Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/481 E. 2021/961 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/481 Esas
KARAR NO : 2021/961

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 01/08/2019
KARAR TARİHİ : 28/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirket tarafından, zorunlu mali mesuliyet(trafik) poliçesi ile sigorta edilen … Plakalı araç (ticari taksi), 02.08.2017 tarihinde, … plakalı araçta %100 oranında kusurlu olarak maddi hasara meydana geldiğini, mahallinde tutulan tutanağa göre, … plakalı sigortalımız araç olayda %100 kusurlu olarak bu hasarı meydana getirdiğini, söz konusu hadise sebebiyle, yaptırılan ekspertiz ve Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem kararı ve itiraz Hakem Heyeti Kararları gereğince 48.567,42-TL. hasar miktarı sigortalımız davalının kusur durumu ve teminatı dikkate alınarak karşı tarafa ödendiğini, tazminatı ödeyen müvekkil şirket, Trafik Sigorta Genel Şartları B4-F maddesine (olay yeri terk) göre, alacağımızın tahsili için dava açılması zorunluluğu ortaya çıktığını, davalıya ait araç, olayda %100 kusurlu olarak müvekkil şirketin büyük zararına sebep olduğundan,sadece Trafik kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edildiğinden, ve de müvekkilim Şirketi mali gücü yüksek olduğundan ve sigorta şirketinin 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’na tabi olması sebebiyle anılana Kanunu’un 17/7 Maddesi uyarınca, Hazine Müsteşarlığı aleyhine nakdi ve gayrı nakdi teminatlar tesisi etmiş bulunduğundan teminat alınmaksızın H.M.K. 389 ve 392. Maddelerine göre … Plaka sayılı aracın Trafik kaydına 3.şahıslara devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasını … plakalı sigortalı araç ticari taksi olduğundan aracın ticari amaçla kullanıldığının kabulünü, dava açılmadan evvel 6325 sayılı kanun gereğince arabulucuya başvurulmuş ancak anlaşmaya varılamadığını, A-48.567,42-TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama gideri, ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsilini, … plaka sayılı aracın Trafik kaydı üzerine (müvekkil sigorta şirketinin 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’na tabi olması sebebiyle anılana Kanunu’un 17/7 Maddesi uyarınca, Hazine Müsteşarlığı aleyhine nakdi ve gayrı nakdi teminatlar tesisi etmiş bulunduğundan) 3.şahıslara devrinin önlenmesi için H.M.K. 389 ve 392. Maddelerine göre teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı tarafından Rucuan tazminat davası açılmış olup, mezkur davada görevli mahkeme 6502 Sayılı kanunun 3. Maddesi gereğince Tüketici mahkemesidir. Bundan dolayı görev itirazında bulunduklarını, dosyanın Yetkili ve görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, dava dilekçesi incelendiğinde Rücu sebebi olarak Olay yeri Terk sebebi ile rücu talebinde bulunulduğu ve Trafik Sigortası Genel şartları B 4 f fıkrası gereğince talepte bulunulduğu belirtilmiş olup, bu talebi hukuki dayanaktan yoksun olup, kaldı ki mezkur kaza ile ilgili olarak Trafik Sigortası Genel Şartları B 4 f fıkrası kapsamında … Sigorta Şirketinin rücu talebinde bulunması hukuken mümkün olamayacağını, davanın reddini, zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının sigortalıya rücu hakkı Trafik Sigortası Genel Şartlarının f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde, hükmü yer aldığını, mezkur dosyamızda da müvekkilin ruhsat sahibi olduğu … Plakalı araç ile ilgili olarak araç kaza yaptıktan sonra olay yerinde bulunmakta, kaza ilgili olarak gerekli olan tüm yasal iş ve işlemler yapılmış, kaza tutanak tutulmuştur. Burada Rücu ile ile ilgili olarak yönetmeliğin /kanunun belirttiği şartlar mezkur kaza açısından oluşmamış yani rücu ile ilgili şartlar mezkur kaza ile ilgili oluşmadığından dolayı mezkur davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, mezkur kazada müvekkilin maliki olduğu araç kusurlu olmadığını, bu konuda kusur davacının halefi olduğu araçta olup, bu yönüyle de davanın reddini, Trafik kaza tespit tutanağı incelendiğinde de mezkur kazada kusurun davacının halefi olduğu araçta olduğu ve hatalı bir şekilde sola dönerek kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği de sabit olduğunu, bu yönüyle de kaza tespit tutanağındaki müvekkile ait araca izafe edilen kusura itiraz ettiklerini, müvekkili mezkur dosya kapsamında araç maliki olduğundan dosyadaki trafik kaza tespit tutanağı hususunda bilgisi bulunmadığını, Mezkur davamız açısından gerek kanun gerek emsal karar ve gerekse de Yargıtayın yerleşmiş uygulamaları da dikkate alındığında rücu için gereken şartlar davamız açısından oluşmadığından dolayı davanın reddine karar verilmesini, görev itirazımızın kabulü ile Dosyanın yetkili ve görevli … Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, usul ve esas yönünden kanuna aykırı olan davanın reddine karar verilmesini, mahkeme masrafı ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Uzmanı … ve İ.T.Ü Makine Fakültesi Öğretim Görevlisi Uzman Yüksek Mühendis …’ den oluşan bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan 06/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle: ”Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yapan …’a ait … plaka numaralı hususi otomobilin sürücüsü …’in %70 (yüzde yetmiş) oranında asli kusurlu olduğu, Davacı … Sigorta Şti.’ne ZMS (trafik) poliçesi ile sigortalı … plaka numaralı ticari otomobilin sürücüsü …’ın %30 (yüzde otuz) oranında tali kusurlu olduğu, Eksper raporu esas alındığında Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yapan …’a ait … plaka ve (…) şasi numaralı hususi otomobilin onarım bedelinin iskontosuz KDV hariç 33.179,27 TL-KDV dahil 39.151,53 TL, iskontolu KDV hariç 30.070,34 TL-KDV dahil 35.483,00 TL olduğu, sürücülerin kusur durumunda göre davacı …Sigorta Şti.’nin iskontosuz halde KDV hariç 9.953,78 TL-KDV dahil 11.745,46 TL, iskontolu halde 9.021,10 TL-KDV dahil 10.644,90 TU’sından sorumlu olmasına rağmen Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem heyeti kararı ile daha fazla ödeme yaptığı, … plakalı ticari taksi sürücüsü …’ın olay yerinden ayrılmasını gerektirecek can veya mal güvenliğine tehdit unsur oluşturabilecek bir etkenin varlığı halinde davacı sigortacının sigortalısına rücu hakkı olmayacağı,,” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; 02/08/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı sigorta şirketinin sigortaladığı aracın dava dışı üçüncü kişiye vermiş olduğu 48.567,42 TL zararın davalı sigortalısından rücu ilişkisi kapsamında tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizin huzurdaki davada görevli olup olmadığına yönelik re’sen yapılan inceleme ile, taraflar arasında temel ilişki karşısında davalı Berfiye Katar’ ın gerçek kişi olarak birinci sınıf tacir olup olmadığı, esnaf olup olmadığı, bilanço usulüne göre defter tutup tutmadığının araştırılması için Şişli Vergi Dairesi ve İstanbul Vergi Dairesi Müdürlüğüne ve ”Ticari işletme kaydı ve sicil kaydı” olup olmadığının araştırılması için … Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmış; yazı cevaplarına göre davalının ticari işletme kaydı olmamasına karşın “Taksi ile yolcu taşımacılığı” faaliyeti yürüttüğü bu haliyle, sigorta şirketi ile ilişkisinde tüketici konumunda olmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın sigorta hukukundan kaynaklı niteliği de gözetilerek mahkememizin görevli olduğu anlaşılmakla esastan inceleme yapılmıştır.
Davacı sigorta şirketi, davalı sigortalı adına kayıtlı araç sürüücüsünün meydana gelen kaza sonrasında olay yerini terk ettiğinden sözleşmeye dayalı olarak, üçüncü kişiye ödediği hasar bedelinin rücuen tahsilini istemiş ve rücu talebini Trafik Sigorta Genel Şartları B4-F maddesine (olay yeri terk) iddiasına dayandırmaktadır.
KTK’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmüş olduğundan, sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren davalı, sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür.
Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında tanzim edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası 25.07.2017 tanzim tarihlidir. Bu nedenle rücu şartlarının belirlenmesinde 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının nazara alınması gereklidir.
Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı “B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili madde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyet ameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” denilerek, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumlar belirlenmiştir. İlgili maddede sayılan rücu sebepleri birbirinden bağımsız sebepler olup, rücu sebeplerinden birinin bulunması halinde sigorta şirketi yapılan hasar ödemesinin rücuen tazminini sigortalısından talep edebilir.
