Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/520 E. 2021/718 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/520 Esas
KARAR NO : 2021/718

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2019
KARAR TARİHİ : 03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasında ticari ilişki olduğunu, müvekkili şirket ticari ilişki sebebiyle davalıdan takip öncesinde 4.239,41 TL tutarında alacağının olduğunu, bakiye cari hesap ekstresinden kaynaklanan asıl alacak borcunun ödenmesi için davalı borçluya yapılan başvuruların sonuç vermemesi üzerine … 28. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu şirket aleyhine 08.03.2019 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından icra takibine, asıl borca, faize ve ferilerine itirazı neticesinde icra takibinin durduğunu, … 28. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, haksız yere durdurulan icra takibi nedeniyle, davalı borçlu aleyhine alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatın hükmedilmesini, dava masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafı müvekkili firma aleyhine … 28. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasından 8.778,19 TL tutarında cari hesap alacağının tahsili için icra takibi başlattığını, müvekkili firma kayıtlarında yapmış olduğu incelemede alacaklı firmaya cari hesapta herhangi bir borcu olmadığına ilişkin bilginin davacı tarafına iletildiğini ve icra takibine konu borca ferileriyle birlikte itiraz edildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme süresince, müvekkili firma tarafından alınan tüm ürünlerin bedellerinin süresinde ödendiğini, davacı taraf evvelce teslim ettiğini iddia ettiği bir takım ürünlerin kendilerine iade edilmediğinden bahisle bedellerini talep ettiğini, taraflar arasında sözleşme sonlandırılırken, karşı taraf çalışanları kendilerine ait tüm ürünleri iade aldığını, karşı taraf faturasına konu etmiş olduğu 195 adet damacananın müvekkili nezdinde kullanılma ihtimalinin olmadığını, su tedariki yapan diğer firmalar başka firmaların ürünlerini almadığını, davacı tarafın sunmuş olduğu 2015 tarihli ariyet sözleşmesinde 304 adet 19 LT damacananın davalı firmaya emanet edildiği, işbu sözleşmede belirtilen damacanalar 2015 senesinden beri davacı firmaya iade edildiğini, taraflar tüm hususlarda mutabık kaldıktan sonra aralarındaki sözleşmenin sonlandırıldığını, müvekkili şirketin kötü niyetli olmadığı ve tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğinden davanın reddini, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 28. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, ticari defterler, ticari kayıtlar, faturalar, taraflar arasında imzalanan sözleşme celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya Mali Müşavir Bilirkişisi …’a tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 25.05.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “Raporum içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı ve davalı yana ait incelenen 2017, 2018 ve 2019 yılları ticari defterleri neticesinde ortaya çıkan veriler ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Davacı ve davalı yan tarafından incelemeye sunulan, 2017, 2018 ve 2019 ticari defterlerinin, 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, Davalı yan’dan 08/03/2019 takip tarihi itibariyle 4.269,41 TL alacağının olduğu, Davalı yanın incelenen ticari defterlerinde, Davacı yan’a 08/03/2019 takip tarihi itibariyle bir borç veya alacağının bulunmadığı, Taraflar arasındaki cari hesap farkının 4.269,41 TL olduğu, bu farkların 238 Tl’sinin davalı ticari defterlerinde düzeltilmesi gerektiği, Cari hesap farkının, 4.508,78 TL’siin, davacı tarafından davalı yana düzenlenmiş 31/12/2018 tarihli … Numaralı 4.508,78 TL’lik Temel Faturanın, davalı tarafından davacı tarafa 31/12/2018 tarihli olarak, … Numaralı Temel Fatura ile 15.01.2019 tarihinde iade olarak düzenlenmesinden ve davacı tarafından kabul edilmeyerek kanunen verilmiş 8 günlük süre içinde ihtarname ile… tarihinde … 57. Noterliği … yevmiye numarası ile iade olarak gönderilmiş olması ve muhasebe kayıtlarına almamasından kaynaklanmış olduğu, açıklanan nedenlerle, davacının davalı yan’dan 4.269,41 Tl alacaklı olduğu kanaatine varılmış olduğu, Taraflar arasında 28/08/2015 tarihinde Ambalajlı Su Satış Ve Ariyet Sözleşmesi düzenlenmiş olduğu, Davacı yan lehine karar alınması durumunda, Davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 08.03.2019 tarihinden itibaren asıl alacağına, Davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, yıllık %19,50 ve değişen oranlarda ticari (avans faizi talep edebileceği, Tarafların, inkar tazminatı ve değer benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı.” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, taraf vekillerince beyan dilekçesi sunulmuştur.
Dava, cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 28/03/2015 tarihinde Ambalajlı Su Satış ve Ariyet Sözleşmesinin düzenlendiği, sözleşme ekinde sunulan tabloda davalı şirkete teslim edilen cihazların sayısı ve türleri ile 324 adet damacana bidonun emanet olarak verildiğinin yazıldığı, davacı şirketin sözleşmede belirtilen cihazları ve damacanaları ariyet veren sıfatıyla davalı şirkete teslim ettiği, taraflar arasındaki ariyet sözleşmesinin 15.maddesinde iş ilişkisi bittiği takdirde ariyet alınan cihazların ve damacanaların ariyet veren / davacı tarafa teslim edileceğinin kararlaştırıldığı, aksi halde bunların bedelinin ödenmesi için davacının davalı fatura keseceği ve bu fatura bedelinin ariyet alan davalı tarafından ödeneceğinin kabul ve taahhüt edildiği, sözleşme ilişkisinin sona erdiği noktasında taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davalı cevap dilekçesi ile birlikte her ne kadar sözleşmeye konu cihazların ve damacaların davacı tarafa teslim edildiğini, bu sebeple faturaya konu cihaz ve damacana bedelinin doğru olmadığını, bundan dolayı davacı tarafa herhangi bir borçlarının bulunmadığını savunmuş ise de; cihazların ve damacaların davacı tarafa iade edildiği noktasında ispat yükünün davalı tarafta olduğu, zira ariyet sözleşmesi ekinde sunulan tabloda teslim edilen cihazların ve damacaların tür ve sayılarının gösterildiği, ayrıca bahse konu sözleşmenin ve eki tablonun altında davalı şirketin ariyet alan sıfatıyla bu cihaz ve damacanaları teslim aldığına yönelik şirket kaşesinin ve imzasının bulunduğu, bu halde ariyet sözleşmesi kapsamında malların davalı tarafa teslim edildiğinin sabit olduğu, esasen değinilen hususta uyuşmazlık da bulunmadığı, ariyet alınan cihazların ve damacanaların davacıya geri iade edildiğinin davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği, ne var ki bu konuda davacı tarafa malların geri teslim edildiğine yönelik olarak hiçbir kayıt ve delilin sunulmadığı, davalının cevap dilekçesinde teslime yönelik olarak açıkça yemin deliline dahi dayanmadığı anlaşılmakla davalının cihazların ve damacanaları geri iade ettiği savunmasını ispatlayamamıştır.
Öte yandan, ariyet alınan cihazların ve damacanaların bedelinin ödenmesi için kesilen faturanın davalı tarafından kendi ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, ancak davalının aynı gün bu faturaya karşı davacı tarafa iade faturası kesip düzenlediği, davacının ise bu iade faturasına karşı noter kanalıyla itiraz ederek kendi defter ve kayıtlarına işlemediği, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi soncunda tespit edilmiştir. Esasen, tarafların defterlerinde yer alan cari hesaplardaki mutabakatsızlığın bahse konu iade faturası sebebiyle olduğu mali bilirkişi tarafından kapsamlı olarak açıklanmıştır. İade faturasına konu malların teslimi ve iade faturası sebebiyle borçlu olunmadığının ispat yükü iade faturasını düzenleyen davalı tarafta olup, davalı bu hususu yazılı ve kesin delillerle ispat edememiştir. O halde, davacının bu fatura bedeline konu miktar kadar davalıdan alacaklı olacağı aşikardır. (Y. 19. H.D. 2012/5583 E., 2012/13169 K). Açıklanan nedenler karşısında, davacının taraflar arasındaki ariyet sözleşmesi kapsamında bu malların bedelini istemekte ve takip yapmakta haklı olduğu, ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde davacının davalıdan takip tarihi itibariyle toplam 4.269,41 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne ve yasal koşullar oluştuğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının … 28. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 4.269,41 TL asıl alacak üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarla DEVAMINA,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (4.269,41 TL) üzerinden alınması gereken 291,64 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 72,92 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 218,72 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 72,92 TL peşin harç, posta ve tebligat masrafı 99,90 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 872,82 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.03/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır