Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/538 E. 2020/399 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/538 Esas
KARAR NO:2020/399

(ASIL DAVA 2019/538 E.)
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ: 04/05/2011

(BİRLEŞEN DAVA … E.)
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:30/09/2011
KARAR TARİHİ:07/10/2020
KANUN YOLU:TEMYİZ

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka bünyesinde birleştirilen … A.Ş … Şubesi ile dava dışı … Sanayi ihr.İth. ve Tic.A.Ş arasında imzalanan Kredi Sözleşmesine davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, davalıların edimlerini yerine getirmemesi üzerine kredi hesaplarının 17.01.2001 tarihi itibariyle katedildiğini, komisyon alacakları yönünden daha sonra 13.07.2007 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız itirazları ile takibin durduğunu öne sürerek; itirazların iptali ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin birleşen Mahkememizin … Esas sayılı dava dilekçesinde özetle; aynı borcun kefilleri olan davalılar hakkında daha önce ….İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından asıl alacak ve eklentileri ile birlikte toplam 56.606,84.TL nakti alacağın tahsili ve teminat mektupları güncel bedeli 82.901,19.TL ‘nin deposu için takip başlatıldığını, bu takiple ilgili itirazın iptali için dava açılmış olduğunu, önceki takipte talep edilen alacağın eksik hesaplandığı tespit edildiğinden asıl borçlu ve kefiller hakkında …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ek takip başlatıldığını, davalı borçlu tarafından bu icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini öne sürerek; öncelikle dava dosyalarının birleştirilmesini, davalının itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görülmesinde … Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin kefil sıfatıyla sorumluluğunun sona erdiğini, teminat mektupları nedeniyle bir sorumluluğu bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş vekili, bilirkişi raporu alındıktan sonra beyan dilekçesi sunarak, alınan rapora itiraz etmiş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
“…Dosyalar arasındaki irtibat nedeniyle mahkememizin … Esas sayılı dosyası 10.10.2011 tarihinde dosyamız ile birleştirilmiştir.
Asıl dosyada dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında asıl borçlu ve kefiller aleyhine asıl alacak ve eklentileri ile birlikte 56.606,84.TL nakti alacağın , asıl alacak 8.820,00.TL ‘ye takip tarihinden itibaren işletilecek yıllık % 142,50 temerrüt faizi ve faize % 5 gider vergisi ile tahsili için, ayrıca mer’i teminat mektuplarının takip tarihi itibariyle güncel bedeli 82.901,19.TL ‘nin deposu için takip başlatıldığı, davalılar … A.Ş ve …’in yasal süresi içerisinde itirazları ile takibin durduğu, … tarafından icra dairesinin yetkisini de itiraz edildiği, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen … Esas sayılı dosyada dava konusu ….İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında , ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına ek takip olduğu, belirtilerek, asıl alacak ve eklentileri ile birlikte 38.245,29.TL ‘nin asıl alacak 16.999,86.TL ‘ye takip tarihinden itibaren işletilecek yıllık % 82,5 temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi ile tahsili için takip başlatıldığı, davalı …’in yasal süresi içerisinde icra dairesinin yetkisine ve borca itirazları ile takibin durduğu, davalının zamanaşımı itirazında da bulunduğu , itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince alacağa dayanak Genel Kredi Sözleşmeleri , davalılara keşide edilen ihtarnameler, teminat mektubu örnekleri ve hesap ekstreleri sunularak bilirkişi incelemesi yaptırılması talep edilmiştir.
Davalılardan … tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de, taraflar arasındaki imzalanan sözleşmelerde İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkisi kabul edilmiş olduğundan yetki itirazı reddedilerek, davalı vekiline tefhim edilmiştir.
Taraflar arasında 2002- 2007 yılları arasında taahhuk eden teminat mektubu komisyonlarının uyuşmazlık konusu olduğu, Fon alacaklarının 5411 Sayılı Yasanın 141.maddesi gereğince 20 yıllık zamanaşamı süresine tabi olduğu ve somut olayda bu sürenin geçmesi söz konusu olmadığından, davalıların zamanaşımı itirazları reddedilmiştir.
Mahkememizin 01.08.2012 tarihli arakararı doğrultusunda, asıl ve birleşen dosyadaki asıl alacak ve eklentilerinin takip tarihleri itibariyle belirlenmesi bakımından 11.12.2013 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Bu rapora itirazlar nedeniyle ve özellikle, teminat mektupları komisyonları yönünden asıl ve birleşen dosyada icra takip borçluları aynı olmasına rağmen aynı teminat mektupları için ayrı dönemlerle ilgili mükerrer tahsilata yol açmayacak şekilde hesaplama yapılması , ek icra takibinde talep edilecek miktarın buna göre belirlenmesi için ek rapor alınmasına karar verilerek 13.08.2013 tarihli ikinci ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen kök rapor ve ikinci ek rapordaki hesaplamalar gözönünde bulundurularak ve resen gerekli düzeltmeler yapılarak raporların hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır.
Teminat mektuplarının işi bittiğinde çıkış işlemlerinin ve bankaya iadesini gerçekleştirme sorumluluğu krediyi kullanan borçluya aittir. Teminat mektubu garanti akdi niteliğinde olup, teminat mektubunu düzenleyen banka , lehtar ile muhatap arasındaki hukuki ilişkinin dışındadır. Teminat mektuplarının mer’i olduğu dönemlere ilişkin davacı bankanın sözleşme kapsamında asıl borçlu ile birlikte davalı kefillerden de tahsilde tekerrür etmemek üzere komisyon talep etme hakkı mevcuttur. Gümrük teminat mektupları için davacının ayrıca işlemiş gecikme zamları ile birlikte Gümrük Müdürlüğün’den sorulacak güncel bedelinin ödenmesini üstlendiğinden , tespit edilecek bu miktarın deposunu talep etme hakkı vardır. Sözleşmeye göre teminat mektubu komisyonlarının değişen koşullara göre davacı bankanın tespit ve Merkez Bankasına bildirerek ilan etme hakkı mevcuttur. Bu kapsamda davalıdan teminat mektubu komisyonlarını talep edebilecektir.
Dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporlarına göre, … A.Ş ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında 8 adet toplam 379.510,00.TL ve 2.950.000.DM tutarlı Genel Kredi Sözleşmeleri imzalanmıştır. … A.Ş ‘nin sadece 62.000,00.TL bedelli sözleşmede imzası mevcuttur. Sözleşmeler gereğince asıl borçlu şirkete 10 adet toplam 11.218,00.TL bedelli teminat mektupları verilmiştir. Huzurdaki davanın konusunun bu teminat mektuplarının güncel bedelinin deposu ve teminat mektuplarının 2002-2007 yılları arasındaki komisyonlarının tahsili talebi oluşturmaktadır.
Bilirkişi kök raporunda ve ikinci ek raporunda teminat mektubu komisyonları denetime elverişli olarak hesaplanmıştır.
İlk icra takip tarihi itibariyle talep edilebilecek nakdi komisyon alacağı tutarının … A.Ş yönünden 31.410,82.TL olduğu, bu miktar içinde temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak tutarı 8.820,00.TL olup, kefalet limiti kapsamında kaldığı, ayrıca temerrüt tarihi itibariyle teminat mektubu bedellerinin de yine kefalet limiti kapsamında olduğu, temerrüt tarihi itibariyle akdi faiz oranı yıllık % 55 olup, taraflar arasındaki sözleşmelerin 46.2 maddesi gereğince bu orana % 50 oranında ilave yapılarak temerrüt faizinin yıllık % 82,5 olarak belirlendiği, bu nedenle takip tarihinden itibaren 01.07.2012 tarihine kadar yıllık % 82,5 oranında temerrüt faizi ve faize % 5 gider vergisi uygulanması gerektiği belirlenmiştir.
Davalı kefil … yönünden ise yine aynı esaslar çerçevesinde yapılan hesaplama sonucunda icra takip tarihi 16.12.2008 itibariyle talep edebilecek alacak miktarın 31.381,95.TL olduğu , asıl alacak 8.820,00.TL ‘sına yukarıda belirlendiği üzere temerrüt faizi işletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
İşleyecek faiz yönünden 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanununun 88 ve 120.maddeleri genel ve emredici hüküm niteliğindedir. Hernekadar Türk Ticaret Yasasının 8.maddesinde ” Ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir. ” düzenlemesi mevcut ise de, daha sonra yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanununun 120.maddesinde , ” Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. ” denilmiştir. Bu hüküm , Sosyal Hukuk Devletinin bir gereği olarak konulmuş olup, Borçlar Kanununundaki bu genel sınırlama Türk Ticaret Yasasına da kapsamaktadır. Bilindiği gibi ekonomik kiriz dönemlerinde temerrüde düşen borçlular yönünden özellikle banka kredi sözleşmelerindeki aleyhe düzenlemeler nedeniyle günümüz koşullarına göre çok yüksek oranlarda temerrüt faizi talep edilmekte olup, bu temerrüt faizi oranının günümüzde uygulanması durumunda borçlu yönünden ödenmesi mümkün olmayan bir faiz oranı ile karşı karşıya kalınmaktadır. Geç kalınmış bile olsa 01.07.2012 tarihinden itibaren avans faizinin iki katı tutarında temerrüt faizi üst sınırı getirilmiştir. Böylece temerrüt faizinin makul seviyelerde uygulanması amaçlanmıştır. Türk Ticaret Kanunundaki serbestlik kuralının bu oranın altında olmak kaydıyla tanınmış olduğu Kabul edilmelidir.Yasa koyucunun amacı da bu yönde olup, faizle ilgili üst sınır uygulamasının zorunlu ve adalete uygun bir uygulama olduğu kuşkusuzdur. Açıklanan nedenlerle 01.07.2012 tarihinden itibaren Türk Borçlar Kanununun 120.maddesi gereğince belirlenecek ticari temerrüt faizinin üst sınırının ( avans faizi oranının iki katı ) uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Gayrinakit alacak ( depo talebi ) yönünden ise , 10 adet toplam 11.218,00.TL bedelli gümrük teminat mektuplarının mer’i olduğu anlaşılmakla, söz konusu gümrük teminat mektupları için 4458 Sayılı Gümrük Kanununun 107.maddesine göre 6183 Sayılı Yasaya uygun olarak işletilecek gecikme zammı ile birlikte güncel bedelinin talep edilebileceği anlaşılmakla, bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere icra takip tarihi itibariyle teminat mektuplarının güncel değeri olan 82.901,19.TL ‘nin deposu için takibin devamına, teminat mektupları tazmin edildiği takdirde tazmin bedellerine tazmin tarihinden itibaren avans faizinin iki katı oranında temerrüt faizi ve faize % 5 gider vergisi işletilerek tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
Birleşen davaya konu icra takibinde, daha önce yapılan ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında noksan talep edilmiş olduğu belirlenecek bakiye nakit alacak kısmının talep edilmesi mümkündür. Bu nedenle aynı dönemlere ait teminat mektubu komisyonlarının bu icra takibi için mükerrer talep edilmesi mümkün değildir. Mahkememiz arakararı doğrultusunda bilirkişi ek raporunda bu tespite uygun hesaplamalar yapılmıştır.Davacı tarafça sunulan dava dilekçesinde talep edilen husus açıkça ifade edilmemiş olduğundan , bilirkişi kök ve ilk ek raporunda gerekli hesaplama yapılamamıştır. İkinci ek rapordan ve dosya kapsamından anlaşıldığı üzere, ek icra takibinde ancak daha önce talep edilmesi unutulan ve ihtarnameye konu edilmeyen 46875 numaralı 660.TL bedelli teminat mektubu komisyonları ve işlemiş akdi faiz ile BSMV toplamları 1.854,62.TL ile 01.06.2007 tarihinde tazmin olduğu anlaşılan 27.11.1996 tarihli 46875 numaralı 530.TL bedelli gümrük teminat mektubunun o tarih itibariyle güncel bedeli 5.704,09.TL ve işlemiş faizleri ve faizin % 5 gider vergisi ile birlikte 23.07.2007 temerrüt tarihi itibariyle toplam asıl alacak tutarı 6.454,42.TL olan nakti alacak toplamı olan 8.309,04.TL ile ilgilidir. Bilirkişi raporunun 24.safyasında bu miktar için takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi tutarı 20.095,17.TL olarak hesaplanmıştır. %5 BSMV tutarı ise l.150,26.TL olup, ek icra takibi olan ….