Sigorta genel şartları B4-f bendin kapsamında sigortalı, sürücünün olay yerine terk etmiş olması durumdan ancak; Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitmesi, bedeni hasara neden olsun veya olmasın can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu hallerde ilgili maddeden kaynaklanan sorumluluklardan kurtulur.
Somut uyuşmazlıkta; sigortalı araç sürücüsünün kazadan sonra kazaya karışan diğer araçtan üzerine yürüyen 4-5 kişi olduğundan can güvenliğinden bahisle olay yerini terk ettiğine ilişkin kolluk ifadesi verdiği; ancak … 7.Asliye Ceza mahkemesi duruşmasında bu yönde bir beyanda bulunmadığı; kazaya karışan karşı araç sürücüsü …’in ise kazadan sonra sigortalı araç sürücüsünün kolluk ifadesini doğrular şekilde ceza yargılamasında “çarpma neticesinde aracın içerisinde sıkıştım, kazadan sonra sanık beni aracımda bırakarak kaçmıştır, bana yardımcı olmamıştır, kendi aracınıda kaza mahallinde bırakmıştır, …. araçta sanıktan başka 4 kişi daha vardı,” şeklindeki beyanda bulunduğu bu haliyle de, sigortalı araç sürücüsünün kolluk ifadesinde diğer araçtan 4-5 kişinin indiğine yönelik ifadesinin doğrulanmadığı, kazanın varlığına ilişkin değişen bir olgu yada bu yönde bir iddianın bulunmadığı, görülmekle davacı sigortacı tarafından davalıya rücu koşullarının olay yerini terk nedeniyle gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Sigorta Uzmanı … ve İ.T.Ü Makine Fakültesi Öğretim Görevlisi Uzman Yüksek Mühendis …’ den oluşan bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan 06/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda, …’in %70 (yüzde yetmiş) oranında asli kusurlu olduğu, Davacı…Sigorta Şti.’ne ZMS (trafik) poliçesi ile sigortalı … plaka numaralı ticari otomobilin sürücüsü …’ın %30 (yüzde otuz) oranında tali kusurlu olduğu, … plaka otomobilin onarım bedelinin iskontosuz KDV dahil 39.151,53 TL, olduğu, sürücülerin kusur durumunda göre davacı …Sigorta Şti.’nin iskontosuz halde KDV dahil 11.745,46 TL, sorumlu olmasına rağmen Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem heyeti kararı ile daha fazla ödeme yaptığına yönelik tespitine itibar edilmiş; ancak bilirkişi heyetinin … plakalı ticari taksi sürücüsü …’ın olay yerinden ayrılmasını gerektirecek can veya mal güvenliğine tehdit unsur oluşturabilecek bir etkenin varlığı halinde davacı sigortacının sigortalısına rücu hakkı olmayacağına yönelik tespitlerine dosya kapsamı itibariyle itibar edilmemiştir. Bilirkişilerce ayrıca araç hasar onarım bedeli yönüünden iskontolu ve iskontosuz onarım bedelleri hesaplanmıştır. Davalı ile anlaşmalı ya da yetkili servisleri arasında yapılan anlaşmalara göre iskonto uygulanması gerçek zarardan sorumlu olan sigorta şirketini bağlamayacağından iskonto indirimi yapılmadan, dava dışı üçüncü kişinin gerçek zararından sorumludur. Bu durumda rücu şartlarının da gerçek zarar üzerinden hesaplanması gerektiği ve davacının da bilirkişilerce kusur oranına göre hesaplanan bedelden fazlasına yönelik ödeme taptığı kanaatiyle, sigortacının gerçek zarardan sorumlu olduğu ve rücu şartlarının da iskontosuz ve KDV dahil olarak oluştuğu anlaşılmakla 11.745,46-TL’nin ödeme tarihi olan 02.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
11.745,46-TL’nin ödeme tarihi olan 02.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Kabul edilen dava değeri (11.745,46-TL) üzerinden alınması gereken 802,33 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 829,72 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 27,38 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 829,42 TL peşin harç, 120,80 TL posta masrafı, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.650,22 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 397,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 maddesi uyarınca belirlenen 5.523,29 -TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-6183 sayılı Kanuna göre dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin tarafların haklılık durumlarına göre;
a) 318,12 TL’sinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b) 1.001,88 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, e-duruşma ile katılan davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.28/12/2021

Katip

Hakim