Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/521 E. 2020/319 K. 11.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/521 Esas
KARAR NO : 2020/319

DAVA : Tazminat (Yangın Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/08/2019
KARAR TARİHİ : 11/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Yangın Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … arasında 23.06.2018 başlama 23.06.2019 bitiş tarihli “Akaryakıt Yangın Paket Sigorta Poliçesi” imzalandığını, poliçe kapsamında müvekkili şirketin akaryakıt istasyonunda meydana gelecek her türlü yangın ve hırsızlık olaylarının davalı tarafından güvence altına alındığını, müvekkili şirketin “Sağlık Mah. … Cad. No:… Ergene Tekirdağ” adresinde bulunan akaryakıt istasyonunda 09.01.2019 ve 29.01.2019 tarihlerinde iki kez hırsızlık olayı yaşandığı ve değeri 23.600,00 TL olan “yıkama ve giriş – çıkış bölümündeki mazgallar”ın çalındığını,… Cumhuriyet Başsavcılığının… Soruşturma numaralı dosyası ile suçlu hakkında iddianame düzenlendiğini, zararın giderilmesi için yapılan başvurunun davalı tarafından reddedildiğini belirterek, fazlaya ait ve başkaca her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin hırsızlık olayının yaşandığı 29.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kendilerine yöneltilen işbu davada davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, dava konusu tazminat alacağının konusunu oluşturan poliçede …/TEKİRDAĞ Şubesinin daini mürtehin olarak kayıtlı bulunduğunu, 6102 sayılı TTK 1456.maddesi uyarınca tazminatı talep etme hakkının öncelikle daini mürtehine ait olduğunu, bu nedenle davaya muvafakati alınmadan dava açılamayacağını, ayrıca davacı tarafın talep ettiği tazminatın yasal ve sözleşmesel dayanaktan yoksun olup teminat kapsamı dışında olduğunu, hırsızlık olayı sonrası aynı gün eksper tarafından sigortalı adrese gidilerek ekspertiz çalışması yapıldığını, eksper raporunda, sigortalı işletmenin yaklaşık 7 aydır faaliyette olmadığının tespit edildiği, işletmede kamera sistemin bulunduğu ancak çalışmadığının tespit edildiğini, yapılan değerlendirme sonucunda çalındığı beyan edilen kanal ızgaralarının açık alanda bulunan kıymetler olması nedeni ile hasar raporunda teminat harici olarak dikkate alındığını, sigorta bedeli sigorta değerinden yüksek olduğu için aşkın sigortanın söz konusu olduğunu, davacının talep etmiş olduğu hasar talebinin fahiş olduğunu ve teminat kapsamı dışında bulunduğunu belirterek, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, çalınan mal bedelinin yangın sigorta poliçesinden tazmini talebinden ibarettir.
Davalı … şirketinden Akaryakıt Yangın Paket Sigorta Poliçesi, ve hasar dosyası getirtilerek incelenmiş, … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma nolu dosyası, Çorlu … Asliye Ceza Mahkemesinin… Esas sayılı dosyalarının Uyap kayıtları getirtilerek dosya içine alınmıştır.
İncelenen poliçede… Şubesinin daini mürtehin kaydının bulunması nedeniyle, tamamlanabilir dava şartı mahiyetindeki daini mürtehinin davaya muvafakatını sunmak üzere davacı tarafa imkan ve süre verilmiş, davacı vekilinin talebi üzerine mahkememizce anılan bankaya yazı yazılarak, sigortalının açmış olduğu tazminat talepli işbu davaya bankanın kayıtsız şartsız muvafakatinin olup olmadığı sorulmuş, bankadan alınan 12/06/2020 tarihli cevabi yazıda ise davaya muvafakatları bulunmadığı bildirilmiştir.
Yargıtay’ın süreklilik kazanmış pek çok içtihadında da açıklandığı üzere; TTK’nun 1456/1. maddesinde “Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder” düzenlemesine; 1456/2. maddesinde ise “Sigortacıya, mal üzerinde sınırlı ayni hak bulunduğu bildirildiği takdirde, ayni hak sahiplerinin izni bulunmadıkça, sigortacı sigorta tazminatını sigortalıya ödeyemez. Ayni hakkın sicille alenileştiği veya sigortacının bunu bildiği durumlarda bildirime gerek yoktur. Sigortalı menfaate konu malın tamiri veya eski hâline getirilmesi amacıyla ve teminat gösterilmesi şartıyla, tazminat sigortalıya ödenebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi uyarınca, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gereklidir.
Yargıtay 17 HD’nin istikrar kazanmış içtihatlarında vurgulandığı üzere, poliçede hakkı kayıtlı olan daini mürtehinin davaya açık muvafakati, yargılamanın her aşamasında tamamlanabilen nitelikte özel dava şartı olduğundan, muvafakat verilmemesi nedeniyle HMK md 115/2 gereği davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Özel dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine
5-Alınması gerekli 54,40-TL karar harcın peşin alınan 44,40-TL harçtan mahsubu ile 10,00-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/09/2020

Katip …

Hakim …