Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/596 E. 2021/937 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/596 Esas
KARAR NO : 2021/937

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2019
KARAR TARİHİ : 27/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ şirket … ve … illerinde … markasının yetkili temsilciliğini yaptığını, müvekkil şirketin … firması ile aralarında var olan bayilik sözleşmesi gereği sadece … firmasının belirlediği marka ve ürünleri teşhir ettiğini ve satışını yaptığını, müvekkili şirket dava konusu ürün ve diğer satımını gerçekleştirdiği ürünlere sadece satış aşamasında temas etmekte ve ürünün üretim, ithalat aşamalarına katılmadığını, ürünlerde ortaya çıkacak olası sorunlara müdahale etme yetkisi ve yetkinliği olmadığını, davalı …Şti. ise tüm Türkiye genelinde … ürünlerinin ithalatçısı ve sorumlusu olarak faaliyet göstermekte olan bir şirket olduğunu, Türkiye sınırları içerisinde dava konusu … marka – model cihazın ve aynı markalı tüm cihazların üretim ve ithalat aşamalarında söz sahibi olduğunu, … markalı ürünlerin kalitesini garanti etme yükümlülüğü altında olduğunu, Türkiye genelinde satışı yapılan … markalı ürünlerin garantisi ve satış sonrası hizmetlerinde nihai sorumlu davalı …Şti olduğunu, dava dışı tüketici …, 17.02.2017 tarihinde müvekkil şirketin mağazasında satılan …marka model … imei no.lu cep telefonunu satın aldığını, dava dışı tüketici cep telefonunda oluşan problem sonucu; müvekkili şirket aleyhinde, …İlçe Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuruda bulunduğunu, Hakem Heyetince yapılan tahkikat neticesinde tüketicinin haklı olduğuna fatura bedelinin şikayetçi tüketiciye geri ödenmesine karar verildiğini, müvekkil şirket, hakem heyeti kararı uyarınca dava dışı tüketici …adına ve hesabına damadı Ayhan Uzun’a 3.661,23-TL Tüketici Hakem Heyeti dosyası kapsamında yapılan yargılama gideri için … Vergi Dairesi’ne 134,44-TL ödeme yapıldığını, İş bu ayıplı ürün sebebiyle müvekkil şirket toplam 3.795,67-TL zarara uğradığını, uğranılan zararın karşılanması hususunda müvekkili şirket tarafından, davalı şirkete başvurulmasına rağmen bu güne kadar konuyla ilgili bir geri dönüş sağlanmadığını, müvekkili şirketin arabuluculuk yoluna başvurduğunu, arabuluculuk görüşmeleri anlaşmazlık ile sonuçlandığını açıklanan nedenlerle davanın kabulünü, şirketi uğramış olduğu 3795,67-TL zararın ihtar tarihi olan 26/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket, …’da kurulu olan kendisine ait iki adet mağazası ve internet kanalı vasıtasıyla … markalı ürünlerin ve farklı markalı yan ürünlerin (kulaklık, hoparlör, bağlantı ve şarj aksamları, koruyucular dahil her çeşit bileşen ve aksesuarlar) satış ve pazarlaması ile 12.06.2013 tarihinden beri ithalatını gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin tüm ilgili kanunî düzenlemeler dâhilinde kendisine atfedilen yükümlülükleri bilmekte ve söz konusu yükümlülükleri eksiksiz yerine getirmek hususunda azami özen ile çabayı gösterdiğini, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un yukarıda açıklanan 11’inci maddesinin 2’nci fıkrasının mefhum-u muhalifinden anlaşılmaktadır ki tüketici tarafından ‘sözleşmeden dönme’ seçimlik hakkının kullanılması halinde, söz konusu talebi yerine getirmekle sorumlu olan taraf satıcı olduğunu, satıcıya ödenmiş olan parayı üretici veya ithalatçıdan geri alması veya bedel indirimi hakkını kullanması mümkünün olmadığını, tüketici bu haklarını ancak satıcıya karşı kullanabileceğini, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde tüketicilerin ancak ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçimlik haklarından bir tanesini kullanmaları halinde satıcı, ithalatçı ve üretici müteselsilen sorumlu olacaklar; iç ilişkide de ancak bu kapsamda birbirlerine karşı rücu talebinde bulunabileceğini, tüketicilerin sözleşmeden dönme ve/ya bedelden indirim isteme seçimlik haklarından bir tanesini kullanmaları halinde satıcı, ithalatçı ve üretici açısından müteselsil sorumluluktan bahsedilemeyeceğini,
