Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/588 E. 2023/30 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2019/588
KARAR NO : 2023/30

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 13/01/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre … işletme hakkı sahibi; davalının ise işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan otoyollarını ticari iş yapmak amacıyla kullandığını, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un “Geçiş Ücretini Ödememe ve Güvenliğin İhlali” başlıklı 30. maddesinin 5. fıkrası “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.” hükmü olduğunu, ücret ödemeden yapılan geçişlerde, geçiş ücreti ile birlikte dört katı tutarında ceza uygulandığını, icra takibi başlatıldığında kanun hükmü “… çeçiş tutarı ile birlikte on katı tutarında ceza tutarı uygulanır…” hali ile yürürlükte olduğundan, icra takibindeki miktarın buna göre hesaplandığını, henüz tahsilat yapılamadığından davadaki harca esas değerin takip tutarındaki miktar olan 69.551,55.-TL değil, geçiş tutarı ile birlikte dört katı tutarına göre hesaplandığını, davanın 31.614,34.-TL üzerinden açıldığını, Bursa BAM 5. HD.nin 20.06.2018 tarih ve 2018/290 E. 2018/504 K. Sayılı kararının da bu yönde olduğunu, davalının, 13.10.2016 tarihi ile 10.01.2018 tarihleri arasında 161 kez geçiş ücreti ödemeksizin köprü ve/veya otoyollarından ihlâlli geçiş yaptığını, geçiş ücretleri 15 günlük sürede de ödenmediği için davalı hakkında … 33. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya 05.05.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, 08.05.2018 tarihli dilekçeyle borca, borcun nedenine, işletilen ve işletilecek faiz ve tüm fer’ilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmesi sonucunda takibin durdurulduğunu, müvekkil şirketin mağdur olduğunu, itiraz dilekçesinin tebliğ edilmediğini, haricen yapıları kontrol esnasında görüldüğünü, ispat yükünün davalı üzerinde olduğunu, hesaplanan cezanın yukarıda açıklanan BAM kararında olduğu gibi idari para cezası olmadığını, davalının, geçiş ücretini ödediğini iddia etmediğini, sadece HGS veya OĞS kartlarının banka hesabında yeterli bakiye olduğunu iddia ettiğini, ancak bu hesaplardan para çekildiğinin de iddin edilmediğini, bu kartlardan para çekilmemesi halinde de davalının geçiş ücretini ödemek zorunda olduğunu, arabuluculuk toplantısında anlaşma sağlanamadığını belirterek, davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptali ile takibin devamına, davalının itirazının kötü niyetli ve alacağın likit olması sebebiyle asgari % 20 oranında icra inkâr ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 11.01.2021 tarihli dilekçesiyle; Dava değerinin 28.355,00 TL’si asıl alacak (5.781,20 TL geçiş ücreti, 22.573,80 TL gecikme cezası), 2.762,15 TL’si faiz ve 497,19 TL’si ise KDV’den oluştuğunu bildirerek alacak kalemlerini açıklamıştır.
CEVAP:
Davalı vekili 13/01/2020 tarihli cevabında; müvekkilinin adresi … olup … mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca davanın Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, müvekkilinin ücret ödemeden geçiş yapmadığını, şirket tarafından bilinçli ve kasıtlı olarak her firmaya yapıldığı gibi müvekkilinin HGS kartlarında geçiş ücretinden fazla bakiyenin olmasına rağmen kasıtlı olarak çekim yapılmadığını, hesaplarda dava konusu tarihlerde geçiş ücretlerini karşılayacak kadar meblağın mevcut olup olmadığının sorulması gerektiğini, geçişlerde yasal hak olarak tanınan 15 günlük cari sürenin kasıtlı olarak geçirildiğini, her hangi bir tebligat gelmediğini, davacı şirketin otomatik tahsilat sistemi hataları yüzünden müvekkilinin mağdur olduğunu, 2017 yılı Kasım ayı, yani borcun ödenmesi gereken yasal süreler geçtikten sonra davacı şirketin internet sistemine ödenebilecek borç bakiyelerinin cezalı olarak yansıtıldığını belirterek davacı tarafından açılan haksız itirazın iptali davasının reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere hükmedilecek kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalı müvekkilime ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari hizmet satım ilişkisine dayalı borcun (Otoyol Geçiş Ücretleri) ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacının … 33. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile 17.04.2018 tarihinde, davalı aleyhine, 61.767,70.-TL asıl alacak, 6.596,49.-TL işlemiş faiz, 1.187,37.-TL KDV olmak üzere 69.551,56.-TL toplam alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya 05.05.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 07.05.2018 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 30/10/2019 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde 31.614,34.-TL toplam alacak üzerinden huzurdaki itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı taraf, davaya cevabında mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ise de, dava dilekçesinin tebliğ tarihi 26/11/2019’dur. Cevap dilekçesi ise 13/01/2020 tarihinde yasal cevap süresinden sonra verilmiştir. Bu nedenle davalının yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı tartışma konusu değildir. Söz konusu geçişler inkar edilmemektedir.
Davalı taraf, HGS ve OGS bakiyelerinin bulunduğu, hesaplarında yeterli para bulunmasına rağmen sırf ceza adı altında fazladan ücret tahsil edebilmek için, kendilerine bir tebligat da yapılmayarak kötü niyetli davranıldığını ileri sürmekte ise de davaya zamanında cevap vermediğinden davayı ve iddiaları reddetmiş sayılır. Buna göre ancak geçiş yapmadığı veya ödeme yaptığı savunması incelenebilir durumdadır.
Çözümlenmesi gereken sorun, davalıya ait araçlarda bulunan HGS ve OGS sistemlerindeki aksamalardan doğan sorumluluğun kime ait olduğu, aksaklık var ise davalının cezadan sorumlu olup olmadığı, borç miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Bilindiği üzere ve 12/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda da işaret edildiği üzere; HGS ve OGS sistemleri araç içerisinde bulunan (PTT’den veya bankalardan temin edilen) araç içi ünitenin (elektronik etiketin) gişe sahasında bulunan antenler ile elektromanyetik dalga kullanarak haberleşmesi sonucu geçiş ücretinin banka hesabından otomatik olarak düşülmesini sağlayan operatörsüz geçiş ücreti toplama sistemidir. Bir nevi nakit ödeme yerine bu yolla gişelerde uzun kuyrukların oluşmasını engellemek ve fiziki paranın alınması, taşınması vb. güçlüklerin ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır. Sistem şöyle işlemektedir. Araçlar gişelerden geçerken gişede bulunan alıcı anten araçta bulunan etiketteki çipi okumakta, bir aksilik olması ihtimaline binaen aynı zamanda ileride çıkabilecek tartışmaları çözme amaçlı aracın plaka bilgilerinin görülebildiği fotoğrafların da kameralar tarafından otomatik olarak çekildiği, aracın köprü ya da otoyola giriş yaptığı gişede etiketin okunmasıyla birlikte tüm bilgilerin kaydedildiği, araç çıkış gişesinden geçerken de aynı işlemler tekrarlandığı ve geçişin sonlanmasıyla birlikte etiket ya da karta bağlı olan hesaptan araç tipine göre belirlenmiş olan ücret tahsil edildiği, eğer hesapta bakiye yoksa bu durumda sistemin geçiş ücretini borç olarak kaydettiği herkesçe bilinen bir gerçektir. Bu borcun geçişi takip eden 15 gün içerisinde ödenmesi gerekir. Aksi halde cezai işlem uygulanır. Dava dilekçesinde de belirtildiği gibi 10 kat olan ceza 4 kata indirilmiştir. Davacı da talebini buna göre yaparak davasını açmıştır.
Bilirkişi tarafından, dosyaya sunulan CD içindeki belge ve bilgiler incelendiğinde; davalıya ait ve raporda gösterilen plakalı araçlara ait tespit edilen dönem içindeki ihlali geçiş listesi ve sistem dökümü (Provizyon Sorgularını içeren Tablonun) bulunduğu ve dava konusu icra işlemi uygulanılan araç plakalarının aynı olduğu tespit edilmiştir. Yine, davacı kayıtları ile PTT kayıtlarının karşılaştırılması sonucu; Ödenmeyen 5,851,17 TL. tutarındaki geçiş ücretlerinin davalı hesabından çekilmediği, yapılan ihlalli geçişlerin karşılığında gişe memurlarına ödeme yapıldığına dair dosyaya davalı tarafından herhangi bir belgenin sunulmadığı dolayısı ile davalının bu ana para tutarından sorumlu olması gerektiği, raporda PTT hesap hareketleri tablosunun Gecikme Cezası bölümünde, karşısında (4) işareti ile belirtilen Gecikme Cezaları ise davacı tarafından, ya hesap bakiyelerinin yeterli olduğu yada geçişten 15 gün sonra hesaba para yatırıldığı halde düşümünün öncelikli bu geçişlerden yapılmadan, diğer geçişlerden mahsup edildiği görüldüğü bu nedenle 3.243,00.-TL tutarındaki kesilen ceza miktarının yersiz olduğu ve düşümünün yapılması gerektiği bildirilmiş, raporun 12.sayfasının sonundaki tablo ile de gösterilmiştir.
Rapora itiraz üzerine 12/03/2021 tarihli celsede itirazların değerlendirilmesi ve ayrıca davalının temerrüdü varsa temerrüt tarihinin tespiti, takipte istenen işlemiş faiz ve faizin KDV’si taleplerinin doğru ve talep edilebilir alacak kalemleri olup olmadığının ayrıntılı hesap yapılmak suretiyle ek rapor istenmiştir. Verilen 22/02/2022 tarihli ek-raporda; davacının alacağının, 5.781,20 TL geçiş ücreti + 22.573,80 TL ceza olmak üzere 28.355,00 TL. asıl alacak, bu alacağa ilişkin 2.314,80 TL İşlemiş faiz ve bu faize ilişkin 416,67 TL. hesaplanan KDV’si olmak üzere toplamda 31.086,47.-TL olduğu (Davacının talebi: 5.781,20 TL geçiş ücreti, 22.573,80 TL gecikme cezası, 2.762,15 TL’si faiz ve 497,19 TL’si ise KDV olmak üzere 31.614,34.-TL), kök raporun sonuç kısmının 1/b. Bendindeki durum kabul edilirse alacak miktarının 27.530,77.TL olacağı bildirilmiştir.
İtirazlar üzerine tekrar bilirkişiden ek-rapor istenmiş, 19.11.2022 tarihli 2.ek raporda; Mahkemece İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verildiği takdirde Davacının, 6001 sayılı yasa BAM ve yaygın Yargıtay kararları gereği davalıdan, 5.781,20 TL Geçiş Bedeli, yasa gereği dört katı Geçiş Cezası 22.573,80 TL olmak üzere toplam 28.355,00 TL asıl alacağı talep edebileceği, alacak tutarının aslı alçak ve fe’ ileri ile toplamının 31.614,34 TL olduğu, 2.762,15 TL işlemiş faiz ve VUK 24/c Maddesi gereği faiz üzerinden %18 KDV 497,19 TL tutarın ödenmesi ile ilgili nihai hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacak 28.355,00 TL üzerinden yıllık %9,75 işlemiş faizi değişen oranlarda talep edebileceği, nihai hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu, ancak davalının sahipliğinde olan araçların 110 kez hesap bakiyesi yetersiz olması nedeni ile ücret ödemeksizin, işletme hakkı davacı şirkette olan bağlı otoyolundan ihlalli geçişler gerçekleştirdiği ve/veya geçiş bedellerinin tahsil edilemediği, 5.622,65 TL Geçiş Bedeli, yasa gereği dört katı Geçiş Cezası 21.939,60 TL olmak üzere toplam 27.562,25 TL tahakkuk ettirildiği, bu durumda tahsile dilemeyen asıl alçağın 27.562,25 TL, işlemiş faizin 2.711,85 TL, KDV kanunu gereği 488,14 TL KDV olmak üzere alacak toplamının 30.762,24 TL olacağı, KDV” siz alacağın 30.274,10 TL olacağı, davalının hesapta bakiye olmasına rağmen 57 adet tahsil edilemeyen geçiş bedellerinin 158,55 TL dört katı gecikme cezasının 634,20 TL olmak üzere toplam 792,75 TL olduğu, bu durumda hesapta bakiye olup da tahsil edilemeyen alacak toplamının 792,75 TL üzerinden işlemiş faizinin 50,30 TL, KDV Kanunu gereği 9,05 TL KDV olmak üzere alacak toplamının 852,10 TL,KDV’ siz alacağın 843,05 TL olacağı, hesapta bakiye olup da tahsil edilemeyen geçiş bedelleri, gecikme cezası, işlemiş faiz ve KDV”’ nin davacı talebinden mahsubunun nihai hukuki değerlendirmesinin mahkemenin takdirinde olduğu, bildirilmiştir
Bütün bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince;
Bilindiği üzere ve bilirkişi rapor ve ek raporlarında da işaret edildiği üzere; HGS ve OGS sistemleri araç içerisinde bulunan (PTT’den veya bankalardan temin edilen) araç içi ünitenin (elektronik etiketin) gişe sahasında bulunan antenler ile elektromanyetik dalga kullanarak haberleşmesi sonucu geçiş ücretinin banka hesabından otomatik olarak düşülmesini sağlayan operatörsüz geçiş ücreti toplama sistemidir. Bir nevi nakit ödeme yerine bu yolla gişelerde uzun kuyrukların oluşmasını engellemek ve fiziki paranın alınması, taşınması vb. güçlüklerin ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır. Sistem şöyle işlemektedir. Araçlar gişelerden geçerken gişede bulunan alıcı anten araçta bulunan etiketteki çipi okumakta, bir aksilik olması ihtimaline binaen aynı zamanda ileride çıkabilecek tartışmaları çözme amaçlı aracın plaka bilgilerinin görülebildiği fotoğrafların da kameralar tarafından otomatik olarak çekildiği, aracın köprü ya da otoyola giriş yaptığı gişede etiketin okunmasıyla birlikte tüm bilgilerin kaydedildiği, araç çıkış gişesinden geçerken de aynı işlemler tekrarlandığı ve geçişin sonlanmasıyla birlikte etiket ya da karta bağlı olan hesaptan araç tipine göre belirlenmiş olan ücret tahsil edildiği, eğer hesapta bakiye yoksa bu durumda sistemin geçiş ücretini borç olarak kaydettiği herkesçe bilinen bir gerçektir. Bu borcun geçişi takip eden 15 gün içerisinde ödenmesi gerekir. Aksi halde cezai işlem uygulanır.
Araçta hem OGS hem de HGS bulunmasına rağmen hesapta para bulunsa bile OGS/HGS hesabı bulunan bankadan veya PTT şubesinden olumlu cevap gelmemesi halinde gişede bulunan görevliye nakit veya kredi kartı ile ödeme yapılabilmektedir. Ancak çoğu zaman bu durum fark edilememektedir. Hesabında veya kartında bakiyesi olduğundan emin olan kişiler, ücretin çekildiği düşüncesi ve rahatlığı ile cezalı duruma düşebilmektedirler.
Davacı şirketin internet sitesinin incelenmesinde bilirkişinin de tespit ettiği üzere, davacı şirkete https://www. … otoyolu.com.tr internet adresinden ulaşılabilmektedir. Sitede, bütün uyarcı bilgilendirmelerin yapıldığı ve ihlalli sorgulamaların, plaka, vergi numarası ve TCKN numaraları üzerinden yapılabildiği, ihlalli geçiş varsa öğrenilebildiği, ve online ödeme yapılabildiği görülmektedir.
Bilirkişi tarafından dosyaya sunulan CD içindeki belge ve bilgiler incelendiğinde; davalıya ait ve raporda gösterilen plakalı araçlara ait tespit edilen dönem içindeki ihlali geçiş listesi ve sistem dökümü (Provizyon Sorgularını içeren Tablonun) bulunduğu ve dava konusu icra işlemi uygulanılan araç plakalarının aynı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı tacirdir. TTK.nun 18/2.maddesi gereğince, her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. Teknik nedenlerden dolayı HGS veya OGS bakiyelerinin müsait olmamasına rağmen davacı işletmenin geçiş ücretlerini tahsil edememesinin sorumluluğu davacıya yüklenemez. Zira davalı taraf bu ödeme sistemine ilişkin hizmeti bankadan ve PTT’den almaktadır. Bu hizmetin verilmesindeki aksamaların sorumluluğu da davacıya ait değildir. Zira davalı taraf bu ödeme sistemine ilişkin hizmeti bankadan ve PTT’den almaktadır. Bu hizmetin verilmesindeki aksamalar davacıya yüklenemez. Davacının tamamen kendine ait bir ödeme sistemi bulunmamaktadır. Ödemeleri HGS/OGS sistemlerinden almaktadır. Sistem izin verirse geçiş ücretini almakta, izin vermez ise alamamaktadır. Burada bir inisiyatifi yoktur. Kaldı ki basiretli bir tacir gibi davranması gereken davalının belirli periyotlarla davacının internet sitesinden geçiş ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol ederek cezalı duruma düşmeme imkanı vardır. Bu ihmalin sorumluluğu da davacıya yüklenemez. 19.11.2022 tarihli 2.ek raporda da belirtildiği üzere davacının alacağının, 5.781,20 TL Geçiş Bedeli, yasa gereği dört katı Geçiş Cezası 22.573,80 TL olmak üzere toplam 28.355,00 TL asıl alacak, 2.762,15 TL işlemiş faiz ve faiz üzerinden %18 KDV 497,19 TL olmak üzere toplamda 31.614,34.-TL olduğu kabul edilmiş, yukarıda açıklandığı üzere davalının likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan geçiş ücretlerine dayalı borca itirazı haksız olduğundan takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının … 33. İcra Müdürlügünün … sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
Takibin 28.355,00-TL asıl alacak, 2.762,15-TL işlemiş faiz, 497,19-TL KDV (faiz üzerinden %18) olmak üzere toplam 31.614,34-TL üzerinden takip tarihindeki koşullarla aynen DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 ve değişen oranlarda yasal faiz ve faiz üzerinden %18 KDV UYGULANMASINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (31.614,34-TL) üzerinden % 20 hesabıyla 6.322,86-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 2.159,57-TL olup, peşin alınan 539,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.619,67‬-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİYLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 604,00-TL, bilirkişi ücreti 3.800,00-TL’den oluşan 4.404‬,00-TL yargılama gideri ile 44,40-TL başvuru harcı, 539,90-TL peşin harç toplamı 4.988,3‬0-TL yargılama giderinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
6-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.13/01/2023

KATİP

HAKİM