Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/532 E. 2021/352 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/532 Esas
KARAR NO : 2021/352

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2019
KARAR TARİHİ : 31/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı … arasında 21/06/2017 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, borcun ödenmemesi üzerine kredi hesapları kat edilerek … 32.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı kat ihtarı keşide edilerek davalılara gönderildiğini, davalılar aleyhine … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini ve davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davalıların itirazının iptali ile takibin devamına, davalıların takibin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı banka nezdinde müvekkillerinin kesinleşmiş bir borcunun bulunmadığını, davacı banka tarafından müvekkillerine gönderilen hesap kat ihtarına ilişkin ihtarnamelere yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini, davacı bankanın İİK 68/b maddesi gereğince alacağını diğer belgelerle ispat etmesinin gerektiğini, usule uygun düzenlenerek kesinleşen muacceliyet ve hesap kat ihtarı olmadığından takip eden aylara ilişkin kredi ödemelerinin topluca takibe konu edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, müvekkillerine gönderilen hesap kat ihtarında alacak kalemlerinin sarih olmadığını, faiz tutarları, KMH ve BSMV tutarlarının hatalı girildiğini, takibe konu edilen ve varlığı iddia olunan alacağa uygulanan faiz ve faiz oranlarının hukuka aykırı olduğunu ve iptalinin gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddi ile davacı aleyhine asıl alacağın %20′ si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesinİ talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, 21/06/2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, arabuluculuk son tutanağı, … 32. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu kat ihtarı, davacı bankanın hesap kat ihtarına karşı itirazları içerir iade taahhütlü posta ile gönderilen ihtarname, celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya, E. Banka Müdürü …’ a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 25/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; ”… Davacı banka ile davalı asıl borçlu … arasında 21/06/2017 tarihinde 1.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalanarak davacı banka tarafından davalı asıl borçluya krediler kullandırıldığı, davalı kefiller … Tic. Ltd. Şti., … Şti., …’ nın da iş bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarından kefalet limitleri kapsamında sorumlu oldukları, davacı bankanın kredi alacağına ilişkin davalıların … 6. İcra Müdürlüğünün …sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itiraz nedeniyle davacı bankanın davalılardan yapılan hesaplamalar doğrultusunda tespit edilen alacağın 05/09/2019 takip tarihi itibariyle tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 48.047,21 TL asıl alacak, 123,45 TL işlemiş akdi faiz, 6,17 TL BSMV ve 1.359,22 TL masraf olmak üzere toplam 49.536,05 TL alacaklı olduğu, asıl alacak yönünden 90,32 TL akdi faiz yönünden 50,64 TL ve BSMV yönünden 2,53 TL’ lik fazla talebin yerinde olmadığı, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar davalıdan 48.047,21 TL asıl alacak üzerinden %44 temerrüt faizi ve %5 gider vergisinin istenebileceği …” mütalaa edilmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı …Ş. ile davalı asıl borçlu … Ticaret Ltd. Şti. arasında 21/06/2017 tarihinde 1.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesinin akdedildiği, işbu genel kredi sözleşmesine diğer davalıların sözleşmedeki limit tutarının tamamı kadar müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kefil oldukları, davalı asıl borçlu şirketin genel kredi sözleşmesi kapsamında kendisine tahsis edilen nakdi kredileri kullandığı, ancak kredi borcunu sözleşmede gösterilen şekilde geri ödeyememesi üzerine … Bank A.Ş’ nin … 32. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu noter kanalıyla gönderdiği kat ihtarnamesi ile genel kredi sözleşmesinin 31/07/2019 tarihi itibariyle kat edildiği ve kat tarihi itibariyle bankaya olan toplam kredi borcunun ihtarnamenin tebliğinden itibaren bir (1) gün içinde bankaya ödenmesini borçlulardan talep ettiği, kat ihtarnamesinin davalı asıl borçlu şirket ve müteselsil kefil diğer davalılara tebliğ edilmesine rağmen borcun atıfet süresi içinde davacı bankaya ödenmediği, bunun üzerine alacaklı bankanın davalılar hakkında … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, ancak davalıların borca itirazı üzerine takibin durduğu, davacının duran takibe devam edilmesi ve kredi alacağının tahsiline yönelik işbu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır. Davalılar hesap kat ihtarına süresinde itiraz ettiklerini, bu nedenle alacağın muaccel hale gelmediği için bakiye tüm kredi borcundan sorumlu olmadıklarını savunmuşlardır.