2.6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümleri değerlendirilirken, tüketicinin korunması hakkında kanun tarafından belirlenen müteselsil sorumluluk kriterleri göz önünde bulundurulması gerektiğini, davacı ile müvekkil şirket arasında sözleşmeye dayanan herhangi bir ilişki bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve lehimize vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi Heyeti tarafından mahkememize sunulmuş olan 20/06/2021 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; ”Davacının incelenen defeterlerinin incelenen 2017 yılına ait yasal ticari defterlerin; TTK’nun 64 ve 65 maddelerinde yer alan defter tutma yükümlülüğü ve defterlerin tutulması hükümlerini ve VUK’nun 220-226′ maddelerinde yer alan defterlerin tasdiki hükümlerini ihtiva ettiği görülmüş olup, incelenen yasal ticari defterlerin, HMK 222. maddesine göre delil olarak Kabul edilebileceği kanaatine varılmıştır. Davaya konu telefonun davacı tarafından …A.Ş’den 14.02.2017 tarihinde satin alındığı, Davaya konu telefonun da içerisinde yar aldığı satın alınan ürünlerin… tarihinde … yevmiye madde numarası ile aşağıda yer aldığı gibi yasal ticari defterlerde kayıt altına alındığı, Dava dışı …’ye satışı yapılan davaya konu telefon için davacı tarafından müşterisi olan dava dışı …’ye faturanın tanzim edildiği, Dava dışı …’ye yapılan satış için tanzim edilen faturanın… yevmiye numarası ile yasal ticari defterlerde kayıt altına alındığı, Dava dışı …’ye satışı yapıları telefon için tanzim edilen faturada yer alan IMEI numarası ile KVK web sayfasından ilgili telefon için yapılan sorgulamada IMEI örtüştüğü tespit edilmiştir. Tüketici …’nin telefonu dosya ekinde bulunmaktadır. Tetefon kutusundan çıkartılarak pilinin şarj olması için prize bağlanmıştır. Pilin 43 olan şarj seviyesi saat 20:45 iken 4100 şarj seviyesine saat 23:00 da ulaşılmıştır. Telefonun açılmasında herhangi bir sıkıntı olmadığı görülmüştür. Menülerde denemeler yapıldığında cep telefonuyla yapılabilecek tüm işlemlerin yapılabildiği görülmüştür. Tüketicinin özellikle şikayet ettiği telefonun otomatik kapanmasıyla hiç karşılaşılmamıştır. Telefonun kulaklık yeri girişinde azda olsa bir yamukluk olduğu, ekran tarafının gövdeyle tam kapanmadığı, ancak, bu gevşekliğin telefonun çalışmasını etkilemediği görülmüştür. Söz konusu açıklığın neden kaynaklandığının tespiti için telefonun gövdesi açılarak iç mekanizma ve parçalarına bakılmıştır. Buna ait resimler aşağıda verilmiştir. İç mekanizmaların incelenmesinde tüm parçaların pil dahil orijinal olduğu görülmüştür. Konnektörlerde herhangi bir oksitlenme görülmemiştir. Bu cıhaza sıvı teması olmadığını göstermektedir. Vida yuvaları temizdir. Bu durum gövdenin yetkisiz şekilde ya da bir çok defa açılmadığını göstermektedir. Bu tür cihazlar ileri teknoloji ürünü olup mekanik kısımları oldukça sağlam yapılmaktadır. Elektronik parçalarında olması muhtemel bir üretici hatası ya da bir parçasının düzgün çalışmaması, cihazın ilk kullanılmasında ortaya çıkabilecek bir açık ayıptır. Telefonun normal çalışmasında şikayet edilecek seviyede ısınmadığı görülmüştür. Ancak, sesli internet konuşmaları ve diğer fonksiyonlarında açık olması bu telefon dahil her telefonun gövdesini ısıtır. Bu ısınma çekirdekten yayılan ısının ısı transferi yoluyla gövdeye dağıtılması neticesinde hissedilmektedir. Telefonun pilinin şarj tutma seviyesini ilk kullanımdakine göre biraz kaybetmiş olduğu görülmüştür. Bu da normaldir. Tüketici oldukça uzun bir süre telefonu kullandığından telefonun ayıplı olmadığı kanaatine varılmıştır. Eğer, telefonun gövdesindeki yamukluğu tüketicinin şikayetinde belirtmemiş olsa, bu yamukluğun ilk bakışta tespit edilmesi mümkün değildir. Kulak yuvası tarafındaki açıklığın kullanımdan kaynaklanabileceği kanaatine varılmıştır. tespit sırasında telefonun tüm fonsiyonlarının çalışır halde olduğunun görüldüğü, yamukluğun kullanımdan kaynaklanabileceği, aynı telefonun boş gövdesine tüketicinin telefonunun iç parçaları yerleştirilerek bu yamukluktan kurtulabileceği, açıklanan gerekçelerle davalı tarafa atfı kabil sorumluluk yüklenemeyeceği görüş ve ”kanaatlerine varılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, davacının … İlçe Tüketici Hakem Heyetinin … tarih ve … sayılı kararına istinaden tüketiciye ödenen 3.795,67-TL’nin 6502 sayılı TKHK m.11 hükmü uyarınca müteselsil sorumluluk esaslarına göre davalıdan rücuen tazmini istemeni yöneliktir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2 inci fıkrası “bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklindedir.
TKHK’nun “ayıplı mal” başlıklı 8 inci maddesinin 1 inci fıkrası “Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.” şeklindedir.
TKHK’nun “ispat yükü” başlıklı 10/1 inci maddesine göre; “Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz.”
TKHK’nun “tüketicinin seçimlik hakları” başlıklı 11 inci maddesinin 1 inci fıkrası “Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” şeklindedir.
Somut olayda uygulanması gereken 6502 sayılı TKHK.11/2.maddesi hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, tüketici bedel iadesi talebini sadece (sözleşme ilişkisi içinde bulunduğu) satıcıya karşı kullanabilir. Çünkü kanunda yapılan düzenlemede seçimlik haklardan onarım ve malın yenisi ile değişim taleplerinin üreticiye (ithalatçıya) karşı kullanılabileceği kabul edilmiştir. Bu nedenle ayıplı mal nedeniyle satıcı sözleşme ilişkisi nedeniyle tüketiciye karşı seçimlik hakların tamamından (bedel iadesi, yenisi ile değişim, bedelde indirim, onarım ve tazminatlar) sorumludur. Üretici ve ithalatçı ise, sadece misli değişim ve onarım talep edilmesi durumunda, satıcı ile birlikte müteselsil sorumlu olur.
Somut ihtilafta; … İlçe Tüketici Hakem Heyetinin 25/03/2019 tarih ve … sayılı kararına istinaden davacı satıcı tarafından tüketicinin haklı olduğuna fatura bedelinin şikayetçi tüketiciye geri ödenmesine karar verilerek, ayni ve nakdi olarak satılan ürünün bedeli olan 3.795,67-TL tüketiciye ödenmiştir. Bu haliyle tüketici tarafından “Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme” hakkı kullanılarak ürünün bedeli satıcıdan iade alınmıştır.
6502 sayılı TKHK.11/2.maddesi hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, tüketici bedel iadesi talebini sadece (sözleşme ilişkisi içinde bulunduğu) satıcıya karşı kullanabilir. Çünkü kanunda yapılan düzenlemede seçimlik haklardan onarım ve malın yenisi ile değişim taleplerinin üreticiye (ithalatçıya) karşı kullanılabileceği kabul edilmiştir. Bu nedenle ayıplı mal nedeniyle satıcı sözleşme ilişkisi nedeniyle tüketiciye karşı seçimlik hakların tamamından (bedel iadesi, yenisi ile değişim, bedelde indirim, onarım ve tazminatlar) sorumludur.
Müteselsil sorumluluk, Kanundan doğan müteselsil borçluluğun bir türü olup aynı zararın oluşumunda rolü olan birden fazla kimsenin tazminatın tamamını ifa etmekle yükümlü olduğu ve zarar görenin dilediği sorumludan tazminatın tamamını veya bir kısmını talep edebileceği sorumluluk türüdür. 6502 sayılı TKHK m.11 ile sınırı çizilen ve kanundan doğan müteselsil sorumluluk hallerinin genişletilmesi- taraflarca 6098 sayılı TBK m.168/1 gereğince bir anlaşma yoksa- mümkün değildir. (TBK m.168/2) Bu haliyle Üretici ve ithalatçı ise, sadece misli değişim ve onarım talep edilmesi durumunda, satıcı ile birlikte müteselsil sorumlu olduğundan; somut olayımızdaki gibi dönme ve bedel iadesi hakkı kullanıldığı takdirde üretici ve ithalatçının müteselsil sorumluluğundan bahsedilemeyerek; ithalatçıya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığı açıktır. Bu haliyle Davalı… Şti.’nin taraf sıfatı (husumet) bulunmadığından işbu davalı hakkındaki davanın HMK.114/1-d, 115/1,2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Ltd. Şti.’nin taraf sıfatı (husumet) bulunmadığından işbu davalı hakkındaki davanın HMK.114/1-d, 115/1,2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 64,83 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 5,53 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya veya vekiline İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE
6-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davacıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ nin 7/2. ve 13/1,2 maddeleri uyarınca belirlenen 3.795,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/12/2021

Katip

Hakim