Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/550 E. 2019/965 K. 23.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/550 Esas
KARAR NO : 2019/965

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2014
KARAR TARİHİ : 23/12/2019
(Kapatılan) İstanbul 49.ATM 2014/131 Esasında açılan, sonra mahkememize devredilen ve mahkememizin 2014/1063 E-2014/358 K sayılı dosyasından verilen 17/12/2014 tarihli kararın Yargıtay 19. HD kararıyla bozulması sonrası kaydedildiği yeni esas olan 2016/152 Esas üzerinden verilen 2017/443 K sayılı kararın Yargıtay 19. HD.nin 2017/4659 E 2019/2085 K sayılı ilamıyla tekrar bozulmasına karar verilmiş olmakla, dosyada yargılamaya yeni esas üzerinden devam edilmiş olup yapılan açık yargılama sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında faturadan kaynaklanan borç ilişkisi bulunduğunu, davalı hakkında takip başlattıklarını, davalının önce icra takibine itiraz ettiğini, daha sonra asıl alacak tutarını haricen ödediğini, böylece asıl alacak yönünden uyuşmazlık kalmadığını, ancak faiz ve diğer eklentiler yönünden takibin devamına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP
Davalı davaya cevap vermemiştir. Ancak davalı vekili mahkemeye sunduğu 07.12.2014 tarihli dilekçesinde alacağın fer’ileri yönünden de davacının taleplerini kabul ettiklerini ancak ödeyemediklerini, aleyhlerine icra inkar tazminatına hükmedilmemesini beyan etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağına dayalı başlatılan takibe itirazın kısmen iptali talebine ilişkindir.
Davalının takipte talep edilen asıl alacağı takip tarihinden sonra bir kısmını ödeme emri tebliği öncesi 13.09.2013 tarihinde, bir kısmını ise ödeme emri tebliği sonrası 15.11.2013 tarihinde haricen davacıya ödemiş olduğu sabit olup uyuşmazlık, takip fer’ileri yönünden davacının alacak talep hakkı olup olmadığı konusundadır.
İstanbul …İM … Esas takip dosyası getirtilerek incelendiğinde davalı borçlu hakkında fatura bakiye alacağı 28.674,40 TL asıl alacak ve takip öncesi işlemiş 216,04 TL faiz için başlatılan takibe davalının süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu, davanın takip sonrası harici ödeme de dikkate alınarak kısmen kabulüne dair verilen 17.12.2014 tarihli ilk karar sonrası takip dosyasına 02.03.2015 tarihinde 1.152,64 TL ödeme yapılmış olduğu görülmüştür.
Davacı vekilince dava dilekçesinde, takip konusu asıl alacağın haricen müvekkiline ödendiğini beyan ederek, asıl alacak dışında kalan işlemiş faiz, icra takip harç ve masrafları ile vekalet ücreti (takip fer’ileri) yönünden itirazın kısmen iptaline karar verilmesini ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2014/1063 E-2014/358 K sayılı dosyasından verilen 17/12/2014 tarihli davanın kısmen kabulüne dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. HD’nin 11.11.2015 günlü kararıyla ” icra takip tarihi itibariyle davacının haklılık durumu belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyulmasına karar verilerek 2016/152 Esas üzerinden devam edilen yargılama sonunda 2017/443 sayılı kararla davanın kabulüne ve itirazın iptaline, takibin 28.674,40 TL asıl alacak ile 216,04 TL işlemiş faiz üzerinden devamına dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 19. HD’nin 27.03.2019 günlü 2017/4659 E 2019/2085 K sayılı kararıyla yeniden bozulmuştur.
Yargıtay 19. HD’nin bozma gerekçesi “asıl alacağa ilişkin açılmış bir dava bulunmadığından HMK md.26’ya aykırı olarak talep aşımı yapılarak karar verildiği” şeklindedir.
Mahkememiz dosyasının kaydedildiği yeni esas olan 2019/550 Esas üzerinden devam edilen yargılamada taraf beyanları da alınarak Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf talep ve beyanları, incelenen takip dosyası, harici ödemeler ve takip dosyasına ödemeye ilişkin beyan ve tespitlerle alınan mali bilirkişi raporları kapsamında, davacının 1 adet fatura bakiye alacağı nedeniyle başlattığı takipte talep edilen asıl alacağın haricen (28.08.2013 tarihinde başlatılan cebri takip sonrası 13.09.2013’te 17.674,40 TL, 15.11.2013’te 11.000,00 TL dosya harici ödeme şeklinde) davacıya ödenmiş olduğu, davanın sadece takip öncesi işlemiş faiz dahil takip fer’ilerine yönelik itirazın iptali (kısmi iptal) talepli açılmış dava olduğu, takip konusu fatura alacağının, akdi ilişkinin, hatta takip fer’ilerinden doğan borcun da tarafların kabulünde olduğu, davalının takip konusu asıl alacağı ödemesinin takip tarihi sonrası olması, borcun davalının kabulünde olması nedeniyle davacının takip tarihi itibariyle takip başlatmakta haklı olduğu, bu nedenle davacının takip öncesi işlemiş faiz dahil tüm takip fer’ilerini (faiz,harç,masraf,vekalet ücreti vb), talep hakkı olduğu, ayrıca ticari akdi ilişki nedeniyle takipteki faiz türünü avans faizi olarak talep edebileceği, ancak dava tarihi itibariyle icra dairesi hesabına yapılmış asıl alacak ödemesi bulunmadığından icra dairesinin tahsilat yapılmış gibi kapak hesabı yapıp borcun fer’ileriyle ilgili davalı borçluya muhtıra gönderme imkanı bulunmadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, dosyamızda uyulan Yargıtay 19 HD bozma kararlarına da uygun olacak şekilde, Yargıtay 19.HD’nin emsal nitelikteki 2012/5424 E 2012/10365 K sayılı kararı ve aynı yöndeki … BAM 27. HD’nin … E … K sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, davadaki talebe de uygun olarak aşağıdaki şekilde takibin (talep gibi) takip fer’ileri yönünden devamına, takip tarihi sonrası takip dosyasına yapılan ödemenin icra müdürlüğünce infazda dikkate alınmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilince, müvekkilinin takip başlatmakta haklı olduğu ve davalının itirazı haksız olduğu gerekçesiyle icra inkar tazminatı talebi yönünden yapılan hukuki değerlendirmede ise, icra inkar tazminatı İİK madde 67 uyarınca takip konusu yapılan asıl alacağa haksız itiraza ve bu itirazın mahkemece iptaline bağlanmış bir hukuki sonuç olmakla, sadece takip fer’ileri yönünden verilen itirazın iptali kararında icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği, emsal Yargıtay 19 HD ve BAM içtihatlarının da bu yönde olduğu gözetilerek, davacının bu yöndeki talebi reddedilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ayrıntısı Gerekçeli Kararda Açıklanacağı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü … esas takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin sadece 216,04-TL takip öncesi işlemiş faiz ve takip sonrası tüm takip ferileri (icra masrafı, vekalet ücreti, faiz, harçlar vb.) yönünden aynı koşullarda devamına, dava tarihinden sonra takip dosyasına ödenen 1.152,64-TL’nin icra müdürlüğünce infazda dikkate alınmasına,
Davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gereken harç 282,39-TL olup, peşin alınan 49,88-TL’nin mahsubu ile bakiye 232,51-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 75,80-TL, posta ve tebligat masrafı 257,40-TL, bilirkişi ücreti 500,00-TL olmak üzere toplam 833,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 2.725,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflardan geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalıya iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 15 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
23/12/2019
Katip …
¸

Hakim …
¸