Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/597 E. 2021/331 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/597 Esas
KARAR NO : 2021/331

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2019
KARAR TARİHİ : 26/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin … ve … illerinde … markasının yetkili temsilciliğini yaptığını, bayilik sözleşmesi gereği sadece … firmasının belirlediği marka ve ürünleri teşhir ettiğini ve satışını yaptığını, müvekkilinin ürünlerde ortaya çıkacak olası sorunlara müdahale etme yetkisi ve yetkinliğinin bulunmadığını, davalının ise tüm Türkiye genelinde … ürünlerinin ithalatçısı ve sorumlusu olarak faaliyet göstermekte olan bir şirket olduğunu ve Türkiye sınırları içerisinde dava konusu … marka- model cihazın ve aynı markalı tüm cihazların üretim ve ithalat aşamalarında söz sahibi olduğunu, … markalı ürünlerin kalitesini garanti etme yükümlülüğü altında olduğunu, dava dışı tüketici …’ un 20/07/2018 tarihinde müvekkili şirketin mağazasında satılan … marka- model … imei nolu cep telefonunu satın aldığını, tüketicinin cep telefonunda oluşan problem sonucu müvekkili şirket aleyhinde … İl Tüketici Hakem Heyetine başvuruda bulunduğunu ve Hakem Heyetince yapılan tahkikat neticesinde tüketicinin haklı olduğuna bedelinin şikayetçi tüketiciye geri ödenmesine karar verildiğini, müvekkili şirketin hakem heyeti kararı uyarınca dava dışı tüketici …’ a 4.022,90 TL, tüketici hakem heyeti dosyası kapsamında yapılan yargılama gideri için … Vergi Dairesine 130,48 TL ödeme yaptığını, bu ayıplı ürün nedeniyle müvekkili şirketin toplam 4.153,38 TL zarara uğradığını, somut olayda üründeki ayıbın üretim aşamasında meydana geldiği sabit olup … İl Tüketici Hakem Heyeti kararı ile yapılan bilirkişi incelemesinin de bu yönde olduğunu, uğranılan zararın karşılanması hususunda müvekkili şirket tarafından davalı şirkete başvurulmasına rağmen bu güne kadar konuyla ilgili bir geri dönüş sağlanmadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkili şirketin uğramış olduğu 4.153,38 TL zararın meydana geldiği 24/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde satıcı- ithalatçı- üretici açısından öngörülen müteselsil sorumluluk, kapsam açısından sınırlandırılmış bir müteselsil sorumluluk olduğunu, 6098 Sayılı TBK müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümleri değerlendirilirken tüketicinin korunması hakkında kanun tarafından belirlenen müteselsil sorumluluk kriterlerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini, sözleşmeden dönme seçimlik hakkının yegane muhatabının satıcı sıfatına haiz davacı olduğunun açık olduğunu, … isimli tüketici tarafından sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılmış olması nedeniyle ithalatçı sıfatına haiz müvekkili şirketin satıcı davacı ile müteselsilen bir sorumluluğunun bulunmadığını, davalı ile müvekkili şirket arasında sözleşmeye dayanan herhangi bir ilişkinin bulunmadığını, davacının rücuen tazmin talebinin muhatabının müvekkili şirket olamayacağını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Tüketici Hakem Heyeti Kararı, ürün faturası, ödeme belgesi, ihtarname ve posta gönderim fişleri, arabuluculuk son oturum tutanağı, … Valiliği İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının … tarih ve … karar sayılı dosya örneği celp edilmiş, incelenmiştir.
Dava, … İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının … tarih ve … kararına istinaden tüketiciye ödenen 4.153,38 TL’ nin davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı tüketici … tarafından 20/07/2018 tarihinde satın alınan … marka cep telefonunun arızalı olduğu, dava dışı tüketicinin yasal haklarını kullanarak satıcı olan davacı şirketten ayıplı cep telefonunun ayıpsız misli değiştirilmesinin talep edildiği ve bu hususta tüketici hakem heyetine başvuru yapıldığı, hakem heyeti tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda telefondaki mevcut arızanın üretimden kaynaklı olduğu ve kullanıcı hatasının bulunmadığının tespit edildiği, bu tespit sonucunda dava dışı tüketici haklı bulunarak cep telefonunun ayıpsız misli ile değişim kararı verildiği, ancak hakem heyetinin kararının icrası kapsamında aynı marka ve model cep telefonu davacı satıcıda bulunmadığı için davacının cep telefonu bedelini tüketiciye iade etmek zorunda kaldığı, davacının bunun yanı sıra tüketici hakem heyetinin harç masraflarını da ödediği, davacının cep telefonu bedeli ve hakem heyeti harç kararı uyarınca toplam 4.153,80 TL’ nin davalıdan rücusunu talep ettiği, davalı şirket her ne kadar cep telefonunun sözleşmeden dönülerek bedel iadesinin istendiği iddiasıyla bu seçimlik hakka yönelik kendilerine başvurulamayacağını savunmuş ise de; dava dışı tüketicinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmadığı, aksine misli ile değişim hakkını kullandığı, bu durumun hakem heyetine başvuru dilekçesi ile sabit olup davacı satıcıda aynı model telefon bulunmadığı için bedelin iadesi cihetine gidildiği, dolayısıyla savalı savunmalarının yerinde olmadığı, öte yandan dava dışı tüketiciye satılan ayıplı maldan TKHK 11. maddesi uyarınca satıcı, üretici ve ithalatçının müteselsilen sorumlu oldukları, dava dışı tüketiciye karşı müteselsil sorumluluk esasına sorumlu olan tarafların iç ilişkide birbirlerine karşı rücu hakkının bulunduğu, cep telefonun üretimden kaynaklı bir ayıbın bulunması nedeniyle satıcı olan davacının herhangi bir kusuru bulunmayıp ithalatçı olan davalıdan ödemiş olduğu zararın rücusunu talep edebileceği açıktır. Davadan önce ihtarname çekilmiş ve posta kaydı dosyaya sunulmuş ise de, bu ihtarın hangi tarihte davalı şirket tarafından tebellüğ edildiği belirli olmadığı için davacının bu konuda delil de sunmadığından temerrütün davanın açılmasıyla birlikte meydana geldiği kabul edilerek dava tarihinden itibaren avans faize karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KABULÜ ile;
1-4.153,38 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 283,71 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 70,93 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 212,78 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 70,93 TL peşin harç, posta ve tebligat masrafı 345,80 TL olmak üzere toplam 416,73 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda HMK 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/05/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)