Uyuşmazlığın temeli, davalıların genel kredi sözleşmesi kapsamında davacı bankaya borçlu olup olmadıkları, borçlu oldukları takdirde takipteki asıl alacak ve feri kalemlerle birlikte toplam borç miktarının tutarı konusunda görülmektedir.
Hemen belirtmek gerekir ki, davalılar hesap kat ihtarına karşı itirazda bulunduklarını ifade etmişlerse de; bilindiği üzere genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakların hesabın kat edildiği tarih itibariyle muaccel hale gelecekleri, muacceliyet için kat ihtarının tebliğine dahi gerek olmadığı, kat ihtarının tebliğinin ancak muhatap borçlu ya da kefiller için takip öncesi temerrüt durumunu etkilediği, öte yandan genel kredi sözleşmesine müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kefil olan kişilerin asıl borçlu gibi kredi borcundan kefalet tutarları / kefalet limitleri kadar hukuken sorumlu bulundukları, bu bağlamda asıl borçlunun genel kredi sözleşmesindeki kredi borçlarını geri ödeyememesi halinde alacaklının pekala müteselsil kefilleri takip ve dava edebileceği konusunda duraksama yoktur. Açıklanan nedenlerle, davalıların savunmaları yerinde görülmemiştir.
Genel kredi sözleşmesi kapsamında davacı bankanın davalılardan ne kadar tutarda alacaklı olduğuna ilişkin olarak hesaplama yapılması için dosya bankacılık alanında uzman bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bankacı bilirkişi tarafından 25/03/2021 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. 25/03/2021 tarihli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, süresi içinde rapora karşı taraflarca itirazda bulunulmamıştır. Bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli, dosya kapsamında bulunan delillerle uyumlu, tarafların ve Mahkemenin denetimine açık şekilde düzenlendiği ve uyuşmazlığı giderici mahiyette olduğu görülmekle hükme esas alınmıştır. Açıklanan nedenlerle, bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen 25/03/2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabul kısmen reddine, ayrıca alacak likit ve muayyen olduğu için davalılar aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir.
6325 sayılı HUAK’ ın 18/A maddesinin 11. Fıkrası “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez.” şeklinde düzenlenmiş olup eldeki dava dosyasında davalılar geçerli bir mazeret bildirmeksizin arabuluculuk ilk toplantısına katılmadıkları ve bu sebeple arabuluculuk faaliyetinin son bulması nedeniyle yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmuş ve reddedilen dava değeri (kısmen haklı çıktıkları tutar) üzerinden lehlerine vekalet ücreti de takdir edilmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davalıların … 6. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış oldukları İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin 48.047,21 TL asıl alacak, 123,45 TL işlemiş faiz, 6,17 TL BSMV ve 1.359,22 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 49.536,05 TL üzerinden; asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar yıllık %44 oranında temerrüt faizi ve bu tutarın %5′ i oranında gider vergisi uygulanmak suretiyle DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 3.383,80 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 600,01 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 2.783,79 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 600,01 TL peşin harç, 881,20 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.481,21 TL yargılama giderinden 6325 sayılı HUAK 18/A-11.maddesi uyarınca davalılardan müştereken ve mütselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 7.239,69 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalılar yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirmekle birlikte reddedilen kısım yönünden 6325 sayılı HUAK 18/A-11.maddesi uyarınca davalılar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/05/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)