Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/497 E. 2023/185 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2019/497
KARAR NO : 2023/185

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2019
KARAR TARİHİ : 27/02/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirkete ürün satışı ve teslimi yapıldığını, 02.07.2018 tarihli, … ve … seri numaralı 2 adet irsaliyeli faturadan kaynaklanan toplam 171.390,04.-TL borcundan dolayı … 8. İcra Müdürlüğü’nün …dosyası ile işlemiş faizi ile birlikte 181.370,58.-TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, takibe 05.11.2018 tarihinde herhangi bir gerekçe bildirilmeksizin itiraz edildiğini, takibe dayanak faturalara karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığını, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanmadığını, öncelikle; tensiple birlikte; davalının gayrimenkul ve araç plakalarına ihtiyati haciz konulmasına, araçlarının muhafaza altına alınmasına, borçlunun elindeki menkullerin ve 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, kararın … 8.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyadan uygulanmasına, yargılama sonunda da; davanın kabulü ile … 8.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin devamına, davacı alacağının davalıdan tahsiline, İcra ve İflas Kanununnun 67/2.madde gereğince asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari mal satım ilişkisi nedeniyle faturalara dayalı borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacının … 8. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 19/10/2018 tarihinde, davalı aleyhine, dava konusu faturalara dayanarak, 171.390,04.-TL asıl alacak, 9.980,54.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 181.370,58.-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, (…) ödeme emrinin borçlu/davalıya 31/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 05/11/2018 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 08/08/2019 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde 181.370,58.-TL toplam alacak üzerinden huzurdaki itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı tartışma konusu değildir. Davalı taraf davaya cevap vermese de 19/12/2020 tarihli beyan dilekçesinde ve 20/12/2021 tarihli talep dilekçesinde ticari ilişki reddedilmemiştir.
Çözümlenmesi gereken sorun, davacının söz konusu iki fatura nedeniyle alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Davacı şirket, davalı ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle sattığı mallara karşılık davalıdan, … tarihli, .. ve … seri numaralı 2 adet irsaliyeli faturadan kaynaklanan toplam 171.390,04.-TL alacağı bulunduğunu ileri sürmektedir. İşlemiş faizi ile birlikte 181.370,58.-TL alacağını tahsil etmek amacıyla … 8. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatmıştır. Süresinde yapılan itiraz üzerine takip durmuştur.
Davalı ise davaya cevap vermemiştir.
Davanın tarafların ticari defter kayıtları ve belgeleri üzerinde mali müşavir bir bilirkişiye incelettirilmiştir.
Tarafların ibraz ettiği ticari defter ve belgeler incelendiğinde, 2018 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle defterlerin sahipleri lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Davalının defter kayıtlarında dava ve icra takibine konu, yukarıda açıklanan iki adet faturanın kayıtlı olduğu, bu faturaların … tarih ve … nolu 58.705,00.-TL (8.955,00.-TL KDV dahil) tutarlı fatura ile … tarih ve … nolu 112.685,04.-TL (8.347.-TL KDV dahil) tutarlı faturalar olduğu, mal tesliminin yapıldığı, faturaların vergi dairesine bildirildiği anlaşılmıştır. Buna göre davalının davacı şirkete toplamda 171.390,04.TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacının defter kayıtlarında da dava ve icra takibine konu, yukarıda açıklanan iki adet faturanın kayıtlı olduğu, bu faturaların … tarih ve … nolu 58.705,00.-TL (8.955,00.-TL KDV dahil) tutarlı fatura ile … tarih ve … nolu 112.685,04.-TL (8.347.-TL KDV dahil) tutarlı faturalar olduğu, mal tesliminin yapıldığı, faturaların vergi dairesine bildirildiği, davalı tarafından 15.000,00.-TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Buna göre davacının davalı şirketten sonuç olarak 156.390,04.TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir
Davalı vekili 20/12/2021 tarihli dilekçesinde rapora karşı beyanda bulunmak ve delillerini sunmak için dilekçe vermiştir. Davaya cevap verilmediği için davalı vekilinin delil sunmak hakkı yoktur. Ancak ödemeye ilişkin deliller davası sonuçlandıran belgelerden olabileceği düşünülerek dikkate alınmıştır. Davalı vekili, karşı tarafla mal alım-satımı konusunda anlaşarak dört adet senet verildiğini, senet keşidecisinin davacının eski satış temsilcisi dava dışı … olduğunu, lehdarın ise … olduğunu, … borçlu olan …’in keşide ettiği senetlerle … olan borcuna karşılık müvekkili olan … şirketine mal siparişi verdiğini, teslim aldıkları bir mal olmadığını, daha sonra senetlerin takibe konulduğunu söyleyerek, iddialarına destek amacıyla Alacaklı vekili sıfatıyla … tarafından imzalanmış bir belge fotokopisi ile taraflarla ilgisi olmayan bir takım çek fotokopileri sunmuştur. Davalı vekilinin anlatımları dava konusu borcun ödemesi ile ilgili olmayıp, bir takım muvazaalı işlemlere ilişkin olup, bunların yazılı delili de yoktur. Bu nedenle anlatılanların ve sunulan belgelerin davamız ile bir ilgisinin olmadığı, başka bir hukuki ilişkiye işaret ettiği kabul edilmiştir. Bu nedenle davanın (kısmi ödeme nedeniyle) 156.390,04.-TL üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Tacir Olmanın Hükümleri” başlıklı 18.maddesi gereğince her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.
Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.
Davacı her ne kadar icra takibinde işlemiş faiz de talep etmekte ise de davalının TTK.nun 18/3 ve TBK.nun 117.maddeleri doğrultusunda temerrüde düşürüldüğüne dair bir belge ibraz edilmediğinden bu talebi (işlemiş faiz) kabul edilmemiş, likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan faturaya dayalı asıl alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve (bu talebin reddine ilişkin kısa karardaki parağraf sehven kaldığından gerekçeli kararda bu maddi hata düzeltilerek/çıkartılarak) aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacının … 8. İcra Müdürlügünün … sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
Takibin 156.390,04-TL asıl alacak (işlemiş faiz çıkartılmak suretiyle) üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanunun 2. Maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz UYGULANMASINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (156.390,04-TL) üzerinden % 20 hesabıyla 31.278,00-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 10.683,00-TL olup, peşin alınan 2.190,51-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.492,49‬-TL karar ve ilâm harcının DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 563,85-TL, bilirkişi ücreti 1.420,85-TL toplamı 1.984,7‬0-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 1.711,34-TL yargılama gideri ile ilk dava açma gideri (başvuru harcı, peşin harç toplamı) 2.234,91-TL’nin toplamı 3.946,25‬-TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, BAKİYESİNİN DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 27,00-TL, bilirkişi ücreti 979,15-TL toplamı 1.000,00-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 137,73-TL yargılama giderinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE, BAKİYESİNİN DAVALI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (kabul olan dava değeri üzerinden) 24.458,51-TL vekâlet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (reddolan dava değeri üzerinden) 9.200,00-TL vekâlet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
8-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul/red oranına göre 1.138,19-TL’sinin davada haksız çıkan davalıdan, 181,81-TL’sinin davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/02/2023

KATİP …

HAKİM …