İcra Müdürlüğünün 2011 /8512 sayılı takip tarihi itibariyle davalı …’den talep edilebilecek nakti alacak tutarı 29.554,47.TL olarak hesaplanmıştır. Birleşen dosya ile ilgili icra takibine itirazın bu miktar üzerinden iptaline , asıl alacak 8.309,04.TL ‘sına takip tarihinden itibaren 01.07.2012 tarihine kadar yıllık % 82,5 oranında , sonrasında ise avans faizinin iki katı oranında temerrüt faizi ve faizlere % 5 gider vergisi uygulanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Asıl ve birleşen dosyadaki kabul edilen nakti alacaklar belirli ve likit bulunduğundan nakti alacaklar üzerinden %40 icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerekmiştir….” şeklinde karar verilmiş, işbu karara karşı süresi içinde asıl ve birleşen dosya davacı vekili ile asıl ve birleşen dosya davalı … vekili tarafından ayrı ayrı temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 27/04/2017 tarih, 2016/2103 Esas 2017/3388 Karar sayılı ilamında; “…Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkili bünyesinde birleştirilen … AŞ ile dava dışı … . AŞ arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalıların sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil olduklarını, kredi borcunun süresinde ödenmemesi üzerine hesapların 17.01.2001 tarihli ihtarname ile kat edildiğini, bu alacağın ödenmemesi nedeniyle … sayılı takip başlatıldığını, kredi borçlularına ayrıca 13.07.2007 tarihli ihtarname ile 2001 tarihli ihtarnamedeki talep hakları saklı tutularak bu ihtarnamede talep edilmeyen alacakların da ödenmesinin talep edildiğini, bu borcun da ödenmemesi nedeniyle … sayılı takip başlatıldığını, takiplere davalılar tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazların iptalini, takiplerin devamını ve icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı … vekili, takibe konu alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin kefil olarak sorumluluğunun sona erdiğini savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı … AŞ, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve rapora dayanak alınarak resen yapılan hesaplamaya göre, davacının takip tarihi itibariyle alacaklı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, … sayılı takipte … A.Ş yönünden 31.410,82.TL üzerinden devamına, diğer davalı … yönünden 31.381,95.TL üzerinden devamına, her iki borçlu için asıl alacağa avans faizinin iki katı oranında (% 82,5 oranını geçmemek kaydıyla) temerrüt faizi ve faizlere % 5 gider vergisi uygulanmasına, teminat mektuplarının takip tarihi itibariyle güncel değeri olan 82.901,19.TL’nin depo edilmesine, icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline; birleşen dosyada davalı … aleyhine 2011 / 8512 sayılı takibin 29.554,47.TL üzerinden devamına, asıl alacağa avans faizinin iki katı oranında (% 82,5 oranını geçmemek kaydıyla) temerrüt faizi ve faizlere %5 gider vergisi uygulanmasına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davacı ile asıl ve birleşen davalı … vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Kredi sözleşmesinin kefili yönünden gayri nakdi kredi tutarlarının talep edilebilmesi için sözleşmede depo talep edilebileceği yönünde düzenleme bulunması gereklidir. Mahkemece bu husus araştırılmadan kefilin gayrinakdi kredi yönünden depo ile sorumlu tutulması isabetsizdir.
Diğer yandan, nakdi kredi niteliğinde olan teminat mektubu komisyon bedelinin tespiti için yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporu denetime elverişli olmayıp sözleşmede belirlenmeyen oran dikkate alınarak hesaplama yapılması doğru görülmemiştir.
3-Davacı bankanın diğer temyiz itirazlarına gelince, teminat mektubu yargılama sırasında tazmin edilmiş olduğundan, tazmin tarihinden itibaren ödenen tutara temerrüt faizi işletilmesi gerekirken bu hususta karar verilmemiş olması hatalıdır.
Diğer yandan taraflar arasındaki sözleşme ticari nitelikte olup temerrüt faizinin tespitinde sözleşme hükümlerinin dikkate alınması gerekirken, somut olayda uygulama yeri bulunmayan BK’nun 88. ve 120. maddelerine göre belirlenen temerrüd faizine hükmedilmesi de isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA…” karar verilmiş, davacı vekili tarafından 26/07/2017 tarihli karar düzeltme dilekçesi sunulmuş, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 08/05/2019 tarih, 2017/4666 Esas 2019/3035 Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiş olup, dosya mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmekle, bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, Yargıtay bozma ilamının içeriği ve kapsamı ile tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka bünyesinde birleştirilen … A.Ş. ile dava dışı asıl borçlu …. A.Ş arasında genel kredi sözleşmesinin akdedildiği, işbu genel kredi sözleşmesine asıl ve birleşen dosya davalılarının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kefil oldukları, asıl borçlunun genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borçlarını ödeyememesi üzerine hesapların kat edildiği ve davalılar hakkında yasal takibe geçildiği, davalıların borca itiraz etmeleri üzerine takibin durduğu, davacı bankanın duran takiplere devam edilmesi amacıyla işbu itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır. Mahkememizce bozma ilamından önce verilen hüküm, yukarıda detayları gösterilen gerekçelerle bozulmuş olup, bankacı bilirkişiden bozma ilamındaki nedenleri açıklar ve karşılar şekilde denetime elverişli rapor tanzim edilmesi istenilmiştir. Bankacı bilirkişi … tarafından 04/08/2020 tarihli bilirkişi raporu dosyaya sunulmuş, rapor taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, bilirkişi raporuna karşı davacı banka vekilinin gayri nakdi alacakların talep edilebileceği yönünde rapora karşı itiraz ve beyan dilekçesi sunduğu görülmüş, davalı … vekili ise esas hakkındaki savunmalarını tekrar ederek davalının kefalet sorumluluğunun sona erdiğini bildirerek rapora yönelik itiraz ve beyan dilekçesi sunmuştur.
Hemen belirtmek gerekir ki, davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil oldukları, gayri nakdi alacakların deposuna ilişkin taleplerin müteselsil kefiller yönünden ilave teminat borcu niteliğinde olduğundan hiçbir tartışmaya ya da yoruma ihtiyaç olmayacak biçimde kredi sözleşmesinde bu konuda açık bir düzenleme bulunması gerektiği, halbuki davaya konu genel kredi sözleşmesinde bilirkişi raporunda da vurgulandığı üzere bu yönde açık bir hüküm bulunmadığı, davacı banka vekilinin müşteriler (asıl borçlu) hakkındaki hükümlerin teşmil edilerek ya da yorumlanmak suretiyle davalı kefillere de uygulanması gerektiğine yönelik itirazların -sözleşmeden açık hüküm bulunmadığından – yerinde olmadığı anlaşılmakla, gayri nakdi alacaklardan davalıların sorumlu olması gerektiğine yönelik itirazları kabul edilmemiş, gayri nakdi alacakların deposuna ilişkin talep açıklanan nedenlerle reddedilmiştir. Davalı … vekilinin bilirkişi raporuna ve özellikle kefaletin sona erdiğine ilişkin itirazları temyiz incelemesinden de geçerek kesinleştiğinden (1 nolu bent) yerinde görülmemiştir. Bozma ilamının diğer bentlerinde gösterilen nedenler doğrultusunda rapor tanzim edildiğinden, 04/08/2020 tarihli bilirkişi raporu diğer alacak kalemleri ve ferilerinin hesaplanması bakımından ayrıntılı, gerekçeli, tarafların ve Mahkemenin denetime açık olması sebebiyle hükme esas alınmıştır. Açıklanan nedenlerle, bilirkişi raporu doğrultusunda bozma ilamına uygun olarak davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla),
*Asıl Dava Dosyası Yönünden;
1-Davalıların …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukların İTİRAZIN İPTALİ ile;
A) NAKİT ALACAK:
a) 8.820,00 TL asıl alacak (teminat mektubu komisyon borcu)
b) 441,00 TL komisyon borcunun gider vergisi (%5 BSMV’si)
c) 45.091,28 TL işlemiş temerrüt faizi (faiz oranı %142,50)
d) 2.254,56 TL işlemiş temerrüt faizinin gider vergisi (%5 BSMV’si) olmak üzere toplam 56.606,84 TL üzerinden takip tarihi olan 16/12/2008 tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar 8.820,00 TL asıl alacak miktarı üzerinden yıllık %142,50 temerrüt faizi ile bu tutarın %5’i gider vergisi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
B) GAYRİ NAKDİ ALACAK:
Davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olmaları ve genel kredi sözleşmesinde kefiller yönünden gayri nakdi alacakların deposuna ilişkin açık bir sözleşme hükmü bulunmadığından gayri nakdi alacağın depo edilmesine yönelik talebin REDDİNE,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Asıl davada 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 3.866,82 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, (Mahkememizce yazılan 21/04/2015 tarihli 2015/95 harç numaralı Harç Tahsil Müzekkeresinin tahsil ve tahakkuk yapılmadan iadesi hususunda Hisar Veraset Ve Harçlar Vergi Dairesine müzekkere yazılmasına)
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 1.860,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 754,72 TL’ sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı … tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 59,00 TL’ sinin davacıdanalınarak davalı …’ e VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı … tarafından yapılan 7,30 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 4,34 TL’ sinin davacıdan alınarak davalı … Şirketine VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Asıl davada davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 8.158,89 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Asıl davada davalılar yargılama sırasında kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ nin 13/1. Maddesi uyarınca belirlenen 11.577,15 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak ile davalılara VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, resen halinde ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
*Birleşen Mahkememizin … Esas Sayılı Dava Dosyası Yönünden;
1-Davalı …’in …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile;
a) 15.439,19 TL Ana para (teminat mektubu komisyon borcu)
b) 20.095,17 TL işlemiş temerrüt faizi (faiz oranı %82,50)
c) 1.150,26 TL işlemiş temerrüt faizinin gider vergisi (%5 BSMV’si) olmak üzere toplam 36.684,62 TL üzerinden takip tarihi olan 02/06/2011 tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar 15.439,19 TL asıl alacak miktarı üzerinden yıllık %82,50 temerrüt faizi ile bu tutarın %5’i gider vergisi uygulanmak suretiyle DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalı …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Birleşen davada 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 2.505,93 TL harcın davalı …’ den alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Birleşen davada davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 5.502,69 TL vekalet ücretinin davalı …’ den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Birleşen davada davalı … yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1,2 maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin reddedilen dava değerini geçmemek koşulu ile belirlenen 1.560,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ e VERİLMESİNE,
Dair, asıl ve birleşen dosya davacı vekilinin yüzüne karşı, asıl ve birleşen dosya davalılarının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)