Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/534 E. 2021/272 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/534 Esas
KARAR NO : 2021/272

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/02/2012
KARAR TARİHİ : 16/04/2021

İstanbul (Kapatılan) 49. ATM’nin 2012/45 E dosyasıyla açılan, devir sonucu Mahkememizin 2014/487 E sayısını alan asıl dava ve birleşen İstanbul 7 ATM 2012/246 E dosyalarına ilişkin 2014/487 E üzerinden verilen kararın Yargıtay 19.HD’ce bozulması üzerine 2019/534 E sayısını alan asıl itirazın iptali-birleşen alacak davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, ipotek tesis edildiğini, 2.200.000,00 TL kredi kullanıldığını, ilk altı ayı ödemesiz 60 ay vadede borcun ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin ipoteğin kaldırılması talebinin davalı bankaca kabul edilmemesi üzerine nakit teminat bloke edildiğini, daha sonra da kredi borcunun vadeden önce kapatılmasına karar verildiğini, müvekkilinin kredi borcunu kapatmak için ödemesi gereken tutar 2.171.869,00 TL olduğu ve davalı banka nezdindeki hesabında teminat olarak tutulan 2.265.165,16 TL bulunduğu halde, davalı bankaca kredinin kapatılması için 2.501,869,00 TL borç bakiyesi bildirildiğini, bankayla görüşüldüğünde farkın ise davalı tarafça 330.000,00 TL tutarında erken ödeme ücreti talep etmesinden kaynaklandığının anlaşıldığını, davacı müvekkili tarafından davalıya erken kapama ücreti ödeneceğine dair herhangi bir taahhütname verilmediğini, davalı hakkında (nakit teminattan ödenen tutarın istirdadı amacıyla) 102.016,67 TL alacak için takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itirazda bulunduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, ipotek alındığını, ipoteğin nakit teminat blokesi karşılığı sonradan kaldırıldığını, davacının kullandığı 60 ay taksitli 2.200.000,00 TL ticari krediyi erken kapatma talebi üzerine davalıya kapatma bedelinin 2.501.589,00 TL olduğunun bildirildiğini, davacı firmanın ise bunu kabul etmediğini, davacı firmaya nakit teminat hesabında bulunan 2.265.165,00 TL’ye ilaveten 253.333,71 TL daha yatırması gerektiğinin bildirildiği ancak yatırılmadığını, nakit teminattan kredi borcunun tahsilatının yapıldığını, imzalanan GKS ve eki Taahhütname ile ödeme planı gereği müvekkili bankanın katlanacağı mali risk ve kar kaybına karşılık, borcun erken kapatılması halinde müvekkili bankaya komisyon ödeneceğinin, komisyonun oranının ise %15 olduğunun davacı tacir tarafça kabul ve taahhüt edildiğini, davacının dürüstlük ve iyiniyet kurallarına uymadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN … 7. ATM … E DOSYASI
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalılardan … Tic. Ltd. Şti arasında (eski ünvanı … Ltd. Şti.) bankacılık işlem sözleşmesi ve davalı firmanın talebi üzerine 17.01.2011 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların da bu kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olarak sözleşmeyi imzaladıklarını ve 2.200.000 TL’lik kredi kullandırıldığını, davalı yanın kredi kullandıktan bir süre sonra başka bir ticari kurumdan kredi kullanacağını belirterek, müvekkil bankaya ipotekli bulunan gayrimenkulü başka bir gayrimenkul ile değiştirme teklifinde bulunduğunu ve iki adet gayrimenkule ilişkin bilgileri verdiğini, ancak ipotek konusunda davalı firma ile mutabakatın sağlanamadığını, firma ile rehin sözleşmesi imzalandığını, kredilerin teminatının nakit olarak yatırıldığını ve söz konusu ipoteklerin fekkedildiğini, ancak davalı firmanın nakit karşılığı kredi kullanmayı uygun görmediğini, bunun üzerine 14.12.2011 tarihli yazılı başvurusu ile kredisini kapatmak istediğini beyan ettiğini ve kredi kapama bakiyesinin bildirilmesinin istendiğini, müvekkili bankanın kredi kapama tutarının 2.501.859,00 TL olduğunun davalı borçlu firmaya bildirildiğini, davalı firmanın ise kredi kapama bakiyesinin 2.171.869,00 TL olduğunu belirterek müvekkilinin talebini kabul etmediğini bildirdiğini, bu arada davalı firmanın ödeme planına göre ödemesi gereken taksitleri ödemediğini, müvekkili banka tarafından ise firmanın sıkıntı yaşamaması adına mevcut anapara ve kalan bakiye kullanılarak taksit ödemelerinin gerçekleştirildiğini, davalı firmanın bu gelişmelerden sonra müvekkili banka aleyhine … 31.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yolu ile icra takibine geçtiğini, müvekkili bankanın da davalı firmaya borcunun olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, davalı firmanın itirazın iptali için … 49.ATM’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açtığını ve bu davanın halen derdest olduğunu belirterek, davalılardan alacakları olan 220.000,00 TL’nin ihtarname tebliğ tarihi olan 29.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı Bankanın Avcılar şubesi ile bankacılık hizmet sözleşmesi ve genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer müvekkilerinin de bu sözleşmeye kefil olduklarını, davacının iddiasının aksine geri ödeme planı ve taahhütname imzalanmadığını, geri ödemenin 60 aylık vade üzerinden planlandığını, ayın hangi günü ve ne miktar ödeme yapılacağının konuşulup kararlaştırıldığını, ancak yazıya dökülüp imzalanmadığını, taahhütname veya kredinin erken kapanması konulu herhangi bir konuşma yapılmadığı gibi, herhangi bir yazılı belge de düzenlenmediğini ve imzalanmadığını, bankanın erken kapama ücreti alınacağına dair başlangıçta müvekkiline bilgi vermediğini, müvekkilinin bu yönde bir bilgisinin ve kabulünün olmadığını belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Asıl dava, ticari kredi borcunun olması gerekenden fazla tahsil edildiği iddiasıyla istirdat talebiyle başlatılan takibe itirazın iptali davası, birleşen dava ise aynı genel kredi ilişkisinden kaynaklanan erken kapama komisyonu alacağı talebine ilişkin alacak davasıdır.
Asıl davada davacı birleşen davada davalılardan olan …Ltd.Şti ile asıl davalı/birleşen davacı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, birleşen davada diğer davalıların sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, 2.200.000,00 TL ticari taksitli kredinin borçlu firmaya tahsis edildiği, taksit süresi dolmadan kredinin kapatılmasının talep edildiği sabit olup uyuşmazlık, banka nezdinde nakit teminat olarak tutulan bedelden bir kısmı bankaca tahsil edilen erken kapama komisyonun asıl davada (takibe itirazın iptali yoluyla) asıl davacıya iadesi gerekip gerekmediği, birleşen davada ise davacı bankanın bakiye erken kapama komisyonu alacağı bulunup bulunmadığı, varsa tutarı konularına ilişkindir.
Asıl davanın konusu olan … 31.İM …E takip dosyası celbedilerek incelenmiş, 100.000,00 TL asıl alacak ve 2.016,67 TL işlemiş faiz talebiyle başlatılan takibe borçlu bankanın süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmeler, taahhütname ve ödeme planı, noter ihtarları, takip dosyası incelenmiş, uzman bilirkişi incelemeleri yaptırılarak raporlar alınmıştır.
Mahkememizin 2014/487 E dosyasında yapılan yargılama sırasında, GKS kredi evrakı kapsamındaki erken kapama taahhütnamesinde ve kredi geri ödeme planında davacı şirket yetkilisine atfen atılan imzaların inkar edilmesi üzerine, asıl borçlu şirket yetkilisinin tatbike medar ıslak imzalı belge asılları toplanarak ATK Fizik İhtisas Dairesi aracılığıyla adli grafolojik bilirkişi incelemesi yapılmış, alınan raporlarla, imzaların asıl borçlu şirket yetkilisine ait olmadıkları anlaşılmıştır. (Adli Tıp Kurumu 11/11/2013 ve 03/07/2014 tarihli raporları)
Banka kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda bankacılık ve finans uzmanı bilirkişiden alınan bilirkişi raporlarında özetle:
1.RAPOR: Taahhütnamedeki imzaların asıl borçlu şirket yetkilisine ait olmadığı kabul edildiği takdirde erken kapama ücreti dahil banka alacağının 2.193.589,00 TL olduğu, bu nedenle asıl davanın kabulü gerektiği,
2.RAPOR: Erken kapama tarihi itibarıyla erken kapama ücreti dahil banka alacağının 2.311.896,13 TL olacağı belirtilmiş, alınan ek raporda ise değişik ihtimallere göre seçenekli hesaplamalar yapılarak, kapatma tarihi itibariyle borç tutarının 2.282.694,85 TL, %2’lik orana göre de 2.258.323,85 TL olacağı belirtilmiştir.
