Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/527 E. 2020/444 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/527
KARAR NO : 2020/444

DAVA : İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178))
DAVA TARİHİ : 28/08/2019
KARAR TARİHİ : 22/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan iflas (İİK 178)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile … Ticaret Odasına kayıtlı ve … Vergi Dairesi’ne … vergi numarasıyla kayıtlı olarak faaliyet göstermekte olan …Tic. A.Ş.’nin bilanço verilerine göre öz varlığını yitirdiğinin ve iflas ettiğinin tespit edildiğini, şirketin açıkça borca batık olup iflas etmesi ve öz sermayesini yitirmiş olması nedeni ile iflas bildiriminde bulunma zarureti hasıl olduğunu, müvekkil şirketin İİK.m.178 gereğince iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davacı şirketin güncel ve rayiç değerlere göre borca batık olup olmadığı, buna göre davacı şirketin bu nedene dayalı olarak iflasına karar verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dava, İİK.m.179. ve 6102 sayılı TTK m.376. hükümlerine dayalı ve şirketin borca batık olması sebebine dayalı iflas davasıdır.
Davacı şirketin muamele merkezi gözetildiğinde mahkememizin yetkili olduğu,iflas avansının depo olunduğu, alacak ve malvarlığı listesinin sunulduğu, ayrıca İİK.m.177/son,m.177/f.2 ve m.166/f.2 hükmüne uygun olarak gerekli ilanların yapıldığı ve bu yönlere ilişkin usuli eksikliklerin giderildiği sabittir.
Belirtmek gerekir ki ilandan itibaren on beş günlük müdahale ve itiraz süresinin geçmesi sonrası müdahale talebinde bulunan … Ltd. Şti ile … Ltd. Şti vekilinin müdahale talepleri, ilanların yayın tarihleri karşısında süre aşımından dolayı ret olunmuştur. … A.Ş. ise süresinde müdahale dilekçesini sunduğu halde İİK m.158/f.1 hükmü gereği iflas talebinin reddini ileri sürmediği gibi bu yönde somutlaştırılmış bir vakıa ve/veya delile de dayanmamıştır. Basit yargılama usulüne tabi davada bu çerçevede inceleme ve araştırma yapılmıştır.
Davanın kabulü açısından önem arz eden, iflas talebinde bulunan şirketin borca batık olup olmadığının öncelikle tespitidir.
Yargıtay uygulamasında da kabul olunduğu üzere bu noktada ve öncelikle “6102 sayılı TTK m.376/f.3 hükmüne göre borca batıklık bilançosunda aktiflerin rayiç değerden bilançoya geçirilerek borca batıklık bilançosunun çıkarılması gerekir. Böyle bir talep üzerine mahkemece, bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından sunulacak bilanço üzerinde mahallinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. Borca batıklık, TTK’m.376/f.3 hükmünde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK m.178/f.1 hükmüne göre alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Bir sermaye şirketinin borca batıklık nedeniyle iflasının istenmesi halinde, bu durumun mahkemece re’sen tespiti gerekir. Bu tespitin yapılmasında, davacının sunduğu delillere ek olarak, mahkemece gerekli görülen diğer delillerin toplanması, bu kapsamda ilgisi görülen kamu kurumlarından alınacak bilgiler, yapılacak keşif ve mahkemece atanacak bilirkişilerce düzenlenecek raporlar da değerlendirilmelidir.
Hal böyle olunca borca batıklığın tespitinde sadece davacı şirketin kayıtları incelenmez. Ayrıca varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır. Davanın kamu düzeni ile olan ilişkisi nedeniyle, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir.”
Bilirkişi tarafından hazırlanan raporda sonuç olarak davacı şirketin defter, kayıt ve vergi beyannameleri, 31/12/2019-31/08/2020 tarihli kaydı rayiç-reel mizan ve bilançosunda yapılan inceleme ve değerlendirmelerde kaydi bilanço değerlerine göre toplam borçların aktiflerine göre 20.403.460,73 TL tutarında daha fazla olduğu, rayiç/reel değerlemelere göre; şirketin öz kaynaklarının TTK m.324 hükümlerine uygun olarak belirlenmesi dolayısıyla da borca batıklık durumunun saptanması amacıyla yapılan hesaplama sonuçlarına göre toplam borçların, aktiflerine göre toplamda 20.126.05,20 TL tutarında daha fazla olduğu, dolayısıyla davacı …Tic. A.Ş’nin dava tarihindeki ve rapor tarihine (göre güncel) defter kayıtları, ekte sunulan mizan, bilanço ve kurumlar vergisi beyannamelerine göre şirketin İİK m.179/a hükmüne göre borca batık olduğu, yine TTK m.376 maddesi yönünde de sermayesini kaybetmiş olduğu açıklanmıştır.
Bilirkişi sunduğu 02/09/2020 tarihli raporunda, 2018 yıl sonu mizan, bilançonun aktifinde görülen stok ve demirbaşların 2019 yılı içinde ve dava tarihinden önce satışların yapılarak faturaların düzenlendiğini, yapılan satışlardan elde edilen gelirin ise işçi ücretlerinin ödenmesinde kullanıldığını, bu nedenle yeni bilirkişi görevlendirilmesine gerek kalmadığını açıklamıştır.
Hal böyle olunca mahkememizce atanan SMMM-Denetçi bilirkişi dışında ve mahkememizin 20/02/2020 tarihli duruşma ara kararı çerçevesinde başkaca uzmanlık alanına haiz bilirkişi atanma ihtiyacının bulunmadığı sabit hale gelmiştir.
Kaldı ki şirketin borç miktarları, giderleri, üçüncü şahıslardan olan alacakları ve taşınmazları, taşıtları, demirbaşları vs. tüm mevcut malvarlığı kayden araştırılmış, şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmış, batıklık durumu tespit edilmiştir.Bu haliyle rapor gerekçeli ve denetime elverişli olup araştırma sonuçları ise borç miktarının azalmasını değil artmasını gerektiren niteliktedir.
Yapılan açıklamalar karşısında davacının davasının kabulüne, … ticaret sicil numarası ile … Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı davacı …’nin iflasına, 22/10/2020 günü saat 14:33 itibariyle … ticaret sicil numarası ile … Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı davacı …’nin iflasının açılmasına, adı geçen şirket hakkında verilen kararın derhal İstanbul Nöbetçi İflas Müdürlüğüne ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine, adı geçen şirket hakkında verilen iflas kararının, iflas müdürlüğü tarafından İİK m.166 hükmü çerçevesinde ilan olunmasına, davacı şirket tarafından ve davacı şirket adına depo edilen iflas avansının İstanbul İflas Müdürlüğüne gönderilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacının davasının kabulüne,
… ticaret sicil numarası ile … Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı davacı …’ nin iflasına,
22/10/2020 günü saat 14:33 itibariyle … ticaret sicil numarası ile … Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı davacı …’nin iflasının açılmasına,
Adı geçen şirket hakkında verilen kararın derhal … Nöbetçi İflas Müdürlüğüne ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,
Adı geçen şirket hakkında verilen iflas kararının, iflas müdürlüğü tarafından İİK m.166 hükmü çerçevesinde ilan olunmasına,
Davacı şirket tarafından ve davacı şirket adına depo edilen iflas avansının … İflas Müdürlüğüne gönderilmesine,
Peşin alınan 44,40 TL harcın, alınması gereken 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10.00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından harcanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen delil ve gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda ve oy birliği ile karar verildi.22/10/2020 14:33

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …