Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/486 E. 2020/155 K. 13.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/486 Esas
KARAR NO : 2020/155

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2019
KARAR TARİHİ : 13/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı …Tic.Ltd.Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesini davalının müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, GKS gereği borçluya ticari kredili mevduat hesabı ve taksitli ticari kredileri açılıp kullandırıldığını, davacı banka ile imzalanan kredi sözleşmeleri hükümlerinin ihlal edilmesi ve bakiye borcun ödenmemesi üzerine 26/12/2018 tarihi itibariyle hesabın kat edildiğini, borçlulara … 6.Noterliğinin … tarihli, … yevmiye numaralı borcun ödenmesi, 25 adet çek sorumluluk bedelinin depo edilmesi ihtarlarını ve kullanılan kredilere ilişkin hesap özetlerini içeren ihtarnamelerin keşide edilerek gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı hakkında … 29. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının tüm borca, yetkiye ve ferilerine itiraz ettiğini, itirazın iptali davası açmadan önce arabuluculuk başvurusu yapıldığını fakat anlaşma sağlanamadığını, davalı borçlunun yetki itirazının yerinde olmadığını, zira tacir olan taraflar arasında GKS’nin 13.4/e maddesinde İstanbul icra daireleri ve mahkemelerinin yetkisi konusunda yetki sözleşmesi bulunduğunu, müvekkili bankanın genel müdürlüğü …’te olduğundan İstanbul icra dairelerinin yetkili olduğunu, davalının borca itirazının da haksız olduğunu, GKS gereği müvekkili banka kayıtlarının kesin delil olduğunu, takipte istenen temerrüt faizinin de GKS’ye uygun olduğunu, bu nedenlerle davalının … 29. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, kötü niyetli davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usule uygun tebligata rağmen davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
… 29. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyası getirtilerek inclendiğinde; genel kredi sözleşmesi alacağına dayalı başlatılan ilamsız takip olduğu, takibe süresinde itiraz üzerine takibin durdurulmuş olduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Takip dosyası, itiraz dilekçesi, taraflar arasında akdedilen GKS, hesap kat ihtarı ve tebliğ şerhi incelenmiş, davalı gerçek kişinin vergi dairesi ve ticaret sicil kayıtları, yerleşim yeri kayıtları getirtilerek incelenmiştir.
Dosyada mevcut GKS’nin 13.4/e maddesinde “Bu sözleşmenin (tacir olmayan gerçek kişi olanlar hariç olmak üzere) tüm tarafları, bu sözleşmeden doğacak her türlü uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, Türk hukukunun uygulanacağını ve İstanbul mahkeme ve icra daireleri ile, bankanın genel müdürlüğünün bulunduğu yerdeki mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olacağını, kanunen yetkili mahkeme ve icra dairelerinin yetkilerinin saklı olduğunu kabul ederler” şeklinde yetki sözleşmesi bulunmakta ve davacı vekilince bu yeki sözleşmesinin davalı kefil yönünden bağlayıcı olduğu ileri sürülmüşse de, davalı/borçlu müteselsil kefilin sözleşme tarihinde ve sonrasında herhangi bir ticari faaliyetinin ve vergi mükellefiyetinin bulunmadığı, bu nedenle tacir olmadığı, bu nedenle GKS 13.4/e maddesinde yer alan yetki sözleşmesinin HMK md.17’ye göre davalı tacir olmayan gerçek kişi kefil açısından bağlayıcı olmadığı, kaldı ki yetki sözleşmesi maddesinde açıkça tacir olmayan gerçek kişilerin yetki sözleşmesinden muaf olduğuna dair hüküm de bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı gerçek kişi tarafından takibe itiraz dilekçesinde icra dairesi yetkisine de “borçlunun yerleşim yerinin Gaziosmanpaşa olduğu, bu nedenle GOP icra dairelerinin yetkili olduğu” belirtilerek süresinde itiraz edilmiş olduğu görülmekle, itirazın iptali davasında özel dava şartı olan icra dairesi yetkisi yönünden yapılan hukuki değerlendirme sonucunda, tacir olmayan davalı gerçek kişi yönünden yetki sözleşmesi bağlayıcı olmadığı gibi kesin yetki kuralı da bulunmamakla, İİK md.50 atfıyla uygulanması gereken HMK md. 6 hükmüne göre borçlunun takip tarihindeki yerleşim yerinin GOP icra dairelerinin yetki alanında olduğu, İİK md.50’de yetki yönünden yapılan atfın doğrudan HMK’ya yapılmış olduğu, davacının HMK md.6 uyarınca yetkili GOP icra dairelerinde takip başlatmadığı, takibi yetkisiz yerde başlattığı anlaşılmakla, usulüne uygun yetkili icra dairesinde başlatılmış takip bulunmadığından, davanın HMK md.115/2 uyarınca özel dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Avukatlık Kanunu uyarınca vekalet ücretinin avukatın hukuki yardımının karşılığı olarak takdir edilmesi gerektiğinden, davalı tarafı temsilen davalı vekilince dosyaya vekaletname sunulmuşsa da ne cevap dilekçesi verme ne de duruşmada temsil gibi herhangi bir hukuki yardım bulunmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Usule uygun yetkili yerde başlatılmış takip olmadığından, davanın usulden reddine,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafça yatırılan gider avansının karar tebliğ giderleri sonrası kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Alınması gerekli 54,40-TL karar harcının peşin alınan 2.739,38-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 2.684,98 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.13/03/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır