün ve sözkonusu olmadığını, dava konusu araç üçüncü kişiye satıldıktan sonra arıza çıkmasında kendisinin bir suçu olmadığını, aracın kendisi tarafından gerekli muayene ve kontrolleri yapılarak ve iki ekspertiz tarafından incelenerek alındığını, aracı arızasız ve sağlam olarak davacıya teslim ettiğini, davacı tarafından 04/09/2019 tarihinde tüketici mahkemesinde kendisine dava açıldığını ve bu davanın red edildiğini, daha sonra yine davacı tarafından İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinde … D.iş sayılı dosyası ile açılan davanın 23/09/2019 tarihli karar ile red edildiğini belirterek, davacı tarafından talep edilen 6.230,13-TL tazminatın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, takas yoluyla davalıdan satın alınan aracın gizli ayıplı olması sebebiyle davacının uğradığı zararın (onarım bedeli) davalıdan tazmini talebine ilişkindir.
İstanbul …Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş dosyası, dava konusu aracın trafik tescil ve devir kayıtları, davalının vergi dairesi ve ticaret sicil kayıtları, noter ihtarları, servis iş emri, onarım faturası, araç fotoğrafları incelenmiştir.
Dava konusu aracın incelenen tescil kayıtları ve satış sözleşmesine göre kullanım amacı hususi olan…tipi araç olduğu, davalının (önceki malik) ise serbest meslek erbabı olarak mükellefiyet kaydı ve ticaret sicil kaydı olduğu, Gelir Vergisi Kanununa göre ticari kazanç elde eden VUK md 177 kapsamında birinci veya ikinci sınıf tacir sayılabilecek bir ticari faaliyetinin olmadığı yani tacir olmadığı gelen müzekkere cevaplarından anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması yani mutlak ticari dava olması gerekir.
Aynı Yasa’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Ticari davadan söz edebilmek için, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması gerekir.
Davalının tacir olmaması ve ayıplı satıldığı ileri sürülen aracın da ticari araç olmaması nedeniyle, dava TTK madde 4 kapsamında mutlak ticari dava olmadığı gibi, her iki tarafın tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren nisbi ticari dava sayılması da mümkün değildir. Bu durumda HMK madde 2’ye göre malvarlığına ilişkin davalarda genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemeleri yargılamada görevli olduğundan, görev hususu kamu düzeninden ve dava şartı olmakla yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiğinden, HMK md.114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği, aşağıdaki şekilde davanın dava şartı yokluğundan görev yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın görev yönünden dava şartı yokluğundan, usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Dair, davacı vekili ve davalı asilin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır