Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/583 E. 2021/49 K. 22.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/583 Esas
KARAR NO : 2021/49

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 28/10/2019
KARAR TARİHİ : 22/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müflis … Tic.A.Ş. den olan alacakların tahsili amacıyla iflas idaresine yapılan başvuru üzerine … Deri Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğünün 67.119,00-TL vergi alacağının alacaklar defterinin 105. sırasına, 50.351,00 TL alacağının 107. sırasına kaydedildiğini, ancak kayıtlı alacağın tamamının reddedildiğini, … Veraset ve Harçlar Müdürlüğümün 424.429,82 TL vergi alacağının ise alacaklar defterinin 112. sırasına kaydedildiğini, bu alacaklarının 56.217,23-TL kısmının iflas idaresince reddedildiğini, iflas idaresinin vergi alacaklarını red kararının herhangi bir hukukilik taşımadığını, kaydı yapılan alacakların niteliği ve ekli belgelerin iflas hükümleri çerçevesinde değerlendirilmediğini, İflas Müdürlüğünün vergi alacaklarının iflas masasına kayıt talebini reddi yerine vergi mahkemelerinde dava açması gerektiğini, kamu alacağının varlığına ve miktarına ilişkin uyuşmazlıkların vergi mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiğini, İflas idaresinin kural olarak kamu alacağını resen araştırma görevinin olmadığını, İflas idaresi kamu alacağını miktar bakımından aynen kabul eder fakat başka bir sıraya yazarsa kamu idaresinin şikayet yoluna gideceğini, iflas idaresinin kamu alacakları için ancak vergi borcunun ödendiği veya zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle red kararı verebileceği, haricindeki gerekçelerle red kararı veremeyeceği, bu bakımdan iflas idaresinin kamu alacağını sıra cetveline yazarak müflisin başvuracağı kanuni yollara müflis adına başvurulması gerektiğini, 213 sayılı VUK.nun 162/1 maddesinde de ‘Tasfiye ve iflas hallerinde mükellefiyet vergi ile ilgili muamelelerin tamamen sona ermesine kadar devam eder” düzenlemesi bulunmakta olup mükellefiyetin müflis yerine iflas idaresine düşeceğini, iflas idaresinin vergi alacaklarını reddetme yetkisine sahip olmadan reddedildiğini, İflas Müdürlüğü tarafından düzenlenen sıra cetveli kararlarının kendilerine 24.10.2019’da tebliğ edildiğini, bu sebeple iş bu davayı 15 günlük dava süresinde açmış olduklarını belirterek, iflas idaresince reddedilen dava konusu kamu alacaklarının 3.sıra alacak olarak, müflis şirket alacaklılar defterine İIK.235. maddesi gereğince kayıt ve kabulüne, iflas idaresinin red kararlarının iptaline, dava konusu alacak için alacaklılar toplantısına tedbiren katılma ve oy kullanma yetkisi verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresine yapılan tebligata rağmen davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, iflas idaresince reddedilen vergi alacaklarının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi talebine ilişkindir.
Dava konusu alacağın dayanağı ve iflas idaresine sunulmuş olan resmi yazılar, gümrük vergisi ve ÖTV ceza kararları, … 4.Vergi Mahkemesinin … E … K sayılı kararı, … 5.ATM … E dosyadan 02/12/2019 tarihinde verilen iflas kararı incelenmiş, iflas müdürlüğüyle yazışma yapılarak cevabi yazıda alınan 2017’de yapılmış kayıt başvurusu belgeleri, red kararları, tebliğ belgesi, ek sıra cetveli ilanı incelenmiştir.
Mahkememizce, davalı müflis şirketin 2009/21 iflas sayılı dosyasında yürütüldüğü bildirilen iflas tasfiyesine ilişkin iflas kararının hangi mahkeme tarafından verildiği ve kararın tarih ve sayısı, iflas masasınca verilen ret kararı örneği, iflas idare memurlarının ad ve soyadları ile tebligata yarar adreslerinin ve münferiden temsil yetkileri bulunup bulunmadığı, iflasın hangi usulle yürütüldüğü, sıra cetvelinin hangi tarihte ve hangi gazete ile ilan edildiği, ret kararının hangi tarihte davacıya tebliğ edildiği ve davacının tebliğ için gerekli masrafı evvelce ödeyip ödemediği, 2. alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı, sıra cetveli düzenlendiyse davacı alacağının yer alıp almadığı, davacının kayıt başvurusunun muayyen sürede mi geç kayıt başvurusu mu olduğu ve cevabın tebliğine ilişkin belgelerin onaylı bir örneğinin gönderilmesi için İstanbul 3. İflas Dairesine yazılan müzekkere ekinde alınan belgelere göre, iflas kararının kesinleşmiş olduğu, 2. Alacaklılar toplantısının 26.04.2012’de yapılmış olduğu, müflis şirketin iflas tasfiyesinin adi usulde yürütüldüğü, davacının geç kayıt başvurusunda tebliğ masrafı yatırmış olduğu, red kararlarının 24/10/2019’da davacıya tebliğ edilmiş olduğu görülmüş, tebliğ tarihine göre davanın 15 günlük hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının kayıt kabul talebinin dayanağı olarak iflas idaresine davacı tarafça sunulan ve dosyamıza celbedilen belgeler incelendiğinde, başvurularda 105 ve 107. sıraya alınan kamu alacaklarının, müflis şirketin iflas öncesi ticari faaliyeti sırasında (2007’de) ithal ettiği ürünlere ilişkin gümrük beyannamelerinde GTİP no.sunun yanlış beyan edildiği ve eksik vergi tahakkukuna neden olunduğu gerekçesiyle İstanbul Deri Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü tarafından tahakkuk ettirilen ÖTV, KDV, Gümrük Vergisi ve üç kat para cezası alacaklarına ilişkin olduğu, bu alacaklara ilişkin iflas açılmadan önce müflis şirket tarafından … 4.Vergi Mahkemesine açılan davada davacı şirketin yargılama sırasında iflas etmesi nedeniyle, iflas idaresinin davaya devam etmek için başvurmasına kadar dosyanın 05/05/2010 tarihinde işlemden kaldırılmış olduğu, iflas idaresince “müflisin açtığı davanın sonuçlanmamış olduğu” gerekçesiyle kayıt talebinin reddedildiği görülmüşse de, işlemden kaldırma kararı sonrası davalı iflas idaresince anılan mahkemeye başvurularak bu davaya iflas idaresince devam edildiğine dair bir beyan veya delilin davalı tarafça dosyamıza sunulmadığı anlaşılmıştir.
… no.lu alacağın ise Hisar Vergi Dairesinin … 12 ATM … E dosyasından gönderilen harç tahsil müzekkeresiyle 6183 sayılı Kanuna göre tahsili istenen kamu alacağına ilişkin olduğu, bu alacağın aslının iflas masasına kaydı kabul edilmişse de iflas tarihine kadar işletilen gecikme zammına isabet eden kısmının “iflasın sona ermesinden sonra para artarsa değerlendirilmek üzere” reddedilmiş olduğu görülmüştür.
İstanbul BAM 17.HD 2017/603 E 2019/542 K sayılı kararında ve Yargıtay 23. HD’nin 2014/6312 E 2015/6689 K sayılı emsal içtihadında belirtildiği üzere, İflas masasına yazdırılan bir amme alacağı o konudaki amme alacaklarının tahakkuku usulüne göre iflastan önce kesinleşmişse veya iflas açıldıktan sonra kesinleşirse bu kesinleşme iflas idaresi için bağlayıcıdır, kesinleşmiş amme alacağının sıra cetveline kabul edilmesi gerekir. İflas idaresi, kesinleşmiş bir amme alacağını sıra cetveline kabul etmezse, amme alacaklısı sıra cetveline itiraz davası açabilir.İflas masasına yazdırılan amme alacağı o konudaki amme alacaklarının tahakkuku usulüne göre kesinleşmiş değilse, İflas idaresinin o amme alacağı hakkında hiçbir karar vermeden sıra cetveline yazması gerekir. Bu halde, müflisin o amme alacağına karşı başvurabileceği idari yargı yoluna müflis yerine iflas idaresi başvurur. Buna rağmen İflas idaresi kesinleşmemiş bir amme alacağının sıra cetveline yazılması talebini reddederse amme idaresi, İflas idaresi aleyhine kayıt kabul davası açabilir. Bu davada Ticaret Mahkemesi amme alacağının esasının mevcut olup olmadığı hakkında bir inceleme yapamaz. Kamu alacağının haklı olup olmadığını iflas idaresinin veya kayıt kabul davasına bakan mahkemenin inceleme yetkisi yoktur. Vergi alacağının masaya kaydedilmesi ve iflas idaresinin müflis yerine idari yargıya başvurması gerekir.
Bu nedenle yerleşik Yargıtay uygulamasında iflas idaresinin kayden varlığı anlaşılan kamu alacağını masaya kaydetmesi, akabinde ise iflas idaresinin idari yargıya başvuru yapması, somut olayda olduğu gibi iflas tarihi öncesi müflis şirketçe açılmış dava olduğu durumda da, İYUK md.26 hükümleri çerçevesinde iflas idaresince mahkemeye başvurularak dosyanın işleme konulmasının istenmesi ve davaya devam edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle şeklen tahakkuk etmiş ve muaccel gözüken ve bu davaya konu edilen kamu alacağının haklı olup olmadığı, iflas idaresi veya kayıt kabul davasına bakan mahkememizce incelenebilir nitelikte değildir. Zira konu niteliği itibariyle idari yargı mercileri tarafından tartışılabilecektir.
Kaldı ki 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun m.6. hükmü gereği genel bütçe, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları çözümlemek noktasında görevli olan mahkemeler vergi mahkemeleridir. İdari yargı içinde yer alan vergi mahkemeleri tarafından halli gereken bir hususun mahkememizce tartışılarak yargısal sonuca bağlanması, bu çerçevede adı geçen Kanuna da aykırıdır.
Tüm bu nedenlerle, iflas idaresinin idari yargıda dava açma hakkı saklı tutulmak suretiyle davanın kabulüne ve dava konusu vergi ve fer’ilerine ilişkin kamu alacaklarının müflis şirket iflas masasına İİK md 206 gereği üçüncü sıraya kayıt ve kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Hüküm:Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda açıklandığı Üzere ;
1-Davanın KABULÜ ile,
İflas idaresince idari yargıda dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla,
Davacının 105 kayıt no.lu 67.119,00-TL, 107 kayıt no.lu 50.351,00-TL, 112 kayıt no.lu 56.217,31-TL vergi ve fer’ilerine ilişkin alacağının, Müflis … A.Ş. İflas tasfiyesini yürüten … 3.İflas Müdürlüğü … İflas sayılı dosyasında iflas masasına üçüncü sırada kayıt ve kabulüne,
2-Alınması gerekli 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davalı iflas idaresinden alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan ve posta ve tebligat masrafından ibaret 266,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/01/2021

Katip …

Hakim …