3.RAPOR: Çelişkilerin giderilmesi bakımından ve birleştirilen dosya yönünden alınan raporda özetle; taahhütnamedeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı belirlendiğinden buna göre hesaplama yapılamayacağı, %15 oranının ekonomik koşullara göre yüksek olduğu, %2 komisyon oranının konut finansmanlarında geçerli olduğu, ticari kredilerde risk daha yüksek olduğundan %5 oranının kadri maruf olduğu, buna göre hesaplama yapıldığında erken kapama bedeli dahil asıl davada davacı/birleşen davada davalı borcunun 2.334.612,88 TL olduğu, nakit teminatta 2.265.165,16 TL bulunduğu gözetildiğinde asıl davada davacının alacağının bulunmadığı, birleşen dava yönünden ise davacı bankanın 69.447,09 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Dosyada alınan üçüncü kök rapordaki tespit ve hesaba itibar edilmek suretiyle Mahkememizin 2014/487 E dosyasında 07/12/2015 tarihli 2015/691 K sayılı kararla asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulüyle 69.447,09 TL’nin 12/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine, Yargıtay 19.HD’nin 05/03/2019 tarihli 2017/821 E 2019/1372 K sayılı ilamıyla mahkememiz kararının bozulmasına karar verilerek dosya mahkememize tevdi edilmiştir.
Bozma ilamının gerekçesi ise, “Taraflar arasındaki sözleşmenin 8.5 maddesinde bankanın müşterinin hesabını kullanma süresi için hesaplanacak faiz kaybını ve ilave masrafları talep edebileceği hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan raporda bu miktar için farazi olarak % 5 komisyonun hakkaniyete uygun olduğu belirtilmek suretiyle hesaplama yapılmıştır. Dayanağı bulunmayan bilirkişi raporuna itibar edilemez. O nedenle mahkemece öncelikle aynı dönem içerisinde bankaların ticari nitelikteki genel kredi sözleşmelerinde erken kapama nedeniyle uygulanan komisyon oranları tespit edilerek bu komisyon oranlarının ortalaması alınıp yukarıda anılan sözleşme hükümleriyle birlikte değerlendirilerek konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir” şeklindedir.
Bozma ilamı sonrası 2019/534 E sayısını alan dosyamızda taraf vekillerinin beyanları da alındıktan sonra, usul ve hukuka uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, bozma ilamı gerekçesi doğrultusunda bilirkişi raporu alınabilmesi amacıyla, öncelikle taraf vekillerinin de itiraz etmediği 3 kamu bankası ve 4 özel bankadan dava konusu ticari kredi tahsilat döneminde aynı türden kredi erken kapamalarında uygulanan erken kapama komisyonu/bedeli/ücreti vb. isimler altında emsal bankalarda uygulanan oranlar ayrı ayrı yazı yazılarak araştırılmış, … ve … Bankası “sabit bir oran bulunmadığı” gerekçesiyle oran bildiremeyeceği cevabını vermiş, diğer beş emsal bankadan alınan cevaplar da değerlendirilmek suretiyle Yargıtay bozma ilamına uygun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu alınmak üzere dosya yeni bir bankacılık ve finans uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek dördüncü kök rapor alınmıştır.
4.RAPOR: Bozma ilamı sonrası alınan dördüncü bilirkişi raporunda özetle; kredi kullandıran bankaların kredinin vadesinden önce ödenmesi halinde, faiz oranlarındaki değişimler nedeniyle bankaca katlanılan mali risklerin ve uğrayacağı gelir/kar kaybının karşılığı olarak borçludan makul tutarlarda erken kapama bedeli istenebileceğini, bu konuda bankacılık mevzuatında yasaklayıcı bir düzenleme de bulunmadığını, taraflarca da kararlaştırılabileceğini, nitekim tüketici konut kredilerinde %2 oranında komisyon alınabileceğinin 4077 sayılı Yasa ile düzenlendiğini, dosyaya celbedilen emsal banka bildirimlerine göre aynı nitelikte ticari kredilere dava konusu kredinin erken ödeme tarihinde uygulanan erken kapama komisyon oranlarının ortalamasının %4,20 olduğu, bu oranın bankacılık sektörünün teamül ve uygulamalarına göre makul bir oran olduğunu, ancak dava konusu olayda bankanın talep ettiği oranın yüksek ve sektörde oluşan teamüllere aykırı sayılabileceğini, dava konusu olayda alacaklı bankanın kredi bakiye alacağı için %4,20 oranına göre talep edebileceği erken kapama komisyonunun (BSMV dahil) 95.448,27 TL olduğunu, (nakit bloke teminattan bankaca tahsil suretiyle) erken kapanan kredi tutarı ile talep edilebilecek erken kapama komisyonu toplamının 2.316.431,64 TL olduğunu, nakit teminattan tahsil edilen tutar 2.265.165,16 TL olduğundan, bankanın kredi borçlusundan bakiye 51.266,48 TL daha erken kapama komisyonu talep edebileceği, bu nedenle asıl dava yönünden kredi borçlusunun bankadan talep edebileceği bir fazla tahsilat bulunmadığı, birleşen davada ise bankanın 51.266,48 TL bakiye alacak hakkı bulunduğu tespit ve görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, incelenen GKS hükümleri, bankacılık mevzuatı, alınan bilirkişi raporları ve toplanan deliller, konuyla ilgili istikrar kazanmış Yargıtay ve BAM içtihatları hep birlikte değerlendirildiğinde, tacir olan bankanın diğer tacirlere verdiği hizmetler karşılığında, ticari işletmesine ilişkin katlandığı mali riskleri ve gelir/kar kaybını azaltma amaçlı ücret/komisyon talep etme hakkı bulunduğu, bu kapsamda ticari şirkete kullandırdığı sabit faizli ilk altı ayı ödemesiz 60 ay vade ve taksitli ticari kredinin vadesinden önce ödenmek istenmesi nedeniyle, tacir olan taraflar arasında akdedilen GKS’nin 8.5. maddesi gereğince bankanın erken kapamadan kaynaklanan kar/gelir kaybını kredi kullanana yansıtabileceği, ancak GKS’de bu konuda bir oran kararlaştırılmadığı gibi sunulan taahhütname ve geri ödeme planında borçlu şirkete atfen atılan imzaların borçlu şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığının ATK raporuyla tespiti nedeniyle yazılı olan %15 oranın taraflar arasında kararlaştırıldığının kabul edilemeyeceği, borçluyu bu nedenle bağlamayacağı, tüketici konut kredilerinde dahi erken kapama oranının %2 şeklinde kanunla düzenlenmiş olduğu dikkate alındığında, taksitli ticari kredi için dosyaya celbedilen döneminin emsal banka uygulamalarının ortalamasına göre bulunan %4,20 oranının sektör uygulaması ve ticari hayatın icaplarına göre makul ve talep edilebilir olduğu, dosyamızda Yargıtay bozma ilamı sonrası alınan bankacı bilirkişi raporunda bu oran üzerinden yapılan hesaplamanın dosya kapsamına, Yargıtay 19 HD’nin bozma ilamı gerekçelerine uygun, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, buna göre asıl davada davacının takip tarihi itibariyle sebepsiz zenginleşme nedeniyle bankadan talep edebileceği alacağın bulunmadığı, birleşen dava yönünden ise davacı bankanın (daha önce tahsil ettiğinden başka) asıl borçlu ve müteselsil kefil olan davalılardan bakiye 51.266,48-TL alacaklı olduğu kanaatiyle, aşağıdaki şekilde asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulüne ve ihtar tebliğiyle oluşan temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Asıl davanın REDDİNE,
a)Alınması gerekli 59,30-TL karar harcının peşin alınan 1.004,95-TL harçtan mahsubu ile bakiye 945,65‬-TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
b)Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
c)Davalı tarafça bozma sonrası yapılan 84,00 TL posta giderinden ibaret yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
d)Davalı taraf vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 13.641,58-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
e)Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
2-Birleşen … 7.ATM … Esas dosya yönünden:
Davanın KISMEN KABULÜ ile, 51.266,48-TL alacağın 12/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,
a)Alınması gerekli karar ve ilam harcı 3.502,01-TL olup, peşin alınan 3.267,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 235,01-TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, bu hususta mahkememizce bozma ilamı öncesi 2014/487 E dosyadan yazılan 03/02/2017 günlü 2017/6 numaralı Harç Tahsil Müzekkeresinin tahsil edilmediyse işlemsiz iadesi, tahsil edildiyse mahsubu için Hisar Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılmasına,
b)Davacı tarafça bozma öncesi yapılan 120,90-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 28,16-TL yargılama gideri ile davacı tarafça yapılan dava açma gideri (3.267,00-TL peşin harç+21,15 TL başvuru harcı) 3.288,15 TL harcın toplamı 3.316,31 TL yargılama giderinin -tahsilde tekerrür olmamak üzere- davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, davacı tarafça bozma sonrası birleşen davada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tayinine yer olmadığına,
c)Davalılar tarafından bozma sonrası yapılan 800,00 TL bilirkişi ücretinden ibaret yargılama gideri üzerinden davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 613,60 TL’sinin -tahsilde ve ödemede tekerrür olmamak üzere- davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
d)Davacı taraf vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 7.464,64-TL nispi vekalet ücretinin -tahsilde tekerrür olmamak üzere- davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
e)Davalılar vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 19.979,68-TL nispi vekalet ücretinin -tahsilde ve ödemede tekerrür olmamak üzere- davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
f)Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 15 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile Yargıtay’da temyiz yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/04/2021

Katip …

Hakim …